RT Erdoğan : “Siz sadece doğurun yeter!”

“Siz sadece doğurun, yeter!”

Rahmi Turan
Rahmi TURAN
SÖZCÜ, 13.2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadın işçilerle konuşurken

– “Türkiye’de nüfus ve aile planlaması adı altında doğum kontrolleri yapıldı.
Niye biliyor musunuz? Bu milletin neslini, kurutmak için… Nüfusumuzu yaşlı hale getirip azaltmak için nüfus artışımız ne yazık ki şu anda 2’nin altında veya iki. Artırmamız gerekiyor.” dedi.

Yani, her kadının en az üç çocuk yapması lâzım. Daha doğrusu Allah ne verdiyse…
İyi de… Onlara kim bakacak?
Erdoğan keşke “Nüfusumuzu artırmalıyız” yerine “Eğitimli nüfusumuzu artırmalıyız” deseydi…
*** *
Olaya gerçekçi bakmak lâzım:
İnsanlar o çocukları sokağa salıp, iyi yetiştiremedikten, okutup, ülkeye yararlı insanlar haline getiremedikten sonra kuru kalabalıkların ne önemi var? Kalabalık nüfustan çok daha önemli olan okumuş, tahsil görmüş, iyi yetişmiş insanların çok olduğu nüfustur. Eğitim görmüş bir insan, eğitimsiz beş insana bedeldir. Dünyayı yöneten kuru kalabalıklar değil, eğitimli insanlardır.
*** *
Önce ülkemizdeki eğitim ve öğretim sistemini ıslah etmemiz gerekiyor. Oysa, tam tersine, medrese eğitimine doğru bir kayış var. Medreselerde matematik, fizik, kimya gibi
fen dersleri okutulmaz, insanlar yalnız dini eğitim görüp, öbür dünyaya hazırlanırdı.
Eğer medrese eğitimibir matah olsaydı, koca Osmanlı İmparatorluğu, cehalet yüzünden
içi çürümüş kof bir ağaç gibi devrilip yok olmazdı.
*** *
Birçok kesimde kadınlarımız hâlâ “çocuk doğurma makineleri gibi” görülüyor,
“Siz sadece doğurun, yeter!” deniliyor. Kadınların iyi eğitim görmeleri, çalışmaları, para kazanmaları, kariyer sahibi olmaları, kendi ayakları üzerinde durmaları istenmiyor.
“Evlenmeye ve çocuk doğurmaya” programlanmış robotlar sanki…
Kadına yönelik şiddet ve cinayetler artıyor, taciz ve tecavüzler tırmanıyor.
Kadınları eğitimsiz olan ve mutsuz bir yaşam süren ülkelerin gelişmeleri,
çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmaları kesinlikle mümkün değildir.

Sözün özü: Çok çocuk doğurmaktan önce eğitim şart!

***********
Dostlar,

Usta gazeteci – yazar Sayın Rahmi Turan‘ın yazısından bir bölüm aktardık..
Biz konuyu, Tayyip beyin 8 Mart 2016 günü bu konudaki konuşmasının ardından
web sitemizde işlemiştik (http://ahmetsaltik.net/2016/03/08/8-mart-dunya-kadinlar-gunu-2016-ve-dusundurdukleri/)

RT Erdoğan’ın bu bağlamdaki sözlerinin nasıl olabildiğine yanlış, bilimsel gerçeklere aykırı ve Türkiye için felaket anlamına geleceğini açıklamıştık.. Okunmasını dileriz..

Öte yandan Ergin ASYALI‘nın çizimi de son derece başarılı.. Başbakan A. Davutoğlu
zor durumda, hem de çoook.. AKP grubu – RTE arasında “sandviç sendromu” yaşamakta.

O denli k; Anayasa Mahkemesi’nin Dündar – Gül’ün hak ihlali konulu bireysel başvurusunun kabulünün ardından, RT Erdoğan’ın hukuksal yanlışlarla dolu temelsiz ve “Anayasa Mahkemesi’nin kararına saygı duymuyorum ve uymuyorum..” içerikli
dehşet verici açıklaması gelmişti.. Hükümet kanadı ise bu sözlerin Cumhurbaşkanının kişisel görüşü olduğu belirtilerek mesafeli bir konum almıştı. Ne var ki, Cumhurbaşkanlığından yapılan “düzeltmede”, RT Erdoğan’ın o hukuk dışı ve
çok tehlikeli saldırıyı “Devletin ve Hükümetin başı” olarak yaptığı vurgulandı.

Erdoğan’ın hukukçu danışmanı Mustafa Akış, son olarak Numan Kurtulmuş’a
yanıt vererek “Cumhurbaşkanımızın, AYM kararını eleştirmesi, ‘kişisel konumlanma’ değil, ‘devletin ve hükümetin başı’ sıfatıyla bir açıklamadır.” demişti.
Oysa Anayasa çok net ayrım yaparak Cumhurbaşkanının devletin (md. 104) ve Başbakanın ise hükümetin başı olduğunu tanımlamakta (md. 112..

RT Erdoğan, bir kez daha fiilen Anayasa’ya aykırı davranış sergilemekte,
Hükümet başkanının anayasal yetkisini açıkça gasp etmekte ve tek adam yönetimini dayatmaktadır. 12. Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden RT Erdoğan,
anlaşılmaz bir pervasızlıkla – gözükaralıkla Anayasayı çiğneme suçunu ardışık olarak, kararlı, bilerek ve isteyerek (taammüden!)  işlemeyi sürdürmektedir. Bu durum bir hukuk devletinde asla kabul edileme sürdürülemez. Zamanaşımı çook uzun suçlardır bu edimler.

Erdoğan, 4 nala bir rejim bunalımını körüklemektedir bilerek ya da bilmeyerek.
Söz ve eylemleriyle ülke gündemini tıkamakta ve saptırmaktadır.

  • Erdoğan’ın, tam donanımlı bir devlet üniversite hastanesinden sağlık raporu alması
    ve bu raporun kamuoyuna açıklanması istemleri pek haklı olarak yükselmektedir.Bu çok sakıncalı tablo yetmezmiş gibi, Bayan Erdoğan da konuşmaya başlamış ve toplumsal vicdanda isyan uyandıran temelsiz – gerçek dışı sözler etmeye başlamıştır.. Emineanım‘a göre kendileri, Cumhuriyetin 90 yıllık enkazını kaldırmışlardır…” ?!!Breh breh breh… Boyundan çoook büyük ve sıkletinden çooook ağır sözler bunlar..

    Yetmedi,. Emineanım deriiin tarih bilgisiyle bir de Osmanlı’nın yüz karası,
    mide bulandıran HAREM kepazeliği
    ni aklamaya kalktı..
    Harem meğer bir okulmuş ve genç kızları yaşama hazırlıyormuş!?!

    Bu konuyu da işledik sitemizde.. Okunmasını özellikle dileriz.. (http://ahmetsaltik.net/2016/03/10/muazzez-ilmiye-cigdan-emine-erdogana-tarih-dersi-ve-katkilarimiz/)

    Unlü şarkı sözüdür;

  • Mani oluyor halimi takrire hicabım… diye.
    (Güfte Nigar Osman Hanım, Atatürk“ün sevdiği şarkılardan..)
    Ne yazık ki, birilerinin (sorumlu öznelerin) yerine “hicap duymak” da bize düşüyor..Yapmayın efendiler, hanım ve beyefendiler.. Bu ülkeye ve halka kıymayın, insaf edin, vicdanlı olun, biraz tarih ve hukuk okuyun.. Namuslu uzmanlara danışın.. Az ve yerinde konuşun. Her gün TV ekranlarını ve ülke gündemini yersiz işgal edip çarpıtmayın.
    Yaşamın – tarihin gerçeklerini bu denli ölçüsüz çarpıtmayın.. Yazık oluyor bu ülkeye – insanımıza.. Size de! Büyük günah işliyorsunuz, ağır vebal yükleniyorsunuz..Tüm bu yıkım getirecek tabloyu izleyenler de.. Başta etkili – yetkili AKP’liler!

    Sevgi ve saygı ile.
    11 Mart 2016, Ankara

    Dr. Ahmet SALTIK
    www.ahmetsaltik.net
    profsaltik@gmail.com

    Bu yazımzın pdf biçimi : R.T._Erdogan_“Siz_sadece_dogurun_yeter”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir