‘Sarin gazı Türkiye’den’


Dostlar,

‘Sarin gazı Türkiye’den’ !

31.8.13 günü bu sitede aşağıdaki dizeleri yazdık :

**********

“.. İster misiniz, Suriye ordusu dışında kimyasal silah kullanımı olsa ve
kullananlar belirlense.. Bu silahları nereden aldıkları da!

– İster misiniz, bu kimyasal silahlar Türkiye kaynaklı olsa,
aradaki taşeronlar üzerinden resmi kaynaklardan sağlanmış olsa..

– İster misiniz, bir biçimde ipin ucu AKP iktidarına uzansa??

Ne bilelim, bölgenin önemli ve güçlü devlet istihbarat örgütlerinden biri bu iğrenç senaryoyu kanıtlasa.. Uluslararası topluma açıklasa, BM Güvenlik Konseyi’ne taşısa..

Ya da zamanlamayı Mart 2014 yerel seçimlerinden önce yapsa??

Türkiye’de neler olurdu acaba??

Ağzımızdan yel mi alsın??

İnsan aklı soru sormalı soru.. 
Ezberci eğitm ise tam tersine bir zihinsel soykırım!”

(http://ahmetsaltik.net/2013/08/31/kimyasal-bomba-bulgusu-yok-cocuklari-teroristler-oldurdu/, 31.8.13)

**********

4 gün sonra kokusu çıktı..

Mihraç Ural, açık kimliği ile vahim iddiayı ortaya koydu.


Şimdi AKP, olasılıkla, ağdalı bir dille bu savları reddedecektir.

Başbakan’ın ağzından çok duyduk “ispat edemezlerse…. namussuzdurlar, alçaktırlar..” gürlemelerini. Sonra kendi ağzından BOP eşbaşkanlığını üstlendiği itiraflarının sesli – görüntülü kayıtları yaınlandı.. 30 küsur yerde itirafı oyaya çıktı,
gık da diyemedi!


Şimdi kim müfteri, alçak, namussuz oldu?? 

İşin korkunç bir başka yanı da, bu iğrenç taşeronluğu yapan AKP hükümetinin – RTE’nin şantaj karşılığı kullanılması olasılığıdır.
Olayın kanıtlarına ulaşan hükümetler,
başta İsrail olmak üzere ABD, Rusya, Fransa ve İngiltere tepe tepe RTE’nin AKP’sini kullanmak isteyeceklerdir.
Bu şantaj – tehdit ülkemizin yaşamsal çıkarlarını tehdit edebilir!

Siyasal iktidar, bay Hüseyin Çelik‘in ağdalı ağzından beylik sözlerle kınama – yalanlama ile konuyu geçiştiremez. BM’nin uzman heyetinin elindeki tüm bulguları dünya kamuoyu ile açıklıkla paylaşmasını istemelidir.

Bu deve güdülebilir gibi gözükmemektedir.
O halde bu diyardan gitmek gerekecektir.

AKP iktidarının eli, Gezi olaylarından sonra Suriye’de emperyalistlerle işbirliği yapan darbecilerle birlikte bir kez daha kana bulanmıştır. Diktatörleşen iktidarların kaçınılmaz sonu.. Ya elleri kana bulanır, örtbas etmek için diktatörleşirler ya da tersi olur..
Giderek diktatörleşirler, ellerini kana bulamaktan da kaçınmazlar..

Her  durumda da sonludur bu süreç..
Er ya da geç çok ağır biçimde hesap verir, bedel öderler..

  • AKP iktidarı artık eğik düzlemdedir ve durduracak hiçbir güç gözükmemektedir!

Evet…

‘Sarin gazı Türkiye’den’!

Aşağdaki yazı dikkatle okunmalıdır..
Muhalefet “acil” kaydı ile konuyu TBMM’de sorgulamalıdır.
Böylesi bir sav gerçek çıkarsa 1 değil 1000 hükümet götürür..
Haydi CHP, MHP ve hatta BDP!
Ve de vicdanları nasırlaşmamış, kör ve sağır olmamış “insan” AKP’liler!
Tayyip beyin bu kabul edilemez ölçüsüz hırsı Türkiye’yi yıkıma sürüklüyor..

Sevgi ve saygı ile.
Datça, 4.9.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

==============================

‘Sarin gazı Türkiye’den’ !MİHRAÇ URAL’IN İDDİASI 

Mihrac_Ural_sarin_Turkiye'denAcilciler örgütünün eski genel sekreteri Mihraç Ural,

  • Türkiye’nin Suriyeli muhaliflere rejime karşı kullanmaları için sarin gazı verdiğini ileri sürdü.

 

Ehlibeyt dergisine verdiği söyleşide, iddiasını uluslararası önemi olduğunu belirttiği “yakın dostu” Jan Kalan’dan edindiği bilgilere dayandıran Ural, söz konusu

  • gazın Türkiye’den Şam Guta’ya taşındığını

ve muhaliflerce el yapımı füzelere yerleştirilerek tutsak alınmış rejim yanlısı insanların üzerine atıldığını belirtti.

Kimyasal gazın hedefi olanların arasında çocukların fazlalığının ve kurşun taşıma ekipmanlarının olmayışının bunu kanıtladığını ileri süren Ural, hidrojen siyanür cihazının El Nusra Cephesi’nin eğitim kampında Türk devletine ait bir
askeri tesiste bulunduğunu
ifade etti.

El Nusra Cephesi üyelerinin Türk subaylar tarafından eğitildiğini de kaydeden Ural, Halep’teki kimyasal silahların da El Nusra Cephesi üyeleri tarafından kullanıldığının kesin olduğunu,
yabancı devletlerin bunu bilmelerine rağmen bahane yaratmaya çalıştığını ifade etti.

İkinci Sevr tehlikesi

Suriye’ye karadan bir operasyonun olası görünmediğini, bu yüzden ABD’nin tek şansının Başbakan Recep Tayyip Erdoğanı zorlayarak kara operasyonu yapmak olduğunu da ileri süren, bunun da Türkiye için gözyaşı dökmek anlamına geldiğini belirten Ural, Erdoğan’ın yayılmacılık hevesinin Türkiye’yi II. Sevr’e sürükleyeceğini iddia etti. (Cumhuriyet, 4.9.13, sayfa 6)

http://cumhuriyet.com.tr/?PHPSESSID=6prvrobp9jtsmhkvl12ffkf9jlm213dtjk4upg25dog4po9vjk00&im=em&xl=empopup&em=cu/cumhuriyet/w/c0604.html

===================================

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir