Kandil Hava Harekatıyla
Çok Ağır Şekilde Vuruldu
TSK, Kandil’e hava operasyonu düzenledi. 44 hedefin vurulduğu operasyona F-16 ve F-4’ler, İHA’lar, erken uyarı uçağı AWACS ve havada yakıt ikmali için tanker uçağı da katıldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından düzenlenen hava operasyonuyla Kandil‘deki 44 hedef akıllı mühimmat kullanılarak tam isabetle imha edildi. Daha önce imha edilen PKK hedeflerinin yerine yenilerinin yapılmaya çalışıldığı fark edildi, bu nedenle operasyon düzenlendi.
44 HEDEF YERLE BİR EDİLDİ
Askeri kaynaklardan alınan bilgiye göre, Terörle Mücadele Harekatı kapsamında 14 Kasım 2015’te gece boyunca Havadan İhbar Kontrol (HİK) uçağı, Havadan Yakıt İkmali ve İnsansız Hava Araçlarının (İHA) desteklediği, F-4E 2020 ve F-16’lar ile yapılan sınır ötesi hava operasyonlarında Irak‘ın kuzeyindeki Kandil bölgesinde terör örgütüne ait sığınak ve barınaklardan oluşan 44 hedef akıllı mühimmat kullanılarak etkisiz hale getirildi.
ÖRGÜT, BARINAK VE DEPOLARI ONARMAYA BAŞLAMIŞ
Temmuz 2015 ayı sonunda başlatılan hava operasyonlarıyla çok büyük bir yıkıma uğrayan Kandil bölgesinde yeniden yapılanma çabaları çerçevesinde kimi tesislerin Örgüt tarafından barınak ve depoların onarılmaya, canlandırılmaya çalışıldığı öğrenildi.
Bu kapsamda 14 Kasım 2015’te gece yapılan hava saldırılarıyla hedefler tam isabetle vuruldu. (15 Kasım 2015)
======================================
Dostlar,
Şu hengamede bölücü örgüte karşı sürdürülen kararlı ve sonuç alnaya dönük TSK girişimleri görece bir güven ortamı yaratıyor. Mehmetçiğe her zamanki gibi şükran borçluyuz. Şehit ve gazilerimizi elbette sonsuz bir şükranla anıyoruz. Askeri güvenlik politikalarının bölücü örgütün kökten dağıtılmasına dönük olarak bütüncül biçimde sürdürülmesi gerekiyor. Bunların başında finans kaynaklarını kurutmak geliyor. Ancak AKP iktidarı, Cemaat’in üstüne bu bağlamda da giderken, PKK’nın yurtiçi – dışı hesaplarına ve bağlantılı kişi ve şirketlere dönük operasyonları basında izleyemiyoruz..
ABD yetkilileri Türkiye ile stratejik ortaklığın bittiğini açıkarken, Erdoğan’ın bu gün (15.11.2015) G-20 Doruğunda ABD Başkanı Obama‘ya “Sayın Barak” diye ilk adıyla seslenen gafına ek, hala “stratejik müttefik” likten söz etmesi hem komik hem de ülkemiz adına onur kırıcıdır. PKK böyle mi bitirilecektir? Yoksa örgüt bir süre sonra gene toparlanacak ve yitirdiğimiz canlar yanımıza mı kalacaktır?
Öte yandan, can yitiğinin 132’yi bulduğu Paris’e dönük (6 ayrı noktaya) kanlı saldırının ertesi günü Fransa’nın, bağımsız bir ülke olan Suriye’nin topraklarını bombalamasına ne demeli? Açıklamaya göre IŞİD karargahının merkezi vurulmuştur ve bu vuruşlar sürdürülecektir. Akla gelen çok soru var ama 2’sini soralım :
1. Düne dek, IŞİD’in karargahını koalisyon güçlerinin aylardır süren bombalamasına ve karadan da Peşmergelerin savaşmasına karşın hala vuramamış mıydınız??
2. Uluslararası hukuk katında BM’nin herhangi bir kararı olmaksızın egemen bir ülkenin toprakları bir başka ülke tarafından nasıl ve hangi gerekçeyle bombalanabilir? Fransa bu saldırganlığını BM Andlaşması‘nın hangi kurallarına dayandırmaktadır? Bu hususa değinmeye bile gerek duymamakta mıdır? BM -Genel Sekreteri- ne diyecektir bu emperyal şımarık saldırıya? Ya Çin ve Rusya ile öbürleri? Fransa, ulusal güvenliğini tehdit eden durum nedeniyle sınır ötesi sıcak izlem mi yapmıştır BM Andlaşması’nın 51. maddesine göre?? Yanıt “evet” ise ABD daha düne dek neden Türkiye’ye PKK’yı Irak!taki inlerinde vurma amaçlı sıcak izleme izin vermemiş, açıkça engel olmuştur? Bu sorun günümüzde nasıl aşılmştır da TSK Kandili’i vurabilmektedir??
Kamuoyunun tüm bu hususlarda aydınlatılması demokrasilerde zorunluktur. AKP hükümeti bir an önce kurulmalı ve TBMM’de iyi kötü bu konular görüşülmelidir. Ancak “Tek Adam” ülkenin Başbakanını kökten dışlamış, görüşme kurullarına müsteşar düzeyindekiler (MİT..) bile alınırken, Başbakan Davutoğlu göstermelik bir resepsiyona mahkum edilmiştir. Bu rejimin adı “melez – hibrit” rejimdir. Yurt dışı çevreler de bu nitemi kullanmaktadır. Hedef adım adım Başkanlık’tır. Davutoğlu’nun suları kaynıyor.. Eminiz ayrımındadır ve Parlamaenter rejimin savaşımını vermelidir bize göre.. Ufukta Sadrazamlık koltuğu gözükmüyor Davutoğlu için. Bu gün RTE’nin golf arabasını “süren” Binali Yıldırım‘ın da hiçbir güvencesi yok. Osmanlı’da 36 Padişah 216 sadrazam ile çalıştı. Ortalama 6 “kelle” düşüyor Padişah başına! Anımsatmış olalım..
Sevgi ve saygı ile.
15 Kasım 2015, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com