Av. Hüseyin ÖZBEK
TBB Önceki Başkan Yrd.
Ankara’da aynı gün kısa aralıklarla 3 ayrı cemevine saldırının yarattığı mağduriyet ve haklı tepkiyi, siyasal Kürtçülük adına kullanmak isteyenlere dikkat edilmelidir.
Alevi Bektaşı Federasyonu’nun basın açıklamasındaki; “Eşit yurttaşlık” sözünün, Siyasal Kürtçülüğün masumiyet ambalajlı temel talebi (istemi) olduğu bilinmelidir. Yine açıklamadaki, “Koçgiri ve Dersim” söylemi üzerinden Türkiye Cumhuriyeti’ni hedefleyen saldırı dikkatten kaçmamalıdır.
Adı açıkça söylenmese de Koçgiri ve Dersim üzerinden asıl hedefin Atatürk olduğunun altı çizilmelidir. (Koçgiri ayaklanması Mart 1921 – Dersim kalkışması 1937-38)
Koçgiri isyanı, Yunan Ordusu Eskişehir üzerinden Ankara’ya yönelmişken Mart 1921’de çıkar(ılır). Yunan ve İngiliz istihbaratı ve İngilizlerce kurdurulan Kürdistan Teali (yükselme) Cemiyeti işbirliği ile çıkarılan bir isyandır. Amaç işgalci Yunan Ordusunun elini rahatlatmak ve Ankara’nın inisiyatifini zaafa uğratmaktır.
Yine amaç, Milli Mücadeleyi arkadan vurmak ve emperyalizme karşı cepheyi çökertmektir. İlerleyen Yunan Ordusu karşısında bir askere bile ihtiyaç varken, isyanı bastırmak için cepheden on bin askerin geri çekilmek zorunda kalındığı hatırlanırsa, ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır.
Koçgiri isyanının liderlerinin Kürdistan Teali Cemiyeti ile irtibatı kalkışmanın amacının ne olduğunu açıkça göstermektedir.
Türkiye Cumhuriyeti, Hatay’ın ana vatana katılmasına odaklanmışken, Fransa başta olmak üzere, emperyal güçlerin arkalamasıyla çıkan feodal isyanın çarptırılmasına şimdilik bir cümle ile değinelim.
Dersim olayını, Cumhuriyet’in, yöre halkını ortaçağ karanlığında baskılayarak sömüren feodal derebeylerinin tasfiyesine yönelik müdahalesine bambaşka anlamlar yükleyip çarpıtarak yansıtmak, tarihsel gerçeklikle hiçbir şekilde örtüşmemektedir.
Irak, Lübnan ve Suriye’de yaşananlar, mezhep kimliğinin ulusal kimliğin önüne geçirilmesi halinde neler yaşanacağının somut ve güncel kanıtlarıdır.
Irak’ın, aynı dili konuşan Arapları, Şiilik – Sünnilik,
Suriye Arapları Sünnilik – Nusayrilik,
Lübnan Arapları, Hıristiyanlık – Müslümanlık
üzerinden hiç bitmeyecek bir kavga ve kaosun (karmaşanın) içinde çırpınmalarından ders alınmalıdır.
- Türkiye’nin, ulusal kimliğin reddi temelinde alt kimlikler ve mezhepler üzerinden ayrıştırılmasına hayır!
Emperyal odakların, post-modern Madımak kumpaslarına hayır.!
Yurttaşlarımızın mezhep aidiyetleri üzerinden içe kapanmaya, gettolaşmaya zorlanmasına hayır!
Mezhep aidiyeti üzerinden ulusal kimliğe açık ve örtülü saldırılara hayır!
Cumhuriyeti, Milli birlik ve bütünlüğümüzü hedefleyen bu alçakça saldırıyı tersyüz ederek Atatürk döneminin karalanmasına hayır!
Emperyalizme, Ortaçağ karanlığına, Cumhuriyet, uygarlık ve çağdaşlık karşıtı teokrasiye hayır!
Anadolu Türk ve Türkmen Aleviliğinin bin yılda oluşan geleneksel hiyerarşisini, hassas (duyarlı) dengelerini, kutsal ocaklarını, halkın itibar ettiği inanç önderlerini devre dışı bırakan yapay, politik, gelenekten ve Serçeşme’den beslenmeyen, başka manevi (!) merkezlerden yönlendirilen, kimi yol düşkünlerinin provokatif (kışkırtıcı) çıkışlarının, yeni acılar ve ayrışmaların yaşanmasına yol açacağı göz önüne alınmalıdır.
Manevi Merkezi Hacıbektaş, manevi önderi, Serçeşmesi Hacı Bektaşi Veli olan, bin yıllık damıtılmış inanç ve kültür sentezimiz Türk ve Türkmen Aleviliğine, Anadolu’muzun bu kutsal inanç ocaklarını bugüne dek söndürmeyen yol evlatlarına, inanç önderlerine, taliplere, müsahiplere, birliğimizin ve dirliğimizin güvencesi cümle canlarımızı geçmiş olsun dileklerimizle kucaklıyor, Muharrem Orucumuzun barış ve kardeşlik içinde geçmesi duasıyla, “gelin canlar bir olalım” diyoruz.
Haydin, hep birlikte, el ele omuz omuza, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi ve Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda yürümeye…
Bu davet (çağrı) bizim !
Tamamen SOMUT VE NESNEL, gerçek ATATÜRK’CÜ VATANSEVER, derin bilimsel, her cümlesi MUHTEŞEM VE MÜKEMMEL teşhisler, saptamalar, analizler, sentezler, teşhirler, kınamalar, öngörüler, çağrılar. Ünlü ve üstün, cesur ve özgün avukat sevgili Hüseyin ÖZBEK’e en yürekten tebrikler, sonsuz teşekkürler, derin saygılar, en iyi dilekler, yeni başarılar.
Sevgili Zafer’in DAHİ kalbinin ve kaleminin MUHTEŞEM bir ürünü daha. En uzun, en sağlıklı, en mutlu, en başarılı bir ömür boyu sağolsun varolsun.
Baştan sona her tümcesş ve sözcüğü MUHTEŞEM söylemler. Ağzınıza sağlık sevgili Merdan YANARDAP ve sevgili hocamız Prof.KONGAR. İyi ki varsınız.
Teşekkürler sevgili Kristian
Ağzına sağlık sevgili Başkan Tanju ÖZKAN
Sevgili LİNKEDİN’e ve çok değerli yönetimine ve çalışanlarına ben Gönül’den sonsuz teşekkürler, tebrikler, sevgiler, selamlar, saygılar, en iyi dilekler, yeni başarılar, büyük utkular.
EN YAŞAMSAL VE KUTSAL BİR ULUSAL VE TOPLUMSAL GEREK
Ezeli, ebedi, klasik, çağdaş,özgür,karma pazar ekonomisini
Yerel, bölgesel, küresel ve evrensel tam ve serbest rekabeti
Dahi insan ve ulu önder Atatürk’ün Altı Oku’nu ve mirasını,
Bilimini, tekniğini,ahlakını, faziletini,edebiyatını ve sanatını,
Misaki Milli tutksunu,
Umudunu ve utkusunu
Benimsemek,yükseltmek,yüceltmek,
Ebedi yasaya ve kurala dönüştürmek,
En yaşamsal ve kutsal bir ulusal ve toplumsal gerektir,
Bütün yurda ve ulusa genlik ve gönenç getirir ve verir.
Bu yüce gereği savunan ve savunacak olan erkekler ve melekler,
Yaşamları boyunca öpülürler, ölünce ise ulu cennete gömülürler.
Gönül Pınar Atacı, 3.Temmuz.2022
Teknnik ve teknolojik bilgisizliğim ve yetersizliğim nedeniyle yapmış olduğum bir hata sonucu sevgili Hüseyin ÖZBEK’in yazısına yorumuma gereksiz ve ilgisiz ekler ve bu ekleri silememem nedeniyle kendisinden ve sevgili hocamız Prof.SALTIK’tan ve değerli çalışma arkadaşlarından özür diliyor, affımı rica ediyorum.
Tamamen SOMUT VE NESNEL, gerçek ATATÜRK’CÜ VATANSEVER, derin bilimsel, her cümlesi MUHTEŞEM VE MÜKEMMEL teşhisler, saptamalar, analizler, sentezler, teşhirler, kınamalar, öngörüler, çağrılar. Ünlü ve üstün, cesur ve özgün avukat sevgili Hüseyin ÖZBEK’e en yürekten tebrikler, sonsuz teşekkürler, derin saygılar, en iyi dilekler, yeni başarılar.