BU GÜN DÜNYA HIV – AIDS GÜNÜ!
– korunmasız cinsel ilişki,
– ortak kullanılan şırıngalar,
– damar içi madde kullanımı,
– gebelik ve doğum sırasında anneden bebeğe ve
– kan (ve ürünleri) aktarımı gibi nedenlerle bulaşabilmektedir.
Bu geçiş yolları nedeni ile HIV enfeksiyonu, erişkinlerin yanı sıra, tüm yaş dilimlerinde
görülebilmektedir.
Bununla birlikte uygulanan ilaç tedavisi ile bulaşıcılık azalmakta, gebelik sırasında verilen
tedaviyle HIV virüsü taşıyan anneden bebeğe hastalık bulaşması engellenebilmektedir.
Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNAIDS 2014 yılı raporuna göre;
dünyada 2014 yılı içinde yaklaşık 2 milyon kişinin HIV enfeksiyonuna yakalandığı,
36,9 milyon HIV taşıyıcısının bulunduğu ve 1,2 milyon kişinin AIDS nedeni ile öldüğü belirtilmektedir.
Bulaşma yoluna göre dağılımına bakıldığında olguların %52’si cinsel yolla bulaşmaktadır. Yüzde 1,9’unda bulaşma yolu damar içi madde bağımlılığı olarak bildirilirken %44’ünün bulaşma yolu bilinmemektedir. 2015 yılı 30 Kasıma dek 1445 HIV, 80 AIDS olgusu
bildirilmiştir. Bunların %14,7’si yabancı uyruklu olup, %83’3 erkektir. 2015 yılında bildirimi yapılan olgularda; 25-29 ve 30-34 yaş diliminde olanlar öbür yaş dilimlerine göre daha çok
sayıdadır.”
denildi.
en güvenli ve basit korunma yollarıdır.
Organ ve doku aktarımları öncesinde gerekli testlerin yapılması HIV geçiş riskini en aza indirmektedir. Ayrıca, dövme ve piercing (AS: kulak vb. delme ile metal süslerin takılması) gibi uygulamaların temiz ve steril koşullarda yaptırılması, vücuda takılan delici, kesici özellikli takıların ortak kullanılmaması, tek kullanımlık steril enjektör (şırınga) kullanılması
HIV bulaşma riskini azaltmaktadır.
yüksek riskli davranışta bulunan kesimlerde korunma ve önleme çalışmalarına öncelik verilmesi, HIV ile yaşayan kişilere yönelik ayrımcılık ve damgalanmanın önlenmesi,
kuşkulu teması olan kişilerin HIV/AIDS hastalığı, bulaşma, korunma yolları konusunda bilgilendirilmesi ve doğru yönlendirilmeleri, HIV ile yaşayan kişilerin tedaviye kolay ve kesintisiz biçimde ulaşmasının sağlanması, sosyal destek, bakım olanaklarının iyileştirilmesi ve yaşam kalitelerinin artırılması için çalışma yürütülmektedir.
DSÖ öneri ve uygulamaları izlenerek, konunun tüm yanlarını kapsayacak bir bakış açısı ile çalışmalarını işbirliği ve dayanışma içinde sürdürmektedir.
==========================================
Dostlar,
Son derece doyurucu ve bilimsel, sorumlu bir açıklama.
İşte Sağlık Bakanlığından beklenen de budur.
Önceki yıllarda, olgu sayıları verildikten sonra yaş dağılımı da tablolanır ve o yıl kayda girenlere bakılarak “Türkiye’de HIV/AIDS en çok 25-34 yaş diliminde görülüyor..” gibisinden çok hatalı bir yoruma gidilirdi. Hep uyarır, derslerimizde de değinirdik bu yanlışa.
“Türkiye’de” denemez, çünkü tüm olgular kayıt altında değil; ancak “kayda girenlerde” diye sınırlamak gerekir..
Evet… İslamiyet, eski geleneklerin de etkisiyle çok eşliliğe (poligami) kapıyı açık bırakıyor ama Bilim ve günümüz koşulları tek eşlilik (monogami) diyor..
Üstelik kadın – erkek sayısı hemen hemen eşit gibi..
1 erkeğe 1’den çok kadın ya da tersi biyolojik – aritmetik olarak olanaksız..
—-
Merhum Frank Sinatra‘nın topluma karı sorumlu sanatçılık anlayışının ürünü olan
ünlü şarkısıyla “Stranger in the night – AIDS in the morning..” uyarısı milyonlarca gence ulaştırılabilmişti.
Ülkemizde ve başka ülkelerde toplumsal sorunların çözümüne katkı verecek
bilim – sanat – kültür ürünlerini beklemek yurttaşlar olarak hakkımız;
bu seçkin insanların da topluma karşı ödevleridir..
HIV – AIDS’siz bir yaşam dileğiyle..
01 Aralık 2015, Ankara
Prof. Dr. Ahmet SALTIK
Halk Sağlığı – Toplum Hekimliği Uzmanı
AÜTF Halk Sağlığı AbD
www.ahmetsaltik.net
profsaltik@gmail.com
Örn.
http://ahmetsaltik.net/2014/12/01/28823/