Lice’de çatışma: 1 şehit
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, yaptığı açıklamada, Diyarbakır-Bingöl karayolu
Hani yol ayrımında bulunan Duru Jandarma Karakolu’nun Narlı üs bölgesine terör örgütü PKK mensuplarınca roketatar ve uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlendiğini ve üs bölgesine sızma girişiminde bulunulduğunu söyledi.
Güvenlik güçlerince karşılık verilmesi üzerine çıkan çatışmanın yaklaşık 2 saat sürdüğünü ifade eden Toprak, şunları kaydetti:
“Çatışma ile birlikte hemen bölgeye havadan ve karadan destek birlikleri
intikal ettirildi. Çatışmada ilk belirlemelere göre 1 askerimiz şehit olurken,
6 askerimiz de yaralandı. Yaralılar, helikopterlerle Diyarbakır’daki hastanelere getirildi. Çatışmada, üs bölgesine sızma girişiminde bulunan teröristlerden biri üs bölgesine yakın bölgede, biri de biraz daha uzakta ölü olarak ele geçirildi. Ölen teröristlerin sayısında artış olabilir. Bölgede havadan ve karadan operasyonlar sürüyor.” (AA, 2.11.12)
===================================================
BDP ve PKK TERÖR ÖRGÜTÜNE -10 Maddelik- ÇAĞRIMIZ……
Bir yandan cezaevlerinde açlık grevi bir yandan PKK eliyle pres politikası..
Ne denli klasik..
Jandarma karakoluna, roket atarak, asker öldürme kastı ile..
Devlet aklını teslim almak için??
Emperyalizm güdümünde bir “mücadelede” devleti en azından eşdeğer silahtan “mücadeleden” alıkoymak ve sözde “müzakereye” = isteklerini kabule zorlamak..
- Artık bu acılı ve bildik oyunun bitmesi gerekiyor.
Terör örgütü PKK apaçık şunları kabul ve ilan edebilir mi ?
1) Tüm dış destekleri reddediyor ve ilişkimi kesiyorum
= Emperyalizmin maşalığını bırakıyorum.
2) Koşulsuz silah bırakıyor ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin
toprak ve ulus bütünlüğüne saygımı bildiriyorum.
3) Türkiye Cumhuriyeti devletinin toprak ve ulus bütünlüğü
kapsamında, üniter devlet yönetimiyle çelişmeyecek düzeyde,
sosyal ve kültürel haklarla yetineceğim.
4) Dilimi ve kültürümü sosyal-kültürel alanda kullanıp geliştirme
hakkımı yeterli buluyor, kamusal alan için dayatmamı
geri çekiyorum.
5) Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kürt kökenli “Türk” yurttaşı olarak
kalacağım; Kopenhag Ölçütleri çerçevesinde haklarla yetineceğim;
azınlık statüsü istemiyorum.
6) Net biçimde federasyon, özerklik – özerk bölge istemlerimi
geri çekiyorum. “Tek millet – tek bayrak- tek devlet – tek resmi dil”
kabulümdür.
7) Emperyalizmin maşalığını yaparak özgürlük mücadelesi
sürdürülemeyeceğini anladım.. Emperyalizmin tarihinde
hiçbir halka özgürlük sağladığının örneği olmadığını da gördüm.
8) Çözümün Türk – Kürt kardeşliğinde olduğunu kalleş bölücülerin
bizi onyıllardır iğrenç biçimde kullanageldiğini, onbilerce can
kaybı verdiğimizi ama bunu çözüm üretmediğini gördüm.
9) Tabandaki, bölgenin Kürt kökenli insanlarının gerçekte bölünme ve
Türkiye’den ayrılma niyetleri olmadığını kabul ediyorum.
PKK-BDP olarak seçimlerde aldığım oyla Kürtlerin gerçek
temsilcisi olamadığımı görüyorum.
10) Başta can alan terör olmak üzere, benzer dayatmaları
sürdürürsem bunun emperyalizmin asıl isteği olan iç savaş
ortamına Türkiye’yi sürükleyeceğini, bedeli çok ağır olarak
Kürt ve Türk insanlarımızın ödeyeceğini, bu kanlı oyunun da
Türkiye’yi bölmeye yetmeyeceğini sonunda anladım.
Sevgi ve saygı ile.
02.11.12, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
www.ahmetsaltik.net