Etiket arşivi: halkı müşterileştirerek kışkırtmaktadırlar

YASTAYIZ – İSYANDAYIZ! 1 HAZİRAN 2015 PAZARTESİ GÜNÜ HASTANELERİMİZE GİRMİYORUZ!

Uzman Doktor Kamil Furtun
Samsun’da silahlı saldırıda öldürüldü

SADECE KATİLİN DEĞİL, AZMETTİRİCİLERİN DE BULUNMASINI İSTİYORUZ!

YASTAYIZ / İSYANDAYIZ!

1 HAZİRAN 2015 PAZARTESİ GÜNÜ HASTANELERİMİZE GİRMİYORUZ!

Samsun Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi’nde görevli Göğüs Cerrahisi Uzmanı Operatör Doktor Kamil Furtun dün silahlı bir saldırı sonucu öldürüldü.

Yüreğimiz acı ve öfke dolu.
Meslektaşımızın görev yaptığı hastanede hunharca katledilmesini nefretle kınıyoruz.

Biliyoruz ki bu münferit bir vaka (tekil bir olgu) değil…

Acı ile doluyuz; yılların emeği ile yetişmiş, kendi ailesinden, eşinden, çocuklarından çaldığı vakitlerle hastalarına yararlı olmaya çalışan ve halkımızın sağlığı için gece gündüz özveriyle hizmet vermeye çabalayan çok değerli meslektaşlarımız için göz yaşı döküyoruz.

Öfke ile doluyuz; çünkü biliyoruz ki her geçen gün artan ve canımızdan can alan sağlıkta şiddet olaylarını önlemek için pek çok şey yapılabilir, yapılabilirdi… Niyetler, hedefler, planlar
bu yönde olsaydı Ersin’imiz, Melike’miz, Kamil’imiz bugün bembeyaz önlükleri ile
hastane koridorlarında halkımızın sağlığı için koşturmaya devam ediyor olabilirlerdi…

Uyardık, “Artık Yeter!” dedik sağlıkta gün be gün artan şiddete karşı; duymadılar.

Acil taleplerimizi ilettik; görmezden geldiler.

Türk Ceza Kanunu’na ek maddeler önerdik, yok saydılar.

Açıklamalar, eylemler, toplantılar yaptık; Sağlık Bakanlığı’nın önünü aşındırdık,
Meclis Komisyonu’nda sunumlar yaptık, dikkate almadılar.

Şiddete uğrayan sağlık emekçileri için acil şiddet hattı kurmak zorunda kaldık,
yetkililer önemsemediler.

“Hazırladığınız raporun gereğini yapın. Sağlıkta şiddeti önlemek için sahici adımlar atmaya başlayın. Yarın çok geç olmadan…” diye haykırdık; ciddiye almadılar.

Bakanlık bizimle alay eder gibi şiddete karşı tedbir diye hasta ve çalışan tuvaletlerini birleştirdi.

Ve sonunda yine “geç” oldu; bugün de Kamil Furtun arkadaşımız aramızda değil,
aramızdan söküp alındı…

Biz, bu cinayetlere zemin hazırlayan etmenleri çok iyi biliyoruz.

Bu cinayette katil kadar sorumluluğu olanlar:

“Ben doktora iğne yaptırmam, doktor bir iğne yapar, adamı felç eder icabında.”
diyenlerdir.

Bu cinayette katil kadar sorumluluğu olanlar:

“Doktor efendi dönemi bitti” diyenlerdir,

Bu cinayette katil kadar sorumluluğu olanlar:

“Doktorların eli hastaların cebinde”, “Doktor efendi mani peşinde” deyip miting meydanlarında vatandaşa sağlıkçıları yuhalatanlardır;

Bu cinayette katil kadar sorumluluğu olanlar:

Mafya bozuntularını “taşeron” adı altında hastanelere sokanlardır.

Daha çok kar hırsıyla sağlıkçıları zorla, tehditle ölesiye çalıştıran, özel sermayenin gözünü doyurmak için hastalanma garantisi veren ve bir yandan hekimleri – sağlıkçıları
her fırsatta kötüleyen, “paragöz, tembel” diyen, SABİM’le terör estirenlerdir.

Yalnızca katilin değil, azmettiricilerin de bulunmasını istiyoruz!

1 Haziran 2015 Pazartesi günü bütün Türkiye’de bütün sağlık kurumlarında
yastayız / isyandayız!

Sürekli olarak şiddete uğradığımız, dövüldüğümüz, vurulduğumuz hastane binalarına girmiyoruz!

Sabah mesai başlangıcında hastane bahçelerinde toplanıp saygı duruşunda bulunuyoruz,
basın açıklamaları ve yürüyüşler yapıyoruz.

Öğle saatlerinde meydanlarda toplanıp Sağlık Müdürlükleri’nin önüne yürüyerek
siyah çelenk bırakıyoruz.

Bütün hekimleri, bütün sağlık çalışanlarını, tek bir eksiksiz,
Doktor Kamil Furtun’un öldürülmesini protesto eylemlerine çağırıyoruz.

Bütün halkımıza, bütün hastalarımıza, hekimlere, sağlık çalışanlarına sahip çıkmaya,
1 Haziran 2015 Pazartesi günü hastanelere, sağlık kurumlarına muayene olmak için değil, sağlıkçılara destek olmak için gelmeye çağırıyoruz.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi

=========================================

Dostlar,

Meslek örgütümüz, üyesi olduğumuz (Ankara Tabip Odası) TTB’nin (Türk Tabipleri Birliği) açıklamasına bütünüyle katılıyoruz..

Özellikle, sağlık hizmetlerini iğrenç bir popülizmle halka oy avcılığı için pazarlayan iktidar,
bu kanlı tablodan 1. derecede sorumludur.

Çıkıp halktan ve hekimlerden özür dilemeli ve ağır yanlışlarının özeleştirisini vererek SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM denen kökü dışarıda IMF – DB – AB dayatması kepazelikten
geri dönmelidirler. Yapabilirler mi? Yapamazlar… Çünkü bu vaatlerle iktidara getirildiler. Sağlık hizmetlerini piyasalaştırmak, on milyarlarca dolar rantı yandaşlara ve
yabancı sermayeye peş keş çekmek için görevlidirler. Bu görevi yapmaktadırlar..

“Dolayısıyla, Sağlıkta Dönüşüm Programı özünde, gerek IMF’ye gerekse ulusal ve uluslararası sermaye çevrelerine aktarılacak yeni kaynak arayışı içinde olan tarikatlar koalisyonu AKP‘nin
kısa dönemde gerçekleştirmeye çabaladığı bir rant transferi ve güven tazeleme operasyonu olarak değerlendirilmelidir.” (Prof. Erinç Yeldan’dan aktaran Saltık, A. Cumhuriyet STRATEJİ eki 31.7.2006).

Küresel sermaye ve işbirlikçisi yerel ortakları, hekim dahil, sağlık hizmetlerinin
tüm bileşenlerinin gücünü ve etkinliğini kırarak köleleştirmek ve mutlak bir hegemonya kurmak hevesindedirler. Bu nedenle halkı müşterileştirerek kışkırtmaktadırlar (müşteri östrus’u!).

SGK örtük – artık saklanamayan  bir iflas içindedir.

85 milyar TL’yi bulan prim = ek vergi açığı vardır. Bu mali yılda (2015), SGK açıklarının kapatılması için yaklaşık 50 milyar TL merkezi yönetim bütçesinden aktarım yapılacaktır (Bütçenin 1/9’u!). Sürdürülemez bir finansal yapısal bozukluk – hastalık söz konusudur.
Bu yüzden sağlık hizmetlerinde giderek daraltma uygulanmakta, doğan önemli aksaklıkların ardalanını göremeyen yurttaş, çirkin siyasetçi tarafından adeta “abuse” edilerek
sağlık çalışanlarının üstüne sürülmektedir.

Katildirler.. Katil kendileridir.. Elleri kanlıdır… 

İşte SAĞLIKTA KÜRESELLEŞME böyle bir şeydir; kanlıdır, ölümdür, öüm getirir, öldürür.
Tanıyı çooook net koymak ve safını da o ölçüde net koymak gerekir..

TTB’nin Sağlık Bakanlığına kezlerce sunduğu sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti önleme raporları derhal gündeme çekilerek gerekleri yapılmalıdır.

Sağlık Bakanı Dr. M. Müezzinolu, bir hekim olarak, masum meslektaşı Dr. Kaml Furtun‘un alçakça katledilmesi karşısında zerrece yüreği sızlıyorsa, bunun kanıtı olarak görevinden
derhal çekilmelidir. Bakanlık web sitesine aşağıdaki iletiyi koymak hiçbir anlam taşımıyor!
Hele bir de genel geçer başsağlığı demeci..

Sağlık Bakanı Dr. Müezzinoğlu, TTB’nin sağlıkta şiddetle başetmek için ısrarla getirdiği
ivedi önlemlerin neler olduğunu ve bunlar karşısında neler yaptıklarını karşılaştırmalı olarak
ve gerekçeleri ile açıklamalıdır. Uygulamadıkları önlemlerin nedenlerini de..

Başımız Sağolsun

Sağlık Bakanı başsağlığı demecinde, toplumun başkaca kesimlerinde de şiddet olduğu göndermesi – avuntusu ile, merhum Dr. K. Furkun’a yönelik vahşi cinayeti hafife alma sorumsuzluğu içindedir. Bu gözlem doğru ise, iktidarları bu bağlamda neler yapmıştır?? Toplumsal şiddet hemen her alanda neden böylesine yoğundur? Bu sorunsala yanıt üretmek Sağlık Bakanı / Bakanlığının en başta görevlerinden değil midir?

Bakan, olayın “izleneceğini” de belirtiyor.. Örn. he – men özel bir yönetsel (idari) soruşturma kurulu oluşturmuş mudur? Denetçi ve uzmanlar görevlendirip Samsun’a göndermiş midir?
Adli soruşturmayı – kovuşturmayı sürdürecek Savcılık makamına destek – işbirliği önerisi götürmüş müdür? Ne yapmıştır ne?? Somut olarak açıklayabilir mi??

Cumhurbaşkanlığı web sitesine şu dakikalarda erişemedik..
Başbakanlık web sitesinde ise kahreden cinayete ilişkin tek bir sözcük göremedik..??!!
Başbakan’ın eşinin de bir hekim olmasına karşın..

*****

Saygın halkımız acı gerçekleri artık görmeli ve kendisinin sağlığı için çırpınan, müttefiki olan
sağlık emekçilerine değil; kendisinin sırtında küresel sermaye adına sopalı tahsildara dönüşen sağlık politikalarına ve onların taşeronlarına meşru öfkesini – isyanını yansıtmalıdır..

İlk hedef 7 Haziran 2015 seçimleridir.
Oy’unu, piyasacı değil ama halkta yana – sosyal sağlık politikaları izleyeceğini vurgulayan siyasal programlara – kadrolara yönlendirmelidir.

Sevgi ve saygı ile.
31 Mayıs 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com