26 Şubat 1992’de, 106’sı kadın, 70’i yaşlı, 63’ü çocuk olma üzere toplam 613 Azerbaycan vatandaşının katledildiği Hocalı Katliamı‘nın üzerinden 26 yıl geçti ancak olayın failleri hala cezalandırılmadı.
Ermeniler, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla, 1991’in son günlerinde ablukaya aldıkları, bölgenin tek havaalanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı’yı ele geçirmek için hareket geçti.
Günahlar şehrinde göz yumulanlar
Aylar süren saldırılarını 1992’nin 25 Şubat’ında yoğunlaştıran Ermeniler, gece, üç koldan saldırdı. Sovyet Rus ordusunun o zaman Hankendi’nde bulunan 366. motorize alayının Hocalı Katliamı’nda Ermeni güçlere yardımcı olduğu belirtiliyor. Ermenilerin, 366. alayın bütün araçlarını kullanarak kenti top ve tank ateşine tuttuğu, Hocalı’ya saldırıda Rus askerlerinin de
yer aldığı öne sürülüyor. Azerbaycan Askeri Savcılığının verilerine göre, 366. motorize alayın 18 subay ve askeri katliamda bizzat yer aldı.
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığının konuya ilişkin son bildirisinde, “Hocalı soykırımı dünya kamuoyunca yasal değerlendirilmesini bulmalı. Ulusal ve uluslararası düzeyde devamlı görülen işler cezasızlığa son verilmesi ve sorumluların adalet mahkemesine çıkarılmasına hizmet edecek. Uluslararası kamuoyunu Ermenistan’ın çocuk, kadın ve yaşlılar da dahil sivillere karşı işlediği insanlık suçunu kınama ve Hocalı Soykırımı‘nı tanıma çağrısında bulunuyoruz.” ifadeleri yer aldı.
Bugüne kadar 15 ülkenin parlamentosu ve ABD’nin 16 eyaletinin meclisi Hocalı’da yaşananları kınayan ve soykırım olarak gören kararlar kabul etti.
26 yıl önce Hocalı Katliamı’nda annesini, babasını ve akrabalarını yitirdi… Annesinin öldüğünü, 16 yıl sonra gördüğü bir fotoğraftan öğrendi… Yasemin Hasanova.
“Babam askeri okulda öğretmendi. O nedenle Hocalı’yı savunmak için savaşıyordu. Ermeni silahlı güçleri Hocalı’ya girince, babam ormanda üç gün savaşmış. 29 Şubat’ta babamın öldüğünü öğrendim. Annemden 16 yıl boyunca hiç haber alamadık. Hep, esir olduğunu düşündük. 16 yıl sonra bir Rus gazetecinin çektiği fotoğrafta (aşağıdaki fotoğraf) annemin cesedini tanıdım. Annemin hemen yanında teyzem, iki çocuğuyla beraber yatıyordu. Hepsi evimizin önünde öldürülmüştü.”
Annnesinden bahsederken Yasemin Hasanova’nın gözleri yaşarıyor:
“Yaşıtlarımız oyun oynarken, biz babamızı toprağa verdik. 16 yıl boyunca, bir gün annemiz döner diye bekledik. Sonra, işte o resmi gördük. Çok ağladık. Halk kahramanı olarak ilan edilen baba Tevfik Hüseyinov’ın mezarı Bakü’ye, Şehitler Anıtı’na taşınmış. Annesinin ise, bir mezarı dahi olmamış. Aradan 26 yıl geçse de, Yasemin Hasanova o günleri ve acılarını hiç unutmamış. Duygularını şöyle ifade ediyor:
- “Hani, yaranın üstü kabuk bağlar kan durur ya, benim yaram 25 yıldır kabuk bağlamadı, hala kanıyor. Sanki, her şey dün olmuş gibi. Ben çocukluk yaşamadım, gençlik yaşamadım. Hep, kalbim acıdı.” dedi.
(
http://www.cnnturk.com/dunya/25-yillik-aci-hocali-katliami?page=11, 26.02.2017)
============================================
Hocalı… kanlı gece
Bir haber verildi, yandık alevsiz / Göklerden yerlere dert iydi yağan
Ağrısı, acısı öyle hudutsuz / Zerresi yeterdi, kalp etsin feğan.
Duymadık zarbesin gelen zamanın / Düşmanın kurduğu dakika hiyle
İç yüzü açıldı menfur insanın / Başer evladını dönderdi küle.
Bu soysuz insanın vicdanı kormuş / İnsanın kalbine saplandı bıçak
Yalanla gözlere torları hörmüş / Bin insan kanına susadı alçak
İnsanı möhletsiz avlayan ecel / Felaket defini çaldı, öğündü
Hocalı kalbine uzanan eller / Bilirdi vurduğu kanlı düğümdü
O canlı geceye kurmuştu kelek / Karı kefen gibi geymişti toprak
O kanlı geceye, ağlayan felek / Pusuya durmuştu elinde orak
Karanlık içinde kaçır gölgeler / Akan kan değişmiş karın rengini
Değdikçe insana çakan gülleler / Katiller çalırdı zafer cengini
O dehşetli gece bitmek bilmedi / Dünya seyirciydi, Rus ondan yana
O gece insanlar uyku bilmedi / Hocalı boyandı al kızıl kana.
Ahın yürek dağlar canım Hocalı / Kesilmiş burunlar, oyulmuş gözler
Ateşler içinde yandın Hocalı / Bir yanda bebeler, yaşlı nineler
Altı yüz on üç can; şehidin yerde / Dünya nasıl yuttun böyle oyunu
Binlerle kız, gelin esir ellerde / Unutma bunun da var qanlı sonu
Binlerle kaçkın var, binlerle sürgün, / Suçu Türk olmakmış meğer Türkün
İnsanlar yurduna dönecek bir gün / Senden hesabın soracak bir gün
Günahkar kimlermiş…. kimler kazandı? / Karabağ, Hocalı, Askeran yandı
Kimler bu vahşete ömür yazandı? .. / O kanlı tarihi, yalan mı sandı.
Yıkılmaz Vatanım, toprak bizimdir / Vatanın uğruna vereceğiz can
Şehitlik, Gazilik yürek sızımdır / Dimdik duracağız can Azerbaycan
Gulnare Leman
========================
Dostlar,
Tek bir insana dokunulmasın..
Herkes özgür, bağımsız, onurlu, gönenç (refah) ve erinç (huzur) içinde yaşasın.. Kendini gerçekleştirsin.. Topluma ve yaşama katkı versin.
BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi tüm dünyada tam olarak uygulansın.
Büyük ATATÜRK‘ün haykırdığı üzere;
Katillerden hesap sorulsun..
Ermenistan işgal ettiği Azeri yurdu Dağlık Karadağ’dan çekilsin, sürgün edilen
Azeri kardeşlerimiz öz yurtlarına dönsünler.. BM bu kanayan yarayı adaletle çözsün..
Ama tıpkı yavuz hırsız örneği, olmayan “ERMENİ SOYKIRIMI” işlemediğimiz bir suçu, arkadan vurulurken yapmak zorunda kaldığımız savunmayı önümüze “soykırım” diye çıkarıp duruyorlar.. Son olarak Hollanda parlamentosunun kararı.. AİHM’nin açık – net, temyiz sonrası kesinleşen kararlarına karşın..