Etiket arşivi: Kur Koruması

Para, Kur, Faiz, Mevduat, Risk, Kur Koruması, Dövize Endeksleme…

EKONOMİ POLİTİK
Diğer EKONOMİ POLİTİK yazılarım için tıklayınız.

Prof. Dr. A. Erinç Yeldan
Kadir Has Üniversitesi erinc.yeldan@khas.edu.tr
22 Aralık 2021

Para, Kur, Faiz, Mevduat, Risk, Kur Koruması,
Dövize Endeksleme…

Ülkemizde sade vatandaşın finansal okur yazarlığının geliştiği bir haftadayız. Yukarıdaki sözcükleri peş peşe sıraladığımızda Türkiye’nin para politikası serüveninin karmaşasını da dile getirmiş oluyoruz. Bu yazımda “faiz sebep, enflasyon sonuç” ile başlatılan, sonra “Yeni Ekonomi Modeli ve rekabetçi kur” modeline dönüştürülen, en sonunda da “dövize endeksli / kur korumalı model” diye adlandırılan politika git-gelleri arasında savrulan para “politikasının -?” olası sonuçlarını değerlendirmeye çalışacağım.

En önce kuramsal, ama basit, bir giriş yapalım. Paranın fiyatı nedir; nasıl belirlenir?
Paranın fiyatı üç boyutlu var:
(1) satın alabildiği mallar (AS: ve hizmetler) kümesine göre değeri -ki bunun tersine enflasyon diyoruz (yani enflasyonun artışı, paranın mallar (AS: ve hizmetler) karşısında değerinin düşmesi demek);
(2) paranın yabancı paralar karşısında değeri (bu da döviz kuru ile tanımlanıyor); ve
(3) paranın zamana karşı değeri –ya da faiz, veya resmi yeni ifadeyle zamana karşı paranın “getirisi”. (Faiz demiyoruz, “getiri” ya “da “kâr payı” diyoruz, ama herkes neyi kastettiğimizi anlıyor ve biliyor).

Her mal piyasasında olduğu üzere, paranın “değeri” de piyasadaki para arz ve talebine bağlı. AKP ekonomi idaresi altında para arzında ve kredi hacminde son 3 yıl içinde olağanüstü bir
genişleme yaşandığını gözlemliyoruz. TCMB verilerinden bu genişlemeyi izlemek olası. Sağda TL arzının M2 diye adlandırılan geniş tanımı var. Geniş tanımlı para arzı 2020’nin başında 700 milyar TL’den yedi aylık kısa bir sürede neredeyse iki katına, 1 trilyon 200 milyar TL’ye yükseltilmiş.

Döneme damgasını vuran nitelik, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi.

  • Bir cemaatler ve şirketler koalisyonu olan AKP’nin, hızla büyüme ve refah öyküsüne ihtiyacı var.

Her ne pahasına olursa olsun bunu elde etmek gerekli. Borçlanma ve kredi finansmanına dayalı tüketim çılgınlığını körüklemek üzere kredi hacmi de hızla yükseltilmiş. Burada kredi garanti fonu, kredi rasyosu gibi piyasa dışı özendirme ve baskı sistemlerinin devreye sokulduğunu hatırlıyoruz. Sol tarafta gözlemlediğimiz üzere, kredi hacmi 2018 başında 2 trilyon TL dolayında iken, 2019 sonrasında hızla ivmelendirilmiş ve günümüzde 4 trilyon TL düzeyine çıkartılmış durumda.
……………..
……………….
Yazının tümünü okumak için lütfen tıklayınız…

file:///C:/Users/User/Downloads/yeldan791_21ara2021parakurfaiz.pdf