Etiket arşivi: KÜRTÇE EĞİTİM sorunu

PKK okulları neden boykot ediyor?


Dostlar,

Dostumuz, kardeşimiz, hemşehrimiz Sayın Mehmet Bedri Gültekin‘den,
KÜRTÇE EĞİTİM sorununa ilişkin tam anlamıyla mükemmel bir makale..
Çook yaygın olarak okunmalı, okutulmalı, paylaşılmalı..

O, bizleri Silivri zindanlarından bile aydınlatmayı sürdürüyor.. Aşk olsun!

O, sıkı bir mülkiyeli.. Mülkiye Marşı söyleyenlerden..

  • Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz,
    Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
    Gül ki sen, neş’enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz.
    Ey Vatan gözyaşların dinsin; yetiştik çünkü biz.

diyenlerden.. (Mülkiye Marşı ilk 4’lük)..

Aşağıdaki kitabı da (Kaynak yayınları) özenle okunmalı..

Kürtçe Eğitim Sorunu (Mehmet Bedri Gültekin)

Bu yazı, 26 Eylül 2013’te 81. yılı kutlanacak olan DİL BAYRAMI‘na da
bir armağan adeta..
Sevgi ve saygı ile.
24.9.13, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

===================================

PKK okulları neden boykot ediyor?

portresi_adiyla

Mehmet Bedri Gültekin
http://www.ulusalkanal.com.tr/pkk-okullari-neden-boykot-ediyor-makale,1562.html, 18.9.13

 

DTK ve BDP, 16 Eylül günü başlayan yeni öğretim yılının ilk haftasında okulları
boykot ediyorlar.
PKK, Kürtçe eğitim istiyor. Boykotla, kitlenin bu talebin arkasında olduğunu göstermek amacında.

  • Kürtçe eğitim isteği gerçekten bir ihtiyaçtan mı kaynaklanıyor? 

Olgular

  • Kürtçenin öğretimine olanak veren yasal düzenlemenin ardından,
    Güneydoğu illerinin hemen hepsinde dil kursları açıldı.
    Ve hepsi birkaç yılın ardından öğrencisizlikten kapandı.

YÖK’ün yaptığı düzenleme ile birlikte bölge üniversitelerinden bazıları, müfredatlarında seçmeli Kürtçe dersine yer verdiler. Kursların başına gelen seçmeli Kürtçenin de başına geldi. Üç yılın ardından örneğin Tunceli Üniversitesinde Kürtçeyi seçen öğrenci sayısı “sıfır”a indi.

Orta dereceli okulların seçmeli Kürtçe dersini tercih eden öğrenci sayısı da, beklentilerin çok altında kaldı.

PKK, bir yılı aşkın süredir Suriye’de Kürt yerleşim yerlerinde kendi deyimiyle “iktidar”. Geçen sene Kürtçe eğitime geçtiğini ilan etti. Şimdi yeni öğretim yılı ile birlikte
Kürtçe eğitim verecek “üç bin öğretmenin” hazır olduğunu söylüyor.

Ama aynı açıklamasında Kürtçe eğitimin sadece ilkokul birinci sınıfta olacağını,
diğer sınıflarda eğitimin Arapça yapılacağını ve haftada üç saat Kürtçe dil dersi verileceğini söyleyerek gerçeği itiraf ediyor (Özgür Gündem, 12 Eylül 2013).

Irak Kürt Bölgesinde Kurmancça eğitim, aradan geçen 24 yılın ardından sadece ilkokul ile sınırlı. Ortaöğretimde eğitim dili Soranca. Üniversitede ise ağırlıklı olarak İngilizce ve Arapça.

  • PKK, Kürtçeyi değil Türkçeyi kullanıyor

PKK’nin 1980’lerin başından itibaren yaklaşık 20 yıl Bekaa’da, yine 20 yılı aşkın süredir de Kuzey Irak’ta sürekli kampları oldu. Bütün bu süre içinde;

– PKK’nin kamplarında eğitim dili esas olarak Türkçe.
– Yargılamaları Türkçe.
– Askeri raporları Türkçe.
– İç haberleşmesi Türkçe.
– Basın yayın faaliyeti ağırlıklı olarak Türkçe. 
– Yayınladığı bütün kitaplar Türkçedir. 

Listeyi uzatabiliriz. PKK, kendisinin bile uygulama olanağını bulamadığı eğitimi, halka yaptırmaya kalkıyor.

Kürt yurttaşların durumu ve ihtiyacı

Boykot eylemiyle ortaya konulan talebin, yurttaşların eğitim ihtiyacı ile
bir ilgisi yoktur.

  • Tam tersine Kürt yurttaşların eğitim ihtiyacı baltalanmaktadır
    (Kürtçe eğitim isteğiyle).

Çünkü;

Eğitim-Sen’in 2010 yılında yaptığı bir araştırmanın da ortaya koyduğu üzere, Güneydoğu’daki yurttaşların % 58.1’inin anadili Türkçedir. (Kumançca % 31.4)
Doğu Anadolu’da bu oranlar sırasıyla %63.8 ve 28.8’dir.

Ayrıca hemen hemen bütün Kürtler Türkçeyi bilir ve ezici çoğunluğun Türkçesi, Kürtçesinden daha iyidir. (Sebeplerine girmiyoruz, olguyu saptıyoruz.)

  • Bütün Kürtlerin Ortak iletişim aracı Türkçedir. 
  • Kürtlerin çoğunluğu Batı illerimizde yaşar. Dolayısıyla Türkçe sadece Türkleri ve Kürtleri değil, bütün Kürtleri de birleştiren en önemli bağdır.

Türkçe; eğitim, bilim, kültür, hukuk, siyaset vb. dili olarak Kürtçeden daha gelişmiş bir dildir.

Dolayısıyla “Kürtçe eğitim dili olsun” demek, Kürtlerin büyük çoğunluğunun daha iyi bildikleri dilde eğitim görmelerine karşı çıkmaktan başka anlama gelmez.

Olguların sonucu

Türkçe de Kürtçe de bizim dillerimizdir.
Dolayısıyla her iki dilin de geliştirilmesi milletimizin çıkarınadır.

Yeri geldiğinde “ortak vatan”dan ve “üst kimlik” olarak “tek millet” olabileceğinden bahsedenlerin, bu birliği mümkün kılan “ortak dile” (Türkçeye) karşı çıkmasının
makul bir açıklaması yoktur.

  • Kürtçe eğitim talebinin amacı, yurttaşların eğitim ihtiyacının karşılanması değildir.

Suriye ve Irak’ta yapılamayan Kürtçe eğitim, böyle bir eğitim açısından koşulların
daha da elverişsiz olduğu Türkiye’den talep edilmektedir.

Kürtçe eğitim talebinin kabulü, birinci olarak tamamen nesnel nedenlerden ötürü, (Kürtçenin modern bir eğitim dili olarak yetersizliği) Kürt yurttaşların eğitim hakkını ortadan kaldırır ve onları medreselerin Ortaçağ eğitimine mahkûm eder.

Fethullah Gülen ve Hizbullah’ın Kürtçe eğitim talebini sahiplenmeleri boşuna değildir.

İkinci olarak böyle bir talebin kabulü hemen arkasından “nerede?” sorununu getirecektir.
Yani gündeme gelecek olan Türk’ü ve Kürt’ü birbirinden ayıracak sınırdır.

Dolayısıyla Türkiye’nin ulusal devlet yapısı değiştirilmeden bu talep karşılanamaz.

Türkiye’nin etnik temelde bölünmesi ise bilindiği üzere bir ABD projesidir.

Sonuç olarak; Kürtçenin her düzeyde öğretilmesine ve geliştirilmesine evet;
Ama eğitim diline gelince; her bakımdan daha gelişmiş ve Türk-Kürt hepimize ait olan, milletimizin birleştirici harcı Türkçe…

Mehmet Bedri Gültekin