Dostlar,
02 Mayıs 2021 Pazar günü saat 11:00’de,
TEE1’de Sn. Namık KOÇAK’ın konuğu olacağız.
Yarı buçuk alaturka kapanmanın 4. gününe girdik.
Türkiye’de ve Dünyada “Salgının Seyir Defteri” ne hangi notlar düşüldü, düşülebilir?
2. açılım – saçılım kumarını oynamaya başladığımızda (1 Mart 2021) turkuvaz tablo aşağıdaki gibi idi :
Neredeyse tüm Türkiye’nin sözbirliği edercesine TAM KAPANMA temposu tutturması üzerine, anormal artan günlük hasta ve ölüm sayıları (sırasıyla 60+ bin ve 300+) ve de özellikle yaklaşan turizm mevsimi kaygısı ile AKP = RTE 26 Nisan akşamı kendince “tam kapanma” ya gitti.
Ne var ki, ilan edilen sözde tam kapanma tam alaturka, ve ne yazık ki yoz bir AKP klasiği daha. Pek çok bakımdan Epidemiyoloji bilimi ilkeleri ile uyumsuz. Bekleneni vermesi çok güç. Oysa 1 Mayıs 2021 günü turkuvaz tablosu, son 1 haftadır her nasılsa hızla inişe geçen verilere karşın (örn. test sayısı 320 binden 240 bine %25 azaltıldı; tersi zorunlu iken!?) hala çok ürkütücü :
Sağlık Bakanı Dr. Koca’nın sözleri çelişkilerle dolu ve üzücü:
– Mutasyonların da bir sonunun olacağını söyledi, tümü ile bilim dışı olarak..
– Önümüzdeki 2 ay aşı kıtlığı yaşanacağını açık açık itiraf etti; salgının ortasında aşımız yok!
– Daha da çarpıcı olanı; Ramazan bayramına, “vakaların artış hızında azalma görerek” bayram yapmayı umduğunu da söyleyebildi!
Demek oluyor ki 11 gün sonra 13 Mayıs’ta, vakalar (kaçınılmaz olarak ölümler de!) hala artıyor olacak ancak artış hızında bir düşme olacak ve bu durum bize çifte bayram yaşatacak!!??
Pes, pes, pes…
Devasa hasta havuzu inanılmaz bir el çabukluğu – hamaratlıkla boşaltılmaya çalışılmaktadır!? Yine de resmi verilerle 1 Mayıs 2021 günü havuzda 400 bin dolayında PCR testi (+) insan vardır (olgu – vaka – hasta). 17 günde bu havuz gerçekten boşaltılabilecek midir? Ne mümkün!
İşte ülkemizde salgın ne yazık ki böylesi sui generis (kendine özgü) bir anlayış ile yönetiliyor / YÖNETİL(E)MİYOR ama kullanılıyor! Tüm toplumsal muhalefet, toplanma vb. pandemi kalkanına (!) çarpıyor!
- Pekiiiii, gerçekte AKP kadroları hiç de beceriksiz değil, örn. salgın ortasında bile yandaşlarını kollayabiliyor. O zaman salgın yönetiminde neden bunca fahiş hata, tüm uyarılara karşın ısrarla sürdürülüyor??
- Çok sayıda ülke birkaç kez uzayan ve çok sıkı kapanmalara başvurmuşken Türkiye neden ayak sürümüştür? Taa ki açık ara Dünya birincisi olana dek!
- Yoksa temel tasamız yaklaşan turizm mevsimi midir? Galiba öyledir, veriler bu yönde..
Tek ya da temel sorun tam kapanmanın finanse edilemeyeceği kaygısı mıdır?
Çok çarpıcıdır ki, ilan edilen 17 günlük sözde tam kapanmada, zorunlu / yaşamsal sosyal devlet desteği son derece güdük kalmış ve tam kapanma duyurusunu izleyen günlerde gelebilmiştir.
Türkiye bu sorunun yanıtını hızla ve doğru olarak bulmak zorundadır.
İktidar, salgının denetim altına alınarak sürmesinden yana mıdır?
Öyle ise niçin??
Bunları derinlemesine tartışmak gerekiyor mutlaka…
Sevgi ve saygı ile. 02 Mayıs 2021, Ankara
Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik twitter @profsaltik