Artık gerçekten sabır ve tahammül sınırlarını zorlayan iktidar uygulamalarıyla karşı karşıyayız.
Sinem Gürcan’a yapılanlar, en katı vicdanları bile derinden sızlatacak düzeydedir.
Basından öğrendiğimize göre, Yüce ATATÜRK’ün GENÇLİĞE SESLENİŞİ’ni okuması, gaddarca cezalandırılması sonucunu doğurmuştur. Emniyetin yazısı ile bursu kesilmş ve yurttan atılmıştır.
Ne yapılmak istenmektedir?
Parasız sokağa atılan bu genç kızın geleceği karartılarak ne elde edilecektir?
Bu genç ve arkadaşları suç işlemeye mi itilmektedir?
Ayrıca çok sayıda öğrenci tutuklanmıştır ve klişe gerekçelerle üniversiteden atılmışlardır.
Afyon valisinin 4. Murat rolüne soyunmasına hükümetten bir tepki gelmemiştir.
Uygulama danışıklı mıdır? İnsanlar bir parkta bir bardak bira içmesinler mi?
AKP’nin İLERİ DEMOKRASİ’si bu mu?
4+4+4 ile din-iman, Kuran vb. dersler artırılmıştır. Mahalle baskısı ile öğrencilere okutulacaktır. Ama toplum gene ahlaksızlıktan kurtulamamaktadır. Bu niye böyledir? AKP’liler hiç düşünmez ler mi? 32 yıldır bu ülkede zorunlu din dersi vardır. Nereye geldik ?
Yüzlerce aydın, gazeteci, blim adamı, general-asker.. yıllardır tutukludur. Hükümetin darbe hezeyanı ile ülke açıkhava hapishanesine döndürüldü.
Ama AKP yöneticilerinin -Gül dahil- çok ağır suçlardan davaları bekletiliyor. Burada milletvekili dokunulmazlığına sığınılıyor.
Bunca zırvayı hiçbir topluma uzun boylu yutturamazsınız..
Bu vb. olaylar açıkça FAŞİZM dönemlerinde yaşanmaktadır.
Atatürk rozeti ile “siyasal simge” gerekçesiyle TBMM’ye sokulmamak,
kanımızı dondurmaktadır.
Milli bayramlarımızın yasaklanma girişimi de öyle..
Çelenk yönetmeliğinin değiştirilerek ATA’mızın anıtına çelenk sunumunun çok çok kısıtlanması ve anıtların polis kordonuna alınarak çelenk sunumunun engellenmesi;
HALKI AÇIKÇA İSYANA ve SUÇ İŞLEMEYE TEŞVİK ETME
SUÇU İŞLEMEKTİR!
Türkiye, AKP iktidarı ile açıkça faşizme sürüklenmiştir.
Söylenecek bütün sözler bitti mi?
Eğer söz bitti ise bundan sonra ne geliyor?
AKP kurmayları gelişmeleri öngöremiyorlar mı?
Kendilerini yönlendirenlerin ülkemiz için nasıl bir felaket tablosu hazırladıklarını
farkedemiyorlar mı ?
Bütün AKP yönetcilerini, başta Sn. Gül ve Sn. Erdoğan’ı, tüm AKP milletvekillerini ve yöneticilerini ve de AKP seçmenlerini bir kez daha
sağduyuya davet ediyoruz.
Umut ediyor ve diliyoruz ki bu feryatlar karşılığını bulsun.
Güzel ülkemize ve halkımıza yazık oluyor..
İstenmeyen gelişmeler nereye varır bilinmez ama tarih hep gösteriyor ki;
halkın da bir tahammül sınırı var.
Zamanı gelince ayağa kalkıyor ve hesabını soruyor..
AKP’de geriye sayım başladı, haydi hayırlısı..
Not : 16.6. 2012 günü TGB’li gençlerin birlikte GENÇLİĞE SESLENİŞ’i okuma etkinliğine katılacaktım. Saat 16:00 gibi Kurtluluş Parkı’nın Kolej köşesine gittim ve bekledim, kimseleri göremedim. TGB Başkanı İlker Yücel’i ve bir arkadaşımı telefonla aradım buluşma yeri için ama yanıt alamadım. Akşam Ulusal Kanal’dan dinleyince, Kıbrıs Caddesi’ndeki Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü önünde bu protestoyu gerçekleştirdiklerini öğrendim. Katılamadığım için üzüldüm. Gençleri, yasal hak arama eylemleri için kutluyorum.
Kredi ve Yurtlar Kurumu’nu vahim hatasını derhal düzeltmeye çağırıyorum.
Gazi Üniversitesi Rektörü de öğrencisine sahip çıkmaya çağırıyorum hemen..
Dostlar,
Artık gerçekten sabır ve tahammül sınırlarını zorlayan iktidar uygulamalarıyla karşı karşıyayız.
Sinem Gürcan’a yapılanlar, en katı vicdanları bile derinden sızlatacak düzeydedir.
Basından öğrendiğimize göre, Yüce ATATÜRK’ün GENÇLİĞE SESLENİŞİ’ni okuması, gaddarca cezalandırılması sonucunu doğurmuştur. Emniyetin yazısı ile bursu kesilmş ve yurttan atılmıştır.
Ne yapılmak istenmektedir?
Parasız sokağa atılan bu genç kızın geleceği karartılarak ne elde edilecektir?
Bu genç ve arkadaşları suç işlemeye mi itilmektedir?
Ayrıca çok sayıda öğrenci tutuklanmıştır ve klişe gerekçelerle üniversiteden atılmışlardır.
Afyon valisinin 4. Murat rolüne soyunmasına hükümetten bir tepki gelmemiştir.
Uygulama danışıklı mıdır? İnsanlar bir parkta bir bardak bira içmesinler mi?
AKP’nin İLERİ DEMOKRASİ’si bu mu?
4+4+4 ile din-iman, Kuran vb. dersler artırılmıştır. Mahalle baskısı ile öğrencilere okutulacaktır. Ama toplum gene ahlaksızlıktan kurtulamamaktadır. Bu niye böyledir? AKP’liler hiç düşünmez ler mi? 32 yıldır bu ülkede zorunlu din dersi vardır. Nereye geldik ?
Yüzlerce aydın, gazeteci, blim adamı, general-asker.. yıllardır tutukludur. Hükümetin darbe hezeyanı ile ülke açıkhava hapishanesine döndürüldü.
Ama AKP yöneticilerinin -Gül dahil- çok ağır suçlardan davaları bekletiliyor. Burada milletvekili dokunulmazlığına sığınılıyor.
Bunca zırvayı hiçbir topluma uzun boylu yutturamazsınız..
Bu vb. olaylar açıkça FAŞİZM dönemlerinde yaşanmaktadır.
Atatürk rozeti ile “siyasal simge” gerekçesiyle TBMM’ye sokulmamak,
kanımızı dondurmaktadır.
Milli bayramlarımızın yasaklanma girişimi de öyle..
Çelenk yönetmeliğinin değiştirilerek ATA’mızın anıtına çelenk sunumunun çok çok kısıtlanması ve anıtların polis kordonuna alınarak çelenk sunumunun engellenmesi;
HALKI AÇIKÇA İSYANA ve SUÇ İŞLEMEYE TEŞVİK ETME
SUÇU İŞLEMEKTİR!
Türkiye, AKP iktidarı ile açıkça faşizme sürüklenmiştir.
Söylenecek bütün sözler bitti mi?
Eğer söz bitti ise bundan sonra ne geliyor?
AKP kurmayları gelişmeleri öngöremiyorlar mı?
Kendilerini yönlendirenlerin ülkemiz için nasıl bir felaket tablosu hazırladıklarını
farkedemiyorlar mı ?
Bütün AKP yönetcilerini, başta Sn. Gül ve Sn. Erdoğan’ı, tüm AKP milletvekillerini ve yöneticilerini ve de AKP seçmenlerini bir kez daha
sağduyuya davet ediyoruz.
Umut ediyor ve diliyoruz ki bu feryatlar karşılığını bulsun.
Güzel ülkemize ve halkımıza yazık oluyor..
İstenmeyen gelişmeler nereye varır bilinmez ama tarih hep gösteriyor ki;
halkın da bir tahammül sınırı var.
Zamanı gelince ayağa kalkıyor ve hesabını soruyor..
AKP’de geriye sayım başladı, haydi hayırlısı..
Not : 16.6. 2012 günü TGB’li gençlerin birlikte GENÇLİĞE SESLENİŞ’i okuma etkinliğine katılacaktım. Saat 16:00 gibi Kurtluluş Parkı’nın Kolej köşesine gittim ve bekledim, kimseleri göremedim. TGB Başkanı İlker Yücel’i ve bir arkadaşımı telefonla aradım buluşma yeri için ama yanıt alamadım. Akşam Ulusal Kanal’dan dinleyince, Kıbrıs Caddesi’ndeki Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü önünde bu protestoyu gerçekleştirdiklerini öğrendim. Katılamadığım için üzüldüm. Gençleri, yasal hak arama eylemleri için kutluyorum.
Kredi ve Yurtlar Kurumu’nu vahim hatasını derhal düzeltmeye çağırıyorum.
Gazi Üniversitesi Rektörü de öğrencisine sahip çıkmaya çağırıyorum hemen..
Sevgi ve saygı ile.
16.6.12, Ankara
Dr. Ahmet Saltık
http://www.ahmetsaltik.net