Etiket arşivi: silahların denkliği ilkesi

İpek Demiryolunun Açılışı

Mülkiye Haber
İpek Demiryolunun Açılışı

İpek Demiryolunun Açılışı
(AS: Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır..)

Önce Melike Hatun Camisi bir konuşmayla açıldı:

  • “Tek parti döneminde Ankara’nın kadim kimliğinden kopartılmak ve adeta camisiz hale getirilmek istendiği inkârı mümkün olmayan bir gerçektir. Ankara’da mescitleri binaların
    en kör noktalarına hapsetmişlerdir. Bir başkente asla yakışmayan, yer altı camileri uzun yıllar Ankara’nın kaderi olmuştur.”

Sonra Konya konuşması yapıldı:

vecdiseviğ“Tek parti döneminin en büyük kötülüğü tarihimizi 1923 yılından başlatmış olmasıdır. Onun öncesinde koskoca bir devlet birikimimiz vardı. Bugün Karadeniz’den Hint Okyanusuna kadar her yerde hüsnü kabulle karşılanıyorsak sebebi budur.”

Ardından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajı yayımlandı:

  • “Başta Cumhuriyetimizin banisi, Kurtuluş Savaşımızın muzaffer komutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm gazilerimizi de rahmetle, tazimle yâd ediyorum.”

Sonra olarak Anıt Kabir özel defterine imza atıldı:

  • “Türkiye Cumhuriyeti, her satırı kahramanlıklarla, her safhası fedakârlıklarla dolu çetin bir mücadelenin eseridir… Cumhuriyetimizin 94’üncü kuruluş yıl dönümünü kutlarken, başta zat-ı aliniz ve silah arkadaşlarınız olmak üzere tüm gazilerimizin hatıralarını saygıyla yad ediyor,”

Bu açıklamaları anlamaya çalışırken, “Demir İpek Yolu Açılıyor” başlıkları gazetelerde Cumhuriyet Bayramı haberleriyle bir arada verilmeye başlandı.  30 Ekim günü yapılan törende, “Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi’nin ilk seferinin gerçekleşmesiyle, Orta Koridor Projesi’nin en önemli ayağı tamamlanmış oluyor.” denildi, “böylece, Londra’dan Çin’e kesintisiz demiryolu bağlantısı kurulduğu” en yetkili ağızdan ilan edildi.  Bunun da “Kararlılığımızın ve vizyonumuzun eseri” olduğu iddiası dillendirildi.

Özel uçak yolcuları, bu açılış haberinde Başbakan’ın hakkının yendiği görüşünde olmalılar ki, “Bakü-Tiflis-Kars hattında fitili ilk Yıldırım ateşledi” başlığının altına, projenin 2004 yılında dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından gündeme getirildiği bilgisini döşendiler.

Hattın yapılmasına giden yolu açan “Demir İpek Yolu” ya da Avrupa Kafkasya Asya Ulaşım Koridoru (Transport Corridor Europe-Caucasus-Asia TRACECA) nedir diye merak eden pek çıkmadı.

Türkiye, konunun uluslararası tartışmaya açıldığı 1994 tarihli Brüksel Deklarasyonu çalışmalarında bulunmuş, ancak konferans üyesi olmamıştı. 1998 yılında Konferansa taraf olma olanağı buldu ve 8 Eylül 1998’de Bakü’de 32 ülkenin katıldığı zirve sonunda Avrupa-Kafkasya-Asya Koridoru Üzerinde Uluslararası Taşımacılığın Geliştirilmesi Hakkında Temel Çok Taraflı Anlaşmayı imzaladı. Anlaşmayı dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel imzalarken, yanında da Dışişleri Bakanı İsmail Cem bulunuyordu. Anlaşma 26 Nisan 2001’de TBMM’de kabul edildi.

Gürcistan ile demiryolu bağlantısı kurulması konusunda ilk görüşmenin tarihi de 1993’e uzanıyor. Bu tarihten 2004 yılına dek geçen süre içinde Ermenistan engelinin kaldırılması için çaba gösterildi. 7 Haziran 1999’da Ecevit Hükümetinin programı TBMM genel kurulunda görüşülürken kürsüye gelen Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Tansu Çiller aynen şunları söylemişti:

  • “Bizim başlattığımız ve özellikle Gürcistan nezdinde yapmış olduğumuz bütün girişimler ile Kars-Tiflis arasındaki 134 kilometrelik bir demiryoluyla, tamamlandığı takdirde, ta Özbekistan’dan İspanya’ya kadar bir demiryolu ile demirden bir ipek yoluyla Türkiye’nin, Asya’yı, Avrupa’ya bağlaması mümkün olacaktır. Bizim başlattığımız bu proje, bu iktidar tarafından bitirildiği takdirde, kendilerini en içten sevinçle alkışlayacağımızı da ifade etmek istiyorum.”

Yetkilerin ve bunların söyledikleri dışında hiçbir bilgiyi araştırma zahmetine katlanmamayı alışkanlık haline getiren yaygın basın, açılış günü Türkiye sınırları içinde trenlerin hangi noktalar arasında çalıştıklarını da görmezlikten geldiler. İpek yolunu Türkiye üzerinden kullanmak gerekse, hangi hatlardan geçileceği de araştırılmadı.

Trakya bölgesinde demiryolu ağı Halkalı’da bitmektedir. Haydarpaşa – Pendik arasında tren hattı yoktur. İki ucun birleşmesi için toplam 45 kilometrelik demiryolunun yapımı yavaş da olsa sürdürülüyor. Ankara Garı’nın doğu ile bağlantısı Haziran 2016’dan bu yana kesik. Ankara’nın doğusuna gidecek trenler Kırıkkale’nin Yahşihan ilçesine bağlı Irmak istasyonundan kalkıyor. Yani bir trenin Türkiye’nin iki ucu arasında kesintisiz gidip gelebilmesi için zaman zaman zıplaması gerekiyor.

Yine de iyimserlik gerekirse, Kars’tan Gürcistan’ın başkenti Tiflis ve Azerbaycan’ın başkenti Bakü ile tren bağlantısı kurulduğuna sevinmeliyiz. Kars’ın kendi ülkesinin başkentiyle tren bağlantısı yok, varsın olmasın!
======================================
Dostlar,

AKP – RTE POLİTİK ŞOVLARI : NEREYE DEK??

AKP = RTE şovları artarak sürdürülüyor..
Artarak sürdürülen asıl olgu ise yapılanların PAZARLAMASI…
PR (Public Relations) bağlamında halkın algı yönetimine olağanüstü önem veriliyor..
Yapıp ettiğinizin gerçek boyutları ne denli küçük olursa olsun, halkta istenen yönlendirme bu tekniklerle büyük ölçüde başarılıyor (!?)..

29 Ekim 2017 açıklaması, Anıtkabir defterine yazılanlar, ertesi gün İpek demiryolu..
Ertesi gün 5 babayiğitin “yerli otomobil” i geliştirme şovu.. “5’i biryerdeler” ayrı ayrı mı geliştirecek “yerli” (!) otomobili yoksa bir ortaklık mı (konsorsiyum) kuracaklar??
Ertesi gün İstanbul’da 10 yıldır harap edilen Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılması ve yerine Opera binası yapılması????!!! Hani ATATÜRK adı? Neden salt opera binası?? Neden 10 yıldır atıl tutup harap ettiniz?? Size nasıl inanabiliriz??? 2019 başında bitecekmiş, öne alınmazsa Mart 2019 yerel seçimleri öncesi halka politik nevale, seçmene rüşvet hazırlanıyor.

Velhasıl 80 milyona günlük saray vaazları aksatılmadan sürdürülüyor..
Gündem belirleniyor ve okumayan halka gaz verilerek politik tabanın biraradalığı (konsolidasyonu) sağlanmaya çabalanıyor..
6 Ekim 2017 Pazartesi “Eyyyy Standard &Poor’s” diye başlayan “azarlama” görebiliriz..

Elbette bu arada itibardan tasarruf edil(e)mez!? Saray bütçesi ve örtülü ödeneği dudak uçuklatır!
Ama halk ekmeğinden tasarruf edebilir.. daha yoksul, daha çok işsiz, demokrasisiz bırakılabilir, hapislerde tutulabilir; OHAL altında inletilebilir..

Tek bir gelişmiş ülke var mıdır ki yeryüzünde Cumhurbaşkanı / Devlet başkanı… bunca çok konuşsun… Her gün hatta günde birkaç kez konuşsun… Yetmedi, yaşamın hemen hemen her alanına girsin..

Hükümete, parlamentoya kamuoyu önünde apaçık talimat, muhalefete de gözdağı versin..

Faşist diktatör olarak suçlanınca da hemm-men saatler içinde Cumhurbaşkanı zırhını takınarak bu makama hakaretten dava açtırsın Anamuhalefet genel başkan yardımcısı hakkında.. Konuşurken, suçlarken, aşağılarken, hakaret ederken, azarlarken, küçümserken, alay ederken Cumhurbaşkanı olduğunu unutup öfke patlamasıyla iktidar partisi genel başkanı ama yanıt alınca Cumhurbaşkanı! Nerede kaldı hukukun silahların denkliği ilkesi?? Türk hukuk sistemi bu garabete hızla bir çözüm üretmek zorundadır.. Örnek kararlar üzerinden sağlam bir içtihat, gecikmeden.

Böylesi bir  tablo “faşist diktatörün de şeddelesi (azgını – şiddetlisi)” dışında başka nasıl tanımlanabilir?? CHP Gn. Bşk. Yrd. ve parti sözcüsü Bülent Tezcan’ın başka ne seçeneği vardı?

Racon kesilecekse raconu da bizzat Reis kendisinin keseceğini gırtlağını yırtarcasına haykırıyor..

İnsanlık tarihinde asla bir benzeri olmayacak, nev-i şahsına münhasır, istisnalar yaşıyor Türkiye.

Tanrı sonumuzu hayreyleye…

Sevgi ve saygı ile. 05 Kasım 2017, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com