Dostlar,
“Biyoteknolojinin yaşamımıza olumlu katkıları üzerine”
Başlıklı özlü makaleyi paylaşalım.. Bu arada bizim de söyleyecek epey sözümüz var..
Biz “Gen ve Moleküler Biyoloji” konuları ile Hacettepe Tıp Fak.’nde tıp eğitimine başladığımız 1. yılda tanışmıştık (1971-72 ders yılı). Dersimizin adı tam da
“Gen ve Moleküler Biyoloji” idi. Hocamız, Ankara Fen Lisesi’nin çok yetenekli
Biyoloji öğretmeni Nermin hanım idi (soyadını anımsayamadık..).
ABD’den Watson ve Crick, insan kalıtım materyali DNA’yı ve onun çift zincirli sarmal (heliks, spiral) yapısını, 4 bazını ve bağlarını, dizilimlerini bizim doğduğumuz yıl,
1953’te keşfetmiş ve Nobel ödülü almışlardı.
Watson ve Crick’in özgün kitaplarını, Hacettepe Tıp’ın çalışkan hocalarından
(Çocuk hekimi idi) ve ÖSYM’nin kurucusu, uzun yıllar başkanlığını yapan
Prof. Dr. Altan Günalp Türkçe’ye kazandırmıştı.
Nermin hoca yeşil renkli tahtayı üşenmeden tebeşirle doldururdu.
Önde oturabildiğimizde (sabah çook erkenden gelip yer kaparak..), arada
göz göze gelir ve “hadi, siler misin?..” gibisinden ricasını algılar ve gereğini yapardık.
Nermin hanımdan ve Biyolog Dr. Ali Nihat Bozcuk‘tan çok şey öğrendik.
Genetik’in ve Genetik temelli tıbbın geleceğin en parlak alanlarından olacağı çook netti.
Nitekim günümüzde bu alan Tıp Fakültelerinde ayrı bir Anabilim Dalı..
Üniversitelerde çok seçilen bir lisans alanı ve de uzmanlık alanı.
Dileriz; Biyoteknolojinin bir alt disiplini ve uygulama alanı olan Tıbbi Genetik hızla ilerler
ve çok sayıdaki genetik (kalıtsal) hastalığa çözüm bulunur. Özellikle koruyucu bağlamda, bu hastalıklar ortaya çıkmadan erken tanı konur. “Genetik sağaltım” ya da “Genetik onarım” uygulanarak sorun köktenci biçimde çözülür. Buna tıpta “öncül koru(n)ma” (primordial prevention) denmekte. 4 koruma düzeyinin en köktenci olanı..
Bu arada, yine 1. sınıfta, Toplum Hekimliği dersimize gelen
efsane hoca Prof. Dr. H. Nusret Fişek de benzer sözler söylerdi. Bakteri genetiği-biyokimyası alanında Harvard’da doktora (PhD) yapmış çok parlak bir hekimdi.
Geleceğin tıbbının mutlaka koruyucu hekimlik temelli olacağını ısrarla vurgulardı. Bunun büyük ölçüde genetik düzlemde başarılacağının da altını çizerdi.
HUGO Projesi, bilim tarihinin en büyük konsorsiyumudur (Sanırız, CERN 2. büyük projedir). Onlarca ülke, milyarlarca dolarlık bir bütçeyi finanse emişlerdir ve insan DNA’sı tümüyle çözümlenmiştir. Önümüzdeki 10 yılda, bu alanda devrimsel nitelikli adımlar beklenmektedir.
Örneğin şu aşamada, yardımla üremede anne adayının ovumu (yumurtası) ve baba adayının sperması laboıratuvar ortamında birleştirilerek in vitro fertilizasyon (döllenme) gerçekleştirildikten sonra, uterusa (rahime) embriyo transferi yapılmadan önce pre-implantasyon genetik tanı olanağı, bir küme genetik hastalık için sınırlı merkezlerde vardır. Bu işlem rutin olmadığından ve tüm kalıtsal hastalıkları kapsamadığından, şu aşamada esas olarak rahim içi dönemde doğum öncesi (prenatal) genetik tanı yöntemleri moleküler düzeyde kullanılmaktadır.
Down sendromu (21. koromozom trizomisi) için geliştirilen 2’li ve 3’lü testler
bu kapsamdadır. Aşağıdaki temsili çizimde olduğu gibi amnios sıvısı alınması zorunlu değildir, anne serumunda da hiç düşük riski olmaksızın yüksek güvenilirlikle çalışılabilmektedir.
Mutlaka not düşmeliyiz ki; gerek genetik anomalilerde gerek döllenmenin zorlaşmasının artalanında ciddi biçimde çevresel toksisitenin payı vardır. Bu sorunlara sitemizde
çok sayıda dosya ile değinmiştik..
Sevgi ve saygı ile.
20.11.12, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net
=====================================================
Biyoteknolojinin yaşamımıza olumlu katkıları üzerineİki ucu sivri kılıç olan biyoteknoloji, insan yaşamını olumlu yönde etkileyebileceği kadar, gelecek kuşakları tehlikeye sokma sakıncalarını da birlikte taşıyor. Yanlış ellere geçtiğinde insana verebileceği zarar, getirdiği yararları gölgede bırakacak, doğal dengeyi bozacak, haksız yarar sağlayacak yönde olabilir. Önce biyoteknolojinin doğru ellerde bize sağlayabileceği yararlar üzerine. Aslıhan Turhan, PhD turkkusu3@gmail.com Biyoteknoloji, bir canlının genleri ile oynayarak o canlının doğal halinden farklılaşmış ürünler vermesini sağlayan yöntemler grubudur. Biyoteknolojide en büyük atılımlar, 1973’te Boyer ve Cohen’in, DNA parçacığını kesip çıkaracak ve başka bir noktaya eklenmesini sağlayacak enzimleri tanımlayıp uygulamaya koymaları ile başladı (1). O günden bu yana büyük gelişmeler gösteren biyoteknoloji sayesinde,
Genlerde yapılan değişiklikler ile canlıda meydana getirilen değişimin çeşitli yönleri olabilir. İlk olarak yapılan genetik değişikliğin, insana sağlayacağı yararları düşünelim. Down sendromu, 21. kromozomun üçlenmesi (sağlıklı kişide bir anneden bir babadan gelen iki kromozom var) ile oluşan bir genetik hastalıktır. Bu hastalıktan yakınan çocukların yargılama yetileri düşük, tepkisel hareketleri yüksek, odaklanma yetenekleri kısıtlıdır ve hafif ya da ileri derecede zekâ bozuklukları vardır. Topluma uyum sağlamakda güçlük çekerler, kendi başlarına yaşama veya aile kurma olanakları kısıtlıdır. Bu tür bir hastalığa çare olabilecek biyoteknolojinin geliştirilmesi, tekniğin Ailelerin bu tür bir yürek yakıcı seçimde bırakılması veya günümüzde tartışma konusu olan kürtaj yasağı uygulama bulur ise, Down sendromlu bir çocuğu doğurma zorunluluğu yerine, biyoteknoloji, bu çocukların doğar doğmaz, 21. kromozumlarının üçüncü kopyasını sessizleştirerek o çocuklara yaşamda hakça bir fırsat sunabilirse, Tıp alandaki gelişmelerin, insanlara sunduğu başka bir yarar uzun yaşam beklentisidir. Alzheimer’ın nedeni bilinmemekle birlikte, açıklayıcı 2 sav var : Biri, zaman içinde beyinde farklı biçimde kıvrımlanmış bir proteinin birikimine dayanırken; Öbürü, beyindeki sinir ileti molekülü olan asetilkolin’in azalan yapımını Peki tedavi? Amerika’da yapılan bir biyoteknoloji çalışmasında, sinir büyüme etkeni’nin (Nerve Growth Factor- NGF) farelere verilmesi ile belleklerinin geliştirilebildiği gösterildi. İlaçların yan etkilerini ölçen Faz 1 deneyleri ile insanlarda denemeye başlanan Benzer olarak, bu tür biyoteknolojik sağaltım yaklaşımlarının savaş sonrası askerlerde gelişen psikolojik şok-yıkım hastalıklarında (Post-traumatic stress disorder) veya Örneğin, yönlendirilmiş gen aktarımı veya hedefin sessizleştirilmesi yöntemleri ile psikolojik sarsıntı – şok sonrası olaya ilişkin anıların yok edilmesi çalışmaları, Biyoteknolojinin daha büyük kitleleri kapsayan yararları arasında da, örneğin
Kaynaklar : 1) Construction of Biologically Functional Bacteria Plasmid In Vitro. S. N.Cohen et . al. PNAS, 70: 3240, 1973. |
(Cumhuriyet Bilim Teknik, 19.11.12)
Yazınızda bahsetmiş olduğunuz 1971-1972 Ankara Fen Lisesi Biyoloji Öğretmeni Sn. Nimet Çiloğlu ‘dur
Sayın Gülerman,
Hangi yazımdan söz ediyorsunuz, anlayamadım..
Lütfen belirtir ve Ankara Fen Lisesi Biyoloji Öğretmeni Sn. Nimet Çiloğlu konusunu açıklar mısınız??
DR. Ahmet Saltık