Necati DOĞRU : KOMİSYONCU

KOMİSYONCU

 Necati DOĞRU
SÖZCÜ

(AS  Bizim katkımız yazının altındadır..)

Piyango bileti gibi. Herkese vurmaz. Komisyoncu gerekli. Yıllar içinde şehirler büyümüş, 17 fabrikanın hepsi kentlerin içinde 40 dönüm-50 dönüm-60 dönüm-100 dönüm pırlanta değerinde şehir arsalarına sahip hale gelmişti. 13 yıl önce 2004 yılında arsaları, binaları, sosyal tesisleri, içlerindeki makine ve ekipmanları (AS: donanımları) ile depolarında tüm stokları; alkol, üzüm, arpa, şişe mantarı, etiket, kapak, kutu, koli dahil 292 milyon dolara müteahhit şirketler; “Limak-Özaltın-Çarmıklı” nın kurduğu ortaklığa satıldı. 17 TEKEL içki fabrikasının sadece depolarındaki stoklar, 140 milyon TL tutuyordu. Bu da, o günün kuruyla, yaklaşık 100 milyon dolar ediyordu. TEKEL Başmüdürlükleri depolarında satışa hazır paketlenmiş içki kolileri de 30 milyon dolar değerindeydi. Ayrıca işçilerin tümünün kıdem tazminatı, sıfırlandı. Tazminat devlete yüklendi.
Çırpınan.
Uyaran.
Yapmayın.
TEKEL’in içki fabrikalarını satıyorsunuz bari hepsini tek kişiye vererek “devlet tekelini özel tekele dönüştürmeyin, bundan ülkeye fayda gelmez, alıcılar yarın 17 fabrikanın 17’sini de yabancıya satarlar” diyenler oldu.
Onları dinlemediler.
Ulusalcı bunlar dediler.
* * *
TEKEL’in 17 fabrikasını 292 milyon dolara alan ÜÇLÜ, bir yıl sonra, tek bir çivi bile çakmadan, 820 milyon dolara Amerikan şirketi Texas Pasific (AS: Pacific) Group’a sattı. O da 2.5 milyar dolara İngiliz Diego şirketine devretti. TEKEL’in içki fabrikaları “özelleştirme adı altında yabancılaştırılmış” oldu. (Ara notu yazayım: TEKEL fabrika müdürlerinden Kerim Yanık, 17 fabrikanın bin bir emek, öz veri, çalışkanlık, ülke kalkınmasına adanmışlık değerleri üzerinde nasıl kurulduklarını anlatan kitap yazdı, yakında yayınlanacak.)
Ey okur!
Piyango bileti gibi.
Herkese vurmaz.
Komisyoncu gerekli. (AS: Buraya dikkat!)
Sözümü aklında tut.
Diego Firması’nın, TEKEL’in 17 fabrikasını ele geçirmesinden önce yerli pazara sattığı viski, cin, votka gibi ithal içkilerden doğan 300 milyon dolarlık bir vergi borcu vardı. O dönemin İngiliz Başbakanı Tony Blair bir gün sessizce Ankara’ya geldi. Dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan (AS: ”Babalar gibi satarım..” diyordu!) ile görüştü. Dönemin Başbakanı da Recep Tayyip Erdoğan’dı. Ve bu sessiz ziyaret sonrası “Diego’nun Türkiye Cumhuriyeti Devlet Hazinesi’ne olan 300 milyon dolarlık borcunun yeniden yapılandırılarak birkaç milyon dolara indirildiği” Ankara’da konuşulur oldu. Başbakanlık, bakanlık açıklama yapamadı.
* * *
Rastlantıya bak!
Cumhurbaşkanı’nın Isparta’da Amerikan merkezli Coca Cola fabrikasını açtığı gün, 86 yıl önce kurulmuş TEKEL TEKİRDAĞ Rakı Fabrikası, sahibi İngiliz Diego (Mey içki) tarafından kapatıldı. Fabrikanın 102,5 dönümlük arazisi üzerinde konut-rezidans-alışveriş merkezi yapılması için imar izin faaliyetleri başladı. Aynı gün yine TEKEL’in 17 fabrikasından biri olan ve Atatürk döneminde Atatürk Orman Çiftliği’nde kurulu Bira Fabrikası‘nın (AS: Bomonti biraları) arazisine bitişik arazinin de TOKİ tarafından Amerikan Büyükelçiliği’ne satıldığı haberi yayınlandı. (AS: lütfen tıklayınız; Atatürk’ün emanetini ABD’ye sattılar!)

Piyango yabancıya vuruyor!

Günün sorusu : ONBEŞLİM!
15 yaşında Eren Bülbül, çatışmanın çıkma ihtimali yüzde yüz olan bölgeye neden götürüldü? Götürülürken gerçekten çelik yelek giydirildi mi? Giydirildiyse sonuç niçin böyle oldu?  İhmal mi var? Annesi, “Eren’in oraya neden götürüldüğünün cevabını istiyorum” diyor. (16.08.17)
=====================================
Dostlar,

Sayın Doğru’nun bu yazısı, ‘‘Tekirdağ Suspus!’‘ başlıklı yazısı ile bir bütün.
Birlikte okunmasında büyük yarar var.. (17 Ağustos 2017)
http://www.sozcu.com.tr/2017/yazarlar/necati-dogru/tekirdag-suspus-1976645/)

Biz yukarıda makale içinde yer yer birkaç not ekledik..
Yazının başlığına dikkat isteriz : Komisyoncu!

Bu başlık metin içinde daha da açık edilerek kullanılmış, biz de dikkat çektik :

Komisyoncu gerekli.

Niye acaba, kim acaba bu ”Komisyoncu” ???!

Necati Doğru da hep böyle yapıyor, kapalı geçiyor.. Korkuyor herhalde?!
Halbuki ne gerek var; AKP = RTE ha bire söylüyor :

  • ”Türkiye’de gazetecilik yaptıkları için hapiste olan gazeteci yok!”

    Yerseniz ya da yutarsanız…

    Sevgi ve saygı ile. 20 Ağustos 2017, Tekirdağ

    Dr. Ahmet SALTIK
    Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
    www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir