ATATÜRK’ÜN İŞ BANKASI HİSSELERİ

ATATÜRK’ÜN İŞ BANKASI HİSSELERİ

Konuk yazar : Mustafa AYDINLI
Eğitimci- Yazar

Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin en büyük özel bankası olan İş Bankası’ndaki Atatürk’ün vasiyeti olan Cumhuriyet Halk Partisince temsil edilen hisselerinin Hazine’ye devrini yeniden gündeme getirdi.

AKP’nin TBMM grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis’in çıkaracağı “tarihsel” (!) bir yasayla CHP hisselerinin Hazine’ye geçirileceğini söyledi; CHP tarafından belirlenen İş Bankası yönetim kurulu üyeleri eliyle yolsuzluk yapıldığını da öne sürdü. Oysa söz konusu İş Bankası Yönetim Kurulu 11 kişiden oluşmakta, karar yeter sayısı en az 6, gerçek hisse sahibi Mustafa Kemal Paşa adına CHP’ye bırakılan temsil yetkisi 4 yönetim kurulu üyesi ile yürütülüyor.
Hemen burada şu soruyu sayın Cumhurbaşkanına sormak isteriz : 17 yıldır iktidardasınız, CHP’nin “bu yolsuzluğu” (!?) neden ortaya konul(a)mamıştır şimdiye dek?? Yoksa bu sav (iddia) havada kalır. Pek çok ekonomistin belirttiği gibi dikkatleri enflasyon ve ekonomik krizden çekip başka yöne çekmek olarak almak gerekir. Kaldı ki, CHP’nin belirlediği 4 üye, İş Bankası yönetim kurulunda karar yeter sayısı olan 6’nın altındadır. Usulsüzlük ancak en az 2 üyenin daha katılımı ile olanaklıdır. Bu durumda azınlıkta kalan üyelerin karşı oy yazıları hatta savcılığa suç duyuruları gündeme gelir. Kaldı ki kararlar genelikle, tüm üyelerin birbirini ikna etmesi ile oybirliğiyle alınmaktadır. Yönetim kurulları, denetleme kurulları raporları eliyle genel kurullarda aklanmaktadır (ibra edilmektedir).

Ayrıca İŞ Bankası da öbür bankalar gibi, BDKK denetimindedir ilgili yasalar gereği.
****

Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları sonrası Borsa İstanbul’da işlem gören İş Bankası C hisseleri %5,5 dolayında değer yitirdi. Onbinlerce paydaşa (hisse sahibine) haksızlık değil midir bu?

Atatürk’ün vasiyeti gereği hisselerini CHP temsil ediyor, Atatürk’ün %28 dolayındaki bu hisselerinden CHP temettü (kâr payı) geliri elde etmiyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyeti uyarınca temettü ödemeleri, yasal mevzuat çerçevesinde Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na yapılıyor. O Türk Dil Kurumu Derneği ve Türk Tarih Kurumu Derneği ise ne yazık ki, 12 Eylül 1980 sonrasında Atatürk’ün koyduğu gerçek rotadan çıkarılmış olup, devlet dairesine dönüştürülerek yozlaştırılmıştır.

Bu konu miras hukuku ve mülkiyet hakkını ilgilendiren bir konudur. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve “gerçek bir hukuk kişisi” dir.. Kişilerin özgür istenci (iradesi) ile mirasını kimlere, nasıl bırakacağı Medeni Yasa’da kurallara bağlanmıştır. 1938’den bu yana söz konusu vasiyetin gereği, hukuka uygun olarak yerine getirilmektedir. Atatürk’ün ölümünden 80 yıl sonra bunun tersini ileri sürmek, sürecin 80 yıldır hukuksuz yönetildiği savıdır, “ben düzelteceğim” demektir. Böylesi bir savın kesin ve tartışmasız kanıtlara dayanması gerekir; hele bir Cumhurbaşkanı tarafından iddia ediliyorsa!.. Erdoğan’ın sık kullandığı sözdür :,

  • Müddei iddiasını ispatla mükelleftir.. aksi halde müfteridir.

Erdoğan, bu politik manevrasının altında kalacaktır savlarını kesin olarak kanıtlayamaz ise..

İş Bankasının kamuoyuna açıklamasında;

  • “…Atatürk hisselerinin oranı %28,09’dur. … İş Bankası siyaset malzemesi  yapılamayacak önemde bir kuruluş olup, özellikle ülkemizin yoğun ve hassas gündemi içinde tüm değerlendirmelerin bu önem çerçevesinde yapılması milli menfaat meselesidir. Bankaların güven müesseseleri olduğunu, bu güvenin ulusal ve uluslararası kamuoyu nezdinde hassasiyetle korunmasının bankalarımızdan ziyade milli ekonomimiz açısından önem taşıdığını kamuoyunun bilgi ve takdirine sunarız.” denilmektedir.

Öte yandan CHP Gn. Bşk. Yrd. Av. Muharrem Erkek, “İş Bankası’nı önce Hazine’ye oradan Varlık Fonu’na ve Katarlılara aktarmak istiyorlar..” uyarısında bulunmuştur.

Gerçekte, Atatürk‘ün kişisel mirası gerekçe yapılarak İş Bankasına operasyon yapmak istedikleri açıktır. Gerek Anayasada (md. 35) gerek İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi (İHEB md. 2/1) ve İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’ye Ek Protokol md. 2, kişisel mülkiyetin dokunulmazlığını açıkça vurgulamaktadır.

İŞ Bankası’na dönük böylesine bütünüyle HUKUK DIŞI bir operasyon ulusal ekonomiye çok büyük zarar verir. Zarar ne söz, ekonomik çöküşü daha da hızlandırır ve bunun altında AKP de kalır. Çıkmaz sokaktır! Pek çok kamu bankası milyarlarca TL görev zararı içinde iken İŞ Bankası’nın 6 milyar TL’ye varan 2018 kârlılığı iştah mı kabartmaktadır? Ne ve kimler adına? Kasım 2002’de 129 milyar Dolar olan dış borçlar 2018 sonunda 470 milyar dolara tırmandırıldığı ve artık çevrilemediği için ülkenin dağı – taşı haraç mezat satılacak mıdır!?

  • AKP yönetimi artık düpedüz saçmalamaktadır..

Yerel seçim uğruna temel değerler dönüşümsüz biçimde feda edilemez, edilmemelidir. AKP, ülkeye yararlı olamıyorsa bile zarar vermemelidir. Siyasetin de bir ahlakı, etik değerleri vardır.

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir