OSYM’nin Tıpta Uzmanlık Skandalı..

Dostlar,

AKP, tüm kurumları ele geçirmek için tüm saldırganlığı (agressifliği) ile 10 yıldır iktidarda.

Yaraşırlık (liyakat, meritokrasi) çöpe atıldı. Tek ölçüt Başbakan RT Erdoğan’ın beden dilinden anlayacak “kul” olmak.. “Badem” olmak.. Tarikattan olmak vb.

ÖSYM tipik mide ulandıran örneklerden biri.. Başkanı Prof. Ali Demir’in zekasından kuşku duymuyoruz.
İTÜ’de Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğünden geliyor..

Ancak üzerindeki politik baskı öyle ağır olmalı ki, bunaldı ve bunalttı hepimizi..

ÖSYM milyonlarca insanın yazgısında belirleyici oluyor..

Değerli meslektaşım Ali bey, bırak kardeşim, çek git.. ama bir yiğitlik yap ve olup bitenleri istifa gerekçende açıkla.. Böylelikle ülkeye verdiğin ağır zararın vicdan muhasebesini biraz hafifletmiş olursun belki.. Tanrı bile Kuran’a göre kul hakkını bağışlayamıyor ama belki hafifletici neden olur.

TTB’nin (Türk Tabipleri Birliği) konuya ilişkin yazısı aşağıda..

Sevgi ve saygı ile.
21.9.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

================================================

Sayın AHMET SALTIK,

2010 Aralık TUS’unda yaşanan soru iptalleri, dava süreci ve sonunda 1,5 yıl sonra yeniden yerleştirme sonuçlarının açıklanması ardından, Türk Tabipleri Birliği tarafından basın açıklaması yapılmış, ÖSYM’nin saygınlığını ve güvenilirliğini yitirmemesi gereken değerli bir kurum olduğu ve başta başkan olmak üzere sorumlu kadroların derhal istifa etmesi gerektiği dile getirilmişti. Ayrıca ÖSYM’ye 2010 Aralık TUS’unda yapılan hataların kaç genç hekimi mağdur ettiği sorulmuştu. ÖSYM Başkanı Ali Demir’in Türk Tabipleri Birliği’ne yazdığı yanıtta, mağdur olan hekimlerin, tahmin edilenden çok daha fazla sayıda olduğu dikkat çekmektedir.

Bir yılı aşkın süredir uzmanlık eğitimi almakta olan ve yeni yerleştirme sonuçlarına göre daha üst bir tercihinde uzmanlık eğitimine sıfırdan başlamayı kabul eden 94 hekim, 2010 Aralık sınavı için geçerli olan 50 baraj puanı aşamadığı için tercih yapmamış ve yeni puanlamaya göre baraj puanı geçerek tercih yapmaya hak kazanmış 73 hekim, 50 baraj puanı aşmasına karşın tercih yapmayan 924 hekim olduğu belirtilmiştir. Halen bilmediğimiz ise, yeni sonuçlarla daha üst tercihlerine yerleşmesine karşın, yeni yerleştirmeyi kabul etmeyip alt tercihlerinde yer alan bölümlerde uzmanlık eğitimine devam eden hekim sayısıdır. Çünkü
bu hekim arkadaşlarımız esasen, daha üst tercihlerdeki bölümlerinde uzmanlık eğitimine yeniden başlamayı “şehir değişikliği”, “bölüm değişikliği” ya da “kararın tekrar Danıştay’dan dönmesi” kaygısı ile kabul etmemektedir.

Binden fazla genç hekim, bu sınav için çalışmış, umutlarını bu sınava bağlamış,
sınav hazırlıkları sırasında hayatında pek çok şeyi ertelemiş, ciddi emek harcamıştır ve
bu yanlış değerlendirmeler sonucunda hak ettiği puanı alamamış, hak ettiği tıp uzmanlık dalına yerleşememiştir.

ÖSYM’nin yazısında ilk açıklanan sonuçlara göre barajı aşamayan ancak şimdi tercih yapmaya hak kazanan hekimler ile ilk puanına göre tercih yapmamayı seçen ancak yeni hesaplanan puanları daha yüksek olan hekimlerin tercih yapabilmesi ve bu hekimlere kadro açılması ile ilgili “yazışmaların hala sürmekte olduğu” belirtilmektedir. Bu açıklama da hekimler açısından tatmin edici olmaktan uzaktır. Bu yazışmalar ne zaman tamamlanacak, yeni kadrolar ne zaman açıklanacak, bu hekimlerin 1,5 yılı aşan maddi kayıpları
kim tarafından tazmin edilecektir?

ÖSYM, iki yıl önce olmuş bir sınavın yeni yerleştirme sonuçlarını ana sayfasına duyuru koyma ihtiyacı bile hissetmeden, neredeyse gizli saklı içimde, sonuc.osym.gov.tr adresinden duyurmuştur. ÖSYM’de sınavlara başvuran tüm adayların cep telefonu, e-posta adresi, ev adresi bulunmaktadır. Yaygın bir duyuru yapılma olanağı varken, iki yıl önce yapılmış bir sınav hakkında, yalnızca 15 gün için geçerli olacak bir hakkın, bu şekilde duyurul(ma)ması da hekimler açısından kabul edilebilir değildir.

ÖSYM tarafından Türk Tabipleri Birliği’ne gönderilen yanıtı ekte bilginize sunuyoruz.
Konunun izleyicisi olmayı sürdüreceğimizi saygılarımızla duyurur çalışmalarınızda
başarılar dileriz. 21.9.12

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi

ÖSYM’den TTB’ye konu hakkında iletilen yazı için tıklayınız.

abistus.pdf erişimi için tıklayın

Mağdur olan bini aşkın genç meslektaşlarıma, dayançla örgütlü (TTB ile!) savaşımı sürdürmelerini önerebilir miyim ??

Sevgi ve saygı ile.
21.9.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

================================================

Sayın AHMET SALTIK,

2010 Aralık TUS’unda yaşanan soru iptalleri, dava süreci ve sonunda 1,5 yıl sonra yeniden yerleştirme sonuçlarının açıklanması ardından, Türk Tabipleri Birliği tarafından basın açıklaması yapılmış, ÖSYM’nin saygınlığını ve güvenilirliğini yitirmemesi gereken değerli bir kurum olduğu ve başta başkan olmak üzere sorumlu kadroların derhal istifa etmesi gerektiği dile getirilmişti. Ayrıca ÖSYM’ye 2010 Aralık TUS’unda yapılan hataların kaç genç hekimi mağdur ettiği sorulmuştu. ÖSYM Başkanı Ali Demir’in Türk Tabipleri Birliği’ne yazdığı yanıtta, mağdur olan hekimlerin, tahmin edilenden çok daha fazla sayıda olduğu dikkat çekmektedir.

Bir yılı aşkın süredir uzmanlık eğitimi almakta olan ve yeni yerleştirme sonuçlarına göre daha üst bir tercihinde uzmanlık eğitimine sıfırdan başlamayı kabul eden 94 hekim, 2010 Aralık sınavı için geçerli olan 50 baraj puanı aşamadığı için tercih yapmamış ve yeni puanlamaya göre baraj puanı geçerek tercih yapmaya hak kazanmış 73 hekim, 50 baraj puanı aşmasına karşın tercih yapmayan 924 hekim olduğu belirtilmiştir. Halen bilmediğimiz ise, yeni sonuçlarla daha üst tercihlerine yerleşmesine karşın, yeni yerleştirmeyi kabul etmeyip alt tercihlerinde yer alan bölümlerde uzmanlık eğitimine devam eden hekim sayısıdır. Çünkü
bu hekim arkadaşlarımız esasen, daha üst tercihlerdeki bölümlerinde uzmanlık eğitimine yeniden başlamayı “şehir değişikliği”, “bölüm değişikliği” ya da “kararın tekrar Danıştay’dan dönmesi” kaygısı ile kabul etmemektedir.

Binden fazla genç hekim, bu sınav için çalışmış, umutlarını bu sınava bağlamış,
sınav hazırlıkları sırasında hayatında pek çok şeyi ertelemiş, ciddi emek harcamıştır ve
bu yanlış değerlendirmeler sonucunda hak ettiği puanı alamamış, hak ettiği tıp uzmanlık dalına yerleşememiştir.

ÖSYM’nin yazısında ilk açıklanan sonuçlara göre barajı aşamayan ancak şimdi tercih yapmaya hak kazanan hekimler ile ilk puanına göre tercih yapmamayı seçen ancak yeni hesaplanan puanları daha yüksek olan hekimlerin tercih yapabilmesi ve bu hekimlere kadro açılması ile ilgili “yazışmaların hala sürmekte olduğu” belirtilmektedir. Bu açıklama da hekimler açısından tatmin edici olmaktan uzaktır. Bu yazışmalar ne zaman tamamlanacak, yeni kadrolar ne zaman açıklanacak, bu hekimlerin 1,5 yılı aşan maddi kayıpları
kim tarafından tazmin edilecektir?

ÖSYM, iki yıl önce olmuş bir sınavın yeni yerleştirme sonuçlarını ana sayfasına duyuru koyma ihtiyacı bile hissetmeden, neredeyse gizli saklı içimde, sonuc.osym.gov.tr adresinden duyurmuştur. ÖSYM’de sınavlara başvuran tüm adayların cep telefonu, e-posta adresi, ev adresi bulunmaktadır. Yaygın bir duyuru yapılma olanağı varken, iki yıl önce yapılmış bir sınav hakkında, yalnızca 15 gün için geçerli olacak bir hakkın, bu şekilde duyurul(ma)ması da hekimler açısından kabul edilebilir değildir.

ÖSYM tarafından Türk Tabipleri Birliği’ne gönderilen yanıtı ekte bilginize sunuyoruz.
Konunun izleyicisi olmayı sürdüreceğimizi saygılarımızla duyurur çalışmalarınızda
başarılar dileriz. 21.9.12

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi

ÖSYM’den TTB’ye konu hakkında iletilen yazı için tıklayınız.

abistus.pdf erişimi için tıklayın

OSYM’nin Tıpta Uzmanlık Skandalı..” hakkında 2 yorum

  1. Ertunc

    Gelinen nokta çok acı 

    tus forumlarında “…Bundan 7-8 kadar yıl önceydi. 5-6 defa girdiğim ÜDS lerden 50-60 arası alıp duruyordum. Meşhur bir TUS dersanesinin Meşhur bir sahibi -ki iyi İngilizce bilmesi ile de tanınır- yerime ÜDS ye girebileceğini söyledi. “Sen de sarışın gözlüklüsün ben de, kimse anlamaz bile, ben böyle çok kişiye ÜDS-KPDS kazandırttım” dedi. Tabi teklifini “bütün akademik hayatımı b.k çukurunun üzerine bina edemem” diyerek reddettim. 1-2 sınav daha sürünüp kendim 71’imi aldım. Eğer yakalanırsa “sevgili JOKER abimin” aleyhine tanıklık ederim. Allah islah etsin, bir adamın her işi mi YAMUK olur ya?”

    http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4964&page=62
    http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=10037
    http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=4309
    http://www.stetuskop.com/showthread.php?t=9306
    bundan çıkan anlatılan ve ya kanaatimize göre anlatılmayandan hissedilen anlam tusdata tus hazırlık dersanesinin paralel yapi feto Fethullah Gülen cemaatine genç klinisyenler yapılanması içinde herkesten farklı özel ve çok fazla kontenjan ayırdığı ve iyilik yapmak icin ücretsiz aldığı kişisel verileri yasadışı kaydettiği yani fişleme yaptığı.. tusdata ve veya uz.dr sami selçukbiricik in sponsoru olduğu drtus.com rus forumunda obunme ve guc gösterisi olarak anlatılan ösym den bilgi sızdırmalarını maddi güç ve fethullah gülen fetö paralel yapı veya cemaat örgüt bağlantısı olmadan nasıl yapılabileceği şayanı hayret bir konu olarak şüpheleri celbetmekte haklıdır tusdata ve veya sahibi uz.dr. sami selçukbiricik feto paralel fethullah gülen mensubumudur iskenderpaşa hakyol mensubu mudur bilinmez ve olsa da olmasa da özel hayatı kendi tercihidir saygı duyulmalı ancak ilişkiler ağı ağacın kurdu/ Mustafa Önselin kitabındaki gibi rahatsız edici giriftlikte.. Bu arada ösym nin sınava başkasının yerine girdiği tespit edilen tus Dersanesi sahibi ifadesi ile kamu oyunun anladığı kişinin büyük ihtimalle uz Dr Sami selçukbiricik olduğu kanaati oluşuyor. Ösym nin ve uzman doktor sami selçukbiricik in de aksi bir beyanı yok ..soruşturmaların akamete uğraması bu ortamda bu bağlantılarla ve tusdata maddi sponsorluğunda yayın yapan dr tus sitesinde Drtus.com tus forum sitesi moderatörlerinin ösym ve yök te tanıdıkları olduğu ve maddi gücü fazla olduğu icin ösym de yök te muhatap kabul ediliyor itibar goruyor beyanları zaten malumun ilanı bir durum .
    ÖSYM kampanyaları ile bir yandan tusdata bir yandan STV ve zaman gazetesi bir yandan taraf gazetesi ile ÖSYM’nin şifre ve hatalı soru ve sınavlarla gündeme gelirken kpss, ve polis hakim sınavları yolsuzluğunun unutturulduğu gündemin ösym ciddiyetsizliğiyle yaptığı hatalı sorular üzerinden kampanyalarla her sınav döneminde ösym yolsuzluğu gündeminin değiştirilip kpss sınavı ve diğer sınav soru çalmalarının ve siyaset ,ÖSYM ve yök teki kirli bağlantıların, irtibatlı kişiler ali veli halil delil isa musa her kimse bunlar ayıklanmadığı gerçeğinin örtüldüğü . .
    Kanser gibi hasta hastalıklı bir ilişki zinciri değil mi
    Her sınavda sorular alındı mı çalındı mi sızdı mi sızdırıldı mi kaygısı yersiz Mi? Ateş olmayan yerden duman çıkar mı

    Cevapla
  2. Reşit sarnar

    TUS sorularının çalındığı iddiasının merkezinde bu kez hangi Cemaat var

    Fethi Yılmaz yazdı04.03.2019

    Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS) sonrasında ÖSYM’nin soruları ve cevap anahtarını yayımlamadan önce sınav soruları sosyal medyada yer aldı. 24 Şubat 2019 Pazar günü gerçekleşen Tıpta Uzmanlık Sınavı öncesinde soruların Whatsapp gruplarında paylaşıldığı iddia edilirken, TUS sorularının çalındığı tartışmaları gündeme gelmişti.

    Ad

    Sınav sorularının çalındığı iddiaları üzerine ÖSYM açıklama yaptı. TUS soruları ve cevap anahtarının çalındığı iddialarının odağındaki TUSDATA isimli dershane de konuyla ilgili açıklama yaptı. Ancak TUSDATA isimli dershanenin kurucularının cemaat bağlantıları dikkat çekti.

    TUSDATA VE ÖSYM AÇIKLAMALARINDA NELER SÖYLEDİLER

    TUS’a giren doktorların Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne yaptıkları şikayetler ve söyledikleri, “sınav soruları çalındı mı” sorularını kuvvetlendirdi. Sınava giren M. İsimli bir doktor konuyla ilgili, “Bugün TUS dershanesine gitmeden başarı elde etmek çok zor” dedikten sonra, “Sızıntı iddiasının odağındaki TUS dershanesinin sınav öncesi 50 kişilik özel gizli grup oluşturduğunu ileri sürülüyor. Sınav soruları derece yapmaları için bu özel gruba verildi iddiası var. Bir de yüzde 98 soru tutturma, çıkan tüm sorulara referans spot bilgi paylaşımı sızıntı ihtimalini kuvvetlendiriyor. Binlerce tıp doktorunun emeğinin çalınmasına sessiz kalınmamalı” iddialarında bulunmuştu.

    Konuyla ilgili sosyal medyada ve farklı mecralarda da iddialar dile getirilmesi üzerine, TUSDATA isimli dershane açıklama yaparak, sınava giren hocalarının soruları ezberleyerek daha sonra sosyal medyadan paylaştığını ifade etmişti.

    TUSDATA’nın yaptığı açıklama şöyle:

    Konuyla ilgili CİMER’e yapılan şikayete ÖSYM’nin Hukuk Müşavirliği yanıt vermişti. ÖSYM açıklamasında, TUSDATA’nın “soruları ezberledik” şeklindeki açıklamasına yer verdi ve sorular ÖSYM’den iki gün erken açıklandığı için telif hakkı konusunda yasal işlem başlatılacağı ifade edildi.

    ÖSYM Başkanlığı Hukuk Müşavirliği’nin CİMER’e yapılan şikayete şöyle yanıt vermişti:

    “ÖSYM tarafından gerçekleştirilen sınavlarda, sınavlara giren bazı adaylarca sınav esnasında sorular ezberlenerek (bazen farklı adaylarca sınav esnasında ezberlenen sorular sınavdan sonra bir araya getirilerek) sınav sonrasında facebook, twitter, instagram, whatsapp, youtube gibi sosyal medya platformları üzerinden paylaşılabilmektedir.

    Nitekim CİMER başvurunuza konu TUSDATA yayınevi tarafından yapılan kamuoyu açıklamasında; yayınevinin kendi hocalarının sorularda hata olup olmadığını saptamak için 2019-TUS sınavına girdiği ve sınav sonrasında soruları orijnaline en yakın şekilde çıkartarak soruları sınav bittikten sonra whatsapp üzerinden paylaştıkları açıkça ifade edilmiştir.

    Telif hakkı Başkanlığımıza ait olan sınav soru ve cevaplarının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa aykırı olarak Başkanlığımızın yazılı izni olmaksızın yayınlanması suç teşkil ettiğinden sınav sonrasında soruları izinsiz yayınlayan kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmakta ve aynı zamanda erişimin engellenmesi kararı verilmesi, Sulh Ceza Mahkemesi Hakimliğinden talep edilmektedir.

    İlgili CİMER başvurusuna konu 24.02.2019 tarihinde gerçekleştirilen 2019-TUS sınavı ile ilgili olarak sınav sona erdikten saatler sonra bazı sona sorularının Başkanlığımızın telif haklarını ihlal ederek yayınlanması nedeniyle ilgili kişi ve kurumlar hakkında gerekli yasal işlemler başlatılmıştır.

    Bilgilerinize sunulur.”

    TUSDATA DERSHANESİ VE İSKENDERPAŞA CEMAATİ BAĞLANTISI

    Sağlık Bakanlığı’ndaki Menzil Cemaati örgütlenmesi bir sır değil. Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın uzun süre koltuğunu koruması ardında da Menzil Cemaati vardı. Öyle ki, Recep Akdağ’ın Menzil Cemaati’nin lideri Abdulbaki Erol’la yaptığı telefon görüşmeleri de tartışmalara neden olmuştu.

    Menzil Cemaati’nin Sağlık Bakanlığı’nı adeta tam anlamıyla ele geçirmesi üzerine, 24 Haziran seçimleri sonrasında Sağlık Bakanlığı’na İskenderpaşa Cemaati’ne mensup Fahrettin Koca getirildi. Menzil’e karşı panzehir olarak Sağlık Bakanlığı’nın verildiği İskenderpaşa Cemaati’ne ilişkin de tartışmalar devam ediyor.

    Sağlık Bakanlığı’ndaki Menzil-İskenderpaşa kavgasının yansımaları gün geçtikçe daha sık görülmeye başlandı.

    2019-TUS sorularının sızdırıldığı yönündeki iddiaların merkezinde olan TUSDATA’nın kurucuları arasında yer alan Uzman Doktor Sami Selçukbiricik’in bağlantıları da dikkat çekiyor.

    Doktor Sami Selçukbiricik, TUSDATA’nın kurucuları olmasının yanı sıra, çeşitli illerde yapılan TUSDATA seminerlerine konuşmacı olarak katılıyor ve TUSDATA sitesinde köşe yazarlığı yapıyor.

    Sami Selçukbiricik’in TUSDATA dışında da birçok kurumda çalışıyor.

    İstanbul’da İskenderpaşa Cemaati’nin lideri Muhammed Nureddin Coşan’ın vakfettiği “Asfa Eğitim Vakfı” kurulmuştu.

    8 Kasım 2014 tarihinde derneğin kuruluşu Resmi Gazete de yer aldı. Kurucusunun İskenderpaşa Cemaati’nin lideri Muhammed Nureddin Coşan olan Asfa Eğitim Vakfı’nın amacı Resmi Gazete de şöyle yer aldı:

    “Vakıf’ın esas amacı; vakıf senedinin başlangıç kısmında belirtilen misyonu gerçekleştirecek faaliyetlerde bulunmaktır. Öğretim-eğitim hizmetleri yanında, sağlık, kültür, bilim, sanat, sosyal, çevre gibi kamu yükümlülüklerini azaltmaya katkıda bulunmak amacı ile kamu hizmetleri içerisinde yer alan hizmetleri gerçekleştirecek faaliyetlerde bulunmak. Vakıf’ın esas amacı çerçevesinde olmak üzere, özellikle halen Asfa Eğitim Kurumları olarak öğretim ve eğitim hizmetlerini sunmakta olan eğitim kurumları ile başlangıç kısmında belirtilen kurucunun ve /veya Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın katkıda bulunduğu, kuruluşuna öncülük yaptığı, eserlerinin yayınlandığı basın-yayın kuruluşları; sosyal, kültürel, sanat ve sağlık alanlarındaki kuruluş ve projeleri başta olmak üzere vakıf amacı’na uygun faaliyetlerde bulunan tüm kuruluşları ve projeleri tüm yönleri ile desteklemek.”

    Resmi Gazete de vakfın yönetim kurulu da yer aldı.

    İskenderpaşa Cemaati’nin Asfa Eğitim Vakfı yönetim kurulunda, TUS sorularını sızdırdığı öne sürülen TUSDATA’nın kurucusu Sami Selçukbiricik’in adı da geçiyor.

    Sami Selçukbiricik, İskenderpaşa Cemaati’nin Asfa Ferda Koleji Yönetim Kurulu Başkanı olarak da görev yaptı.

    İşte tüm bu nedenlerle kimilerinin parmağı İskenderpaşacıları gösterirken, İskenderpaşacılar ise söz konusu sızıntıların kendilerine karşı bir başka cemaatin kimilerine göre Menzilcilerin kumpası olduğunu söylüyor.

    Türkiye, cemaatlerin devlete yerleşmesi ile birlikte ÖSYM sınavlarında yaşanan hırsızlıkları geçmişte çok yaşadı.

    Dün FETÖ’nün yaptığı sınav hırsızlıklarının sonucunda Türkiye hala bedel öderken, bugün devlete yerleştirilen başka cemaatler üzerinden yine aynı iddiaların konuşulması, “Ne zaman ders alacağız” sorularını da beraberinde getiriyor.

    Fethi Yılmaz

    Odatv.com

    04.03.2019 12:39

    Cevapla

Ertunc için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir