Etiket arşivi: Bay RTE’nin VATANA İHANET suçundan yargılanması için

MHP’den ‘açılımcılar’a suç duyurusu ve düşündürdükleri


MHP’den ‘açılımcılar’a suç duyurusu
ve düşündürdükleri


MHP, “açılım süreci”ni başlatanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na
dilekçe verdikten sonra gazetecilere açıklama yaptı.

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na
dilekçe verdikten sonra gazetecilere açıklama yaptı. Büyükataman, başvurunun içeriği hakkında şu bilgileri aktardı:

“Suç duyurusu müracaatımıza esas teşkil eden ve kamuoyu önünde açıkça cereyan eden süreçte anayasal suç işleyen, konusu suç olan emri uygulayan, suçluyu kayıran,
görevini kötüye kullanan, kamu görevini terk eden veya yapmayan, suçu bildirmeyen,
suç delillerini yok eden, gizleyen veya değiştiren, suç delillerini bildirmeyen,
terör örgütüne yardım ve yataklık eden kamu görevlileri ve diğer şüpheliler hakkında kamu davası açılmasını, ‘çözüm süreci‘ ni övünerek başlatan eski Başbakan,
yeni Cumhurbaşkanın yargılanması için gerekli işlemlerin başlatılmasını,
hâlâ yasama dokunulmazlığı bulunan şüpheliler hakkında fezleke düzenlenerek TBMM’ye gönderilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.”

Partisinin 14 Mayıs 2013’te de “Açılım süreci” konusunda ve 63 akil insan hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ancak bunun takipsizlikle sonuçlandığını anımsatan Büyükataman, her iki başvuruya da konu olan suç unsurlarının bugün fazlasıyla oluştuğunu kaydetti.

Büyükataman, bugün, Açılım masasının bir tarafı olan PKK’nın AKP’yi, AKP’nin de PKK’yı suçlar hale geldiğini ifade ederek “İki taraf da birbirini verdikleri sözleri tutmamakla suçlamaktadır. Bu sözlerin neler olduğunu tahmin etmek güç değildir.

Taraflar buluşma yerinde anlaşamadığı için mi bu şehitleri vermekteyiz?

Açılım süreci denilen bu ihanet sürecinde PKK’ya bilerek taviz verildiği AKP’li Bakan, Milletvekili ve Danışmanlar tarafından açıkça itiraf edilmektedir.” diye konuştu.

=================================

Dostlar,

Her zamankinden daha çok özenli – serinkanlı – sağduyulu olmaya çaba göstererek yazmaya çalışıyoruz.. İçinde bulunduğumuz ağır koşulların ağır sorumluluğu bunu gerektiriyor..

İlk olarak epey geç kalmış bir başvuru gibi gözüküyor bize..
Zamanlaması da, seçime yakın olduğundan, ayrıca soru işaretlerini hak ediyor.
Veee MHP’nin önceki uygulamaları “güven bunalımı” yaratacak düzeyde..

Abdullah Gül’ün 11. CB seçilmesinde, son olarak İsmet Yılmaz’ın AKP adayı olarak
TBMM Başkanı seçilmesinde ve tırman(dırıl)an bölücü terör hakkında TBMM’de
genel görüşme sonrası Meclis Araştırması yapılması önerisinin reddinde MHP en azından düşkırıklığı yaratmıştır. Bu 3 olayda yapılan Parti açıklamaları doyurucu değildir,
tutarsız ve çelişkilidir. MHP’nin bağımsız davranamadığı izlenimi nettir..

Dolayısıyla “ihtiyatı” elden bırakamıyoruz.
Ancak dava açılması için sunulan dilekçe içeriği baştan sona doğrudur.
Fazla değil eksiktir.
Biz de imzamızı koyuyoruz.

Bu dilekçeler hafta başında 3 kişi ile başlatıldı.

Hesap giderek kabarıyor..

Sonunda 8 Eylül 2015 günü basından öğreniyoruz ki, Bay RTE’nin VATANA İHANET suçundan yargılanması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına birkaç başvuru var.
CHP Ankara milletvekili Ali Haydar Hakverdi, bir Ankara Barosu avukatı (Veysel Kırıcı)
ve eski Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından YARSAV Kurucu Başkanı Av. Ömer Faruk Eminağaoğlu.

Bunlar ciddi adımlardır ve arkası gelecektir, gelmelidir..  (sitemizde daha önce yazdık,
bkz. http://ahmetsaltik.net/2015/09/11/08-eylul-2015-gecesi-turkiye/)
.
MHP dilekçesi 4. sü oldu..

Kuşkusuz bu yargılanma süreci Türkiye’de yaşanacaktır. Bay RTE ve işlenen suçlarda
payı – sorumluluğu olanlar önünde (eninde değil) sonunda yargıda hesap vereceklerdir.

Bay RTE geçtiğimiz günlerde “Hesap vermeye hazırım..” derken aslında bilinçaltını
ele vermektedir. Olabilecekleri sezinlemiştir. Korku dağları sarmıştır ve bu psikoloji de
“ne yapıp edip iktidarı bırakmama“, “ne pahasına olursa olsun seçimi kazanma psikozu” na yol açmıştır.

AKP – RTE adeta “öğrenilmiş çaresizlik” içinde kıvranmaktadırlar.

Bu ruh hali, kuşattığı öznelerin son derece riskli davranışlar sergilemesine yol verir.
Bu olgu da 2 yanı keskin kılıç gibidir; hem öznelerini zayıflatır – kurban eder;
hem de ülkenin işini kolaylaştırır – ülkeye çok zarar verebilir

Bu hesabın sorulabilmesi için öncelikle seçmenin 1 Kasım 2015’te gereğini yapması ve
AKP’yi 2. parti durumuna düşürmesi gerekmektedir. Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir. Sonrasında batan gemiden kaçışlar öyle bir hızlanır ve “Yeni güce” tapınanlar öyle artar ki,
şaşar kalırsınız..

Bıkıp usanmadan yineleyelim                            :

– Bu seçimin (1 Kasım 2015) sonucunu belirleyecek olan, 7 Haziran 2015’te oy kullanmayan
9,1 milyon seçmen (%16) olacaktır. Yaklaşık 400 bin yeni seçmenle 9,5 milyonluk
seçmen kitlesi, toplam seçmenlerin (yaklaşık 57 milyon) 1/6’sıdır.

Kullanılmayan her oy, AKP’ye verilmişçesine sonuç doğurmaktadır...

Lütfen oyunuzu kullanın, kullandırın..

– Ülkemizde her gün şehit / gazi sayısı, intihar saldırısı… artarak sürüyor..
Dağlıca (16 asker) ve Iğdır (14 polis) şehitleri yüreğimizi dağladı.
Ne yazık ki, emperyalizmin taşeronu bölücü terör örgütü PKK, Batı desteği ile gerilimi tırmanıdıryor, koca bir devlete ve kadim bir halka meydan okuyor.. Donkişot’un devasa yeldeğirmenlerine cılız atının sırtında ve birkaç karışlık zavallı kılıcıyla saldırmaya kalkması gibi.. Ancak PKK’nın kılıcı epey uzun.. Yıllarca AB – ABD – İsrail tarafından beslendi, büyütüldü. AKP-RTE buna “Çözüm süreci” diye göz yumdu!

Bu apaçık suçtur, teröre yardım ve yataklık suçu en hafifidir ve son derece nettir.

Fakat kararlı bir Türk ulusu ve milli bir hükümet (AKP – RTE değil!) bu sorunun da üstesinden gelecektir. Fatura ne yazık ki kanlı fakat korkarız başkaca yolu da gözükmemekte..

-PKK’nın bunca güçlenmesinin, şımarmasının, silahlanmasının asıl sorumlusu
AKP iktidarıdır! 
Dolayısıyla can yitiklerimizin yasal faturası AKP – RTE’ye kesilmelidir.
Ulaşılacak başarı ise asla AKP – RTE’nin değil; şehitler – gaziler veren özverili Ulusumuzun
ve Ordumuzundur! Bu ayrımı yapmak zorundayız.. Çünkü AKP – RTE, kanlı süreçten
oy devşirerek zoraki yineletecekleri seçimde “mutlaka” iktidar olmak istiyor..

İçtenlikli olsalardı “AÇILIM SÜRECİ” diye yıllarca ülkeyi oyalayıp PKK ve uzantılarını şımartıp paralel devlete dek izin vermezlerdi. Çıkmaz sokağı gördüler, geri dönüşe zorunlu kaldılar ve iğrenç bir zamanlama ile zoraki yineletecekleri seçime bağladılar! Eğer AKP – RTE, zorla yineletilecek 1 Kasım seçiminde 276’yı bulursa, yeniden eski tas eski tarak örneği “ÇÖZÜM / ÇÖZÜLME SÜRECİ” denen, ülkeyi – halkı bölme sürecine dönecektir.

Ulusumuzun bu tuzağa asla düşmemesi gerekiyor..

Yinelenecek seçimde bunca canın faturası AKP’ye kesilmeli ve bu parti kendi tuzağına düşürülerek sandığa gömülmelidir.. Aksi takdirde Türkiye’ye rahat – huzur yoktur..
Sıra basına açık sansüre, el koymaya, gazete bastırmaya, FİŞLEMELERE dek gelmiştir!
1 Eylül 2015 günü SÖZCÜ Gazetesi yazarları köşelerini boş bırakmıştır;
7 Eylül 2015 gecesi AKP’li vekil HÜRRİYET‘i basmıştır; bunlar ALARMDIR!

Türkiye, 2. Abdülhamit’in koyu istibdat dönemine sürüklenmektedir, onu bile arayabilir!

Tek yol : AKP – RTE’den kurtulmak… Başka yolu yok, yok, yok!

– Seçime katılımın her 1 puan artması,
AKP oylarını oransal olarak 1 puan düşürüyor!
– Yurttaş, ne yap yap seçime katıl, GEÇERLİ OY ver..
Kime verirsen ver.
.

7 Haziran’da geçerli oyların % 60’ı AKP karşıtıydı. Seçime katılmayan %16 da (9,1 milyon) AKP oyu değil elbette! Toplam 56,6 milyon kayıtlı seçmen içinde AKP oyları 18,86 milyon ile gerçekte 1/3’tü ! Her 3 seçmenden 2’si gerçekte AKP karşıtıydı. Geçerli oyların %41’ini alan AKP’nin TBMM’de temsil oranı ise, ucube barajlı d’Hond’t sistemi sayesinde (çoğunluğu alana fazlasıyla vekil ikramı!) % 47 olarak yansıdı. AKP uzantısı bu Kabine mi seçim güvenliğini sağlayacak?

TBMM olağandışı toplanarak
4 partili SEÇİM KABİNESİ yeniden kurulmalıdır.

*****

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ya da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı devreye girer
ve fezlekeler TBMM’ye ulaşırsa işin çehresi değişir.. 184 vekilin önergesi ile CB’nın
vatana ihanet ile suçlanması görüşülmeye açılabilir ve 413 vekilin onayı ile de
Yüce Divan’a yollanabilir. RTE aleyhine AKP’den oy verecekler bile çıkabilir..

Eee siyaset bu.. düşenin dostu da olmazmış ayrıca..
Gün ola harman ola..

Tayyip bey perişan..  O denli ki, belki yüzlerce kez cenaze namazına katılan RTE,
Ankara’da şehit cenazesinde namaz sonrası 2 yanını selamlamayı unutacak ölçüde
ve hep başı öne eğik!?

“Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste..” büyük atasözüdür.

Bu arada kritik görev CHP’ye düşüyor :
Tüm ulusalcı – yurtsever kesimleri bir araya toplayarak seçime gitmek..

Ve de Saygın Ulusumuz, bağrına taş basarak şiddet kullanMAMAK durumundadır.
PKK – HDP’ni ve de AKP’nin ekmeğine yağ sürülmemelidir.

Her türlü demokratik protestoya evet.. Yaygın, sürekli, coşkulu, halkı birleştirici..
Ama şiddete ke- sin – lik – le hayır!..
Lütfen, lütfen, lütfen..

Sevgi ve saygı ile.
11.09.2015, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Yazının pdf biçimi: MHP’den_‘acilımcılar’a_suc_duyurusu_ve_dusundurdükleri

08 EYLÜL 2015 GECESİ TÜRKİYE…


Dostlar
,

Aşağıdaki yazımızı, hoşgörünüzle 3 gün sonra yeniden öne çekmek ve bir kez daha dikkatlere sunmak istiyoruz.. Aynı gün eskimesin, arkadüzlemde kalmasın istedik..

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

=========================

08 EYLÜL 2015 GECESİ TÜRKİYE…


Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Ülkemizde şiddet sarmalı giderek koyulaşıyor..
Dün 16, bu gün 14 olmak üzere edinebildiğimiz bilgilerle 30 (otuz!) şehidimiz var.
Dile kolay!
20 Temmuz 2015 Suruç kıyımı ile 32 kurban verilmişti lanetli teröre..
50 gün içinde can yitikleri yüzü çok aştı.
Bölücü taşeron terör örgütünün yitikleri belki bunun 10 -20 katı ??
Bir toplumun ruhsal dengesini alt üst etmek için daha ağır bir bedel – kurgu olabilir mi??
Her türlü provokasyon eşiğini yerle bir etmek üzere topuma son derece ağır bir örselenme (travma) bu yaşananlar / yaşatılanlar. Büyük olasılıkla da makro planın ögelerinden biri..
Ülkeyi daha da istikrarsızlaştırmak, yönetilebilir olmaktan çıkarmak, denetimli karmaşa (kontrollü kaos) için..

1 Kasım 2015’te Bay RTE – AKP tarafından zoraki yineletilecek genel seçimin yapılabilirliğini bile tehlikeye atacak / atmak üzere ve düzeyde. Eğer o günlere doğru kamuoyu yoklamalarında AKP hala 276’yı bulamayacak görünüyorsa özellikle..

Ve “seçim hükümeti”, 2 HDP’li Bakan dışında tümden AKP damgalı..
Oysa çok söyleyip yazdık, sitemizin manşetinde hala var..
“Seçim hükümeti”ne CHP ve MHP Bakan (toplam 14 Bakan) vermeli, AKP azınlıkta kalmalıydı (11 Bakan). O zaman Ülkemizde bunca vahşet sergilenebilir miydi acaba?
Örneğin MİT zaptu rapta alınabilseydi..
Örneğin Genelkurmay İstihbaratı hızla eski statüsüne döndürülebilseydi..

Oysa şimdilerde “her şey kara kutu“!
Her şey “AKP – RTE” elinde ve tekelinde.
İyi mi oldu??

Örn. çıkıp AB-ABD’ye apaçık

“Terör örgütü ile Türkiye Devleti eşit TARAF tutulamaz!
“Terörü açıkça kınayın ve beslediğiniz PKK’yı silahlarını Devlete teslim etmeye çağırın!”

diyebiliyor mu AKP-RTE??

Bay RTE‘nin dediği gibi PKK silahlarının betona gömülmesi” yetmez..
Böyle bir karar için CB’nın bile Anayasal yetkisi yoktur.

PKK silahları Devlete teslim edilmeli ve hepsinin tek tek balistik muayeneleri yapılarak kim tarafından ve hangi cinayet – yaralamada, sabotajda kullanıldığı saptanmalı. Suça karışan PKK’lılar
Türkiye Cumhuriyeti Devleti yargısına yasal hesabını vermeli.

MİT’in başkan yardımcısı değil miydi Oslo’da muhatap aldığı (!?) PKK yetkilisine
8 kenti PKK’nın silah deposuna dönüştürdüğünü bildiklerini… söyleyen??
Bu silahların yerlerine dek bildiklerini belirten..
Blöf değildi ise neden el koymuyorsunuz bu PKK silahlarına??
Neden ivedi bir yasa çıkarıp tüm ruhsatsız silahları geri çağırmıyorsunuz??

Bay RTE değil miydi dün, ATV / Kanal A ortak canlı yayınında “..çok ciddi biçimde silah stoklamışlar..” diyen, diyebilen!? Hürriyet bunu verince de AKP’li vekilin çete başı olduğu 200 kişilik bir AKP güruhu gece yarısı Hürriyet gazetesini bastı?? Bay RTE ve Davutoğlu olayı kınadı mı? Bu vekili cezalandıracaklar mı?? (Bay RTE’nin ATV konuşmasının erişkesi – linki aşağıdaki görselde.. Çağrılıp kendi sesinden söylediklerini başta AKP’liler herkes dinlemeli!)

400_vekil_verseydiniz_boyle_olmadi_RTE_6.9.2015

*****
Öyle kolay kurtulmak var mı? Onca masum sivil – asker – polis – korucunun katilleri
örtülebilir mi?
Buna Devlet dahil hiç kimsenin hakkı yok!
TBMM’den AF YASASI çıkarılacaksa o da ancak bu bağlamda, suça karışanların yargılanması ile olabilir.

Dağlıca’da 400 kg patlayıcı, dün, en az 16 askerimizi şehit aldı.
Iğdır’da 1 ton patlayıcı bu gün 14 polisimizi bizden kopardı..
Uçaksavarları, roketatarları, ağır makineli tüfekleri (Doçka), füzeleri bile var PKK’nın!
Nerede geliyor ve finansmanı nasıl sağlanıyor?? AB-ABD ve uyuşturucu ticareti başta!

Hotanto’nun bile istihbarat örgütü böylesine lojistik donanımı yakalar, engellerdi.

MİT bu denli aciz mi? Yanıt açıklıkla “hayır” olduğuna göre MİT’in elini kolunu bağlayan siyasal irade AKP iktidarı ve son 3 yılın “Çözüm süreci” nin ilk 2 yılında AKP’nin Başbakanı
Bay RTE değil miydi? Bilindiği gibi MİT Müsteşarı doğrudan Başbakana bağlı ve sorumlu.

Hesap giderek kabarıyor..

Sonunda bu gün basından öğreniyoruz ki, Bay RTE’nin VATANA İHANET suçundan yargılanması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına birkaç başvuru var. CHP Ankara milletvekili Ali Haydar Hakverdi, bir Ankara Barosu avukatı (Veysel Kırıcı) ve eski Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından Av. Ömer Faruk Eminağaoğlu. Bunlar ciddi adımlardır ve arkası gelecektir, gelmelidir..

Dolmabahç uzlaşması (mutabakatı) metni bile tek başına Yüce Divan için yeter belgedir!

Fatura çooook ağır, oyun çoooook kanlı ve hesap çoooook karanlık ve iğrençtir.
Bay RTE kendisini, yukarıda değindiğimiz canlı TV yayınında açıkça ele vermiştir.
Yukarıdaki görselde yönelttiğimiz 4 soru yanıt bulmalıdır.

  • ..400 vekili bir parti alsaydı bunlar olmazdı!

Bu tümce başlıbaşına, ülkemizde yaşanan kanlı sürecin bir “kurgu” olduğunu
ortaya koyuyor.

Kanlı süreçten siyasal ikbal bekleyeni ve 1 Kasım 2015 seçim hesabı yapanı, yapanları da..
Öyle kolay kurtulmak olamaz. 80 milyonluk bu ülkenin de bir irfanı ve hukuku vardır ve
başta Bay RTE olmak üzere AKP ileri gelenleri mutlaka ama mutlaka yargılanarak
hesap verecektir.

Anayasa md. 105/son “Cumhurbaşkanı, vatana ihanetten dolayı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte birinin (AS: 184 vekil) teklifi üzerine, üye tamsayısının en az
dörtte üçünün
(AS: 413 vekil) vereceği kararla suçlandırılır.” diyerek çoook zorlaştırmış olsa da.. 
*****

Bu arada İmralı Sakini Bay APO neden konuş(turlu)maz ??
Neden

PKK’ya koşulsuz biçimde ve Devletle aşık atmadan
SİLAH BIRAKMA ÇAĞRISI

yapmaz / yaptırılmaz kendisine ??

Selahattin Demirtaş da hem nalına hem mıhına demeçlerle AKP – RTE’nin ekmeğine
yağ sürdüğünü göremiyor mu? Halk yutuyor mu sanıyor?

Dikkat Demirtaş ve HDP; PKK AKP’ye hizmet ediyor! Bunu engellemelisiniz..

  • “İç savaş yürütüyoruz..” diyen Cizre Belediye Başkanı bayanı (Leyla İmret),
  • Terör örgütünün cenaze töreninde PKK’lı tabutu taşıyan HDP’li vekili (Tuba Hezer),
  • PKK’ya gıda götüren vekilini (HDP Kars Milletvekili Şafak Özanli)..disiplin soruşturmalarıyla koğuşturup Partisinden atamaz mı?

*****
Söylenecek öyle çok şey var ki..
Ulusumuz olgun ve çok deneyimli bir halktır.
Kışkırtmalara gelerek ağırbaşlılığını bozmamalıdır.
Şiddet sarmalı lanetli bir olgudur ve “Kara delik” gibi bulaşanı yutar.
Yasal – hukuka uygun – demokratik gösteri ve protestolar yaygın olarak elbette yapılmalıdır.
Güneydoğudaki Kürt kardeşlerimiz elbette terör örgütünü dışlamalı,
“Devlete” -AKP hükümetine değil!- yaslanmalıdır.

Yapılabilirse TBMM olağanüstü toplantıya çağrılarak SEÇİM HÜKMETİNİN KOMPOZİSYONU değiştirilmeli ve AKP’li Bakanlar 11’de (+Başbakan) kalacak biçimde
14 Bakan CHP + MHP + HDP’den alınarak yeniden oluşturulmalıdır. Bu yeni Kabine Ülkeyi yönetmeli ve 1 Kasım 2015 seçimlerine taşımalıdır. Tırmanan / tırmandırılacak terör ile
OHAL (Olağanüstü Hal) ilanı ve bu SEÇİM KABİNESİNİN (!?) epey uzun süre (??) Ülkemizi yönetme durumunda kalabileceği de (planın bir parçası olarak!) unutulmalıdır.
Bu bakımdan, Kabine’nin yeniden çatılmasında saymakla bitmez yarar vardır.

*****
Türkiyem, sana (bana da!) sabır, başsağlığı, kolaylık diliyorum.
Çook zor dönemlerden geçiyorsun başına getirdiğin adamlar yüzünden, ağır bedel ödüyorsun.
Dilerim aklını başına alır ve 1 Kasım’da bu AKP belasından kurtulacak yönde oy kullanırsın..
En önemlisi seçime katılmak.. GEÇERLİ OY ORANINI yükseltmek.. AKP böylelikle
oransal olarak toplam içinde küçülüyor.. Çünkü oy “sayısında” önemli bir artış beklenmiyor..
Seçime katılım % 84’ten yukarı her 1 puan arttıkça AKP oyları da oransal olarak 1 puan düşüyor! Geçen seçimde (7 Haziran) oy kullanmayan 9,1 milyon seçmenin en az yarısı
bu seçimde (1 Kasım) “geçerli oy” kullanırsa AKP 2. parti durumuna bile düşebilir!

VATANDAŞ, 1 KASIM’da OY’unu KULLAN..
KİME VERİRSEN VER..
YETER Kİ “GEÇERLİ OY” KULLAN!

Sevgi, saygı ve derin acı ile. 
08.09.2015, Datça

Yazının pdf biçimi : 08_EYLUL_2015_GECESI_TURKIYE