Kürt sorununa çözüm..

Dostlar,

AÇILIM – SAÇILIM ne oldu sahi??

Kimi Akil – sakiller bu aralar neyle meşguller??

Neredeyse tüm yurttan biber gazının çekilmesini mi bekliyorlar??

Güneydoğuda asayiş berkemal!?

Galiba bölücü terör örgütünün militanları, silahlı olarak üstelik,
göz göre göre / görmeye görmye -güya- ülkemizi terkediyorlar!?

Oralarda sürdürsünler ya kara propagandalarını kimi Akil – sakiller ?

İktidar mola mı alıyor?

Gündem mi belirliyor; gündemi mi belirleniyor??

Bu arada biz Kürt sorununa çözüm bulma çabamızı sürdürsek??

Nasıl olsa AKP iktidarı artık gidici.. eğik düzlemde kaymakta..

Eski Dışişleri Bakanı, BCP Genel Başkanı, Anayasa Hukuku Uzmanı
Sn. Prof. Dr. Mümtaz SOYSAL‘dan özetle önerileri alalım mı??

Sevgi ve saygı ile.
Ankara, 15.6.13

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=======================================

KÜRT SORUNUNA ÇÖZÜM

PORTRESİ

Prof. Dr. Mümtaz SOYSAL

 

 

Kurt_sorununun_cozumu_Mumtaz_Soysal-1

 

Kurt_sorununun_cozumu_Mumtaz_Soysal-2

 

Kurt_sorununun_cozumu_Mumtaz_Soysal-3

 

Kurt_sorununun_cozumu_Mumtaz_Soysal-4

Kürt sorununa çözüm..” hakkında bir yorum

  1. Rıza GÜNER

    DÜŞÜK YOĞUNLUKLU İÇSAVAŞIN DEVAM ETMESİNDEN MÜMTAZ SOSYAL’IN BİR ÇIKARI MI VAR?

    Ak Parti Hükümeti, otuz yıldır süren “DÜŞÜK YOĞUNLUKLU İÇSAVAŞI BİTİRMEK İÇİN, yapılması gerekeni yaptı ve savaşan diğer tarafla görüştü…

    Başka türlü otuz yıldır süren içsavaş durumunun son ermesi mümkün değildi.

    Ne var ki; otuz yıldır süren içsavaş durumu 350 milyar dolarlık bir SAVAŞ VE ÖLÜM PAZARI YARATMIŞTI. Uçak Fabrikaları, helikopter fabrikaları, tank fabrikaları, silah fabrikaları, bomba fabrikaları, askeri malzeme fabrikaları işin içine girmiş ve bu Savaş ve Ölüm Pazarının adamları siyasette “uzlaşmaz vatansever numarasıyla” siyasette yer tutmuşlardı.

    1970’li yıllardaki Lockheed Uçak firmasının dağıttığı rüşvet, birçok politikacının iştahını kabartmış ve PKK’nın ortaya çıkması, bir içsavaş durumu yaratması, Savaş ve Ölüm Pazarı’nın adamları için kaçırılmaz bir fırsat olmuştu.

    Emperyalizmin Uçak fabrikaları rüşvet ve komisyon dağıtıyorlardı!..

    Emperyalizmin Helikopter fabrilkaları rüşvet ve komisyon dağıtıyorlardı…

    Emperyalizmin Helikopter fabrikaları rüşvet ve komisyon dağıtıyorlardı.

    Emperyalizmin Silah ve Bomba fabrikaları rüşvet ve komsiyon dağıtıyorlardı.

    Emperyalizmin 1. ve 2. Dünya Savaşlarında kalma, döküntü, işe yaramaz, ıskarta askeri malzeme sahipleri de rüşvet komisyon dağıtıyorlardı.

    Bu rüşvet ve komisyondan pay almak için, bu içsavaş durumunun bitmemesi, sonsuza kadar devam etmesi için de Ulusalcı ve Atatürkçü geçinen Amerikancılar seferber olmuşlardı. Bunlar, bu meselenin bitmesi için atılan her olumlu adımı baltalıyorlar, eşitliği, özgürlüğü, adaleti uygarlığı tümden reddediyorlar; “yoksa Türkiye bölünür!..” diyerek, Savaş ve Ölüm çığırtkanlığı yapıyorlar; hatta Dersim gibi bir soykırım öneriyorlar… Ve elbette Savaş ve Ölüm Pazarı kuruldukça rüşvet ve komisyonlarını, avanta ve ücretlerini alıp küplerini dolduruyorlardı.

    Savaş ve Ölüm çığırtkanları küplerini doldururken on binlerce insan ölmüş, dört bin köyde iki milyon insanın evi yakılmış, dört bin köy haritadan silinmişti. Mümtaz Sosyal’in, “evleri yakılan iki milyon insanın yüzde bir dağa çıksa, bu yirmin k,işi demektir… Yüzde iki çıksa, bu kırk bin, yüzde üçü altmış bin, yüzde beşi yüz bin kişi…” diye düşünmesi gerekirdi.

    Ama, Mümtaz Sosyal, bu sözde çözüm önerisinde Savaş ve Ölüm Pazarının çığırtkanlarından geri kalmamış… Dış İşleri Bakanlığı da yapmış bir insan böylesine akılsız ve mantıksız olamaz… Ve üst kimlik İlkelliğiyle bu meselenin çözülmeyeceğini bilir. Bu seviyede bir insan; “kiminle savaşmışsan, onunla barışıldığını” da bilir.

    Dış İşleri Bakanlığı yapmış, bir insan; “biz buına iç savaş demedik, terörle mücadele dedik…” diyemez. Ortada ne varsa, gerçekte ne oluyorsa; çözüm ona göre düşünülür… Türkiye’deki durumu dünyanın bütün stratejistleri, bütün düşünce kuruluşları ve aklı başındaki herkes; “DÜŞÜK YOĞUNLUKLU BİR İÇSAVAŞ” olarak tanımlar ve ona göre çözüm önerir…

    Mümtaz Sosyal ise; Savaş ve Ölüm Pazarının sonsuza kadar devamı için sözde bir çözüm önermekte ve bize “SEN DE Mİ MÜMTAZ HOCA?” dedirtmektedir.

    Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir