Etiket arşivi: PROF.DR. LÜTFÜ ÇAKMAKÇI

ADD Isparta Şubesi konferansımız : Türkiye’nin Bitmeyen Siyasal Cinayetleri.. Niçin? Kimler Sorumlu? Ne Yapmalı?

Dostlar,

Yarın, 27 Ocak 2023 Cuma günü Isparta’da olacağız.

ADD Isparta Şubesinin çağrılısı olarak bir konferans vereceğiz.

Konumuz aşağıdaki görselde (posterde) belirli..

Türkiye’nin Bitmeyen Siyasal Cinayetleri :
Niçin? Kimler Sorumlu? Ne Yapmalı?

Etkinliği düzenleyen ADD Isparta Şubemiz Başkanı Sayın Mevlüt Özil ve çalışma arkadaşlarına, destek verenlere içtenlikle teşekkür ederiz.

Ayrıca, bu ADD Şubemizin kurucu başkanı ve uzun yıllar ölçüsüz bir özveriyle emek veren saygın ve yürekli yurtsever, Cumhuriyet öğretmeni Mahmut Özyürek‘e engin şükranlarımızı sunuyoruz. Bu Şubemizde, Sn. Mahmut Özyürek’in otomobili ile, tüm yakıt giderlerini kendisi ödeyerek çok sayıda konferans gerçekleştirdik. Isparta’da bu güne dek yaptığımız Aydınlanma etkinliklerinin listesi aşağıda..

Saat 15:30’da başlayacak sunumumuz, Meydan AVM Lavanta salonunda gerçekleştirilecek.
(1996’dan bu yana verdiğimiz meslek dışı Aydınlanma konferanslarımızın 1847 ncisi olacak.)

Bilgi ve ilginize sunarız.

Sevgi ve saygı ile. 26 Ocak 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
ADD Bilim Kurulu 2. Başkanı
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net       profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik     twitter : @profsaltik    

Isparta’da bu güne dek yaptığımız Aydınlanma etkinliklerinin listesi..

  1. Türkiye’nin Kurtuluşu : Yeniden ATATÜRK. (Görsel Konf.)   Şarkikaraağaç ADD, 23.06.2001
  2. Çağdaş Sağlık Anlayışı / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.) Isparta Tabip Odası, 24.06.2001
  3. Çağdaş Sağlık Anlayışı / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.) Isparta Tabip Odası, 24.06.2001
  4. Çağdaş Sağlık Anlayışı / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.) Isparta Tabip Odası, 24.06.2001
  5. Türkiye’nin Kurtuluşu : Yeniden ATATÜRK. (Görsel Konf.), Gelendost ADD, 24.06.01
  6. Çağdaş Sağlık Anlayışı / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.), Isparta Tabip Odası, 25.06.2001
  7. Türkiye Nereye ? TV Söyleşisi, Kanal 32, Isparta ADD, 25.06.2001
  8. Mesleksel Bulaşıcı Hst. / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.), Isparta Tabip Odası, 25.06.2001
  9. Mesleksel Bulaşıcı Hst. / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.), Isparta Tabip Odası, 25.06.2001
  10. Mesleksel Bulaşıcı Hst. / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.), Isparta Tabip Odası, 26.06.2001
  11. Mesleksel Bulaşıcı Hst. / Doktorlara, 2 saat (Görsel Konf.) Isparta Tabip Odası, 26.06.2001
  12. Türkiye’nin Kurtuluşu : Yeniden ATATÜRK. (Görsel Konf.) Isparta ADD, 26.06.2001
  13. Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye’nin Geleceği. Süleyman Demirel Üniv. ADT, 12.05.2003
  14. Gençler Atatürk’ü Tanıyor mu? Eğirdir ADD, End. Mesl. Lisesi, 12.05.2003
  15. Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye’nin Geleceği, Eğirdir Su Ürünleri Fak., 12.05.2003
  16. Türkiye Nasıl Köşeye Sıkıştırıldı; Çıkışı Nasıl Olabilir? Kanal 32 TV progr., 12.05.2003
  17. KüreselleşTİRme ve Halk(ın) Sağlığı. S. Demirel Üniv. Tıp Fak., 13.05.2003
  18. Yeni Dünya Düzeni ve Atatürk Türkiye’sinin Geleceği, Atabey Lisesi öğenc., 13.05.2003
  19. Yeni Dünya Düzeni ve Türkiye’nin Geleceği, Gönen Anadolu Lisesi, 13.05.2003
  20. TBMM 85 Yaşında : Tam Bağımsız Türkiye ve Ulusal Egemenlik. Keçiborlu ADD, 23.04.2005
  21. TBMM 85 Yaşında : Tam Bağımsız Türkiye ve Ulusal Egemenlik. Isparta ADD,  24.04.2005
  22. Türkiye’nin Bitmeyen Siyasal Cinayetleri : Niçin? Kimler Sorumlu? Ne Yapmalı?
    Isparta ADD, 27.01.2023

1996-2004 arasında Isparta S. Demirel Üniv. rektörlüğü yapan Sn. Prof. Dr. Lütfü Çakmakçı döneminde verilen konferanslar : No 13, 15 ve 17..

Söz Erdemdir – Namustur..


Söz Erdemdir – Namustur..

Lutfu_Cakmakci
Prof. Dr.M. Lütfü Çakmakçı
ADD Bilim Danışma Kurulu Üyesi

And, kişinin bir şeyi yapacağına veya yapmayacağına verdiği sözdür.

 

Ayrıca “yemin” veya “ahit” olarak da bilinir.
Toplumsal, siyasal ve hukuksal bağlamları da vardır.
“And” hukuk literatürü içinde bir terim olarak yerleşmiş durumdadır.

Toplumsal kurallar ve yasalar, yemin etme yükümlülüğünü, toplumsal görev yapan, toplumsal sorumluluğu olan makam ve mesleklere yüklemiştir. Bu sorumluluğu
en yoğun şekilde üstlenen devlet adamları, başkanlar, krallar ve yargıçlar göreve başlamadan önce çeşitli biçim ve metinlerle kutsal bir varlığı tanık göstererek
yemin ederler.

Yeminler önceleri dinsel bir temele dayanmakta ve dinsel ögeler ağırlıklı iken,
zamanla etik değerlerle ifade olunmaya başlamış; onur – haysiyet gibi olgular ön plana çıkmıştır. Kamusal sorumluluk üstlenenlerin kamuoyu ile “güvene dayalı” ilişkilerinde yemin ilk aşama olarak öne çıkmaktadır. Yemin / and içme ile başlayan
söz verme / sözleşme hem göreve gelen kimse hem de adına görev üstlenilen kitleler açısından çok yönlü anlama sahiptir.

Kuşkusuz ki bu anlamların birinci yönü işin törensel boyutu ile kendisini göstermektedir. Yeminlere ilişkin törenler ve yemin içerikleri yönetimlerin karakteri bakımından da
fikir vermektedir.

  • Sözün özü yürekten gelir.
    Söz iyi insanlar katında namus değerindedir.
    Toplumumuzda yaygın olarak kullanılan, “söz namustur” ifadesi
    bu anlayıştan kaynaklanır.

Söz vermek sorumluluğu, onunla ilgili icraatı da beraberinde getirir.
Söz vermek basit bir olay değildir. Söz, kişinin karakter özelliğini gösteren
en anlamlı ölçüdür. Sözün her şartta ve mutlaka yerine getirilmesi esastır.

Verdiği sözün arkasında duranlar; güzel ahlâk sahibi, manevi değerleri yüksek,
söz verdiği kişilere değer veren, vefalı, samimi, sağlam karakterli kişilerdir.
Sözü kişisel çıkarları için kullananlar ise; samimiyetsiz, ahde vefası olmayan,
gösteriş budalası, kişiliği bozuk bireylerdir. Bunlarda, ahlaki zayıflık ve inanç yapılarında eksiklik söz konusudur.

Topluma örnek olması gereken halkın temsilcilerinin, söz verdikleri halde sözlerinin arkasında zaman zaman durmadıklarını, yasalar yokmuş gibi davrandıklarını görmekteyiz.

Bu ülkesini seven her bireyi gönülden yaralamaktadır.

Türk’ün anlamını bilmeyen veya bilmek istemeyenler,
andımızı okullardan kaldıranlar, ülkemizde ulusalcı olmadığını ifade edenlerin aşağıdaki yemini yaptıklarını kendilerine hatırlatmakta yarar bulunmaktadır.

Bu yemine göre;

  • “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; Hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve
    Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma;
    Toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma;
    Büyük Türk Milleti önünde namusum ve şerefim üzerine andiçerim.”

Diyen milletin temsilcilerinin bugün ortaya koydukları “açılım ve çözüm süreçleri” nin bu yemine uymadığını görmekteyiz.

Oysa biz, milletin temsilcilerinin görevde bulundukları sürede her yasama dönemi sonunda topluma mal bildiriminde bulunmasını, söylemlerinin, yaşam biçimlerinin ve davranışlarının birbirine uyumlu olmasını, halkın grek duyduğu hizmetler ve sorunlar hakkında gerek ulusal ve gerek yerel düzeyde çözüm getirebilecek en az bir alanda uzmanlaşmış olmasını beklemekteyiz. Milletin temsilcilerinin görev süreleri içinde
temsil ettikleri kitlelerin çıkarlarına aykırı davranışta bulunmayacaklarını,
kişisel çıkar peşinde olanların aleti olmayacaklarını düşünmek istemekteyiz.

Burada Ulu önderimizin bir sözünü hatırlamakta yarar bulunmaktadır :

  • ‘Bütün cihan bilmelidir ki; artık bu devletin ve bu milletin başında
    hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır.
    O da millî egemenliktir.

    Yalnız bir makam vardır.
    O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir.’

    Mustafa Kemal ATATÜRK

Biz, dün olduğu gibi bugün de milli egemenlik için birleşmek
ve Türk olmanın onurunu ülkemizde doyasıya yaşamak istiyoruz