Biji Erdoğan!

 

EMİN ÇÖLAŞAN

SÖZCÜ
, 19.2.13

portresi_SOZCU_ile

Biji Erdoğan!

Aslanları demir kafeslerin arkasına atmış,
çakallarla masaya oturuyor..

Hepimizin derdi terör. Ya onu bitir, ya aramızdan çekil!

Sevgili okuyucularım,

Tayyip, Güneydoğu turlarında kürsülere çıkıp konuşuyor. İl ve ilçelerden, hatta köylerden getirtilen ve miting yerinde ağırlanan bindirilmiş kıtalar kendisine
tezahürat yapıyor.

Meydanlara pankartlar asılıyor:

“Biji Erdoğan!”

Kürtçede “Yaşa” demekmiş!
Bu ifadeyi ve sözleri Türk Bayrağı’nın indirildiği, Türk milletine hakaretlerin yağdırıldığı salonlarda ve mitinglerde Kürtçüler kullanırdı:

“Biji Apo… Biji Kürdistan!..”

Tayyip şimdi Kürtçüleri kafakola almanın peşinde. Sürekli Güneydoğu turlarına çıkıp onlara şirin görünüyor, nasihat veriyor, o inanılmaz propaganda mekanizmasını
bu kez oralardan çalıştırıyor.

O akşam bütün yandaş televizyonlar O’nun görüntüleriyle, ertesi gün bütün yandaş   gazeteler O’nun sözleriyle dolu. Yanına getirtilen engelli bir kız çocuğuna kartını veriyor, O’na iş bulunmasını istiyor. Artık engellilerden, çocuklardan, camiye girip çıkanlardan medet umuyor.

* * *

Bunu niçin yapıyor?.. Ve özellikle de niçin Güneydoğu turlarında yapıyor?..
Çünkü bu Apo olayı iktidarının başını ağrıtacak.
Bakınız Tayyip neler diyor önceki gün nutuk atarken:

“Kimse karşımıza Kürtlükle, Türklükle çıkmasın.
Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarımızın altına almışız…

Peki ama biz onun karşısına ne ile çıkacağız?
Türklüğümüzü unutmuş olarak mı!
Türklükten söz etmeyerek mi!
Sen kimsin ki milliyetçiliği ayaklarının altına almış olasın?

Bizim milliyetçiliğimiz ırkçılık, kafatasçılık değildir.

Türkiye Cumhuriyeti’ni yaratan, var eden çeşitli uluslar vardır…
Ve herkes bu potanın içindedir.
Bunun adına Atatürk milliyetçiliği denir.
Hiç kimse kendinden olmayanlara düşman değildir.
Sadece Apo’nun Kürtçüleri hariç.
Onlar silaha sarıldılar, Türkiye’den ayrılıp bağımsız Kürdistan kurmak için
yıllarca bu ulusun bayrağını indirdiler, bazen yaktılar, hakaretler yağdırdılar.
Şimdi bakmayın alttan aldıklarına!..
Bütün amaçları Tayyip’le kurdukları koalisyonu sürdürmek ve Apo’yu kurtarmak.
Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek.

* * *

Tayyip bir anayasa oyununa girdi, yaptığından kendisi de korkuyor. Bombanın fitili elinde, patladı patlayacak. Dikkat ediniz, Güneydoğu’da attığı nutukları Batı’ya,
Akdeniz, Karadeniz ve Marmara’ya gidip atamıyor.
Sıkıysa gitsin İzmir’e, gitsin Trabzon’a, Antalya ve başka yerlere ve bu sözleri orada söylesin!
Çevresindeki binlerce koruma bile O’nu kurtaramaz!
Ama gün gelecek, oralara da gitmek zorunda kalacak.
Bakalım o zaman hangi incileri saçacak, neler diyecek!

* * *

Sevgili okuyucularım,

Türkiye ne yazık ki iğrenç bir pazarlığın pençesine terk edildi:

  • “Ver Başkanlığı, al Apo’yu!”

AKP ile Kürtçü BDP koalisyonu resmen değil ama uygulamada kuruldu.
Başkanlık sistemini alacaklar, karşılığında Apo denilen katili bir süre sonra salıverecekler.

Peki bu iş bu kadar kolay mı?
Plan şöyle:
Anayasa değişikliğini kelle sayısı açısından Meclis’ten doğrudan geçirmeleri çok zor… Çünkü AKP içinde böyle bir anayasa rezaletine karşı çıkan epeyce milletvekili var.
İşte o zaman referanduma gidilecek.
Peki Türk Ulusu bu anayasa değişikliğine oy verir mi?
Güneydoğu’da özerk Kürdistan kurulmasını kabul eder mi?
Benim bildiğim, etmez…
Çünkü bu ülke sadece Güneydoğu’dan, Kürtçü BDP oylarından oluşmuyor.
Onların Türkiye genelinde oy oranı da bilemediniz % 7.
O halde Tayyip ve partisi Ege, İç Anadolu, Akdeniz, Karadeniz, Marmara bölgelerinden oy istemek zorunda kalacak. Türk kavramını anayasadan çıkarmaya hazırlanan bir partinin bu tehlikeli oyununa o bölgelerin halkı “Evet” oyu verir mi?
Vermez.

  • Tayyip çok tehlikeli bir oyuna girdi.

Kendisini riske atması bizim için sorun değil.
Ama oyun planını Türkiye Cumhuriyeti üzerinde kuruyor, bunu da yeni anayasa üzerinden yapmaya kalkışıyor. İster istemez çuvallayacak ve hüsrana uğrayacak.
Elinde taşıdığı bomba günün birinde şu veya bu biçimde patlayacak da,
nasıl ve ne zaman olacağını şu anda bilen yok.

Ve elektrik rezaleti

Tayyip Güneydoğu’daki turlarında sürekli olarak kaçak elektrikten söz ediyor. Biliyorsunuz, Kürtçülerin belli amaçları vardır:
“Bu T.C. devletine vergi vermeyeceksin.
Elektrik parası ödemeyeceksin.”
Doğu ve Güneydoğu’da elektrik kullanımının % 81’i kaçak.
Evler ve işyerleri elektrik sobalarıyla ısıtılıyor.
Fabrikaların bir bölümü kaçak elektrikle üretim yapıyor.
Yüz binlerce kişi geceleri üşümemek için elektrikli battaniyeye sarılıp yatıyor…
Ve bir kuruş elektrik parası ödenmiyor!
Bu bedel en sonunda bizlere, elektrik faturasını düzenli ödeyenlere yükleniyor.
Yakın zamana kadar faturalarda kayıp-kaçak bedeli adı altında hepimizden
para alıyorlardı.
Onların kaçak kullandığı elektriğin bedeli bize fatura ediliyor ve biz ödüyorduk.
Tepkiler artınca bu kalem kaldırıldı, faturadaki başka yerlere yedirildi.
Aynı parayı hep birlikte yine ödüyoruz da, adı değişmiş oldu!

* * *

Şimdi kaçak elektrik konusunda karşımıza çıkan Tayyip kafasına bakalım. Geçenlerde Şanlıurfa-Viranşehir’de halka hitap ediyor:

“Sizden bir ricam var. Herhalde elektriği kaçak kullanmayacağız değil mi!
Çünkü siz haramı helali çok iyi bilirsiniz! Ben inanıyorum ki, sizin boğazınızdan
haram geçmez!”

Şu kafanın referansına bakar mısınız!
Dini inançlar ve dini yasaklar! Ama gelin görün ki, iş beleş elektrik kullanmaya gelince,
o dindar ahali, dini falan takmıyor.
Oysa yasalarımız uyarınca kaçak elektrik kullanmak, hapis cezası gerektiren bir suçtur. Yasaları bırakmış bir yana, haramdan helalden söz ediyor!
Önceki gün Midyat’ta “Milliyetçilik” nutukları atarken şöyle diyor:

“Kim ki kendi ırkının, kavminin ve kabilesinin diğerlerinden üstün olduğunu
iddia ediyorsa, o kişi şeytanın izindedir!”

Konu kaçak elektrik olunca her yerde haram-helal vaziyetleri,
konu milliyetçilik olunca bu kez araya şeytanı sokuyor!
Bu kafa, 21. yüzyıl Türkiye’sini işte böyle yönetiyor!
Biji Tayyip!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir