Etiket arşivi: Türk Evi

Aziz SANCAR : “..Nobel madalyasını 19 Mayıs’ta Ata adına Anıtkabir’e bağışlayacağım…”

Bir Nobel ziyafeti

Orhan Bursalı
NOBEL_odulunu_ATA'ya_adayacagim_AZIZ_SANCAR

 

Borular çaldı ve salonun üst katından aşağı doğru kıvrılarak inen koridorda önce İsveç üniversitelerine ait onlarca flama göründü. Flamalar yukarıdan salona doğru sarkıtıldı.
Sonra borular çaldı, Nobel kazananlar ve Kraliyet ailesi kol kola yavaş adımlarla
salona doğru inmeye başladılar.

Kuşkusuz bir Cumhuriyet yönetiminde görülmeyecek bir törenle karşı karşıyayız.
Kraliyetin korumasında bir Nobel töreni. Kraliyet, devlet başkanlığı rolünde aslında.
Kral 16. Gustav’ın bu 42. Nobel töreni.. Önde Kral, kolunda Tıp Nobeli’ni paylaşan
Çinli bilim kadını Tu Youyou. Sancar, 3. sırada ve Kral’ın kız kardeşi Kristina ile
kol kola indiler…

Büyük dikdörtgen salon; orta koridor, diklemesine uçtan uca Kraliyet ailesi ve
Nobel kazananlara ve eşlerine ayrılmış. 1340 konuğun masaları ise bu uzun masaya yanlamasına hazırlanmış. Biz uzun masa yanında, Sancar’dan 10 metre uzakta oturuyorduk.
Yemekleri geçiyorum, mükemmeldi, az ve özdü, törenseldi, eğitimli garson ordusu
eşzamanlı hizmet etti. Her servis arasında bir müzik gösterisi vardı.
İlk gösteride ışıklar azaltıldı, alacakaranlık içinde koridorun iki yanında kadınlı-erkekli
koro arya söyleyerek yürüdü, merdivende toplanarak aryalarını sürdürdüler.

‘Dünyayı umut kurtaracak’

Yemek sonrasında Nobel Komitesi başkanı ve grupları temsilen Nobel bilimciler,
göğüslerinde Kraliyet kuşağını çapraz taşıyan kızların eşliğinde kürsüye geldiler,
kısa ama etkili konuşmalar yaptılar.

Kısaca: Nobel Komitesi Başkanı Prof. Heldin çok anlamlı bir anekdot anlattı:
Bir ülke başkanı bir bilim insanına sormuş,

  • “Bilim ülkeyi savunmakta işe yarar mı?”Şu yanıtı almış: “Onu bilmem ama bilim ülkeyi savunmak için çok daha değerli kılar.”

Kimya Nobelcileri adına konuşan Tomas Lindahl, lisede kimyadan çaktığını söyledi…
Tıp grubu adına konuşan Campbell, Tıp Nobeli’nin parazit çalışmalarına verilmesini kastederek, “Parazitlere artık saygı gösterme zamanı geldi!” dedi. Ekonomi ödülünü alan
Angus Deaton
: “Bu Nobel ödülü İsveç’in bilime ve eğitime verdiği önemi gösteriyor.”

Nobel Edebiyat Ödülü’nü alan Rus muhalif kadın yazar Svetlana Alexievich en uzun konuşmayı yaptı, Stalin döneminin acılarına değindi:

Dünyayı nefret değil sevgi ve umut kurtaracak, nefret değil,
özgürlük anlık bir tatil değil zahmetli bir yoldur
dedi ve ekledi:

Yeni bir barbarlık dönemi içindeyiz, demokrasi emekli olmuş gibi..

Tören yine çalan borularla bitti ve Kraliyet ailesi Nobel konuklarıyla salondan ayrıldılar.
Sonrası şu: Yukarıda balo salonunda dans ve resepsiyon vardı.
Özlem Yüzak
, Sancar’a eşlik eden Kristina ile fotoğraf çektirdi.

Yemek öncesi Nobel töreni

Bu yemek töreninden iki saat önce de Nobel konseri dinlediğimiz konser salonu bu kez
Nobel töreni için hazırlanmıştı. Töreni biz bu kez üst balkondan çok güzel seyrettik.

Bu törenle ilgili fotoğrafları izlemişsinizdir. Kral, Kraliçe ve yakınlarına ait önde 4 sandalye, karşılarında 9 Nobel bilimci. Bilimciler konuşma yapmadılar, çalışmaları İsveççe ve İngilizce kısaca anlatıldı ve Kral’ın elinden bir bir ödül ve madalyalarını aldılar.

Sancar’ın sırrı nasıl patladı?

Sancar’ın Nobel madalyasını Ata’ya bağışlamasının öyküsü  :

Kaldığımız otelde Aziz Sancar ile baş başa yaptığımız görüşmede,

  • Orhan sana şimdilik açıklanmasını istemediğim bir bilgi vereceğim..

“..Nobel madalyasını 19 Mayıs’ta
Ata adına Anıtkabir’e bağışlayacağım…

Sır sırdır.. Tabii ki başımız üstüne. Ama olay farklı gelişti..

Stockholm Türkiye Büyükelçiliği’ndeki kabulde Sancar bu bilgiyi Devlete de açıklama gereği duydu. Büyükelçi Kaya Türkmen, Cumhurbaşkanı başdanışmanı Davut Kavranoğlu,
TÜBA Başkanı Ahmet Cevat Acar’ın da katılmasını istediği küçük toplantıda bunu Devlete açıkladı. Onlar da Cumhurbaşkanı’nın, ABD’ye gitmeden önce Sancar’ı mutlaka Ankara’da görmek istediğini bildirdiler. Sancar’ın programı böyle değişti. Pazartesi Ankara’ya uçuyor,
Salı görüşme var ve hemen arkasından ABD’ye, özlediği laboratuvarına kavuşacak

Kraliyet yemeği öncesi Sancar’la görüştüm ve madalyanın Ata’ya hediye edilmesi haberinin artık yayılabileceğini söyledim. “Bunu yazmak sana ait olsun, ne zaman istersen” dedi.
Nobel yemeğinde, sosyal medyada Sancar’ın bu kararının haber olduğunu görünce,
gazeteye gönderdiğimiz haberin başlıklarını değiştirdik:

Sancar, Spor ve Gençlik Bayramı 19 Mayıs’ta, anlamlı bir tarihte,

Nobel madalyasını Atatürk’e hediye edecek!

Anıtkabir’de nerede ve nasıl sergilenir, artık Genelkurmay karar versin…

=========================================

Dostlar,

Göğsümüz kabarıyor..
İçimiz içimize sığmıyor..
Heyecanımızı yenemiyoruz..
Hatta gözyaşlarımızı tutamıyoruz…

******

Prof. Aziz Sancar “insan gibi insanmış”!
Ülkesine, Cumhuriyet’e, onun eğitim sistemine… tüm bunları yoktan vareden – yaratan
Yüce ATATÜRK’e vefasını çok etkili ve benzersiz biçimde gösteriyor..

Çok anlamlı ve tarihe  not düşecek bir yöntemle..

Yüce ATATÜRK’ün ANIT KABİRİ’ne
19  Mayıs 2016’da NOBEL Madalyasını armağan edecek!

“Adam” belki 50 yıldır ABD’de, bir Amerikan kadını ile evli ama kökünü, kültürünü koruyor. Bilinç ve kararlılıkla..

  • “Ben Türk’üm, o kadar!” diyor BBC’nin etnik ayrımcı muhabirine.Türkiye’deki zibidiler “T.C.” yi kaldırıyor, “Türklüğü” yadsıyor ve Anayasadan çıkarmaya çabalıyor.. Bu denli yabancılaşma ve kurtarıcısına kin – nefret – vefasızlık dünyada yok!

    Prof. Sancar, sınırlı gelirini TÜRK EVİ‘ne ayırmış ABD’de..
    Atatürk ve Bayrağımızın fotoları ile bezeli..
    Ülkemizden gidenleri orada karşılıksız konuk ediyorlar..
    NOBEL ödülünden gelen 850 bin € parayı da bu amaçla kullanacaklar..
    Şu yüce gönüllülüğe bakar mısınız??

    Dileriz önümüzdeki yıl Prof. Sancar NOBEL Tıp ödülü de alsın..

    Bay RTE, Prof. Sancar ile 15 Aralık 2015 günü gürüşecekmiş..
    Dileriz saygıda kusur etmezler.. Bay RTE’nin egosu ve kompleksleri malum..

    Acaba bir Devlet Üstün Hizmet Madalyası düşünürler mi?
    Acaba TBMM’de bir konuşma yapmasını sağlarlar mı??

    Daha da önemlisi, NOBEL Tıp ödülü getirmeye ramak kalan bilimsel çalışmalarına
    maddi destek sağlarlar mı?

    Erdoğan, muazzam örtülü ödeneğinden veya başkaca açık kaynaklardan etik ve yasal düzlemde akçal destek sağlar mı??
    Devlet Üstün Hizmet Madalyası ile birlikte akçal ödül neden olmasın?

    Bunları düşünmek gerek…
    İşin teatral – törensel – politik şov yanı  karın doyurmaz ki!
    Utanma duygusu olanları utandırır, o kadar..

    Sevgi ve saygı ile.
    12 Aralık 2015, Ankara

    Dr. Ahmet SALTIK
    www.ahmetsaltik.net
    profsaltik@gmail.com

2015 Kimya Nobel Ödülü’nü bir Türk Doktoru kazandı!

2015 Kimya Nobel Ödülü’nü
bir Türk Doktoru kazandı! 

Kimya Nobel Ödülü’nü bir Türk kazandı!

2015 Nobel Kimya Ödülü’nü “DNA onarımı” hakkındaki bilimsel çalışmasıyla Prof. Aziz Sancar kazandı. Sancar kanser konusundaki çalışmaları ve “ritmik saat” buluşu ile tanınıyor.

Sancar ödülünü aynı dalda İngiliz bilim insanı Tomas Lindahl ve ABD’li meslektaşı
Paul Modrich ile paylaşıyor. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, İsveç Akademisi,
Karolinska Enstitüsü ve Norveç Nobel Komitesi tarafından verilen Nobel ödülleri açıklandı. Geçen yıl kimya dalındaki ödülü Almanya’dan Stefan Hell ve Amerika’dan Eric Betzig ve William Moerner mikroskop alanındaki çalışmalarıyla kazanmıştı.

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, İsveç Akademisi, Karolinska Enstitüsü ve Norveç
Nobel Komitesi tarafından verilen Nobel ödülleri açıklandı. 2015 Nobel Kimya Ödülü’nü

“DNA onarımı” hakkındaki bilimsel çalışmasıyla Prof. Aziz Sancar kazandı.
Sancar ödülünü aynı dalda Tomas Lindahl ve Paul Modrich ile paylaştı.
Sancar, Orhan Pamuk’tan sonra Nobel alan 2. Türk oldu.

İsveç Kraliyet Bilim Akademisi, düzenlediği basın toplantısında, Lindahl, Modrich ve Sancar’ın “hücrelerin hasar gören DNA’yı nasıl onardığını ve genetik bilgiyi nasıl koruma altına aldığını” ortaya çıkardıkları için Nobel Kimya Ödülü’ne layık görüldüklerini bildirdi.

Açıklamada, “Üç bilim adamının çalışmaları, hücrelerin nasıl işlediğine yönelik son derece önemli bilgi sağlayarak yeni kanser tedavilerinin geliştirilmesine yol açtı” ifadesi kullanıldı.

İnsan DNA’sının her gün ultraviyole ışınlar, serbest radikaller ve diğer kanserojen maddeler nedeniyle zarar gördüğüne işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Ancak bu tür dış saldırılar olmadan da DNA molekülleri, kalıtımsal olarak değişken bir yapıya sahiptir. Hücrenin genomunda her gün çok sayıda değişiklik meydana gelir. Daha da ötesi insan vücudundaki hücreler her gün milyonlarca kez bölünür ve bu esnada DNA kopyalanır. DNA’nın kopyalanması sırasında bazı bozukluklar ortaya çıkar. Genetik materyalin tam bir kimyasal kaosa düşmemesinin nedeni, hiç durmadan DNA’yı izleyen ve meydana gelen hasarları onaran moleküler sistemler barındırmasıdır. 2015 Nobel Kimya Ödülü, bu onarım sistemlerinin nasıl işlediğini moleküler düzeyde gözler önüne seren çalışmalarıyla alanlarında çığır açan
üç bilim adamına verilmiştir.”

Kraliyet Akademisi, ödüle yaraşır (layık görülen 3 bilim adamını şöyle tanıttı:

“1970’lerin başlarında bilim adamları, DNA’nın son derece istikrarlı bir molekül olduğuna inanıyordu ancak Lindahl, DNA’nın aslında yeryüzünde yaşamın gelişimini olanaksız kılacak
bir yavaşlıkta bozulduğunu ortaya çıkardı. Öngörüsü, Lindahl’ın DNA’nın çökmesine sürekli engel olan moleküler bir makineyi keşfetmesini sağladı. Aziz Sancar, hücrelerin ultraviyole ışınlarının DNA’da neden olduğu hasarı tamir etmek için kullandığı nükleotid eksizyon onarım mekanizmasının haritasını çıkardı. Paul Modrich de hücrelerin, hücre bölünmesi esnasında DNA’nın kopyalanmasında ortaya çıkan hataları nasıl düzelttiğini buldu.”

‘RİTMİK SAAT’

Prof. Dr. Aziz Sancar, kanser tedavisinde ‘ritmik saat’ buluşunu yaparak dünya çapında üne kavuşmuştu.

2014 yılı Nobel Kimya Ödülü ‘nano dünyaya kapı aralayan’, ‘süper çözünürlüklü floresan mikroskobu’ geliştiren çalışmaları nedeniyle ABD’li kimyagerler Eric Betzig ve William E Moerner ile Alman kimyager Stefan W. Hell’e verilmişti.

Dün açıklanan Nobel Fizik Ödülü Japon bilim insanı Takaai Kajita ve Kanadalı fizikçi Arthur B. McDonald’e verilmişti.

Önceki gün açıklanan Nobel Tıp Ödülü ise parazitler ve sıtma konusunda araştırma yapan İrlandalı bilim insanı William Campbell ve Japon bilim insanları Satoshi Omura ve Youyou Tu’ya layık görülmüştü.

Bu yılın başarılı isimleri Nobel Ödülü’nü Alfred Nobel’in ölüm yıldönümü olan 10 Aralık’ta teslim alacak.

Aziz Sancar kimdir?

Prof. Dr. Aziz Sancar 1946’da Mardin Savur’da 8 kardeşin yedincisi olarak dünyaya geldi.

“Annemin ve babamın okuması yazması yoktu” diye konuşan Sancar, “Ancak eğitimin önemini biliyorlardı ve çocuklarının tümünün eğitim alması için ellerinden geleni yaptılar.” diyor.
Okulda hep başarılı bir öğrenciydi ama aynı zamanda futbola yeteneği vardı. Lise futbol takımında kalecilik yaparken, Genç Milli Futbol takımı denemelerine çağrıldı. Diyor ki:
“Bu benim en büyük rüyamdı; hep milli takımda oynamak istemişimdir. Ancak bir süre sonra iyi bir kaleci olmak için boyumun yeterince uzun olmadığına karar verdim ve derslerime daha fazla eğildim.”

1963 yılında girdiği İstanbul Tıp Fakültesi’ni 1971 yılında bitirdi. Okuldayken temel bilimler hocalarının bilimsel buluşlar karşındaki heyecanını şöyle dile getiriyor “Kaynaklarımızın yetersizliğini gayret ve heyecanımız ile kapatıyorduk.” 6 yıllık tıp eğitiminin ikinci yılında aldığı biyokimya dersinden etkilenen Sancar, biyokimya araştırmacısı olmaya karar verdi. Biyokimya dalında lisansüstü çalışmalar yapma isteğini biyokimya hocasına açtığı zaman, hocası en azından bir süre için doktorluk yapmasını tavsiye etti. “Tıbbiyeden mezun olan herkesin, temel bilimlerle ilgilenmeden önce birkaç yıl doktorluk yapmasında büyük fayda görüyorum” diyen Sancar hocasının tavsiyesine uyup, doğduğu yer olan Savur’a yakın bir bölgede kendisi için çok yararlı olduğuna inandığı iki yıllık bir doktorluk deneyimi geçirdi.

Nobel kazanan Aziz Sancar’dan ilk açıklama

[Haber görseli]

1997 yılından bugüne Amerika Birleşik Devletleri North Carolina-Chapel Hill’de North Carolina Üniversitesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümü’nde Sarah Graham Kenan Profesörü olarak görev yapan Prof. Sancar’ın, 415 bilimsel makalesi var ve bu makalelere çok yüksek atıflar aldı.  31.330. Başarılı bilim adamları h-endeksine göre değerlendirmede de h-99 gibi yüksek bir
nota ulaşmıştı.

Sancar, bilimde başarıya ulaşmak için çok çalışma, kararlılık ve azmin ne denli önemli olduğunun canlı kanıtıdır. Aldığı ödüller arasında Ulusal Bilim Vakfı’nın Başkanlık Genç Araştırmacılar Ödülü (1984), Amerikan Fotobiyolojı Birliği’nin en büyük ödülü (1990) ve Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TUBITAK) (1995) ödülü sayılabilir.
Sancar, ayrıca ABD Ulusal Bilimler Akademisi’nin ilk Türk Amerikan üyesidir.

Prof. Sancar,  Biyokimya Profesörü olan Gwen Boles Sancar ile evlidir. Gwen sancar
North Carolina-Chapel Hill’de North Carolina Üniversitesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor.

Sancar, 2008 yılında bilimsel nitelikleri ve insan sağlığına yapmış olduğu üst düzey katkıları nedeniyle Vehbi Koç Ödülü‘nü kazandı.

Eşi Prof. Gwen ile birlikte senelerdir bir Türk Evi* inşa etmek isteyen Sancar, Vehbi Koç ödülünden aldığı 100 bin dolarlık ödülünün tamamını ise Türkiye tanıtımına harcadı.
“Ödülden kazandığım para olmasaydı, bu hayalimi gerçekleştiremeyecektim” diyen Sancar, şunları söylüyor:

“Bu para gelince, hayattayken bu hayalimizi gerçekleştirelim istedik. 100 bin dolar da
kendi cebimizden koyduk ve evi 660 bin dolara aldık. 19 Mayıs 2008 yılında Türk Evini açtık. 2 katlı bir ev. 18 öğrencinin kalabileceği odalar var. Büyük bir salonu ve mutfağı var.
Türk hanımları, mutfağımızda yemek pişiriyor. Türk öğrencilere ve ABD’lilere Türk yemekleri veriyoruz. Salonu ise kültürel faaliyetler için kullanıyoruz. Düzenlediğimiz etkinlikler, ABD’liler tarafından çok ilgi gördü.”

*Türk evi ile ilgili detaylı bilgi için adresler

The Aziz & Gwen Sancar Foundation
Carolina Türk Evi – Turkish House,
743 East Franklin Street,
Chapel Hill, North Carolina
http://agsfoundation.karolayna.com/index.htm
================================

Dostlar,

Çooooooooooook keyifli ve gururluyuz..

Prof. Aziz Sancar Hoca ile aynı Fakülteden mezunuz üstelik..

O 1971’de mezun olmş, biz o yıl tıp eğitimine başlamışız..

Nobel ödüllü Sancar hoca bir Türk ve Mustafa Kemal ATATÜRK hayranı!..

Kuzey Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde çalışan 69 yaşındaki Aziz Sancar,
ödülün özellikle Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi. Sancar,

İsveç Kraliyet Bilim Akademisi tarafından Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülen Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, “Ödülü kazanmaktan büyük onur duyduğunu” söyledi.

Akademi’den gelen telefonu, eşinin açtığını ve kendisini uyandırdığını belirten
69 yaşındaki Sancar, “Hiç beklemiyordum, çok şaşırdım. Hala da çok şaşkınım” dedi.

Nobel Medya Merkezi’nden Adam Smith’in sorularını yanıtlayan Sancar,
ödülü kazanan ilk Türk bilim adamı olduğu hatırlatıldığında “Bilim adamı olarak evet.
Ama Orhan Pamuk, 2006’da Nobel Edebiyat Ödülü’n kazanmıştı” dedi.

Smith’in, Türkiye’de de büyük kutlamalar olacağını belirtmesi üzerine Sancar,
“Evet sanırım olacak. ‘Nobel ödülünü ne zaman alacaksın?’ diye yıllardır sorup duruyorlardı. Ülkem adına da gurur duyuyorum” ifadesini kullandı.

Hasar gören DNA’nın onarımıyla ilgili mekanizmaları ortaya çıkaran çalışmasıyla ödüle yaraşır görülen Sancar, “Şimdi neler olacak?” sorusuna “Derslerim ay sonunda başlıyor ve
aralık sonuna dek sürecek. Dersleri aksatmamak için elimden geleni yapacağım ama sanırım kimi aksaklıklar olacak.” diye konuştu.

Ailesine, ana vatanı Türkiye’ye ve çalışmalarını sürdürdüğü ABD’ye müteşekkir olduğunu kaydeden Prof. Sancar,

“Bu ödülü ülkemin gençlerine adıyorum.
Hikayem, inanıp da başarılamayacak hiçbir şeyin olmadığıdır.
Hem kendim hem de ülkem için sevindim.
Beni bu noktaya getiren, ülkemde aldığım eğitimdir.
Bu ödül özellikle Türkiye için çok önemli.”

dedi.

Sevgi ve saygı ile.
08 Ekim 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com