Etiket arşivi: Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün ALLAH İLE ALDATMAK adlı önemli yapıtı

‘Allah’ kelimesiyle kazananlar…


Dostlar,

Sn. Prof. Dr. D. Ali Ercan, yüksek ve yaratıcı zekasıyla gene çook ilginç bir konu belirlemiş ve ustalıkla işlemiş..

  • ‘Allah’ kelimesiyle kazananlar

Gene ustası olduğu Matematiği günlük yaşama hoşlukla uygulamış..

Bize “Matematiksel düşünce” yi uygulamalı – sevimli örnekleriyle öğretmekte sağolsun..

Bu yolla düşünme, sorgulama, akıl yürütme zinhar yasak!

4+4+4 bu amaçla dayatıldı Türkiye’ye..
İHL rejimi ve yüz binlerce İHL mezunu da
Sorgulamadan biat eden tebaa sürüsü yetiştirilsin diye..
Bir yandan da yoksulluğunun acı sömürüsü yurttaşınn

Bu bağlamda Sn. Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün ALLAH İLE ALDATMAK
adlı önemli yapıtını anımsatmak gerek.. Okuyup okutmak da..

ALLAH_ILE_ALDATANLAR_Kitabi

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazının en sonunda yer alan
Sn. Rifat SERDAROĞLU’nun önemli yazısını da atlamayalım lütfen..

Sevgi ve saygı ile.
20 Ocak 2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=======================================

‘Allah’ kelimesiyle kazananlar…

Portresi_gulumseyen
Prof. Dr. D. Ali ERCAN

Değerli arkadaşlar,

Hiç merak ettiniz mi, 1 günde beynimizden kaç sözcük (kelime) geçiyor?

Günlük dilde en çok hangi kelimeleri kullanıyoruz?
Ben, Kızılay’daki bir kadın dilencinin


– “Allah razı olsun”
– “Allah ne muradınız varsa versin”
– “Allah kaza bela göstermesin”
– “Allah çocuklarınızı bağışlasın!”



sözlerini durmaksızın, art arta sıraladığını gözlemleyince merak ettim..

Dilencinin 10 saatlik günlük mesaisinde (!) en az 10 bin kez “Allah” 

sözcüğünü kullandığını hesapladım. Günde 100 TL (?) dolayında
sadaka topluyorsa, her Allah sözcüğüyle bu kadın 1 kuruş kazanıyor demektir..
Oysa, Din Baronları ve Dini siyasete alet eden Politikacı takımı,
kullandıkları her “Allah” sözcüğü karşılığında milyonlarca $ kazanıyor..
***
Gün içinde en az 10 saat, dış Dünya ile iletişim içindeyiz ve bu 10 saat içinde
ya konuşuyor ya dinliyor, Medyayı izliyor, ya da okuyoruz. Dolayısıyla beynimiz
bir günde 40 bin dolayında sözcük algılıyor.
(her gün 200 sayfalık bir kitaptaki kadar kelime geçiyor beyinlerden)

Kelimelerin_ALLAH'in_kullanim_sayisi

Sözlüklerde on binlerce sözcük bulunmasına karşın, Halkın günlük dilde kullandığı sözcük dağarcığı yalnızca 1-2 bin sözcük arasında sıkışıktır. Dolayısıyla 1 gün içinde kullanılan toplam 40 bin sözcük içinde 1. sıradaki sözcük günde ortalama 100 kez yineleniyor demektir. Tüm İslam Dünyasında olduğu gibi, Türkiye’deki günlük dilde
en çok kullanılan sözcüklerden biri de “Allah” tır. Allah kelimesi Türkçe’de sözcük kullanım sıklığına göre 250. sırada geliyormuş  (WIKIPEDIA).
Buna göre “Allah” sözcüğünün günlük ortalama kullanım sayısı yaklaşık 50 demektir.
 
Günde ortalama 50 kez, yılda belki 20 bin kez içtenlikle “Allah” diyen Yurttaşın ortalama yıllık geliri ise, Devletin resmi rakamlarına göre, yaklaşık 20 bin TL’dir…
Yani yoksul Halk (her “Allah” sözü karşılığı 1 TL kazanırken)
“Allah’la aldatanlar takımı” milyon dolarları vuruyor.
Gel de “Fesuphanallah !” deme…
 
(Allah’la Aldatanları Rifat Serdaroğlu da işlemiş bugünkü yazısında….) 
Aşağıda…
Sevgilerimle æ
***
Günlük kullanılan “Allah” lı sözcükler listesi…
 
Niyetlenmek……………İNŞALLAH
İşe Başlamak…………..BİSMİLLAH
Şaşkınlık………………..ALLAH ALLAH
Kendine Güvenmek……EVELALLAH
Azmetmek………………ALIMALLAH
İşten Vazgeçmek………EYVALLAH
Sonuna Kadar Gitmek…YA ALLAH
Taahhüt Etmek…………VALLAH BİLLAH

Can Sıkıntısı…………….FESUPHANALLAH
Kızgınlık………………….HASBİNALLAH
Pes Etmek………………İLLALLAH
Başarı……………………MAAŞALLAH
Başarısızlık……………..HAY ALLAH

ve devam eder tabii, 

Allah’ın günü, Allah’ın delisi, Bir Allah’ın kulu, bir Allah’ın kuruşu (RTE), Allah saklasın, Allah göstermesin, Allah’a emanet ol,

Haydi Allah’a ısmarladık…. æ

*********************************************

***
 

SALLANDIRACAKSIN İKİ ÜÇ SAVCI

by Rifat Serdaroglu

Sen bir garip çalgıcısın, gümüş zurna senin neyine be Savcı!

Sen Genelkurmay Başkanını, Komutanları, Rektörleri, Muhalif Siyasetçileri mi tutukluyorsun? Tek başına Bilal, bunların hepsinden önemli ve kıymetlidir be Savcı.
Koy Bilal’in yanına Binali’nin Bacanağını, dört Bakanı ve çocuklarını, sadece bunlar bile tüm Türkiye’den önemlidirler. Türkiye batabilir ama bu Muskalı Mübarek Mücahitlerin bir yerlerindeki kıllarına dahi zarar gelmemelidir!
Bilmez misin ki, bu kadro’nun gözünde Türkiye “Dar-Ül Harptir.” İslam Devletini kurmak için cihat eden bu mübarek insanlar, her türlü hırsızlığı yapabilirler, çalabilirler, yakabilirler, yıkabilirler, yalan söyleyebilirler. Bunlar suç değildir, hatta sevaptır sevap.

Onlar, o paraları-avantaları- rüşvetleri kendileri için almıyorlar.
Onlar bu paraları Allah için topluyorlar.

Nasıl mı, bakın anlatayım;
Allah için döviz-altın-imarsız arsa-rafineri-medya kuruluşu-gemicik-pırlanta dükkânı biriktiren bir Papaz, bir Haham, bir de Muskalı Mübarek Mücahit bir araya gelmişler. Birbirlerine, topladıkları paraları Allah ile nasıl paylaştıklarını sormuşlar.
Papaz;
Biz Kilise duvarının dibine küçük bir daire çizeriz, topladığımız parayı bir tepsiye koyarız, daireye arkamızı döneriz ve paraları daireye doğru atarız. Dairenin içine düşen paralar Allah’ın, dışında kalanlar ise bizlerin yani Tanrının sevgili evlatlarınındır.
Haham;
Biz Havra ’nın duvarını dibine ağzı dar bir vazo koyarız. O gün topladığımız paraları koyduğumuz tepsiyi, vazoya arkamız dönük olarak atarız. Vazoya girenler Allah’ın, dışardakiler de bizlerindir.

Muskalı Mübarek Mücahit;
Siz hile yapıyor ve Allah’ı kandırıyorsunuz. Bizim yolumuz en Adil Düzendir. Biz de topladığımız paraları bir büyük tepsiye koyarız. Paraları bütün gücümüzle havaya doğru fırlatırız. Cenab-ı Allah, ihtiyacı kadarını alır, yere düşenler biz kullarına kalır…

Gördün mü Savcı Bey? Okumuşsun ama boşa okumuşsun. Sen daha kim Âlim, kim Zalim onu bile ayırt edemiyorsun. Sizin cehaletiniz ve yol-yordam bilmemeniz yüzünden, kış günü hepiniz darmadağın edildiniz.
Hâlbuki Adalet Bakanı eski imamdır. Namuslu çocuktur. Yaylanarak yürümesi ve incecik sesiyle ilahi okur gibi tekdüze konuşması dışında bir kusuru yoktur.Ona sorsaydınız, o size hangi hırsızı yakalayacağınızı söylerdi. Boşu boşuna Sultan çocuklarının, şehzadelerin peşine düşmezdiniz.

Siz iş bilmez Savcılar, bu hırsızlıkların-rüşvetlerin-avantaların üstüne gitmeseydiniz ne “Paralel Devlet” ortaya çıkacaktı, ne Hoca efendi “evinize ateş düşsün” diye beddua edecekti, ne de AKP’nin adamı Çolak Kadı ofsayta düşecekti. Adam o kadar da yağ çekti ama yaranamadı garibim.

****************************