Doğu Perinçek
Aydınlık, 19.2.13
Ulusalcılıkla hesaplaşanlar Türkiye’de ordu kuramaz.
Türk milletini Anayasadan atarsanız, Ordu kimin ordusu olacak?
Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki Türk kavramını ne yapacaksınız?
TSK, “Tayyibistan Silahlı Kuvvetleri” mi olacak?
Yapamazsınız, Çünkü Tayyibistan için savaşacak subay da bulamazsınız,
asker de bulamazsınız! Bulamıyorsunuz!
Kaldı ki millet yoksa ordusu nasıl olacak?
Türk milletini kaldırma girişiminizle tam çıkmaza girdiniz.
Siz Türk milletini yıkmaya kalktınız, Türk milleti sizi yıkacak!
BOP Eşbaşkanı’nın o açıklaması gazete manşetlerinde:
(Hürriyet, 26 Ocak 2013)
Atlantik’ten yapılan saptamalar da aynı:
(Milliyet, 2 Şubat 2013)
“Ulusalcılığı temizleyelim” derken ellerinde ne kaldı?
Batılı emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin son haftalarda yüksek perdeden seslendirdikleri görüşler şöyle özetlenebilir:
Ergenekon ve Balyoz operasyonlarıyla Türk Ordusunda çok kapsamlı ve derin
bir temizlik yapıldı. Bu gerekliydi. Türk Ordusu’nun Milli ve Kemalist karakteri, Atlantik sistemine uymuyordu. Ancak sisteme de bir “Türk Ordusu” gerekli.
Temizlik bitmiştir ve şimdi denetim altına aldığımız orduyu bir bakıma
yeniden örgütlemek ve kullanılabilir bir güç haline getirmek durumundayız.
Siz ordu kuramazsınız
Hemen belirtelim:
Siz ordu kuramazsınız!
Profesyonel ordu kurmaya da kalksanız, yine yapamazsınız!
Ordu kurmak, duvarda asılı saati kurmaya benzemez.
Hele Türkiye’de!
Türk Silahlı Kuvvetleri devrimle kuruldu
Türk Ordusu, 1908 Devrimi sonrasında iki kez yeniden örgütlendi.
Birincisi, Balkan Bozgunundan sonra İttihat Terakki, iktidarı eline aldı ve
Orduyu milli devrimci anlayışla bir bakıma yeniden kurdu.
Cihan Savaşında Galiçya ve Çanakkale’den Kafkaslara, oradan Süveyş Kanalı ve Hicaz’a kadar uzanan cephelerde büyük direnç gösteren ordu, milli ordudur.
1919’dan sonra Türk Ordusu, aynı milli devrimci temelde yeniden örgütlendi.
Mustafa Kemal Paşa, Ukraynalı General Frunze’ye 1921 yılı sonunda, Anadolu’da bir “Halk Ordusu” kurduklarını anlatır (Mehmet Perinçek, Atatürk’ün Sovyetler’le Görüşmeleri, 2. Basım, Kaynak Yayınları, s. 325).
30 Ağustos zaferini kazanan işte o ordudur.
Ordu, Türk milletinin bağımsızlık ve egemenliği için savaştı.
İstiklali kazanmak ve padişahı yıkmak, bir devrimdi.
- “Küçük Amerika” Ordusu olmaz!
1945’ten bu yana “Küçük Amerika” sürecinde, TSK’yı “Küçük Amerika Ordusu” yapamadılar. Bütün bozulmalara rağmen, Türk Ordusu milli Ordu karakterini korudu ve 1990 sonrasında, ABD’nin Ortadoğu’yu yeniden düzenleme girişiminin karşısında engeldi.
- Ergenekon-Balyoz-Poyrazköy-28 Şubat-Askeri Casusluk tertipleri,
TSK’yı denetim altına almak için uygulandı.
Kemal’in askeri olmazsa Türk ordusu da olmaz!
Atlantikçiler, Türk ordusunun Kemalist özünü temizlersek elimizde kullanılabilir bir silahlı güç kalır diye hesapladılar. Hesap, hala aynıdır. “Artık yeter, amaca ulaştık” değerlendirmesi bu nedenle yapılıyor.
“Ulusalcılıkla” hesaplaşanlar ordu kuramaz
Büyük yanılgıları işte buradadır.
Ulusalcılıkla hesaplaşanlar Türkiye’de ordu kuramaz.
Türk milletini Anayasadan atarsanız, ordu kimin ordusu olacak?
TSK’daki Türk kavramı ne olacak?
Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki Türk kavramını ne yapacaksınız?
TSK, “Tayyibistan Silahlı Kuvvetleri” mi olacak?
Yapamazsınız, Çünkü Tayyibistan için savaşacak subay da bulamazsınız, asker de bulamazsınız! Bulamıyorsunuz!
Kaldı ki millet yoksa ordusu nasıl olacak?
Cemaatin bankası olur ama ordusu olmaz
Cemaat ordusu mu yapacaksınız?
21. yüzyılda cemaat ordusu olmaz.
Cemaatlerin bankaları olabilir, istihbarat örgütleri olabilir, gizli tertip merkezleri olabilir, ama ordusu olamaz!
Artık Orta Çağ ordusu olmaz. Kaldı ki Osmanlı Ordusu da cemaat ve tarikat ordusu değildi, büyük bir feodal imparatorluğun toplumsal-ekonomik temeli üzerinde zamanının en güçlü ordusuydu.
Siz Türk milletini yıkmaya kalktınız
Türk milleti sizi yıkacak!
Türk milletini kaldırma girişiminizle tam çıkmaza girdiniz.
Türk milletinin yerine koyabileceğiniz bir şeyiniz yok.
Türk ordusunun yerine koyacak bir silahlı gücünüz de yok, çünkü Türk’ten vazgeçtiniz. Yüz bin tane Kılıçdaroğlu bulsanız, Türk kavramının yerine yine bir şey koyamazsınız!
Şimdi sıra geldi yıkılıp gitmenize.
Siz Türk milletini yıkmaya kalktınız, Türk milleti sizi yıkacak!
Türk Ordusu
Türk milletinin emrinde olacak
Siz Türk ordusunu dağıtmaya kalktınız, o ordu yeniden Türk milletinin ordusu olduğunu hatırlayacak ve sizi yıkan milletin emrinde olacak!
Türk milletini yıkmaya kalkarak ordusuz kaldınız! ABD ordusu sizi kurtaramaz!
Türkle hesaplaşmanın ne olduğunu şimdi öğreneceksiniz!
Dünya tarihinde sizler kadar geri zekâlı, sizler kadar tarih bilincinden yoksun zavallılar görülmemiştir.
2 KİTAP
ORDUNUN, CUMHURİYET ORDUSU OLARAK ADLANDIRILMASI ASKERLİK SANATININ ZORUNLU GEREĞİDİR!..
Her silahlı kuvvet ordu, her ordu modern ordu, her modern ordu Cumhuriyet Ordusu ve bağlı olarak da Federal Ordu, Birleşik Kraliyet Ordusu değildir.
Eğer, askerlik sanatının en yüksek aşamasında örgütlenmiş, eğitilmiş,disiplene edilmiş, personel yetiştirilmiş ve kurumlaşmışsa; Türkiye Cumhuriyet Ordusu olarak adlandırılması gerekirdi… Türk Silahlı Kuvvetleri olarak adlandırılması yanlıştır…
Eşitlik, uygarlığın ve insanlığın temeli olduğu ölçüde, askerlik sanatının da temelidir. Hatta modern ordu ve askerlik sanatı, M.Ö. 2000’lerde Çin’de insanlık için eşitliğin ne kadar önemli olduğunun anlaşılmasıyla başlamıştır.
M.Ö. 2000’li yıllarda insanlık için eşitliğin ne kadar önemli olduğunu anlayan Çinli bir General, önce herkes bir, herkes eşit, herkes silah arkadaşı… Sonra on kişiyi yönetebilen onbaşı, yüz kişiyi yönetebilen yüzbaşı, bin kişiyi yönetebilen binbaşı, on bin kişiyi yönetebilen general diye modern orduyu kurmuştur.
Modern Ordu ve Klasik Askeri Sistemde , 1700’lü yıllarda bir Fransız Yüzbaşı tarafından bazı değişiklikler yapılmışsa da; Klasik Askeri Sistem dört bin yıldır modernitesini korumakta, asla eskimemekte, daima çağdaş, daima yeni kalmaktadır.
Modern Ordu’nun ilk kez kurulduğu Çin ise; “herkes bir, herkes silah arkadaşı, herkes eşittir,” denildiği için bölünmemiş, parçalanmamış… Aksine her bölünme ve her parçalanmayı, her çatışma ve savaşı aşarak sayıca dünyanın en büyük milleti olarak bugüne gelmiştir.
Askerlikteki Eşitlik Anlayışı, zamanla İslam Ülkeleri hariç dünyaya yayılmış, Çar Büyük Petro döneminde Rusya’da, Cromwell döneminde Birleşik Krallık’ta resmen de kabul edilmiştir. İslam Ülkeleri’nin yöneticileri ise BİRGÜL AYMAN GÜLER GİBİ EŞİTLİĞİ REDDEDEREK KENDİ HALK VE MİLLETLERİNİ İLKELLİĞE, GERİLİĞE, VAHŞET VE BARBARLIĞA MAHKUM ETMİŞLERDİR.
Dünyada İngiliz Silahlı Kuvvetleri, Fransız Silahlı Kuvvetleri, Alman Silahlı Kuvvetleri, Rus Silahlı Kuvvetleri, Amerikadaki İngiliz Silahlı Kuvvetleri gibi ordular yoktur ve olamaz… Birleşik Krallık Ordusu, Fransa Cumhuriyet Ordusu, Federal Almanya Cumhuriyeti Ordusu, Rusya Federasyonu Ordusu, ABD Federal Ordusu vardır… Ve kimse başka türlü de adlandıramaz.
Kimse Birleşik Kraliyet Ordusu’na, İngiliz Silahlı Kuvvetleri, Fransa Cumhuriyet Ordusu’na Fransız Silahlı Kuvvetleri diyemez, çünkü; etnisete adıyla anılan Ordular, silahlı kuvvet olarak kalmakta, gerçek anlamda uzmanlaşma olmamakta, kadrolar liyakata göre yetişmemekte, Ordu içindeki hiyerarşi itaat ve boyun eğmekten ibaret kalmaktadır.
Sonuçta, TSK yanlış bir adlandırılmadır… Askerlik sanatının zorunlu gereği olarak Türkiye Cumhuriyet Ordusu olarak adlandırılması gerekirdi.