Etiket arşivi: 237 komutana verilen hapis cezasını onayan Yargıtay kararı

Hukuk yıkıldı ama biz yıkılmadık! Ne yapılmalı??


Dostlar
,
Sn. Nilgül Doğan örnek bir dik duruş sergilemekte.
Kendisini saygı ve hayranlıkla selamlıyor ve destekliyouz.,

Dağılmanın ve savaşımı büsbütün teslim etmenin zamanı değildir.Her şeye karşın direnilecek ve bu karar hukuk tarihinin,
dünya insan hakları savaşımları tarihinin çöplüğünde yerini alacaktır.

Bu karar, başında “TÜRK MİLLETİ ADINA” denilmekle birlikte gerçek böyle değildir.

Yüksek yargıya da siyaset bulaşmış ve adalet, hukuk dışı kimi gerekçelere
gözü kapalı kurban edilmiştir. Yüz kızartıcı bir tablo ile karşı karşıyayız.

Bize göre karar düzeltimi (tashih-i karar) isteminin anlamı yoktur, zaman yitiğidir;
aynı Daire (9. Ceza Dairesi) bu kararında herhangi bir düzeltme yapmayacaktır.
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru da (md. 148) çıkmaz sokaktır.
Gerek Yargıtay gerekse Danıştay 12 Eylül 2010’da yapılan referandumla onaylanan
26 maddelik anayasa değişikliği kapsamında yeniden yapılandırılan HSYK tarafından adeta baştan kurulmuş gibidir. Yargıtay’a yeni atanan 160 üye blok olarak davranmış,
1. Başkan ve Daire Başkanları böylelikle belirlenmiştir. Anayasa Mahkemesi ise Cumhurbaşkanı’nın (Abdullah Gül) atamaları ile eski 2-3 üyesi dışında tümüyle yenilenmiştir.

Bu bakımdan, İHAS (İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi) bağlamında AİHM’ne (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) “ivedi” kaydı ile özel bir başvuru yapılması uygun olur. Bu başvuruda gerekçe olarak, iç hukuk yollarının biçim olarak bitmemekle birlikte gerçekte bittiği, sonucun belli ya da kuvvetle öngörülebilir olduğu,
bu yolda oyalanmanın en az 2 yıl gibi bir süre daha yersiz ve haksız gecikme anlamına geleceği, çoğu yaşlı olan hükümlülerin bu süre içinde sağlıklarının daha da bozulabileceği hatta yaşamdan kopabilecekleri, adaletin gerçekleşmesinin 2 yıl daha geciktirilmesinin kabul eilemeyeceği, adaletin zaten uzun yıllardır katledilmekte olduğu… içerikli savunma yapılabiir.
Bir başka yol… bir başka yol… Hukuk uzmanları bulmalıdırlar..”Yargılamanın yenilenmesi”nin olanağı var mıdır?
Özellikle 11. CD verilerinin yüzlerce sahtecilik içermesi karşısında
ek-yeni bilirkişi raporlarıyla bu istem ileri sürülebilir mi?

  • KÖKLÜ ÇÖZÜM                                         :

1. Türk Ulusu, tüm bu karabasan tablosunun AKP iktidarının ürünü olduğunu görmeli
ve 30 Mart 2014’teki yerel seçimden başlayarak bu partiyi alaşağı etmelidir.
2. Bu amaçla AKP karşıtı tüm siyasal partiler MUT – LA – KA seçim işbirliği
yapmalıdır.
3. AKP karşıtı tüm siyasal partiler yaygın mitinglerle halkı yerel seçimlere taşımalıdır.
4. Genel seçimlerde de yine AKP karşıtı tüm siyasal partilerin MUT – LAK seçim
işbirliği
ile bu taşeron siyasetten kurtulmak ve kurbanların saygınlıklarını
hızla iade etmek.. Ardından da tüm hukuksuzluk yapanlardan hesap sormak..

Türkiye’yi çok daha zor yıllar bekliyor..
Fakat ülkemiz bu cendereden de çıkacak ve daha da güçlenerek
Cumhuriyetimiz sonsuza dek yaşayacak, yaşatılacaktır..

Büyük ATATÜRK‘ün öngörüsü – vasiyeti bu yöndedir.

Yıllardır zindanda en ağır bedelleri ödeyen
Mustafa Kemal’in askerleri birer onur anıtı gibidirler..
İŞGAL ya da DÜŞMAN HUKUKU’nu göğüslemektedirler.

Mustafa Kema’in askerleriyiz; VATAN SAĞOLSUN!

Sizlere selam olsun en ağır koşullarda bile “vatan sağolsun” diyebilen
Mustafa Kemal’in gerçek askerleri!

Hep birlikte bir kez daha kazanacağız; omuz omuza, el ele ve yürek yüreğe!
Çünkü bizler tarihsel ve evrensel olarak doğru olanın, ilerlemenin savunucularıyız.
Ne yazık ki insanlık tarihinde AYDINLANMA süreci çoook uzun yıllar alıyor ve çoook sancılı oluyor..

Tek bir örnek : 1789’un Fransız şanlı devrimini General Napolyon yıkmış,
halk yeniden kurmuştu. Son olarak 1958’de bir başka general DeGaulle‘in kurduğu
5. Cumhuriyet, tüm görkemiyle ve giderek pekişerek Fransız insanının
başını taçlandırmakta.

Sevgi ve saygı ile.
10.10.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

====================================

Hukuk yıkıldı ama biz yıkılmadık!

“Ülke gitti eşler içeride olsa ne olur?”

Türk Ordusu’na inen “Balyoz” Yargıtay kararınca onandı.
Genelkurmay Başkanlığı karar duruşması öncesi tutuklu komutanların yakınlarına çikolata gönderdi.
Tutuklu yakınları hem Genelkurmay’a hem de kararlara tepki gösterdi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde Balyoz Davası’nın karar duruşması yapıldı.Karar öncesi polis Yargıtay binası önünde sıkı güvenlik önlemleri aldı.Balyoz kararı öncesi Yargıtay binası önünde ilginç bir olay yaşandı.
Genelkurmay Başkanlığı, Balyoz Davası sanıklarına da
duruşmadan bir gün önce Kurban Bayramı nedeniyle çikolata gönderdi.

Balyoz sanığı gazi Albay Hasan Basri Aslan’ın eşi Nefise Aslan,
çikolatayı kapıda bekleyen basın mensuplarına dağıttı.

Nefise Aslan, üzerinde Türkiye haritası ve ay-yıldız bulunan kutuyu sinirlenip yere atınca polisler tutanak tutmak istedi. Aslan, kutuyu yerden aldı ve tutanak tutulmadı.

Nefise Aslan, “Geçen bayram, yap-boz kule (jenga) tahta oyuncak hediye gönderdiler. Hayatımız gibi. Yapın bozun diyorlar. Hayatımız karardı. Bu bayram da duruşmadan önce Genelkurmay’dan çikolata gönderdiler. Çikolatayı dışarıda basın mensuplarına dağıttım. Kutuyu da sinirlendim yere atım. Kutunun üzerinde bayrak olduğunu görseydim zaten yere atmazdım. PKK ile mücadele ederken, aslansın kaplansın diye Doğu’ya gönderdiler, şimdi PKK’lılar başköşede bizimkiler hapiste.” diye konuştu.

Karar öncesi Yargıtay’a gelen eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan,

  • “Ülke gitti, bitti. Eşler içeride olsa ne olur olmasa ne olur?”
    diye tepki gösterdi. 

Kararı tutuklu komutanların yakınları ve basın mensuplarının yanı sıra CHP Milletvekilleri Mahmut Tanal, Gürkut Acar, Atilla Kart ve Dilek Akagün Yılmaz da izledi.

Karar açıklandı. 237 komutana verilen hapis cezasını onayan Yargıtay kararı tutuklu komutanların yakınlarını gözyaşlarına boğdu.

ulusalkanal.com.tr

======================================