Paralel hazine : AYKUT ERDOĞDU

Paralel hazine

AYKUT ERDOĞDUAYKUT ERDOĞDU, BİRGÜN Gazetesi
15 Temmuz Darbe Kalkışması sonrasında TBMM gündemine alınan torba yasalarla Türkiye ekonomisini ilgilendiren temel konularda köklü değişiklikler yapılıyor. Torba kanun maddeleri içine gizlenmiş bu yapısal değişikliklerin ne olduğu henüz tam olarak anlaşılamadı. Bunu anlayabilmek için değişimin kaynağına, yani bu torba kanun tasarısının maddelerine dönmek gerekiyor.

Birinci torba kanunla Türkiye’ye yurt dışından getirilecek fonlarda vergi alınmaması, kaynağı ile ilgili hiçbir araştırma yapılmaması ve bu fonların kayda alınmaması gibi düzenlemeler yapıldı. Bu düzenleme sayesinde suçtan elde edilen gelirlerin (kara para) Türkiye’ye getirilmesinin önü açıldı.

İkinci torba kanunla çalışanlardan zorunlu bireysel emeklilik primi adı altında zorla fon toplanmasının önü açıldı.

Henüz yasalaşmamış olan üçüncü torba kanun tasarısının görüşmeleri sürüyor. Tasarıyla birçok önemli hususun yanı sıra özel bütçeli kuruluşların ticari nitelikteki kuruluşlarındaki hisseleri ile varlıklarının, yani arsaları, arazileri, binalarının Özelleştirme İdaresi tarafından satılabilmesine imkan sağlanıyor. Ayrıca; stratejik yatırımlara vergi teşviklerinden arsa tahsisine, hatta arsanın yatırımcıya bedelsiz devrine, talep garantisinden kredi desteğine kadar uzanan görülmemiş teşvikler getirilmesi ve bu projelerin önünde engel görülen tüm yasal ve idari düzenlemelerin kaldırılması öngörülüyor.

Bu yazı yazıldığı sıralarda Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri devam eden son torba yasayla ekonomiyi finansal spekülasyonlardan korumak, stratejik öneme sahip alt yapı yatırımlarını finanse etmek ve verimli alanlara yatırım yapmak amacıyla bütçe disiplini ve Sayıştay denetimi dışında Türkiye Varlık Fonu Anonim Şirketi kuruldu.

Şimdi yukarıda ana hatlarını yazdığımız düzenlemeleri sondan başlayıp birleştirerek yeni kamu mali sisteminin silüetini görelim. Bütçe disiplini ve Sayıştay denetimi dışında bir tür örtülü ödenek veya paralel hazine niteliği taşıyan Türkiye Varlık Fonu A.Ş. adı altında bir havuz kuruluyor. Bu sayede hiçbir yasal ve idari sınırlamaya tabi olmaksızın harcama yapılabilecek bir fon oluşturulmuş oluyor.

Bu fona yurt dışında “kara ve gri para” riski taşıyan uluslararası fonların (özellikle Körfez fonlarının) akması için yukarıda belirttiğim yasa maddesiyle “önlem” alınıyor ve Varlık Fonu para aklamaya hazırlanıyor.

Fona gelir yaratmak için çalışanlardan zorunlu bireysel emeklilik kesintisi yapılabilmesinin yasal altyapısı oluşturuluyor. Kamunun kalan varlıklarının satılarak elde edilecek gelirin fona aktarılması için tek yasa maddesi ile devletin bütün mal varlığını satma yetkisi alınıyor. İşsizlik Sigortası Fonu’nda biriken paradan çalışanların kıdem tazminatlarına kadar çeşitli gelirlerin bu fona aktarılması planlanıyor.

Bu sayede kamu mali disiplini dışında Türkiye Varlık Fonu Anonim Şirketi adı altında yeni bir Hazine oluşturuluyor. Bir tür örtülü ödenek taşıyan bu yeni Hazine’den kaynak kullanmanın önündeki bütün yasal ve idari engeller kaldırılıyor. Bütçe disiplini, Sayıştay denetimi yok. Görünürde mali göstergeleri bozmadan sınırsız kamu harcaması yapılmasının önü açılıyor. Ama sadece görünürde.

Yasaların gerekçelerine baktığınızda bu Varlık Fonu’nda toplanan kaynaklarla boğazına kadar yolsuzluğa batmış ve çevre katili olduğu için finansman bulunamayan 3. Havalimanı, Kanal İstanbul, nükleer santraller, boru hatları ve enerji santrallerinin finanse edileceği yazıyor. Üstelik çıkarılan tek maddelik teşvik maddesiyle bu yatırımlara görülmemiş teşvikler verileceği anlaşıyor. Öyle hızlarını alamamışlar ki yatırıma arazinin kullanma izni yetmiyormuş gibi Hazine arazisi yatırımcıya ücretsiz de devredilebiliyor.

Geçmiş tecrübelerimize dayanarak bu konuda makul şüphelerimiz özetle şöyle: Vatandaş Türkiye Varlık Fonu’nu, Fon yandaş müteahhitleri, müteahhitler AKP’yi finanse edecek. Yabancı sermaye kisvesiyle kara para aklanacak. Bütün bunlar yapılırken ne bütçe disiplini, ne mali disiplin, ne Sayıştay denetimi gibi baş ağrıtan sorunlar olmayacak. Eskinin rüşvet havuzundan daha kullanışlı bir saadet zinciri kurulmuş olacak.
============================
Dostlar,

Arşivimizden paylaşma istedik..
CHP İstanbul Milletvekili Sn. Aykut Erdoğdu müfettiş kökenlidir ve bu konuları çok iyi bilir..

Varlık Fonu’nu unutmayalım ve izleyelim..

Sevgi ve saygı ile. 19 Temmuz 2017, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir