Etiket arşivi: GPS’le donanmış tarım makineleri

Bayer Monsanto’yu alıyor; Hegemonya derinleşecek

Bayer Monsanto’yu alıyor;
Hegemonya derinleşecek

portresiProf. Dr. Tayfun Özkaya
Ege Üniv. Ziraat Fak.
YURT Gazetesi, 23.9.16

(AS : Bizim katkımız yazının altındadır..)

Tarım ilacı (zehir), tohum, beşeri ilaçlar üreticisi Alman şirketi Bayer GDO’lular başta tohum ve tarım ilaçları üreten Amerikan şirketi Monsanto’yu 66 milyar dolara satın aldı. Bu satın alma ile Bayer dünyanın bu üç alanda da çok önemli güçlü bir şirketi oldu. Yani tohumlarını kullananlara tarım zehirlerini satacak (GDO ürünlerde kesin almak zorundalar, hibritlerde de bu zorunluluk nerede ise var), çiftçiler ve tüketiciler bu ilaçlardan kanser olursa beşeri ilaçlar da hazır. Bu birleşme öncesi 2013 verilerine göre tohum satışlarında Monsanto %26 payla 1. şirketti. Bayer %3 payla 6. geliyordu. Tarım ilaçları alanında aynı yıl verilerine göre Bayer %18 payla Syngenta’dan sonra (%20 pay) 2. geliyordu. Monsanto’nun payı %8 ile 5. sırada idi.

(http://www.etcgroup.org/sites/www.etcgroup.org/files/files/etcgroup_agmergers_17nov2015.ppt x__0.pdf)

Bu işlemden sonra Bayer hem tohum hem de tarım ilaçlarında birinciliği garantiledi. Beşeri ilaçlarda Bayer’in 2014 yılında 15,5 milyar dolarla dünya sıralamasında 16. olduğu biliniyor. (www.pmlive.com/top_pharma_list/global_revenues)

Tohum, GDO’lu tohum, tarım ilacı, beşeri ilaç tek ve güçlü bir elde toplanıyor. Hepsi bu kadar mı? ETC Group adında tarım ve tarıma dayalı şirketleri izleyen sivil toplum kuruluşundan Pat Mooney “Bu anlaşmalar yalnızca tohumlar ve tarım ilaçları ile ilgili değil, tohum, toprak, hava verilerine egemen olan ve yeni gen bilgilerini işleyen bir şirket kaçınılmaz olarak tohum, tarım ilacı, gübre ve tarım makinaları gibi tarım girdilerini kontrol edecektir.” demektedir. (http://www.etcgroup.org/content/monsanto-bayer-tie-just-one-seven-mega-mergers-and-big-datadomination-threaten-seeds-food)

Bu veri işleme de nereden çıktı diyorsunuz? Öncelikle tohum, tarım ilaçları ve sentetik gübreler konusunda zaten az olan şirketlerin bir süredir birbirlerini satın almaya çalıştıklarını söyleyelim. Büyük altı tohum ve tarım ilacı şirketi dörde-beşe düşmeye çalışıyorlar. Bütün bu çabalar son iki yıla sığıyor. Örneğin Dupont Dow’u almak istedi. Adama (Çin şirketi) Syngenta’yı, Potash Corp. ise Agrium’u (sentetik gübre konusu), Deere & Corp. ise Monsanto’nun Precision Planting LLD şirketini almak istedi. Deere & Corp. tarım makineleri alanında güçlü, fakat tohum ve tarım ilaçlarında bir yeri yok. Monsanto’ya ait olan ve almak istediği Precision Planting LLD ise yüksek hızlı hassas tarım sistemlerinde çalışıyor. Hassas tarım bir tarlada metre metre toprağın daha önceden saptanmış ve coğrafi bilgi sistemlerine işlenmiş toprak özellikleri, iklim verileri vb. kullanarak tohumu eken, gübreleyen, tarım ilaçlarını atan ve sulama yapan GPS’le donanmış tarım makinelerin geliştirilmesi anlamına geliyor. Deere ve Precision Planting LLD birlikte hassas (duyarlı) tarım piyasasının %86’sına sahip olabilecekler. Bu saydıklarımız henüz gerçekleşmedi. En son belirttiğimiz hassas tarım konusunda ABD Adalet Bakanlığı bir engel koyuyor. Bu birleşmenin fiyatları yükselteceği ve araştırmaları azaltacağı ileri sürülüyor. Bir de gerçekleşmiş olan Bayer’in Monsanto’yu alması var. Bu nedenle Bayer’in hassas tarım konusundaki anlaşmayı bozabileceği ve bu konunun da Bayer içinde kalmasını sağlayabileceği ileri sürülüyor. Görüldüğü gibi olay yalnızca tohum, tarım ilacı ve beşeri ilaçlarda bir tekelleşme değil. Büyük veri (big data deniyor) de bu şirketlerin elinde toplanıyor. Şirketler büyük veriye de egemen olarak hegemonyalarını güçlendiriyorlar

Tohum alanındaki bu birleşmelerin 1990-2010 arasında ABD’de tohum fiyatlarını öbür girdilerden çok daha hızlı artırdığı, çiftçinin eline geçen fiyatların iki kat artışa neden olduğunu Amerikan Tarım Bakanlığı açıklamaktadır.

Tohum ve tarım ilaçları alanında önde gelen 6 şirket araştırma ve geliştirme (AR-GE) alanında da çok büyük harcamalar yapıyorlar. 2013’te 6 şirketin topluca araştırma ve geliştirme bütçeleri uluslararası ürün ıslah enstitülerinden fazlaydı. Amerikan Tarım Bakanlığına göre ise 15 kat fazla idi. Ancak bu şirketlerin araştırmaları çoğunlukla çevre ve insan çıkarlarına karşı olmaktadır. Tek bir amaç vardır, o da kârları artırmak!

Bu birleşmelere karşı çıkılabilir. ABD’de bile bu çabalar gösteriliyor. Ancak temel olarak şirketlerin egemen olmadığı, agro-ekolojik tekniklerin uygulandığı adil ve sürdürülebilir (ama gerçekten sürdürülebilir) bir gıda ve tarım sistemi ile sorunlar çözülecektir.

==========================================

Dostlar,

Alman ilaç – kimya devi BAYER‘in, ABD’li dev şirket Monsanto‘yu 66 milyar Dolar gibi oldukça yüksek bir bedelle satın alması, küresel ölçekte önemli bir olaydır. En azından, çokuluslu şirketler (ÇUŞ, MNC) açısından bir tekelleşme (monopolleşme) girişimidir. Yatay ya da dikey tekelleşmelerin (kartel ve tröst) tüketici aleyhine, sermaye lehine olduğu açık bir gerçektir.

Öte yandan Küresel sistemin etkili anti-tekel düzenlemelere (regülasyon) sahip olması beklenir. Küreselleş(tiril)en finans-kapital kumarhane kapitalizmine soyunmuşken böylesi etik – hukuksal bir beklenti ne denli gerçekçidir? IMF, DB, DTÖ gibi Küreselleşmenin = yeni emperyalizmin ağır topları seyircidir. Dünya kamuoyunun, BAYER’in bu tekelleşme eylemini izlemesi ve engellemeye çalışması beklenir. Ama nasıl ?? AB ülkeleri halkları ??

Öte yandan Avrupa Birliği’nin Gıda Güvenliği Kurumu EFSA‘nın (European Food Safety Agency) bundan böyle GDO’lu ürünlere karşı direnme gücünün zayıflayabileceğinden de kaygı duyuyoruz. EFSA hattında görülecek bir zayıflama önce Türkiye’yi, giderek başkaca gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyecektir.

Dolayısıyla bu konu üzerinden kalkarak temel ilkelerin gözden geçirilmesi ve ve güncellenmesi için görev BM‘ye düşmektedir. BM’nin Gıda ve Tarım alanında uzman teknik kuruluşu olan Roma merkezli Gıda Tarım Örgütü FAO (Food and Agricultural Organisation) ve Kenya / Nairobi merkezli BM Çevre Programı UNEP (United Nations Environmental Programme) harekete geçmeli ve teknik uzmanlık önerileriyle aktif rol alarak BM sistemini harekete geçirmelidirler.

Halk sağlığı – beslenme hakkı – çevrenin korunması hakkı ve yükümlülüğü açısından Monsanto’nun BAYER tarafından satın alınması ciddi bir tehdit oluşturuyor.. BM göreve!

Acaba Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız ne yapacak bu önemli gelişme karşısında??

Sevgi ve saygı ile.
26 Eylül 2016, Ankara
 
Prof. Dr. Ahmet SALTIK
Halk Sağlığı – Toplum Hekimliği Uzmanı
AÜTF Halk Sağlığı AbD
(Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı GDO Bilim Kurulu Eski Üyesi)
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com