Uygarlarla barbarların savaşı…
Roma uygarlığını barbarlar yıkmıştır. Kuzeyden gelmişlerdi. Hiçbir kuralları yoktu.
Barbarlar yağmacı kavimlerdir. Elde etmek istediklerini şiddet yoluyla alırlar.
Baskın yaparlar. Vururlar. Öldürürler. Alırlar. Yakıp yıktıklarına dönüp bakmazlar.
Yakıp yıktıklarının ne olduğunu bilmezler, bilseler de aldırmazlar.
Güçleri, yandaşlarına sağladıkları çıkarlar, karşıtlarına saldıkları korkulardır.
Ülkemin gidişine bakıyorum. Uygarlarla barbarların savaşını görüyor gibiyim.
Barbarların kural tanımazlığı. Barbarların öfkeli saldırısı. Barbarların korku salışı.
Dökülen kanlar, çaresiz insan çığlıkları. Bir Guernica sahnesi gibi.
Roma uygarlığını barbarlar yıktı. Ama barbarlardan geriye hiçbir şey kalmadı.
Roma uygarlığının insanlığa kattıkları ise bugün bile yaşıyor.
Roma hukuku bugün ders olarak okutuluyor. Romalıların yaptıkları yollar, su kemerleri.
Uygarlığın kalıntıları bile İtalya’nın tarihi. Savaşları barbarlar kazansa da,
İnsanlık tarihi uygarların tarihidir. Ama, savaşları hep barbarlar mı kazanır?
***
Hitler, döneminin büyük barbarı idi.
1940 yılında savaşı kazanıyordu. Paris’e girmişti. Ne oldu?
Bugün Hitler, Almanya’nın utancıdır. Mussolini, Franco, Salazar, Pinochet
Barbarların önde gelenleri. Bugün ülkelerinin utancıdır.
Ama ‘bugün’. İktidar dönemlerinde esip gürlüyorlardı.
Astıkları astık, kestikleri kestikti.
Victor Hara. Şili’nin büyük şarkıcısı. Şili’nin barbarı ellerini kestirdi ve söyletti:
‘Şimdi şarkılarını çal bakalım.’ Victor Hara’yı öldürdüler.
Şarkıları eskisinden daha güçlü söyleniyor. Victor Hara Şili’nin onurudur.
Pinochet Şili’nin utancı. Hitler Almanyası’nda barbarlık uygarlığı eziyordu.
Mussolini İtalyası barbarlığa faşizm diyordu.
Salazar’ın Portekiz’i. Pinochet Şili’si barbarlık dönemlerini yaşıyordu.
Ama sonra ne oldu? Uygarlar çok çile çekti ama uygarlık kazandı.
Ülkelerin yaşadığı barbarlık dönemleri vardır. Barbarlar ne zaman kazanır?
Uygarlar, kuralları var sandıkları zaman.
Uygarlar ‘kanunlar var’ sanırlar, ama barbarlar için yoktur.
Uygarlar ‘adalet’ ararlar, boşunadır, adalet yoktur.
Uygarlar için geçerli olanlar barbarlar için geçersizdir.
Barbar için hile, yalan, arkadan vurma, iftira, her şey vardır.
Yeter ki kazansın. Yeter ki gücünü kaybetmesin. Yeter ki çıkarını kollasın.
Ama ne güç onundur, ne kazanç onundur,ne de iktidar onundur.
Onun hiçbir şeyi yoktur. Barbarın gücü, uygarın korkusu kadardır.
Barbarın iktidarı, uygarın kendi gücünü bilmemesidir.
Uygar, yarın değil, bugün kazanmalıdır. HAYIR diyeceksin.
Bu ülkedeki barbarlığı yeneceksin. GÜÇ SENDE,
Barbara HAYIR de. HAYIR.
===================================
Dostlar,
Ulusumuzun sağduyusuna güveniyoruz..
“Bu kadar da olmaz!” diyeceklerdir 16 Nisan 2017 günü..
Ülkemizin tüm tapusunu tek adama bağsız – koşulsuz teslim etmeyecektir.
Üstelik o tek adam ve partisi 14+ yılda ülkemizi maddi – manevi harap etmiştir.
Yalnızca günümüz değil, gelecek onyılların kaynakları da hovarda projelerle
yandaş şirketlere, onların çocuklarına – torunlarına ipotek edilmiştir.
TBMM’nin yaptığı bir araştırmada, 1923’ten bu yana değişik hükümet dönemleri ile karşılaştırıldığında, en yüksek işsizlik (%10,1) ve en düşük büyüme hızı (%4,58) AKP döneminde yaşanmıştır.
AKP – RTE hükümetleri üstelik anormal derecede hızlı, gereksiz, yersiz, tehlikeli nüfus artış hızını sorumsuzca teşvik etmişlerdir. Anayasa’nın 41. maddesi ile 2827 sayılı Nüfus Planlaması Yasası’nı açıkça çiğnemişlerdir, çiğnemektedirler.
Bu ağır maddi – manevi yıkımın daha fazla uzamadan durdurulması zorunludur.
Ulusumuz, 16 Nisan 2017 günü AKP – RTE’ye KIRMIZI KART gösterecektir.
Sevgi ve saygı ile. 21 Şubat 2017, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com