Başbağlar köyünde PKK’lı teröristlerce 25 yıl önce katledilen 33 kişinin acısı hala yüreklerde

Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyünde PKK’lı teröristlerce 25 yıl önce katledilen 33 kişinin acısı hala yüreklerdeki tazeliğini koruyor.

Kendisinden başkasına yaşam hakkı tanımayan ve sivil halkı hedef alan, emperyalizmin taşeron terör örgütü PKK, cumhuriyet tarihinin en büyük sivil katliamlarından birini 25 yıl önce Başbağlar köyünde yaptı.

Kent merkezine 220 kilometre uzaklıktaki Başbağlar köyünü 5 Temmuz 1993’te basan
bölücü terör örgütü mensupları, 33 sivili öldürülüp köyü ateşe verdi.

O acı günün yaşamda kalan tanıkları, yaşananları ve acılarını AA muhabirine anlattı.

“ÜZERİMİZE KURŞUN YAĞMURU BAŞLADI”

Katliamdan ağır yaralı kurtulan köy muhtarı Ali Akarpınar, yaşadıklarını aradan ne denli yıl geçerse geçsin unutamadığını söyledi. Olay günü teröristlerin kendilerini akşam namazının ardından camiden aldığını belirten Akarpınar, “Toplantı yapacağız’ dediler. Toplantıda
kendi örgüt propagandalarını yaptılar. Özellikle vurguladıkları Sivas katliamıydı.
‘Burada öldürülenlerin intikamı sorulacaktır’ şeklinde bildiri bıraktılar.” dedi.

Toplantı sırasında köyde talan ve kundaklama yapıldığını ifade eden Akarpınar,
şöyle konuştu:

“Yaklaşık yarım saat sonra köyden birkaç el silah sesi gelince üzerimize doğru kurşun yağmuru başladı. Tabii ki o sırada köyde de yangın başlamıştı çünkü bulunduğumuz alanı duman sarmıştı. Orada ve biri de köy içinde olmak üzere

28 vatandaşımızı yüzlerce mermi sıkarak,
biri çocuk 5 vatandaşımızı da kendi evlerinde diri diri yakarak toplam 33 kişiyi katlettiler.

193 hane, okul, cami, imam evi, öğretmen lojmanı köy odaları, altyapısı, ağaçlar, insanlar, evlerin altında bulunan büyük ve küçükbaş hayvanlar hepsi birden, iki saat içinde
Başbağlar köyünde bir soykırım yapıldı.”

“CEZASINI GÖRÜRSE BELKİ O ZAMAN FERAHLARIZ”

Katliamda eşi Ali Özdemir’i yitiren Hatice Özdemir de bu büyük acının kendisi ve çocuklarının yüreğinden hiç gitmediğini ifade etti.

Çocuklarının babasız büyüdüğünü ve perişan olduklarını anlatan Özdemir,

“Bu olayla ilgili neden bir müebbet yok. Neden bir mahkum yok, duymuyoruz.
Biz bunları duymadıkça, ömür boyu da hep azap ve üzüntü içinde yaşayacağız.
Bir tanesi cezasını görürse belki o zaman biraz ferahlarız. Bu olayda eşimi kaybettim.
Çocuğum daha 1,5 yaşındaydı, daha babasını tanımıyordu.” dedi.
(http://www.sabah.com.tr/gundem/2016/07/04/basbaglar-23-yildir-katliama-agliyor)

=============================

Dostlar,

Başbağlar kırımı ile ilgili olarak meslektaşımız Dr. Ceyhun Balcı’nın yazısına daha önce yer vermiştik sitemizde. Bu yazıda Madımak vahşeti ile bağlantısı da irdelenmekteydi.
(http://ahmetsaltik.net/2016/07/03/basbaglarsiz-madimak/)

  • Sivas – Madımak vahşeti tarif ötesi bir insanlık suçudur
    ve yüreğimizin yangınını sözcüklere dökme olanağımız yoktur.Yine de, her şeye karşın, bir başka kırımla – şiddetle – vahşetle ilkinin acısını dindirme olanağı düşünülemez. Tersine sorun ve acılar daha da katmerlenir.
    Başbağlar kırımı işte tam da böyle, sözde intikam dürtüsüyle yapılmıştır.

O bakımdan, siyasal iktidarlar, aradan geçen bunca uzun zamana karşın (25 yıl!)
hala katliamı tüm boyutlarıyla aydınlat(a)madı iseler, bunun tek bir açıklaması vardır;
SUÇA ORTAKTIRLAR!

Uğur Mumcu cinayetinde dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar‘ın,
Mumcu’nun eşi Güldal hanıma verdiği yanıttaki gibi :

O tuğlayı çekersem duvar yıkılır, devlet ve hepimiz altında kalırız.. (mealen)

Yazıklar olsun..

Sevgi, saygı ve acı ile. 05 Temmuz 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir