Etiket arşivi: Cemevlerinin ibadethane kabul edilmesi

Rıza Zelyut : Tokat Valisi’ne çağrı!

Tokat Valisi’ne çağrı!

Bu yazıyı, Tokat Valisi’nin şahsında bütün valilerimize yönelik olarak kaleme aldım.

Şeker Bayramı’nda memleketim olan Niksar’a gitmiştim.
Bu arada, davet edildiğim Alevi köylerine de giderek konuşmalar yaptım.
Halka, devletin götürdüğü hizmete bakınca çok derin bir ayrımcılık yapıldığını gördüm.
Çünkü; Tokat’ta yollar bile mezheplere göre ayrılmış durumda.
Alevi köylerine giden yollara girince, otomobilinizin altı ikide bir çukurlara vuruyor;
taşlara çarpıyor. Hem de köy grup yolları buralar. Örneğin 5 bin nüfuslu Yazıcık kasabasının yolu böyle…
Hani ihmal ediliyor, ayrımcılık uygulanıyor denilen Güneydoğu bölgemiz var ya…
Orada böyle berbat yollar yok…
***
Tokat’taki belediyeler de AKP’nin elinde…
Bu belediyeler çok açık olarak mezhepçilik yapıyorlar.
En uzaktaki Sünni köylere asfalt yol yapılıyor; kaldırım taşları döşeniyor.
 
Ama orada bir Alevi köyü var ise yolu yazın tozdan, kışın çamurdan geçilmiyor.
Niksar’ın yazlığı olan Çamiçi yaylası çevresinde bile bu mezhepçilik almış başını gitmiş.
Niksar’ın, babası CHP’li olduğu söylenen AKP’li belediye başkanı sakal koyvererek hizmette cihada başlamış. Alevi köylerine zırnık yok ama Sünni köylere kaldırım taşları döşüyor.
Yani parası var, malzemesi var ama niyeti yok…
Şimdi ona soruyorum: Arkadaş sen Müslüman isen; hadi bu dünyada hesap vermezsin de ahirette nasıl hesap vereceksin? Yoksa ahirete inanmıyor musun?
Allah’ın, yapılan haksızlığın, ayrımcılığın hesabını soracağını kabul etmiyor musun?
Sadece Niksar mı? Gidin Almus’a bakın… Alevi köylerine giden grup yolları toz, duman,
çukur içinde… Reşadiye de aynı durumda…
Ey AKP’li belediye başkanları!
Kuran-ı Kerim’in şu uyarısını unutmayın:
– Çoğunluk oldunuz diye bu kadar gurura kapılmayın; çoğunluk olmanız sizi haksızlık yapmaya yöneltmesin…
Hizmeti, hadi millet iradesine saygıya göre yapmıyorsunuz; hiç değilse İslam dininin
adalet ilkesine göre uygulayın. Ona bile razıyız…
Görmüyor musunuz? Partiniz bu mezhepçi politika yüzünden ülkemizi ve Ortadoğu’yu
ne hale getirdi? Hadi milletten, yasalardan korkmuyorsunuz bari Allah’tan korkun…
***
Bu derin haksızlığa engel olması gereken kurum ise, partiyi değil devleti temsil eden valiler ve kaymakamlardır. Biliyorum; Anadolu’daki AKP il ve ilçe teşkilatları valileri ve kaymakamları baskı altına almışlardır, hatta bir tür siyasi tutsak gibi kullanmaktadırlar. AKP örgütleri;
hizmeti kendilerine oy veren Sünni köylere, mahallelere götürmek üzere yemin etmişlerdir. Bunlar adil davranmaya çalışan valileri, kaymakamları parti yönetimine şikayet ederek
görevden aldırmaktadırlar. İşte bu insafsız baskı yüzünden Anadolu’daki Alevilere hizmet götürülemez hale gelmiştir.
Yine de değerli valilerimizi ve kaymakamlarımızı makamlarına yaraşır bir tutum takınmaya davet ediyorum: Hiç değilse bundan sonraki hizmetleri; yoğun mahrumiyet içindeki bu köylere yönlendirin…
*****
UYAN DAVUTOĞLU!
Buradan, her konuşmasında haktan, adaletten, milli iradeden bahseden
Başbakan Ahmet Davutoğlu’na sesleniyorum:
Sayın Başbakan!
Derhal valilere bir genelge yolla… Sünni köy ve ilçelere yapılan hizmetin aynı kalitede
Alevi köylerine de yapılması için emir ver. Bunu kontrol etmek için müfettişler görevlendir.
İkinci genelgeyi de AKP il ve ilçe teşkilatlarına gönder. Onları; mezhepçi uygulamalardan ve baskılardan uzak durmaya davet et.
***
Bu önlem, Türkiye’nin iç güvenliği açısından da önemlidir.
Çünkü, AKP hükümetlerinin 13 yıl boyunca Alevilere karşı uyguladığı bu ayrımcılık;
ülkeyi karıştırmaya çalışan kimi odaklar tarafından kullanılmak istenmektedir.
Başta DHKP-C ve PKK olmak üzere; bu tür örgütler Alevi gençlere; bu ayrımcı, inkârcı,
hatta düşmanca uygulamaları gösterip onları kendi yanlarına çekmeye çabalamaktadırlar.
Bunu önlemenin 1. yolu, önce yerelde yapılan bu ayrımcılığa kesinlikle son vermekten geçmektedir.
İkincisi ise Alevi toplumunun sorunlarına sahip çıkmak, bu kesimin barışçı ve demokratik taleplerini kabul etmektir. Bunları şöyle özetleyebiliriz:
– Cemevlerinin ibadethane kabul edilmesi,
– Alevi toplumuna da bütçeden (AS: Diyanet bütçesinden) pay ayrılması,
– Alevilik öğretisinin Alevi geleneğine göre eğitim sistemine eklenmesi,
– Din dersi eğitiminin zorunlu olmaktan çıkartılması,
– Dedelere ve cemevi görevlilerine kadro verilmesi…
Eğer Başbakan Davutoğlu bu talepleri acilen gündeme getirir de beklentiler doğrultusunda
çözer ise tarihsel bir karar almış olacak ve hayırla anılacaktır.
Küçük de olsa bir umudum var ve o küçük umuda sarılmış beklemekteyim…

==================================

Dostlar,

Değerli yazar ayın Rıza Zelyut‘a bu yazısı, uyarısı, çağrısı için teşekkür borçluyuz..

Biz de benzer sorunları gözledik Şeker Bayramında.
Memleketimiz olan Tunceli / Hozat‘a geldik.
Oradan da köyümüz Karaca‘ya..
Karaca Hozat’a, varolan dağyolundan yaklaşık 4-5 km.
Ancak 30 yıl önce nasıl bıraktı isek öyle..
Koca koca taşlar “yolda” ve ya lastikleriniz parçalanacak, ya aracınızın altını vurarak
arıza yapacak ya da debriyajınız sıyıracak.. Çok hazin.. Bu yol üstelik öbür köylere de uzanan başlangıç.

Daha hazin olanı ise kağıt üstünde bu yolun asfalt görünmesi!?.

Bu neden ve nasıl böyledir, anlamak olanağı yoktur.
Köyümüz Karaca ve uzantısı mezra ve köylerin sakinlerinin Hozat kaymakamlığına
yol yapımı için başvurularında aldıkları yanıt ise “ödenek yokluğu”..

Sayın Elazığ Valisi ve Hozat kaymakamının bu yol sorununa “artık” el atması gerek.

Karaca köyündeki kutsal emanetler nedeniyle yoğun bir ziyaretçi trafiği var.

Eski Ovacık yolundan ayrılarak Köye erişim de benzer biçimde aşırı taşlı yol nedeniyle
son derece güç ve riskli..

Sayın Vali ve Kaymakamın görev namuslarına sunuyoruz bu onyılların çözül(e)meyen
yol sorununu..

Sevgi ve saygı ile.
2 Ağustos 2015, Yozgat

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com