SİYASET 26.01.2023, BİRGÜN
“Seçimler 18 Haziran 2023 yapılacak” cümlesini dillerine pelesenk edenler, tıpkı, 3 Kasım 2019’da yapılması anayasa gereği olan seçimleri 24 Haziran 2018’e aldığı gibi, 17-18 Ocak’ta yüz seksen derece çark ederek, ‘14 Mayıs’ta yapılacak’ dediler.
Makul olmayan süreler, fazla uzun (1 yıl dört ay) ve fazla kısa (1 ay dört gün).
Parti Başkanlığı Yoluyla Devlet Başkanlığı ve Yürütme (PBDBY) kurgusunun belirgin özelliği olan ölçüsüzlük ve keyfilik, anayasal düzeni askıya almış bulunuyor.
Üç sorun öne çıkıyor:
-Yenileme nedeni,
-Uygulanacak yasa,
-3’üncü kez adaylık.
YENİLEME NEDENLERİ
Hukuk devleti gereği seçimleri yenileme kararını haklı kılacak nedenler olmalı. Nitekim, TBMM’ye ve Cumhurbaşkanı’na bu yetkiyi tanıyan madde 116 (Teklif md. 12) gerekçesi, “sistem tıkanıklıklarının milli iradeye müracaatla çözümü”, yasama ve yürütme arasında “kriz oluşması halinde halkın hakemliğine başvurma” olanağını amaç olarak belirlemiştir.
Bu çerçevede, seçimlerin 1 ay 4 gün öne alınmasını haklı kılacak hiçbir neden yok.
Bu nedenle, 18 Haziran’da yapılacak seçimlerin 14 Mayıs’a çekilmesine ilişkin Meclis veya Cumhurbaşkanı (CB kararı), anayasallık sorunu ile gölgelenecek.
HANGİ YASA?
Seçimlerde uygulanacak yasa ise, Anayasa madde 67/son’da öngörülen, “Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulanmaz.” kuralı gereği, seçim takviminin başladığı tarihe göre belirlenir. Zira seçim hukukunda seçimin başlangıç tarihi, seçim işlemlerinin ve seçim sürecinin işlemeye başladığı gündür.
Madde 67/son’un amacı, AYM’nin de vurguladığı üzere, “Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran parti veya partilerin seçime bir yıl kala seçim sürecinde kendi lehlerine veya diğer parti ya da adayların aleyhine sonuç doğuracak biçimde değişiklikler yapılmasını öngören yasal düzenlemeler” dir (AYM, E.K: 2019/16). Seçim yasaları ibaresi ile, “seçmen iradesinin seçim sonuçlarına yansımasına tesir edebilecek veya seçime katılanlardan bir kısmına herhangi bir şekilde avantaj
ya da dezavantaj oluşturma sonucunu etkileyebilecek düzenlemeler” kastedilmekte (prg. 13).
Bu nedenle, seçim başlangıcı 6 Nisan öncesine denk gelen seçim takviminde, bu tarihte henüz yürürlüğe girmemiş olan 7393 sayılı yasa değil, değişiklikten önceki yasal düzenleme uygulanacak.
3’ÜNCÜ KEZ ADAYLIK
- “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” (md.101/2, 2007).
Görevdeki CB, –daha sonra hiç dokunulmayan– bu hüküm çerçevesinde 2014 ve 2018’de seçildi. (2017 değ. yürürlük md.18/b) “75, 77, 101 ve 102’nci maddelerinde yapılan değişiklikler…”. Bunun anlamı şu: Md. 101/2 gibi değişikliğe konu olmayan hükümler kesintiye uğramadı).
Bu nedenle, 3’üncü kez aday olabilmesi, TBMM kararına bağlı:
- “Cumhurbaşkanının ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde, Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir” (md.116/3).
Kendisi de karar yetkisine sahip olduğu halde Meclis’i işaret etmesi, CB’nin adaylık koşulunun anayasal yolunu arayışı olarak, anlaşılır bir durumdur.
HUKUK YOLU VAZGEÇİLMEZ
Türkiye, ciddi bir meşrululuk ve hukukilik tartışması ile seçim sürecine girdi. Bu yazıda, öne çıkan üçünün özeti:
-18 Haziran 2023’te yapılması gereken seçimlerin TBMM veya CB tarafından 14 Mayıs tarihine alınmasına ilişkin karar, değinilen nedenlerle anayasal yetkinin kötüye kullanılması anlamına gelir.
-Böyle bir karar alınsa bile, yürürlükteki seçim mevzuatı yerine 6 Nisan’da yürürlüğe girecek olan 7393 sayılı yasanın uygulanması, Anayasa’ya aykırı olacak.
–Görevdeki CB’nin 3’üncü kez adaylığı, TBMM’nin seçimleri yenileme kararı dışında
Anayasa dışı olacak.
Anayasal aykırılıklara alet olmamak, demokratik hukuk devleti inşa iradesinin asgari gereğidir. Cami avlularında hukuk – guguk söylemine indirgenen seçim mantığı, demokrasiye de yabancı. Bu nedenle,
- 6’lı Masa mimarı CHP, bu süreçte, hukukun üstünlüğü ülküsünden asla ödün vermemeli.