İran Meclis Başkanı :
‘Destekledikleri terör başlarına bela oldu’
İRAN Meclis Başkanı Ali Laricani, Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen
terör saldırılarına ilişkin;
“Bu olaylar, Ortadoğu’daki terörün perde arkasındaki ülkelere, destekledikleri teröristlerin başlarına bela olduğunu gösterdi.” dedi.
İran resmi ajansı İRNA’nın haberine göre, Urumiye kentinde Vahdet ve Emniyet Konferansı’nda konuşan Laricani, Fransa’da yaşanan saldırılar gibi olayların
İslam coğrafyasında Batı ülkeleri tarafından desteklenen teröristler eliyle son yıllarda
sıkça yaşandığını ifade ederek,
“Bu olaylar, Ortadoğu’daki terörün perde arkasındaki Batı’lı ülkelere, destekledikleri teröristlerin başlarına bela olduğunu gösterdi.
Şimdi İslam ülkelerinde teröristler eliyle neler yaşandığını anladılar.” diye konuştu.
ORTAK MÜCADELE
Laricani, “Batı tarafından desteklenen teröristlerin İslama zarar vermeyi amaçladığını ve Müslümanların bölgedeki terörist akımlara karşı ortak mücadele etmesi gerektiğini.”
dile getirdi. (AYDINLIK portalı, 11.1.15)
================================
Dostlar,
Laricani zor durumda…
İran’ın da Şeriatçı – Dinci rejimini Türkiye dahil çevre ülkelere ihraç etme çabalarını unutmadık..
Şimdilerde suret-i haktan görünmeyelim…
Bir dinin bir mezhebinin inanç sistemini zorla tüm topluma dayatmak, kadınları başını örtmeye zorlamak, uymayanları Din Polisi Pastarlar eliyle sopayla “yola getirmek” (!)..
Humeyni yıllarca Paris’te sürgünde yaşadı. Fransa Humeyni’nin gül hatırına mı
O’na politik sığınma hakkı verdi ve yıllarca koruyup kolladı??
1 Şubat 1979 günü Air France’ın “aziiz ” yolcusu kimdi ve özenle Tahran’a indirilerek
İran’da Şah rejimini deviren dinci radikallere teslim edildi..
İran’a demokrasi getirsin diye herhalde..
Dolayısıyla İran halkı, Fransa’nın bu muazzam katkısını (!) asla unutmamalıdır (!?)..
“İran devrimi” nin (!?) şövalye imamları, ilk olarak kendilerine destek veren
Şah despotizminden bunalmış – şaşkınlaşmış “Solcu bağlaşıklarını (müttefiklerini)” darağacına yollamadılar mı? Daraağıcının bile belki bir haysiyeti vardı,
aşağılayarak vinçlerle asmadılar mı?
İran önce, kendisinin sergilediği bu terör saldırıları nedeniyle özeleştiri vermeli,
ülkemizdeki kimi karanlıkta kalan aydın cinayetleri aydınlatılmalı,
sonra “iyi polisi” oynamalıdır.
Ötesi, –elleriniz sizin de fevkalade kanlı olduğundan– fazla gelmez mi??
Biz yine de enaz (minimum) çekinceyle (rezervle), geldiğimiz kritik koşullarda
kadim komşumuz İran ile, Büyük ATATÜRK‘ün 1937 Sadabad Paktı benzeri
bir bölgesel işbirliğine açığız.. Suriye, Irak, Azerbaycan dahil..
Salt bir ortak bildiri bile yetebilir :
* Biz bölge ülkeleri Türkiye, İran, Irak, Suriye ve Azerbaycan bölgede barış ve güvenlik için “ortak çaba” göstereceğiz. Birbirimizin içişlerine karışmayacağız. Bölgede sınırların değişmezliğini tartışılmaz görüyoruz.. Ekonomik – ticari ilişkilerimizi geliştireceğiz..
Bu kadarı bile yeter Batı’nın ikiyüzlü, iğrenç, kanlı oyunlarını bitirmeye..
Tabii önce bizim evimizin önünü süpürmemiz gerek.
Türkiye’de Batı’nın taşeronu – eşbaşkanı iktidarları tasfiye etmemiz…
Sonrası çok zor olmayabilir..
Yine de sonrası için kaldırım taşlarını döşemeye şimdiden devam..
Sevgi ve saygı ile.
12.01.2015, Ankara
Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net