Etiket arşivi: ürkütücü bir halk sağlığı sorunu

ATO ve Mimarlar Odası’nın Başvurusuyla “Asbestli Binanın Yıkımı Durduruldu”

Ankara Tabip Odası Logo

ATO ve Mimarlar Odası’nın Başvurusuyla “Asbestli Binanın Yıkımı Durduruldu”

(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)

Ankara Tabip Odası ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi, asbestli Havagazı Fabrikasının acilen karantinaya alınması ve yıkımın durdurulması için yürütmeyi durdurma istemiyle 1 Mart Çarşamba günü Ankara İdare Mahkemesi’ne başvurdu.

Ankara’daki Havagazı Fabrikası alanında yaptırılan asbest yüzey ölçümlerine ilişkin rapor, ilgili görseller ve haberler de mahkemeye sunuldu.

Mahkeme önünde yapılan basın açıklamasına, Ankara Tabip Odası Başkanı Prof. Vedat Bulut, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mine Önal, TTB İşçi Sağlığı Kol Başkanı Dr. Sedat Abbasoğlu Mimarlar Odası, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya ve Ankara Şubesi Üyesi Adnan Zeytinci katıldı.

ATO ve Mimarlar Odası'nın Başvurusuyla

Öğleden sonra davanın açıldığı Ankara 7. İdare Mahkemesi’nden
sevindirici haber geldi. Yıkım işleminin yürütmesi ivedilikle durduruldu.
===========================

Dostlar,

Çok sevindirici bir haber.. Her 2 meslek Odasını gönülden kutluyoruz.
Bilindiği gibi Ankara Havagazı Fabrikası, Başkentte doğalgaz kullanımına geçildikten sonra kullanım dışı kalmıştı. Kentin merkezinde bir konumda (Maltepe’de) ciddi bir görsel kirlilik oluşturmaktaydı. Ayrıca işgal ettiği alan da atıl kalıyordu. Bu yapının sökülerek kaldırılması yerinde bir girişim sayılabilir.
Ancak, yüksek fırınında kok kömürü yakılması nedeniyle, ısı yitimini en aza indirmek ve enerji verimliliğini artırmak için, yalıtım katmanı olarak asbest plaklar kullanılmıştır. Asbest ısıya karşı sağır (inert) bir kimyasal maddedir ve yanma / tutuşma sıcaklığı çok yüksektir. Bu amaçla otomobil balatalarından itfaiyeci giysilerine, gemi makine dairesine dek… yaygın bir kullanım alanı bulmuştur. Başta mezotelioma denilen akciğer zarı (plevra) kanseri olmak üzere pek çok sağlık sakıncası nedeniyle AB tarafından 2005’te kullanımı yasaklanmıştır. Türkiye, Aliağa limanında hurda gemileri parçalama işini ne yazık ki üstlenmiştir. Asbest liflerinin solunması ile sigara içimi birlikte ise akciğer kanseri riski 25 kat büyümektedir.
Bu eski ve metruk (terk edilmiş) binanın özel bilimsel önlemler alınarak yıkımı zorunludur. Aksi takdirde, başta yıkımda görev alan işçiler ve bina yakınındakiler olmak üzere ciddi sağlık riski altına girecektir. Ayrıca asbest lifleri havaya karışarak rüzgarlarla tüm Ankara’ya hatta daha uzaklara taşınabilecek, milyonlarca insan için sağlık sakıncası yaratabilecektir.
Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in aldırdığı önlemler yeterli değildir; dolayısıyla doğacak sağlık riski çok ciddi, üstelik dönüşümsüzdür ve ürkütücü bir
halk sağlığı sorunu doğurabilecektir. Ankara 7. İdare Mahkemesi’nin “yürütmeyi durdurma kararı” oldukça önemlidir. Sayın yargıçlara teşekkür borçluyuz Ankara halkının sağlığına sahip çıktıkları ve hukukun üstünlüğünü sergiledikleri için. Bilindiği gibi 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (İYUK) 27. maddesinin 2. fıkrasın şöyledir :

  • (Değişik: 2/7/2012 – 6352/57 md.)  Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan
    idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir….”

Somut olayda, İYUK madde 27 metninde yer verilen 3 gerekçe de geçerlidir.
Ankara Belediyesi elbette mahkeme kararına hemen uyacak ve yıkımı durduracaktır. Ardından meslek odalarının ve üniversitelerin (başta Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dallarının) kurul olarak üreteceği ilke ve kurallara tam bağlılıkla, ulusal ve uluslararası mevzuata uygun olarak bu yıkımı yapmalıdır. Türkiye, Anayasa md. 2 uyarınca bir hukuk devletidir. Başta Anayasanın sağlıkla ilgili 56. maddesi olmak üzere ulusal ve uluslararası andlaşma -sözleşmelere saygılı davranmak zorunludur.
Basın da sorunu kamuoyuna duyurmalı, yetkin uzmanlara yer vermelidir.
Kamuoyu bilimsel olarak bilgilendirilmeli ve sorunun çözümünde katılımcı olmalıdır.

Sevgi ve saygı ile. 02 Mart 2017, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com