Etiket arşivi: Demokratik Bölgeler Partisi

HDP ile Kardeşi..

HDP ile Kardeşi..

portresi_adiyla

 

Prof. Dr. Birgül Ayman GÜLER
http://yeniadana.net/kose-yazilari/hdp-ile-kardesi-95.html, 14.6.2015

 

Atlantik dünyasının iki yakası da HDP´yi seviyor.
Zamanı gelince kardeşini de sevecek Kardeşi henüz çok küçük, ama HDP büyüdü
ve Diyarbakır´dan yola çıkıp İstanbul finans-medya çatıları üzerinden
Brüksel ve Washington´a uzanmış durumda.. 

HDP, Halkların Demokrasi Partisi´nin bir kardeşi var:
Demokratik Bölgeler Partisi, kısası DBP.

O da eşbaşkanlı. İkisi birlikte, demokrasiyi birey-yurttaş temelinde ve ülke genelinde değil, “halklar” ve “bölgeler” üzerine inşa edeceklerini seçtikleri adlarla ilan ediyorlar.

Şimdi baş rol HDP´de.

HDP, Türkiye´de anayasa ve siyasal rejimi “halklar”, yani milliyet,
etnik topluluk,
ulusal azınlıklar temelinde değiştirmek için uğraşıyor.
Kısacası etnikçiliği, güney doğu Anadolu bölgesinden çıkarıp tüm ülkeye yayıyor.

Amacı şu     : Anayasa değiştirilsin, etnik topluluklar siyasal kimlik olarak kabul edilsin, anadiller resmi dil olsun, eğitim-yargı başta yaşamın tüm alanları “çok-milliyetli” hale getirilsin. Bunun için “Türk vatandaşlığı” ve Türkçe´nin resmi dil olması engel;
bu engel anayasadan çıkarılacak.

Anayasadan çıkarılacak sözcükler konusunda 2012 yılında AKP ile anlaşmışlardı;
CHP yönetimi de bu anlaşmayı uygun bulmuştu.
Ama olmadı, Anayasa´yı değiştiremediler.

Şimdi, Haziran 2015 seçimlerinin hemen ardından, belli başlı çıkar çevreleri
çözüm süreci”ne göre koalisyon derlerken, hiç kuşkunuz olmasın,
anayasayı bu yönde değiştirme gücü yakalamaktan söz ediyorlar.
HDP´nin ardından bakan Kandil-HPG,

silah bırakmak da neymiş,
önce çözüm sürecini tamamlayın bakalım

derken, anayasadan söz ediyor.

HDP bütün bu süreçte, “milleti bakımından bölünmez bir bütün” olan Türkiye´yi yurttaşları bakımından bölme hedefi güdüyor.
Böylece ulusal devlet yerine “milliyetler devleti” yaratabilecek.

Kardeş DBP beklemekte.

Yedekte bekleyen DBP, şimdilerde köşeye çekilmiş,
kardeşinin ne kadar mesafe alacağına bakıyor.
Öyle ya, “millet” yerine “milliyetler devleti” getirildiğinde
bu rejim nasıl örgütlenecek?
Bunun bir şekilde toprağa yerleştirilmesi gerekir.
Bir şekilde bedene kavuşturulması gerekir.

Kardeş DBP, milliyetler devleti kurulması için ipin ucu göründüğünde,
büyük ve yaratıcı çözüm gücü olarak sahnenin önlerine doğru yürüyecek.

Ülke bölgelere ayrılsın,
Bölge idareleri kurulsun;
Anayasanın tanıdığı “etnisiteler”in anadilleri,
artık her biri siyasal kimlik sahibi olduğuna göre,
bir bölgede hangi etnisite çokluk ise onun anadili o bölgede resmi dil olsun.

Zaten büyüklerinden BDP, 2012 yılında TBMM´nde kurulmuş olan
Anayasa Uzlaşma Komisyonu´na bu önerileri resmi olarak vermişti.
Hazırlık hiç yok değil.

DBP, “ülkesi bakımından bölünmez bir bütün” olan Türkiye´yi
toprağı bakımından bölme hedefi,
yani eyaletler devletinin ortaya atılması için hazırda bekletiliyor.

Atlantiğin iki yakasında heyecan var..

Atlantik dünyasının iki yakası da HDP´yi seviyor.
Zamanı gelince kardeşini de sevecek.
Atlantiğin iki yakası, ABD ile AB, Irak´a olduğu gibi, dünyanın her köşesine
barış, özgürlük ve demokrasi götüren çağdaş merkezler.
HDP de kardeşi de zaten barış ve demokrasinin partileri!
Kardeşi henüz çok küçük, ama HDP büyüdü ve Diyarbakır´dan yola çıkıp
İstanbul finans-medya çatıları üzerinden Brüksel ve Washington´a uzanmış durumda.

Avrupa Birliği´nin HDP sevgisi,
en çok “milliyetlere özerklik” hedefine bağlanmış görünüyor.
ABD´nin sevgisi ise, kardeş DBP ile birlikte “etnik bölgelere özerklik” çerçevesinde
daha da kabaracak gibi.
Etnik bölgeler/eyaletler hayali,
Atlantik´in iki yakasında besbelli, çok heyecan yaratıyor.

Yüz yıl önce yine böyle heyecanlı idiler.
Muratları gerçekleşmedi.
Bu heyecanı bir yüzyıllığına daha erteletme mücadelesini sürdürmek de
bizim için onurlu bir iş olacak.

======================================

Dostlar,

Sayın Prof. Birgül Ayman Güler

Bir Cumhuriyet kadını..
Harman yürekli bir bilim kadını..
Şu verdiği savaşıma bakar mısınız?
1918’de kurulan Yeni Adana gazetesinde bu gün yayımlanan yazısını bizimle paylaşmış.
Bir kez daha ürpererek okuduk yazıyı..
Satır satır..
Sözcük sözcük..
Dayanamayıp sizin için altını çizdik, kırmızıya boyadık..

Veee. 24. dönem CHP İzmir Milletvekili olan Prof. Güler,
son seçimde 7 Haziran 2015’te aday gösterilmedi..
Bu mu Atatürk’ün partisi??
Yalnız Prof. Güler mi??
Prof. Süheyl Batum CHP’den ihraç edilmedi mi?
Onur kavgası verip Mahkeme kararı ile dönmedi m?
Uşak Milletvekili Av. Dilek Akagün Yılmaz ve Mersin Milletvekil İsa Gök
tasfiye edilmedi mi?
Emine Ülker Tarhan dışlanmadı mı?
E. Amiral, yiğit ve mücadeleci insan Türker Ertürk harcanmadı mı?
Uzatalım mı??
Ne adına, niçin_??
Herhalde Sayın Prof. Ayman’ın bu yazısında ifşa ettiği adımları atabilmek için..

*****

Ve o CHP, şimdi tutmuş, AKP için “Devr-i sabık yaratmayacağız..” diyebiliyor !?

Bunca muazzam yolsuzluğun, soygun ve talanın, 4 bakanı koltuğundan eden yüz kızartıcı skandalın, Gezi cinayetlerinin, 12,5 yılda öldürülen yüzlerce insanımızın,
süregelen ağır dinci faşist baskıların, sinsi 2023 planlarının….
hesabı sorulmayacak mı??

Hepsinin üstüne bir bardak soğuk su mu içeceğiz
Y-CHP, Batı dayatmalı koalisyonda AKP ile hükümet ortağı olsun diye??
Batsın öylesi hükümet ortaklığı..

Bay RTE’nin başbakanlık yolunu açan Baykal hazretlerine,
Cemaat – AKP ortaklığıyla atılan kaset kazığı yetmemiş olmalı..
Bay RTE ayağına çağırıp TBMM Başkanlığı rüşvetini uzatınca
Baykal’ın ego yayları gene gevşeyiverdi.. 77-78 taşına gelmiş,
7-8 dönem , 30 yıla yakın süre milletvekilliği yapmış bir insan..
Ve Baykal hala zaaflarının tutsağı.. “Tıpış tıpış” koşuverdi..

Ülke yangın yerine dönmüş, umrunda mı; bir elinde ayna, bir elinde cımbız..

*****

Tarih bu CHP’yi de, bu Baykal’ı da asla bağışlamayacak..
Zerre namusları, haysiyetleri varsa;

AKP dışındaki 3 parti asgari bir programda anlaşıp;
önce AKP’yi hukuksal olarak bitirecek süreci başlatırlar,
sonra da erken seçime giderler.

Ülkenin en öncelikli ve biricik gündemi budur.

7 Haziran 2015 seçim sonuçlarının zehirli meyvelerini toplamaya başladık.
Vatan Partisi de 50-60 vekil ile TBMM’ye 5. parti olarak girebilseydi,
bu lanetli planlar suya düşmez miydi?
Dahası, HDP yerine VP Meclis’te olsaydı??

Her millet, yaraşır olduğu idareyi buluyor korkarız..

Bu iğrenç emperyalist oyunu da bozmak,
bu ülkenin yurtseverleri olarak boynumuzun borcu olsun..

Yüce Atatürk’ün kutsal emanetini sonsuza dek koruyacağız!

Sevgi ve saygı ile.
14 Haziran 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Yazının pdf biçimi : HDP_ile_Kardesi_ve_bizim_yanitimiz_14.6.2015