SİLİVRİ ŞAHLANIŞININ ARKASINDA NE VAR ??

Dostlar,

Hürriyet‘ten Ahmet Hakan‘ın “SİLİVRİ ŞAHLANIŞININ ARKASINDA NE VAR ??
başlıklı makalesi gerçekten dürüst ve nesnel bir gazetecilik örneği.

  • İnsandan ümidi kesmemek gerek..
  • İnsan vicdanı henüz tümüyle sizlere ömür değil.. 

Teşekkür ederiz değerli Ahmet Hakan ve bu ilkeli çizginizi sürdürmenizi dileriz.

Sevgi ve saygı ile.
15.12.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

========================================
Ahmet HAKAN

SİLİVRİ ŞAHLANIŞININ ARKASINDA NE VAR ??

“Ergenekon” denilince akla artık…
-Zindanda unutuluşa terk edilen tutuklular geliyor.
-Şemdin Sakık’ın “gizli tanık” yapılışı geliyor.
-Avukat feryatları geliyor.
-“Suçum ne?” diye yazılan kitaplar geliyor.
-Milletvekili seçildikleri halde zindandan çıkamayanlar geliyor.
-Birbirlerine benzemezlerin bir torbaya doldurulması geliyor.

-“Birtakım hukuki hatalar” sözüyle geçiştirilemeyecek durumlar geliyor.
-“Sana Ergenekoncu derim ha!” diye savrulan tehditler geliyor.
-Adaletine güvenilmediği için MİT Müsteşarı’nın teslim edilmediği mahkemeler geliyor.
-“Sehven” sözcüğü geliyor.

* * *
Buna karşılık…
“Ergenekon” denilince…
Kimsenin aklına…
Suikast planları, Ümraniye bombaları, silahlar, cinayetler falan gelmiyor.

* * *
Neden böyle oldu?

Çünkü “darbelerle ve çetelerle mücadele ediyoruz, azıcık adaletten sapsak
ne olur?”
 anlayışıyla hareket edildi.

Çünkü Ergenekon’un gönüllü savcıları, azıcık aykırı giden herkesi
sana Ergenekoncu derim ha” diye tehdit ederek davayı sulandırdılar.

Çünkü “birtakım hukuk ihlalleri” denilerek küçümsenen yargısal hatalar,
neredeyse esas haline geldi.

Çünkü duruşmalar boyunca bombalar, suikast planları, cinayetler bir türlü devreye giremedi.

Çünkü “kasa” denilen adam (Kuddusi Okkır) beş parasız öldü.

Çünkü “bir numara” denilen adam inceden meczup çıktı.

Çünkü toplumun tüm kesimleri “Ergenekon” denilen öcüye ikna edilemedi.

* * *
Soğuk bir Aralık gününde binlerce kişinin otobüslere doluşup Silivri’ye gitmelerinin…
Yedikleri biber gazına rağmen, maruz kaldıkları tazyikli suya rağmen, tattıkları jandarma copuna rağmen bana mısın dememelerinin…
Temel nedeni budur.
Hiç boşuna…

“CHP’liler Aydınlıkçıların peşine takıldı / Bunların alayı Doğu Perinçekçi /
Bütün darbeciler toplandı
” falan denilmesin.

Ne CHP, ne Aydınlıkçılar, ne de darbecilik motivasyonu bu kadar insanı bu koşullarda Silivri’ye taşıyabilir.

Biber gazına, copa, tazyikli suya, soğuğa, uzun yola rağmen bunca insan
orada toplanıyorsa…

Tek motivasyon: İncinen adalet duygusudur.

Yani ortaya çıkan bu “eser”, biraz da “adalet istiyoruz” feryatlarına kulaklarını tıkayan gönüllü Ergenekon savcılarının eseridir.

Eserleriyle rahatlıkla gurur duyabilirler.

(www.hurriyet.com.tr/yazarlar/22153437.asp?yazarid=131, 14.12.12)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir