BADEMLER Mİ MÜSLÜMAN?? |
Ortadoğu’yu yıllardan beri izleyen ve iyi bilen çağdaş düşünürlerin Türkiye ile ilgili ortak kanaatları şu noktada birleşir;
“Emperyalist Devletler Arap ve Müslüman ülkelerin işini çoktan bitirdiler.
Arap-Müslüman ülkelerin paraları, yatırımları çoğunlukla Amerika ve İngiltere’dedir!
Emperyalist ülkelerin askeri güçleri ise, Arap-Müslüman ülkelerinde!
Bunların kıpırdayacak hali kalmadı. ABD ne isterse onu yapmak zorundalar.
İslam ülkeleri içinde, yarım yamalak da olsa demokrasi ile yönetilen,
Lâiklik ilkesini ayakta tutmaya çalışan tek ülke Türkiye’dir.
Türkiye 21. Yüzyılda atılım yapabilecek, insan ve bilgi birikimine sahiptir.
Türkiye güçlenirse Batı’nın çıkarlarına zarar verebilir.
Yapılması gereken, Türkiye’yi diğer Arap-Müslüman ülkelerden farklı kılan değerleri
yok etmektir. Ortadan kaldırılması gereken değerler, Atatürk Cumhuriyeti‘nin
kuruluş değerleridir.
Örneğin Lâiklik, İslam’ı yıkmak için uydurulmuş Kemalist Din olarak tanıtılacak ve
cahil Müslümanlar, Cumhuriyet’e ve Atatürk’e düşman edileceklerdir.
Batı’nın, İkinci dünya savaşından bu yana, Türkiye için uyguladığı planlarının
en önemli maddesi budur…”
Bu düşünceye noktasına, virgülüne kadar katılırım.
- Emperyalist Devletlerin 2002 yılı için geliştirdiği ve desteklediği AKP,
bu büyük oyunun bir piyonudur. - Bademler bu ihanet için uygun bulunmuş, onlar da sahiplerinin emirlerini
derhal yerine getirmeyi kabul etmişlerdir. - Daha milletvekili bile olamadan Erdoğan’ın, ABD Başkanı tarafından kabul edilmesi
bu sebeptendir. - Bademler, “İndirilmiş İslam’ın” yerine, “Uydurulmuş İslam’ı” Müslümanlara yutturmak ve onları uyuşturmak için çok çalışmışlar ve Allah kelâmı olan “İndirilmiş İslam’a” da
zarar vermişlerdir. - Karşılığında büyük paralara ve siyasi güce kavuşmuşlardır.
Erdoğan Belediye Başkanı olmadan önce nişan yüzüğünü gösterip şöyle diyordu;
– “İşte tüm servetim bu yüzüktür. Duyarsanız ki, bir gün Erdoğan çok zengin olmuştur diye,
bilin ki Hırsız olmuşumdur!”
Bakın bir adet 18 ayar nişan yüzüğünden neler çıktı?
Onlarca adet gemi ve değerleri 100 Milyon Dolardan fazla eden taşıma filoları!
İstanbul’un en iyi yerlerinde 15 adet lüks restoran!
İstanbul’da 6 adet havuzlu-helikopter pistli süper lüks villalı, site!
Çatalca’da 50 bin metrekare büyülüğünde içinde 11 adet villa olan çiftlik!
Urla’da kaçak 4 adet, denize sıfır villa!
İstanbul’da 4 adet Şehrizar Konağı!
Bir defada 100 Milyon Dolar bağış alabilen vakıflar ve bunların yüzlerce mülkü!
24 saatte araçlarla boşaltılamayan, evde tutulan nakit döviz!
Kuzey Irak- Uzak Doğu- Malezya’daki yatırımlar…
Şimdilik bu kadarını yazalım ve “Müslüman Erdoğan” a soralım :
-Delikanlı, şimdi sen ne oldun? Hır lı mı, yoksa Hır sız mı?
-Servetini helal yolla kazanmayan kişiye Müslüman denir mi?
Erdoğan, Başbakan olmadan evvel ne diyordu?
Minareler Süngü / Kubbeler Miğfer,
Camiler Kışlamız / Müminler Asker…
Erdoğan iktidarının 14. yılında ne oldu o minarelere-kubbelere-camilere-
Minareler, Amerikan askerlerinin süngüsü oldu!
Kubbeler, miğferli ABD askerlerinin tecavüzüne uğrayanların çığlıkları ile doldu!
Camiler, El-Kaide, El-Nusra ve IŞİD’in kışlası oldu!
Müminler ve Kur’an-ı Kerim, İncirlikte Amerikan askerlerinin nişangâhı oldu!
Müslüman Erdoğan’a soralım;
-Irak’ta on binlerce kadına kıza tecavüz eden Amerikan Askerleri için,
“Sağ salim ülkenize dönmeniz için dua ediyorum” diyen biri Müslüman olabilir mi?
Değerli Okurlar;
Gerçek İslam’a Bademler kadar zarar veren başka bir grup yoktur.
Kendi devletini soyan, soyduran, kendi insanına acımayan kişilere Müslüman demek,
en büyük günahtır…
Sözün özü;
- T.C. Devletinin ve Türk Millerinin bir tane problemi vardır; RTE!
Demokratik yolla gönderilmesi, ülkenin kurtuluşu demektir…
Sağlık ve başarı dileklerimle
24 Şubat 2016
========================================
Dostlar,
Yiğit ve namuslu yurttaş, eski Sağlık Bakanlarımızdan Sayın Rifat Serdaroğlu’dan müthiş bir yazı daha…
Tarihe not düşecek nitelik ve içerikte..
Dileriz yaygın olarak okunsun ve necip milletimiz acı gerçekleri gösün..
AKP – RTE’ye “iyi niyetle” bağlanan AKP’liler “artık” yakıcı gerçeği algılasın..
Çıkar bağı olanlar artık “insaf etsin”…
Ve suç ortaklığına son vererek Türkiye’nin son yılların en büyük belası olan bu kuşatmadan kurtulmasına destek vererek bir parça olsun günahlarını hafifletsinler..
Özellikle yandaş – havuz medyası.. Bu sefalet artık sürüdülemeyecek ölçüde iğrençleşti.
Sevgi ve saygı ile.
25 Şubat 2016, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com