Etiket arşivi: Küreselleşme = yeni emperyalizmin vahşi

Prof. Dr. Çağatay Güler dostumuzun emeklilik töreni..

Prof. Dr. Çağatay Güler
dostumuzun emeklilik töreni..

Bu gün Hacettepe’de, birlikte Halk Sağlığı ihtisası yaptığımız dostumuz Prof. Çağatay Güler’in emeklilik töreni vardı. 11 Kasım 1978’de Toplum Hekimliği dalında uzmanlık eğitimine başlamıştık. O, 1975’te tıbbiyeden mezun olmuş, Fizyoloji ihtisası yapmış ve 2. uzmanlık alanı olarak Toplum hekimliğini seçmişti. Biz ise 1977’de İstanbul Tıp Fakültesinden mezun olmuş, Anadolu’da 1 yıl çalıştıktan sonra Toplum Hekimliği dalında uzmanlaşmaya karar vermiştik. 40 yıla varan dostluğumuz, dava arkadaşlığımız, Halk Sağlığı savaşımımız oldu. O, Ordu’da, Bulancak’ta, biz Elazığ’da, Edirne’de… sonra birlikte Ankara’da halkımızın sağlığı için ömrümüzü verdik. Yaklaşık 3 yıl sonra, 2020 sonlarında biz de emekli olacağız…

Çağatay Güler dostumuz sıra dışı bir hekim, son derece üretken bir aydın, tutarlı ve kararlı – sebatlı bir halk sağlığı savaşçısı, içli bir şair, bir baba, yetkin bir Çevre Sağlığı uzmanı, usta bir mizahçı ve her biri yerine  -zamanına cuk oturan bir fıkra küpü.. Sayısı yüze yaklaşan / aşan kitabı – kitapçığı (bkz. aşağıdaki foto), yüzlerce bilimsel makalesi – bildirisi ve radyo – TV konuşması yapmış bir arı.. Hiç kuşku yok, salondaki konuşmamızda da vurguladığımız üzere, Çağatay hoca ATATÜRK Cumhuriyeti’nin bir ürünü. Bunun altını çizmek gerek, Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmenin evladı, eseri!

Saat 13:30’da başlayan törene Hacettepe Üniv. rektörü, sınıf arkadaşımız Prof. Haluk Özen, Hacettepe Tıp Fak. dekanı da katıldı. Ankara dışından gelen dostları da Kırmızı salondaydı. Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı AbD adına törene biz katıldık. Gerçekte tüm Bölüm gidecektik, ancak sabah saatlerinde çalışma arkadaşımız Prof. Dr. Nazlı Atak hocamızı yitirmiştik. Hepimiz derin acı içinde idik. Bizim sabah 4 saat Dönem 5’e dersimiz vardı. 2. saatin bitiminde arada iken acı haber bize de ulaştırıldı. Acımızı kısaca öğrencilerimiz-le paylaştık ve bastırmaya çabalayarak 2 saat daha dersimizi sürdürdük. Nazlı hoca 1 yıl kadar önce hemoroid ameliyatı olmuş, cerrahi olarak çıkarılan dokular patolojide incelenirken ne yazık ki, çok sürpriz biçimde malign melanom odaklarına rastlanmıştı. Nazlı hoca, henüz deneme aşamasında olan bir ilacı kullanmak zorunda idi. SGK bedelini ödemiyordu ve 3 haftada bir yirmi bin TL cebinden ödeyerek bu ilacı alıyordu. İyi kötü birikimini bu ilaca harcadı. İlaç etkili olsa ve yaşasa idi SGK ödeme listesine alacaktı! Bakar mısınız içi boşaltılmış sosyal devlete?? Nazlı hoca, mirasçılarına maddi bir varlık bırakamadığı gibi belki de borçlandı.. Bu vahşi tablo acımızı daha da büyütüyor… Küreselleşme = yeni emperyalizmin vahşi, utandırıcı yansıması!

8 Ocak 2018 Pazartesi sabah saat 10:00’da Ankara Tıp Fakültesi Sıhhiye yerleşkesinde uğurlama toplantısı yapılacak ve ardından Karşıyaka gömütlüğünde toprağa verilecek. Biz 08:30 – 12:20 arasında D 6 öğrencilerim,izle derste olacağız.. Görev sorumluluğumuz yakamızı bırakmıyor.

Merhumun doçentlik sınavında jüri üyesi idik yaklaşık 16-17 yıl kadar önce. Daha dün gibi geliyor bize. Nazlı hoca çalışkan ve işinde çok verici, üretken, nitelikli bir öğretim üyesi, alanına çok bağlı bir Halk Sağlığı emekçisi idi. Kendisini hizmetleri için şükranla anıyoruz, çok özleyeceğiz O’nu..
****
Bu gün öğleden sonra katıldığımız Prof. Güler’in emeklilik töreninde de konuşmamız sırasında kısaca katılımcılara bilgi sunduk,yalnız bizim orada oluşumuzun gerekçesini açıkladık. Sevgili Çağatay’ın değerli – saygın emeklerine kısaca değindikten sonra 2 anımızı aktardık ve iyi dileklerle kısa konuşmamızı bitirdik.

Bizim Halk Sağlığı Uzmanlık Derneği – HASUDER ortamında ve daha pek çok yerde Çağatay hocanın emekli oluşu ile ilgili yoğun bir iletişim trafiği yaşanıyor. Örn. Mersin’dan yollanan iletiyi örnek olarak paylaşım :
*****

Sevgili Halk Sağlığı grubu,

Saygıdeğer Çağatay Hocamı ilk kez daha öğrenciyken bir şiirinden tanıdım. İnsanın yüreğine meslek sorumluluğunu kalemle işleyen “gerekeni yaptınız mı?” şiiriyle.

“bir çocuk ölünce boğmacadan ya da kızamıktan
gökte bulut olunca, yağmur olup düşünce yere
can vermek için çiçeklere
sorar, vurur da camlara takır takır
gerekeni yaptınız mı, yaptınız mı gerekeni?”

Yıllar geçti Halk Sağlıkçı oldum. Aynı dili konuşmaya başladık. Bizde sormaya başladık “Gerekeni yaptınız mı?” Çok yakın çalışamadık. Ama hep yakın hissettik. Bir radyo programında, bir televizyon programında, bir öykü kitabında ya da ders kitaplarında hep yanımızdaydı. Bize ödev verdi “bütün işler son 10 günde yapılır” dedi. Ödev verdi ve son 10 gününüz dedi.

Biz de onun gibi olmaya gayret ettik. Sudoku soruları, devasa bir fıkra derlemesi, halk sağlığı kitapları ve bilmediğimiz birçok uğraş. Onun gibi olabilmek mümkün mü? Hele o güzelim öykü kitapları… Şiir gibi öyküler…

İNCECİK ÖYKÜLER

ÇAĞATAY GÜLER’in öykü kitapları üzerine…

Bir öğretmenevi bahçesinde oturuyorum…
Aylardan ağustos, hüznün başlangıcına az var
İncecik bir öykü kitabından şiirler okuyorum…
Ve bir insan…
Okudukça iki yana savrulan,
Gerçekleşeyazmış düşler, düşeyazmış gerçekler içinde
Düşle gerçeğin kavuştuğu o sihirli An’ı yakalamaya çalışan
Bir insan GÜLER içinde…
Der ki;
Zaman geçmek bilmiyor ama tükeniyor biliyorum”
Tükenen ne?… 
Bizde merhem sürülmez zamanın kanattıklarına
Kanar, tükeninceye kadar kanar…”
Tükenen elbette…

Aylardan ağustos, hüznün başlangıcına az var…
İncecik bir öykü kitabından şiirler okuyorum…

“Çiçeklendiğimde bakabilirmişim gibi gelir aynalara
Kim yaşlı görür ki kendini
Çiçeğe bezendiğinde çıkarsın bahçeye
Bir iki çiçek koklarsın
Görmezsin
Kırılır kolum kanadım
Bazen araladığında perdelerini
Dalar gidersin uzaklara
Bulutlar mıdır senin gözden
Uçup giden kuşlar mıdır düşlerindeki”

İncecik bir öykü kitabından
Temize çekilmiş yaşanmışlıkları okuyorum

Okudukça dönüp geçmişimi dokuyorum…

Resul BUĞDAYCI – Çanakkale, Ağustos 2012

Sevgili Çağatay Hocam, daha çok öykü kitabı daha çok şiirler yazmanız dileğiyle ellerinizden öpüyorum. Sağlıklı ve huzurlu bir dönem diliyorum. Biz gelemiyoruz ama kalbimiz her gün gelip gidiyor. Saygılarımla…. 

Mersin Üniv. Tıp Fakültesi Halk Sağlığı  adına
Resul BUĞDAYCI, Tayyar Şaşmaz, Seva Öner, A. Öner Kurt, Gülçin Yapıcı
======================
Sevgili Resul, Tayyar, Seva ve Öner’e bu sıcak iletileri için teşekkür ediyoruz.

Sevgi ve saygı ile. 05 Ocak 2018, Ankara

Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net     profsaltik@gmail.com