Etiket arşivi: ucube barajlı d’Hond’t sistemi

MHP’den ‘açılımcılar’a suç duyurusu ve düşündürdükleri


MHP’den ‘açılımcılar’a suç duyurusu
ve düşündürdükleri


MHP, “açılım süreci”ni başlatanlar hakkında suç duyurusunda bulundu.

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na
dilekçe verdikten sonra gazetecilere açıklama yaptı.

MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, dün Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na
dilekçe verdikten sonra gazetecilere açıklama yaptı. Büyükataman, başvurunun içeriği hakkında şu bilgileri aktardı:

“Suç duyurusu müracaatımıza esas teşkil eden ve kamuoyu önünde açıkça cereyan eden süreçte anayasal suç işleyen, konusu suç olan emri uygulayan, suçluyu kayıran,
görevini kötüye kullanan, kamu görevini terk eden veya yapmayan, suçu bildirmeyen,
suç delillerini yok eden, gizleyen veya değiştiren, suç delillerini bildirmeyen,
terör örgütüne yardım ve yataklık eden kamu görevlileri ve diğer şüpheliler hakkında kamu davası açılmasını, ‘çözüm süreci‘ ni övünerek başlatan eski Başbakan,
yeni Cumhurbaşkanın yargılanması için gerekli işlemlerin başlatılmasını,
hâlâ yasama dokunulmazlığı bulunan şüpheliler hakkında fezleke düzenlenerek TBMM’ye gönderilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.”

Partisinin 14 Mayıs 2013’te de “Açılım süreci” konusunda ve 63 akil insan hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ancak bunun takipsizlikle sonuçlandığını anımsatan Büyükataman, her iki başvuruya da konu olan suç unsurlarının bugün fazlasıyla oluştuğunu kaydetti.

Büyükataman, bugün, Açılım masasının bir tarafı olan PKK’nın AKP’yi, AKP’nin de PKK’yı suçlar hale geldiğini ifade ederek “İki taraf da birbirini verdikleri sözleri tutmamakla suçlamaktadır. Bu sözlerin neler olduğunu tahmin etmek güç değildir.

Taraflar buluşma yerinde anlaşamadığı için mi bu şehitleri vermekteyiz?

Açılım süreci denilen bu ihanet sürecinde PKK’ya bilerek taviz verildiği AKP’li Bakan, Milletvekili ve Danışmanlar tarafından açıkça itiraf edilmektedir.” diye konuştu.

=================================

Dostlar,

Her zamankinden daha çok özenli – serinkanlı – sağduyulu olmaya çaba göstererek yazmaya çalışıyoruz.. İçinde bulunduğumuz ağır koşulların ağır sorumluluğu bunu gerektiriyor..

İlk olarak epey geç kalmış bir başvuru gibi gözüküyor bize..
Zamanlaması da, seçime yakın olduğundan, ayrıca soru işaretlerini hak ediyor.
Veee MHP’nin önceki uygulamaları “güven bunalımı” yaratacak düzeyde..

Abdullah Gül’ün 11. CB seçilmesinde, son olarak İsmet Yılmaz’ın AKP adayı olarak
TBMM Başkanı seçilmesinde ve tırman(dırıl)an bölücü terör hakkında TBMM’de
genel görüşme sonrası Meclis Araştırması yapılması önerisinin reddinde MHP en azından düşkırıklığı yaratmıştır. Bu 3 olayda yapılan Parti açıklamaları doyurucu değildir,
tutarsız ve çelişkilidir. MHP’nin bağımsız davranamadığı izlenimi nettir..

Dolayısıyla “ihtiyatı” elden bırakamıyoruz.
Ancak dava açılması için sunulan dilekçe içeriği baştan sona doğrudur.
Fazla değil eksiktir.
Biz de imzamızı koyuyoruz.

Bu dilekçeler hafta başında 3 kişi ile başlatıldı.

Hesap giderek kabarıyor..

Sonunda 8 Eylül 2015 günü basından öğreniyoruz ki, Bay RTE’nin VATANA İHANET suçundan yargılanması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına birkaç başvuru var.
CHP Ankara milletvekili Ali Haydar Hakverdi, bir Ankara Barosu avukatı (Veysel Kırıcı)
ve eski Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından YARSAV Kurucu Başkanı Av. Ömer Faruk Eminağaoğlu.

Bunlar ciddi adımlardır ve arkası gelecektir, gelmelidir..  (sitemizde daha önce yazdık,
bkz. http://ahmetsaltik.net/2015/09/11/08-eylul-2015-gecesi-turkiye/)
.
MHP dilekçesi 4. sü oldu..

Kuşkusuz bu yargılanma süreci Türkiye’de yaşanacaktır. Bay RTE ve işlenen suçlarda
payı – sorumluluğu olanlar önünde (eninde değil) sonunda yargıda hesap vereceklerdir.

Bay RTE geçtiğimiz günlerde “Hesap vermeye hazırım..” derken aslında bilinçaltını
ele vermektedir. Olabilecekleri sezinlemiştir. Korku dağları sarmıştır ve bu psikoloji de
“ne yapıp edip iktidarı bırakmama“, “ne pahasına olursa olsun seçimi kazanma psikozu” na yol açmıştır.

AKP – RTE adeta “öğrenilmiş çaresizlik” içinde kıvranmaktadırlar.

Bu ruh hali, kuşattığı öznelerin son derece riskli davranışlar sergilemesine yol verir.
Bu olgu da 2 yanı keskin kılıç gibidir; hem öznelerini zayıflatır – kurban eder;
hem de ülkenin işini kolaylaştırır – ülkeye çok zarar verebilir

Bu hesabın sorulabilmesi için öncelikle seçmenin 1 Kasım 2015’te gereğini yapması ve
AKP’yi 2. parti durumuna düşürmesi gerekmektedir. Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir. Sonrasında batan gemiden kaçışlar öyle bir hızlanır ve “Yeni güce” tapınanlar öyle artar ki,
şaşar kalırsınız..

Bıkıp usanmadan yineleyelim                            :

– Bu seçimin (1 Kasım 2015) sonucunu belirleyecek olan, 7 Haziran 2015’te oy kullanmayan
9,1 milyon seçmen (%16) olacaktır. Yaklaşık 400 bin yeni seçmenle 9,5 milyonluk
seçmen kitlesi, toplam seçmenlerin (yaklaşık 57 milyon) 1/6’sıdır.

Kullanılmayan her oy, AKP’ye verilmişçesine sonuç doğurmaktadır...

Lütfen oyunuzu kullanın, kullandırın..

– Ülkemizde her gün şehit / gazi sayısı, intihar saldırısı… artarak sürüyor..
Dağlıca (16 asker) ve Iğdır (14 polis) şehitleri yüreğimizi dağladı.
Ne yazık ki, emperyalizmin taşeronu bölücü terör örgütü PKK, Batı desteği ile gerilimi tırmanıdıryor, koca bir devlete ve kadim bir halka meydan okuyor.. Donkişot’un devasa yeldeğirmenlerine cılız atının sırtında ve birkaç karışlık zavallı kılıcıyla saldırmaya kalkması gibi.. Ancak PKK’nın kılıcı epey uzun.. Yıllarca AB – ABD – İsrail tarafından beslendi, büyütüldü. AKP-RTE buna “Çözüm süreci” diye göz yumdu!

Bu apaçık suçtur, teröre yardım ve yataklık suçu en hafifidir ve son derece nettir.

Fakat kararlı bir Türk ulusu ve milli bir hükümet (AKP – RTE değil!) bu sorunun da üstesinden gelecektir. Fatura ne yazık ki kanlı fakat korkarız başkaca yolu da gözükmemekte..

-PKK’nın bunca güçlenmesinin, şımarmasının, silahlanmasının asıl sorumlusu
AKP iktidarıdır! 
Dolayısıyla can yitiklerimizin yasal faturası AKP – RTE’ye kesilmelidir.
Ulaşılacak başarı ise asla AKP – RTE’nin değil; şehitler – gaziler veren özverili Ulusumuzun
ve Ordumuzundur! Bu ayrımı yapmak zorundayız.. Çünkü AKP – RTE, kanlı süreçten
oy devşirerek zoraki yineletecekleri seçimde “mutlaka” iktidar olmak istiyor..

İçtenlikli olsalardı “AÇILIM SÜRECİ” diye yıllarca ülkeyi oyalayıp PKK ve uzantılarını şımartıp paralel devlete dek izin vermezlerdi. Çıkmaz sokağı gördüler, geri dönüşe zorunlu kaldılar ve iğrenç bir zamanlama ile zoraki yineletecekleri seçime bağladılar! Eğer AKP – RTE, zorla yineletilecek 1 Kasım seçiminde 276’yı bulursa, yeniden eski tas eski tarak örneği “ÇÖZÜM / ÇÖZÜLME SÜRECİ” denen, ülkeyi – halkı bölme sürecine dönecektir.

Ulusumuzun bu tuzağa asla düşmemesi gerekiyor..

Yinelenecek seçimde bunca canın faturası AKP’ye kesilmeli ve bu parti kendi tuzağına düşürülerek sandığa gömülmelidir.. Aksi takdirde Türkiye’ye rahat – huzur yoktur..
Sıra basına açık sansüre, el koymaya, gazete bastırmaya, FİŞLEMELERE dek gelmiştir!
1 Eylül 2015 günü SÖZCÜ Gazetesi yazarları köşelerini boş bırakmıştır;
7 Eylül 2015 gecesi AKP’li vekil HÜRRİYET‘i basmıştır; bunlar ALARMDIR!

Türkiye, 2. Abdülhamit’in koyu istibdat dönemine sürüklenmektedir, onu bile arayabilir!

Tek yol : AKP – RTE’den kurtulmak… Başka yolu yok, yok, yok!

– Seçime katılımın her 1 puan artması,
AKP oylarını oransal olarak 1 puan düşürüyor!
– Yurttaş, ne yap yap seçime katıl, GEÇERLİ OY ver..
Kime verirsen ver.
.

7 Haziran’da geçerli oyların % 60’ı AKP karşıtıydı. Seçime katılmayan %16 da (9,1 milyon) AKP oyu değil elbette! Toplam 56,6 milyon kayıtlı seçmen içinde AKP oyları 18,86 milyon ile gerçekte 1/3’tü ! Her 3 seçmenden 2’si gerçekte AKP karşıtıydı. Geçerli oyların %41’ini alan AKP’nin TBMM’de temsil oranı ise, ucube barajlı d’Hond’t sistemi sayesinde (çoğunluğu alana fazlasıyla vekil ikramı!) % 47 olarak yansıdı. AKP uzantısı bu Kabine mi seçim güvenliğini sağlayacak?

TBMM olağandışı toplanarak
4 partili SEÇİM KABİNESİ yeniden kurulmalıdır.

*****

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ya da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı devreye girer
ve fezlekeler TBMM’ye ulaşırsa işin çehresi değişir.. 184 vekilin önergesi ile CB’nın
vatana ihanet ile suçlanması görüşülmeye açılabilir ve 413 vekilin onayı ile de
Yüce Divan’a yollanabilir. RTE aleyhine AKP’den oy verecekler bile çıkabilir..

Eee siyaset bu.. düşenin dostu da olmazmış ayrıca..
Gün ola harman ola..

Tayyip bey perişan..  O denli ki, belki yüzlerce kez cenaze namazına katılan RTE,
Ankara’da şehit cenazesinde namaz sonrası 2 yanını selamlamayı unutacak ölçüde
ve hep başı öne eğik!?

“Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste..” büyük atasözüdür.

Bu arada kritik görev CHP’ye düşüyor :
Tüm ulusalcı – yurtsever kesimleri bir araya toplayarak seçime gitmek..

Ve de Saygın Ulusumuz, bağrına taş basarak şiddet kullanMAMAK durumundadır.
PKK – HDP’ni ve de AKP’nin ekmeğine yağ sürülmemelidir.

Her türlü demokratik protestoya evet.. Yaygın, sürekli, coşkulu, halkı birleştirici..
Ama şiddete ke- sin – lik – le hayır!..
Lütfen, lütfen, lütfen..

Sevgi ve saygı ile.
11.09.2015, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

Yazının pdf biçimi: MHP’den_‘acilımcılar’a_suc_duyurusu_ve_dusundurdükleri

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 92. Kuruluş Yıldönümü

Cumhuriyet Halk Partisi’nin
92. Kuruluş Yıldönümü

CHP_LOGO1

Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP heyeti, partimizin 92.Kuruluş Yıldönümü sebebiyle
Anıtkabir’i ziyaret etti.

Büyük Atatürk, Sayın Genel Başkanım,

Devrimlerinin ve Cumhuriyetin yılmaz savunucuları olarak sizi şükranla anıyoruz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığındaki CHP Heyeti,
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 92. Kuruluş Yıldönümü sebebiyle Anıtkabir’i ziyaret etti.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığındaki heyet, CHP’nin kuruluş yıldönümü nedeniyle gerçekleşen ziyarette saat 09.30’da Aslanlı Yol’un başından hareket etti, Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun Atatürk’ün Mozolesi’ne çelenk koymasından sonra saygı duruşunda bulundu. Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Genel Başkan Kılıçdaroğlu, CHP’nin Kuruluş Yıldönümü nedeniyle Anıtkabir Özel Defteri’ne Kurucu Genel Başkan Atatürk’e hitaben
bir mesaj yazdı.Genel Başkan Kılıçdaroğlu Başkanlığındaki Heyet, CHP’nin 2. Genel Başkanı İnönü’nün
anıt mezarlarını da ziyaret ederek çelenk bırakarak saygı duruşunda bulundu.Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Anıtkabir Özel Defterine şunları yazdı:

Büyük Atatürk,
Sayın Genel Başkanım,

Kuruluşumuzun 92. yılında, devrimlerinin ve Cumhuriyetin yılmaz savunucusu olan arkadaşlarımızla birlikte sizi şükranla anıyoruz.

Büyük eserin olan Türkiye Cumhuriyeti’nin ortaya koyduğu demokratik, laik,
sosyal hukuk devleti modelinin değeri her geçen gün daha iyi anlaşılmakta,
bölgemizde ve dünyada milyonlarca insana ilham vermektedir.

Türkiye bugün, çetin bir toplumsal barış sınavından geçmektedir.
İlkelerinin ışığında bütün sorunları aşabilecek güce, imkana ve inanca sahibiz.
Ülkemiz, Cumhuriyet’e gönülden bağlı ve her zaman “Önce Türkiye” diyen yurttaşlarımızın verdiği güçle çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkma hedefine mutlaka ulaşacaktır.

CHP, birlik ve bütünlüğümüzü korumak, demokrasimizi güçlendirmek ve sosyal adaleti sağlamak için aydınlattığın yolda büyük bir azim ve kararlılıkla yürümeye devam etmektedir.

Ruhun şad olsun,

Kemal Kılıçdaroğlu
Genel Başkan

====================================

Dostlar,

Cumhuriyet Halk Partisi’nin 92. Kuruluş Yıldönümü kutlu olsun!

Her şeye karşın CHP bize Yüce ATATÜRK’ün emanetidir.
O’nu koruyup kollamak ve gerçek Atatürkçü kadroların yönetiminde tutmak da
biz yurttaşların ödevidir.

Ancak CHP politikalarının özellikle son yıllarda Büyük ATATÜRK’ün devrim ve ilkelerinden önemli düzeyde saptığı da acı bir gerçektir.

92. yıl kutlamalarında, ilgili herkesin yakından bildiği çok sayıda olumsuz hatta can yakan örneği sıralamak istemiyoruz. Fakat Yönetimin bu tür hatalardan dönmesini istiyoruz.

CHP’nin gerçek bir Kemalist çizgi ile Türkiye’yi yeniden Atatürk Aydınlanma Devrimlerinin
rotasına sokmasını diliyoruz..

Ne yazı ki bu dileğimiz, günümüze dek olumlu yankı bulmadı.
Oluşan ciddi boşluğu, siyaset boşluk kaldıramayacağı için Vatan Partisi hakkıyla yüklendi.
Bu partinin (Vatan Partisi) 7 Haziran 2015 genel seçimlerinde 162 bine yakın oy alması küçümsenmemeli ve görmezden gelme gibi ciddi yanılgılara düşülmemelidir.
Vatan Partisi‘nin aldığı % 0,3 dolayındaki oy, buzdağının su üstündeki tepesi gibidir.
Tabanı çok daha köklüdür ve çok da karmaşık olmayan nedenlerle yurttaşlar oylarını
Vatan Partisi‘nden esirgemişlerdir. Y-CHP olarak adlandırdıkları CHP’ye de haklı nedenlerle oy ver(e)memişler; ya sandığa gitmemiş ya da geçersiz oy kullanmışlardır.
40+ yıldır CHP’ye oy veren biz, 7 Haziran’da Vatan Partisi’ne oy verdik bu gerekçelerle..

Bu son seçimde (7 Haziran) 9,1 milyonluk, % 16’ya denk gelen muazzam bir kitle
neden oy kullanmamıştır acaba? Neden geçersiz oy sayısı 1,3 milyonu aşmıştır?
Böylelikle 18,8 milyonluk AKP oyları, son derece haksız biçimde % 41’e yükselmiş,
TBMM’de ise ucube barajlı D’hondt sistemiyle % 47 vekil temsiline ulaşmıştır.
Oysa toplam 56,6 milyon seçmen içinde AKP oyları gerçekte 1/3 düzeyindedir!

Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni ayın Turhan Özlü‘nün somut belgelere dayalı olarak kaleme aldığı Y-CHP adlı kitaba CHP’den ciddi bir itiraz gelebilmiş midir?? Niçin??

Vatan Partisi ile CHP’nin bir biçimde seçimde dayanışmacı davranması ile
doğacak sinerjiyi canlandırabiliyor muyuz kafamızda??

Bu bakımdan, ülkemiz için yaşamsal önem taşıyan 1 Kasım 2015 zoraki yineletilecek
genel seçimlerde CHP, soldaki Atatürkçü – Kemalist oyları toparlayacak tüm yolları
mutlaka izlemelidir! Bu politikadan müthiş bir sinerji çıkabilir, asla heba edilmemelidir.
Toplumun gönlünde taht kurmuş Atatürkçü öncüleri aday listesinde kazanacak yerlerde
görmek istiyoruz..

Her şeye karşın Büyük Atatürk‘ün kurduğu, ülkemizin kurucusu, Devrimleri yapan, Türkiye’nin en kıdemli siyasal partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin 92. yaşını
coşkuyla kutlamak istiyoruz.

Dostumuz, arkadaşımız sevgili Kemal Kılıçdaroğlu’na, belli çekincelerle güveniyoruz.
CHP’nin pusulasını Kemalist Devrimciliğe döndürmesini istiyoruz kendisinden.
Türkiye’nin de CHP’nin de kurtuluşu bu  yolda..
CHP, Kemalist Devrimciliğe sarılarak bir kez daha Türkiye’yi kurtarabilir, kurtarmalıdır.

Sevgi ve saygı ile.
09.09.2015, Datça

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com

AKP DIŞINDA 3 PARTİYE 10 MADDELİK “ÇEKİRDEK PROTOKOL” KOALİSYONU ÖNERİSİ


AKP DIŞINDA 3 PARTİYE
10 MADDELİK “ÇEKİRDEK PROTOKOL” KOALİSYONU ÖNERİSİ

Koalisyonlar netameli konulardır…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,

– “AKP ile koalisyon kuramazsak üzülürüm. Kurulacak koalisyon eğer Türkiye’ye
önemli bir sıçrama yaptıracaksa, kısa vadeli oy kaybı yaşamaya razıyız.
demiş.

İçtenlik payı da taşımasına karşılık, siyasetin gereklerindendir sanırız bu sözler.

Biz başından beri AKP’yi kesinkes dışlayan ve mutlaka hesap soran bir yapılanmayı savunduk.

Hatta CHP – MHP – HDP’nin asgarinin de asgarisi bir “çekirdek protokol” yaparak ülkenin bekletilemeyecek, bekletilmemesi gereken “olmazsa olmaz” ları ekseninde tanımlı bir süre için koalisyon kurmalarını önerdik. Her şeye karşın hala aynı noktadayız..

Yeter ki AKP zulmünden, YIKICILIĞINDAN ve talanından kurtulalım!..

Bu seçim bir “40 katır mı – 40 satır mı?” seçimi olabilir..

On maddelik bir çekirdek protokol önerimiz var..

İçinde MHP’nin kırmızı çizgileri de, CHP’nin 14 ilkesi de, HDP’nin kimi beklentileri
ve en azından 2 yıl için “hayır” diyemeyeceği, ülkemizin yakıcı – ivedi sorunları var.

  1. “Çözüm sürecini” protokol süresince askıya almak, hiç değinmemek.
    2. Ekonomideki yangını söndürmek; işsizlik ve yoksuluğu azaltmak.
    3. Sıcak çatışmaları durdurmak
    4. 17 – 25 Aralık 2013 yolsuzluğunun hesabını mutlaka AKP ve Erdoğan’dan sormak
    5. Bürokrasideki, özellikle MİT’teki AKP kemik kadrolarını tasfiye etmek
    6. “İç Güvenlik Yasası” nı geri çekmek
    7.  Dış politikadaki sefilliğe son vermek
    8. Eğitimdeki dincileşmeyi, zorunu din derslerini AİHM kararları gereği kaldırmak.
    9. Siyasal Partiler ve Seçim Yasalarında demokratikleştirici düzenlemeler yapmak
     Seçim barajını %3-5’lere çekmek, parti içi demokrasi ve seçim güvenliği…)
    10. Anayasa’da ilk 4 maddeye dokunmadan sınırlı iyileştirmeler yapmak…

*****

Sanırız AKP dışı 3 parti bu 10 ilkede 1-2 yıllığına uzlaşabilir.
Protokol gerekleri yerine getirildiğinde erken seçime gidilir.
Sürenin 2 yıl olması daha uygundur. Hem yeterli zaman edinilir hem de seçilen milletvekilleri 2 yıl TBMM üyeliği yaparak özlük haklarını elde eder hem de
ülke “normalleştirilmiş”olur..

Bu süre, milletvekillerinin iknası ve katılımını sağlamak açısından da
yerinde olacaktır.

İktidardan uzak kalan AKP; rant paylaşımı temelli bir tarikatlar koalisyonu olduğundan,
hızla güç yitirir. 2 yıl sonraki seçimde de marjinalleşir, giderek tarihin çöplüğüne atılır. Geçmişteki peeek çok siyasal parti gibi o da politik görevini ve ömrünü tamamlamış olur.

AKP ile koalisyon ise onun ömrünü uzatır, gücünü toparlamasına neden olur ve
ortak olduğu parti / partileri eritir.

Toplam 57,7 milyon kayıtlı seçmen içinde AKP oyları 18,863 milyon ile gerçekte 1/3 bile değildir (%32,7)!

Her 3 kişiden 2’si gerçekte AKP karşıtıdır.

Geçerli oyların %41’ini alan AKP’nin TBMM’de temsil oranı ise, ucube barajlı d’Hond’t sistemi sayesinde % 47’dir.
Bu gerçek hep öne sürülerek, masada tutularak psikolojik üstünlük elde tutulmalıdır.

CHP, MHP ve HDP mut – la – ka uzlaşmalı ve AKP dışında hükümet olmalıdır.

Muazzam yolsuzlukların, Gezi’nin, Reyhanlı’nın, Uludere’nin hesabı mutlaka sorulmalı,
Erdoğan sınırlanmalı, ülke normalleştrilmeli ve
Irak – Suriye’de sürüdürülen kanlı ve ülkemizi de bölücü serüvene…… derhal son verilmelidir.

AKP’nin kasten sürdürülen de facto iktidarına son verilmelidir.

Bu hükümet salt erken seçim amaçlı bile olabilir;

AKP-RTE’nin uzatmalı – gaspçı – düşük – emanetçi hükümeti ile seçime gidilmemelidir!

Sevgi ve saygı ile.
3 Ağustos 2015, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com