SÖZCÜ Gazetesinin dürüst ve yürekli yazarı Sayın Saygı Öztürk’ün
“Sağlık Bakanlığı’nda kurulan saadet zinciri” başlıklı önemli yazısını, birkaç gün gecikme ile (bekleme dosyasında gözden kaçtı her nasılsa; affola..) sunuyoruz.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ‘a ve bunu yapanlara çok basit, kısa bir sorumuz var :
* Bu yaptıklarınız Müslümanlığın neresinde var; bu durumda siz Müslüman mısınız?
Sevgi ve saygı ile.
7.12.12, Ankara
Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
================================================
Sağlığımızı emanet ettiğimiz insanların önemli bir bölümünün mutsuz olduğu, bize ulaşan sorun dolu iletilerden de anlaşılıyor. Başhekim yardımcısı birden kendisini boşta buluyor. Hastane yöneticileri, idari-mali işler görevlileri, hemşireler görevden alınıyor. Alınıyor da ne oluyor? Okuyalım:
“Bankamatik memuru yaptılar”
“Bizler, sağlıkta en çok mağdur edilen hastane müdür ve müdür yardımcılarıyız.
Saadet zinciri uygulaması dahilinde kadromuzu, maaş artış hakkımızı, döner sermaye ek ödememizi de kaybettik. 2 Kasım’dan bu yana ilçe sağlık müdürlüklerinde toplandık ve bilgisayar üzerinde 1. basamak sağlık hizmetlerine araştırmacı olarak naklen atandık. Araştırmacı olarak görev tanımımız yok. Şu anda bankamatik memuru olduk.
Bizlerin yerine de eski kadroları yardımcı hizmetler sınıfı, veri kayıt elemanı, sağlık memuru, ebe, hemşire, çevre sağlık teknisyeni olan yandaşlarıyla müdür ve müdür muavini olarak sözleşme yapıldı. Bu sözleşmelerin yanında gerektiğinde işleme koymak için istifa dilekçeleri imzalatıldı. Türkiye hastanelerinde bu hukuksuzluğu ve mağduriyeti yaşayan 1.880 kişiyiz. Kamuoyu bunları da bilsin.”
Kadrosu alınan başhekim yardımcıları
“30 yılı aşkın kadın doğum uzmanı olarak doğumevinde çalışmaktayım. Yaklaşık 14 bin doğum, 9 bin ameliyat, 6 bin sezaryen yaptım. Bunun karşılığı olarak 11 tane imza yetkili başhekim yardımcısı varken tek kadrolu Başhekim yardımcısı bendim. Yeni yapılanmada kadrom elimden alındı ve şu anda boşa çıktım. Bu konuda sadece ben değil, diğer arkadaşlarımın da mağduriyetini bildirmek istiyorum.”
“Tarikattan olacaksın”
“Hakkında ‘mali işlerde çalıştırılamaz’ yolunda müfettiş raporu bulunanlar kritik görevlere getirildi. 1,5 yıl önce devir aldığı hastaneyi 15 milyon borca sokanlar, yeni yapılan binayı su basıp devletin milyonlarını çöpe atanlar, hülle ile 2 ay belediye başkan yardımcılığı yapıp, kağıt üzerinde sonra kadro alanlar, tarih öğretmenliği mezunu olanlar.. daha neler neler. Görev alabilmede Nur cemaati ve Adıyaman Menzil Cemaati arasında yarış var. Ayrıca yandaş sendika üyesi olmanız gerekiyor.
Sakarya’da yönetici olmanın kriterleri arasında Trabzonlu olmak da geliyor. Sağlık Müdürü, yardımcıları, halk sağlığı müdürü, kamu hastaneleri il sekreteri, daire başkanları, hastane yöneticileri, başhekimler, yardımcılarının çoğu Trabzonlu. Deneyim, başarı, liyakatın hep onlarda olmasının nedenleri yukarıdaki yazdıklarım. Her asaya bir Musa – bir Musa’ya bir asa elbet bulunur.”
Trabzon’da sağlık atamalarında Yavuz Selim Vakfı’nın etkili olduğu biliniyor. Sağlık yöneticilerinden Köksal Hamzaoğlu’nun halen bu vakfın mütevelli heyetinde olmadığını belirten üyelerden Ahmet Faruk Beşikçi, vakıflarının Sağlık Bakanlığı’yla ilgili faaliyet ve atamalarda bir etkilerinin olmadığını belirtiyor.
Hastaneye gelmeyene ödeme
Hastanelerin kağıt üstündeki yöneticileri “ballı maaş” alırken, İstanbul İl Özel İdaresi Ağız ve Diş Hastalıkları Hastanesi’nde göreve gelmeden ayda 5 bin lira ödeme yapılan kişi var mı? Üstelik, bu muhtereme ödemeler kişinin öğrenci birliği başkanı olduğu dönemde yapıldığı ve bakan müşavirliğine getirilince son bulduğu dillerde. Bakan hatırlamak isterse, bu kişinin Erzurum Atatürk Üniversitesi’ndeki toplantıda bakanın yanına oturtulmadığı için oradaki yöneticilere ettiği küfürleri internetten izleyebilir.
Kaya: Sınav yapmadan atadılar
MHP İstanbul Milletvekili Atilla Kaya da, Türkiye genelinde sayıları 850 dolayında olan devlet hastanesi ile Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri’nde çalışan başhekim, yardımcısı, hastane müdürü, başhemşire ve yardımcıları olmak üzere binlerce sağlık yöneticisinin görevine son verildiğini belirtiyor. Kaya, “Görevine son verilen personelin yerlerine hiçbir sınav yapılmadan bazı kişilerle sözleşme imzalanarak atanıyor. Yeni atanan bu kişiler arasındaki illiyet bağının ise daha önce satın alma birimlerinde çalışmış olmaları, kafalarda soru işaretleri uyandırmakta ve atamalarla ilgili iddiaları güçlendirmektedir” diyor.
Aman sağlığı, sağlığımızı ihmal etmeyelim…
(http://sozcu.com.tr/saadet-