Etiket arşivi: Şeyh Said’in manevi torunları

Yılmaz Özdil : KUBİLAY…

KUBİLAY…

Yılmaz ÖZDİL
SÖZCÜ
, 23 Aralık 2015

Yılmaz Özdil

Ocağına incir ağacı dikilen bir kadının, doğup büyüdüğü yuvasını mecburen terkedip, Girit’ten İzmir’e göçeden Zeynep’in oğluydu. İsmi, Mustafa Fehmi’ydi. Dokuz Eylül Üniversitesi eğitim fakültesinin nüvesini oluşturan İzmir Erkek Öğretmen Okulu’na gitmiş, Cumhuriyet’in ilk öğretmenlerinden olmuştu. Nasıl bir Devrimci ruh taşıdığını göstermesi açısından yazıyorum… Soyadı Kanunu çıkmadan tee altı sene evvel, henüz öğrenciyken, Kubilay soyadını almıştı.
*
İzmir Menemen’de asteğmen olarak vatani görevini yapıyordu. 23 yaşındaydı. Tam bugün, 23 Aralık’ta… “Şeriat isteriz” diye ayaklanan yobazlar tarafından, göğsünden kurşunlandı, yaralı haldeyken testere ağızlı bağ bıçağıyla kafası kesildi, bir sırığın ucuna takıldı, dolaştırıldı. Müdahale etmeye çalışan bekçilerimiz Hasan ve Şevki de şehit edildi.
*
Menemen olayı, Şeyh Said’den sonra Cumhuriyet’in karşılaştığı ikinci irtica kalkışmasıydı. Bölgede sıkıyönetim ilan edildi, divan-ı harp kuruldu. 105 sanık yargılandı, 28 sanık idama mahkum edildi, TBMM onadı, Kubilay’ın kafasının kesildiği yerde sehpa kuruldu, asıldılar.
*
Aradan 13 sene geçti, 1943… İkinci Dünya Savaşı devam ederken, İran sınırımız, bugünkü Suriye sınırımız gibi folofoş durumdaydı. Giren çıkan belli değildi. Gene böyle bir giriş çıkış sırasında, Van Özalp’te 33 kaçakçı öldürüldü. Çatışmada vuruldukları yolunda rapor tutuldu.
*
Aradan beş sene daha geçti, 1948… Çiçeği burnundaki Demokrat Parti, ilk yaptığı işlerden biri olarak, bu meseleyi meclise taşıdı. Van Özalp’te çatışma olmadığını, 33 kaçakçının 3’üncü Ordu Komutanı’nın emriyle kurşuna dizildiğini öne sürdü. Soruşturma açtırdı.
*
Aradan bir sene daha geçti, 1949… Demokrat Parti’nin suçladığı ordu komutanı tutuklandı. Ancak, kısa süre sonra serbest bırakıldı.
*
Aradan bir sene daha geçti, 1950… Demokrat Parti iktidara geldi. 1947’de emekli olan 69 yaşındaki ordu komutanının dosyasını gene açtırdı. Şırrak… İdama mahkum ettirdi.
*
Aradan bir sene daha geçti, 1951… Askeri Yargıtay kararı bozdu. Yeniden yargılama kararı verildi. Ancak, 70 yaşına gelen ordu komutanının ömrü yetmedi, tutukluyken, askeri hastanede vefat etti. Edirnekapı Şehitliği’nde toprağa verildi. Dava düştü.
*
Karşıdevrimci Demokrat Parti’nin “katliamcı” ilan edip, idama mahkum ettirip, demir parmaklıklar ardında kahrından ölene kadar yakasını bırakmadığı ordu komutanı kimdi biliyor musunuz?
*
Menemen’de Kubilay’ın kafasını kesenleri idama mahkum eden, divan-ı harp başkanı Orgeneral Mustafa Muğlalı’ydı.
*
Milli mücadele kahramanıydı. Menemen olayı yüzünden, yobazların en nefret ettiği kişiydi. Şeyh Said’in bastırılması ve Dersim harekatında da görev yaptığı için, Demokrat Parti bünyesinde filizlenen bölücü unsurların da hedefindeydi. Yobaz-bölücü koalisyonu, intikam için fırsat kolluyordu. Neticede başarmışlardı.
*
Aradan 36 sene daha geçti, 1997… Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın itibarı iade edildi. Naaşı, törenle Devlet Mezarlığı’na taşındı. Harp Akademileri Komutanlığı’nın bahçesine büstü dikildi.
*
Aradan yedi sene daha geçti, 2004… Van Özalp’te, hudut tabur komutanlığının bulunduğu kışlaya, Mustafa Muğlalı adı verildi.
*
Aradan altı sene daha geçti, 2010… Bir yandan Ergenekon-Balyoz-Casusluk iftiraları süreci başlatılmış, bir taraftan Açılım süreci başlatılmıştı. TSK imha edilirken, PKK’yla masaya oturulmuştu. BDP milletvekili Fatma Kurtulan, fırsat bu fırsat, Mustafa Muğlalı Kışlası’nı Meclis gündemine taşıdı. Adının derhal değiştirilmesi istendi.
*
İşte tam bu sırada ne oldu biliyor musunuz?
*
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Van’da miting yaptı. Aynen şunları söyledi:

“Başbakandan rica ediyorum, hükümetsin, başbakansın, 33 köylünün kurşuna dizildiği yerde, bunun ismini kışlaya verme, bu ismi değiştirin, istirham ediyoruz, buradan çağrı yapıyorum, bakalım Recep bey çağrımıza nasıl cevap verecek?”
*
E, Recep beyin canına minnetti… Muhalefet partisi muhalefet etmiyor, tam tersine, istirham ediyor, gollük pas veriyordu. Kışlanın adı değiştirildi. Orgeneral Mustafa Muğlalı tabelası indirildi. Şehit Astsubay Erkan Durukan Kışlası yapıldı.
*
Aradan dört sene daha geçti, 2014… Suriye’de emperyalist güçlerin paylaşım kavgası başladı. Kimisi köktendincileri kullanıyordu, kimisi Kürt milliyetçilerini… Kobani’de IŞİD tarafından öldürülen YPG’li Mahmut Zengin’in cenazesi, Van Özalp’e getirildi. Cenazeyi taşıyan yüzleri maskeli PKK’lılar, Apo posterleri ve PKK bayraklarıyla, Şehit Astsubay Erkan Durukan Kışlası’nın önünde resmi geçit yaptı.
*
Cumhuriyet tarihinde bir ilk’ti. Asker-polis seyretti. Bu resmi geçidin neden orada yapıldığını elbette herkes biliyordu… Mustafa Muğlalı tabelasını indirtenler, açılım sayesinde siyasi zaferlerini taçlandırmıştı.
*
Ve, sene 2015… Devrim şehidi Kubilay’ın 85 yıl önce çekilmiş siyah beyaz vesikalık fotoğrafındaki gözlerine iyi bakın lütfen.
*
IŞİD zihniyetinin taa o zamanlarda bu topraklara ekilen tohumlarına, demokrasiyi yok etmek için demokratik yolları kullanan kravatlı yobazlara, Şeyh Said’in manevi torunlarına, Demokrat Parti çizgisiyle HDP çizgisinin nasıl kesiştiğine, Devrimin yuvasına yerleşen guguk kuşlarının sinsi marifetlerine… Acı acı gülümsediğini göreceksiniz.

======================================

Ne diyelim sevgili Özdil,

İçimize işleyen bir yazı yazmışsın.
Oturup araştırmışsın, eek vermişsin gene.
Çalakalem yazmamışsın, önemli tarihsel olayları yakalamış birbirine bağlayarak yorumlamışsın.
Önemli bir çıkarım yapmışsın:
Dileriz, dünkü yazında içimizi acıtan “..gak deyince dava, guk deyince tazminat…”
benzeri bu yazı davalık olmaz!

Orgeneral Mustafa Muğlalı ile Devrim şehitleri Kubilay, yiğit bekçiler Hasan ve Şevki‘yi şükran ve saygıyla anıyoruz.

Yobaz katil sürüsünün başı Derviş Vahdet ile şürekasını lanetliyoruz.

Veee, acı acı anımsıyoruz ki Yobaz katil sürüsünün başı Derviş Vahdet’in torunu,
uzun yıllar AKP’de çooook önemli görevlerde bulundu dedesinin yolundan ayrılmadan!

Türkiye’nin hızla uyanması gerek.. geç kalmadan..
karşıdevrim ülkeyi uçurumdan şeriatun gayya kuyusuna ittirmek istiyor..
Birkaç hamle kaldı..
Uyan Türkiye’m uyan derin gaflet uykusundan!

Sevgi ve saygı ile.
23 Aralık 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com