Etiket arşivi: Reklam/reklamcı etiği

Çocuklara yönelik reklamlar

Prof. Dr. Çağatay GÜLER MD, PhD
Halk Sağlığı ve Çevre Sağlığı Uzm.

14 Eylül 2023, Cumhuriyet
(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)

Reklamlar çok önemli sosyal çevre müdahalelerinden biridir. Etik kurallar ve ilkelere uygun yapılmadığında yönlendirme ve koşullandırmaya yönelik sorumsuz, saygısız ve zararlı bir kitlesel yanıltma, yıkıcı bir sosyal çevre saldırısına dönüşürler. Gelişmiş bir ülkede çocukların yılda kırk binden çok reklam izlediği belirtilmektedir. Yapılan araştırmalar çocukların ders bilgilerinden çok ticari reklamları anımsadığını göstermektedir. Sekiz yaşın altındaki çocuklarda eleştirel düşünme gelişmediği için daha büyük oranda etkilenirler.

Reklamlarla ilgili ilkelerin başında dürüstlük ve doğruluk gelir. Çocukları ürünün özellikleri, yararları ya da kısıtlılıkları konusunda yanıltmamalı, iletilenler gerçeğe uygun olmalıdır. Öne sürdüğü savı destekleyen bilimsel kanıtlar olmalıdır. Reklam için ödeme yapanlar ya da destekleyenler gizlenmemelidir.

Reklamlar, hedef kitlenin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmalıdır. Küçük çocuklar karmaşık kavramları anlamakta güçlük çekebilmesinden, yararlanmaya yönelik saptırmalardan kaçınılmalıdır. Olumsuz davranış ve tutumlar özendirilmemeli; saygı, nezaket ve duygudaşlık gibi olumlu değerlerin geliştirilmesini desteklemelidir. Cinsiyet, ırk ya da kültürle ilgili basmakalıp yargılardan kaçınmalı; gerçek dünyayı yansıtan çok çeşitli karakterleri ve senaryoları dile getirmelidir.

AYIRT EDİCİ İÇERİK

Reklamlar, öğrenmeyi ve ilerlemeyi geliştirecek bilim, doğa vb. eğitici öğelerle birlikte verilebilmektedir. Çocukları sürekli reklam bombardımanına tutmaktan kaçınılmalı, sunulan eğitim konuları, konu bütünlüğü bozulacak biçimde reklamlarla bölünmemelidir. Çocuklar bir reklam izlediklerini tam olarak anlayabilmeli, öbür içeriklerden kolayca ayırt edebilmelidir.

Reklamlar, bir ürünün hem olumlu hem de olumsuz yönlerini sunmalıdır. Çocuklar hiçbir ürünün kusursuz olmadığını ve kısıtlılıklarının ya da çekincelerinin olabileceğini anlamalıdır.

PSİKOLOJİK YÖNLENDİRMELER

Reklamlar çocukların zekâsına ve özerkliğine saygı göstermelidir. Çocuğun bilinçli kararlar verme yeteneğini zayıflatmamalı ya da onları gerçekten gereksinimleri olmayan bir şeyi istemeye yönlendirmemelidir.

Reklamlar, ana-baba katılımını ve denetimini baltalamamalıdır. Çocukların satın alma kararlarını ana-babalarına danışmadan vermelerini öneren mesajlar genellikle etik dışı kabul edilir. Verilen mesajlarla (iletilerle) yaratılabilen yoksunluk ve tatminsizlik (doyumsuzluk) duygusu çocukların kim olduklarından çok neye sahip olduklarına odaklanmasına neden olabilmektedir.

Reklamcılar hedefindekilerin duygu, düşünce ve davranışlarını kendi çıkarına uygun biçimde yönetip yönlendirmeye kalkmamalıdır. Bu amaçla çocukların bilişsel yeteneklerindeki sınırlılıkları kullanmamalı ya da onları bu ürünleri satın almaya özendirmek için psikolojik yönlendirmeye başvurmamalıdır. İçerik anlaşılır olmalı; korku, suçluluk ve akran baskısı yaratmamalıdır.

VERİ KORUMASI

Reklamcı ve reklam-verenlerin temel etik kurallara bağlı kalmaları, yalnızca sorumlu reklamcılığı sağlamakla kalmaz; aynı zamanda tüketicilerde güven oluşturmaya yardımcı olur. Ana-babaların açık izni olmadan çocuklardan kişisel bilgi toplamak etik dışıdır. Çocuklara yönelik araştırmalarda çocukların gizliliğine saygı gösterilmeli, veri koruma düzenlemelerine sıkı biçimde uyulmalıdır.

Çocuklara yönelik reklamlarla ilgili yasa ve düzenlemeler ülkeden ülkeye önemli ölçüde değişir.

Çocuklara yönelik reklamlarla ilgili düzenlemeler
– çocukları birilerinin çıkarına koşullandıran ya da yanıltan
– hatta aldatan reklamları önlemeyi,
– istendik mesajlar (iletiler) iletmeyi ve
sağlıklarını koruma

amaçlamalıdır.
=====================================
Dostlar,

1978-1981 yıllarında Hacettepe Tıp Fakültesi’nde birlikte “Toplum Hekimliği / Halk Sağlığı” uzmanlık eğitimi aldığımız eskil (kadim) dostumuz Dr. Çağatay Güler’in yetkin / nitelikli bir yazısını – uyarısını web sitemizde paylaşmaktan mutluyuz.
Kendisi bizi bilgilendirmeden, gece yarısı ilerleyen saatlerde Cumhuriyet gazetemizin web sitesinde yazıyı görmüş ve sitemize aktarmıştık..

Kısa eklemeler yapmak istiyoruz bu makaleye :
***
Felsefenin günlük yaşamımızı anlamlandırmada en önemli katkısı, kanımızca;

  • Günlük yaşamda eylemlere ve olup-bitenlere ekinsel (kültürel) değer yargılarımızla değil,
    o olgulara ilişkin, edinmek gereken “değer bilgisiyle” bakabilme becerisi kazandırmasıdır.

Kanımızca; günümüzde sosyal medyada, TV’lerde reklam bombalarını anlamlandırmada çok gerekli bir donanım, çağrışım temelli düşünmeyi (association based thinking) aşmak ve olgular arası bağlantıları görebilmek.

Bağlantısız, “neden-sonuç ilişkisini sorgulamadan” çağrışımlı düşünme, tipik olarak reklamlarda. Beyin yıkayıcı reklamlar kurgulanırken, az eğitimli insanları, özellikle çocukları bu tür yanlışlarla kurban seçmemek gerek. Reklam/reklamcı etiğinin başat kurallarından biri bu olmalı bize göre.

Reklamlarla ezberletilenler, tüketim kalıpları koşullandırma çabaları, en azından içerik olarak, ilgili ürünler hakkında bilimsel açıdan “doğru” olmalı mutlaka..

Sevgi ve saygı ile. 16 Eylül 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM  
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter : @profsaltik