İNTİHAR
YURT Gazeresi, 13.5.19
****
Dostlar,
“Depresyon bir insanlık hakkıdır..”
Çook yıllar önce Hacettepe’de yetkin Psikiyatri hocamız Prof. Dr. Orhan Öztürk‘ten duymuştum bu sözü..
Ne yazık ki Dünya Sağlık Örgütü rakamları çok iç karartıcı.
Ağır yaşam koşullarında yakın çevresinden ve toplumdan, devletten gereksindiği enaz (agari) dayanışma ve desteği bulamayan insanların bir tepkisidir depresyon..
Dolayısıyla çare de bu tümcemizle ifade edilmnektedir.
Vahşi kapitalist değil ama insanı ortaya koyan, insan odaklı dayanışmacı hümaniter düzenler en etkili kitlesel koruyucudurlar..
KüreselleşTİRmeci = Yeni emperyalistler ise acımasız sömürülerini postmodern yöntemlerle sürdürüyorlar..
Eşitsizlikler ve yoksulluk hem dikey hem de yatay düzlemde büyüyor.
Bu kısır döngüden çıkmadıkça depresyona ve öbür sosyal patolojilere köktenci çözüm düş!
Sitemizde yer alan, Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesinde Dönem 4 öğrencilerine verdiğimiz
TOLUMSAL RUH SAĞLIĞI derslerinin yansıları çok ilginizi çekebilir, öneririz..
Sevgi ve saygı ile.
11.10.12
Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
=================================================
Uzmanlar ‘Türkiye’nin %8-10’u hasta’ diyor;
Depresyon 2030’da en yaygın yakınma olacak!
Depresyon salgın gibi
Her geçen gün boyutları daha da büyüyen ekonomik krizler, yoksulluk, işsizlik, savaş, şiddet, artan kayıplar yaşamı anlamsızlaştırıyor, mutsuz kılıyor, depresyonu artırıyor. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de yüzde 8-10 arasında depresyon hastası bulunuyor. Psikiyatrlar, depresyonun küresel bir sorun haline geldiğini, 2030 yılında en yaygın görülen birinci hastalık olacağını vurguluyorlar ve “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre hastaların % 50’si tedaviye ulaşamıyor. Depresyon, tedavi ile düzelen bir hastalıktır. Hastaların tedavi olamamaları, sağlık hizmetine ulaşmamaları ya da yanlış adrese yönelmelerinden kaynaklanıyor” diyorlar.
Depresyon, kadınlarda en fazla 35-45, erkeklerde ise 35-50 yaşları arasında ortaya çıkıyor, hastalığın başlangıç yaşının ise ortalama 30 olduğu belirtiliyor.
Bu yıl Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu’nun 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nün ana teması olarak “küresel bir kriz olarak depresyonu” belirlenirken, konu ile ilgili açıklamalarda bulunan psikiyatr Doç. Dr. Burhanettin Kaya, “Depresyonu nasıl önleyeceğiz” sorusuna bunun yalnızca psikiyatrik değil ekonomik ve politik bir tartışmaya da ihtiyacının olduğunu söyledi. Üretim araçlarını ve sermayeyi elinde tutan yönetenler ile temsilcilerinin mutluluğunun, milyarların mutsuzluğuna yol açtığını vurgulayan Kaya “Sistem, mutluluk değil keder üretiyor. Ruh Sağlığı Federasyonu, 2012 Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde hem hükümetlerin hem de tüm toplumun giderek yaygınlığı artan, bireyler dışında ailelerini ve çocuklarını etkileyen depresyonla kapsamlı bir mücadele yapılması gerektiğini ifade ediyor. Depresyon hastalık düzeyinde bulunduğunda antidepresanlar çok başarılı sonuç vermektedirler.
Fakat halk arasında ilaçların bağımlılık yaptığına dair yanlış bilgiler var. Depresyon mutlaka psikiyatri hekimleri tarafından etkili biçimde tedavi edilmelidir. Ülkemizde uzman sayısı yetersiz. AKP hükümetinin sağlıkta dönüşüm politikası nitelikli ruh sağlığı hizmeti verilmesini de etkilemektedir” diye konuştu.
(Cumhuriyet 09.10.2012)