Etiket arşivi: Kıldığınız namaz boşuna!

Kıldığınız namaz boşuna!

Dostlar,

Sayın Yılmaz Yunak‘ın “Kıldığınız namaz boşuna!başlıklı yazısı tam anlamıyla dehşet verici.. Çok çarpıcı.. Kurban Bayramının 1. gününde yayımlanmış olması da anlamlı.

Bende bir soru uyandı : Kılınan namazlar boşuna da ya kesilen kurbanlar?
Çok mu yerini buluyor?
Yılda 1 kez 4 gün (ezici çoğunluğu ilk gün) topluca hayvan keserek bir toplumun yoksullarının kırmızı et gereksinimi karşılanabilir mi?

En azından “süreklilik” boyutu yok değil mi?
Örn. namaz.. günde 5 vakit kılınıyor..
Birkaç günlük, haftalık, aylık, giderek yıllık borcu ödemek özere stok namaz
kılınabilir mi??

O halde?
Çare İslamın sadaka şeriatı da değildir.
İnsan aklı günümüzde SOSYAL DEVLETİ, aile sigortasını, işsizlik sigortasını vb. keşfetmiştir..

Lütfen Sn. Yunak’ın yazısını okur, okutur ve üzerinde biraz düşünür müsünüz??

Sevgi ve saygı ile.
26.10.12, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

========================================================
Kıldığınız namaz boşuna!

Kıldığınız namaz boşuna
Yılmaz Yunak
25 Ekim 2012, Ulusal Kanal 

Hadi bana kutsal bir şey söyleyin; öyle bir şey söyleyin ki, kutsalların en kutsalı olsun.

Vatan…
Millet…
Din…
Kâbe…
Cami…
Melekler…

Hepsi kutsal, özellikle Vatan; ama en kutsalı değil.
Ondan da kutsalı var : Bir “eşrefi mahlûk” var… (İsra, 70)

*** *** ***

Tanrı neden “Biz” diye hitap eder Kuran’da?
“Biz, size, üstünüze tanık olar bir resul gönderdik.” (Müzzemmil, 15)
“Sonra onu açıklamak da bizim işimiz olacaktır.” (Kıyamet, 19)
Yüzlerce ayet…

Yaratan tektir ve deyim yerindeyse, yaratılışın nispeten önemsiz bölümlerinde, kendi
oluşturduğu hiyerarşiyi devreye sokmakta; bu iş için yetkilendirdiği yaratıklarına,
kozmik programın yazılımında görev taksimi yapmaktadır.

Ama bunun bir istisnası vardır : Yaratıcı burada yaratılacak olanı kendi tekelinde tutmakta, hiyerarşiyi bu işe karıştırmayarak bu işi bizzat üstlenmektedir.
Çünkü bu, kutsalların en kutsalının yaratılış faaliyetidir.
İnsandır bu!

*** *** ***
Hani Rabbin meleklere şöyle demişti: “Ben çamurdan bir insan yaratacağım” (Sâd, 71)
“Onu kıvama erdirip içine ruhumdan üflediğimde önünde secde ederek eğilin.” (Sâd, 72)

Bunun üzerine meleklerin hepsi toptan secde etmişlerdi. (Sâd, 73)
İblis etmemişti. O, kibre sapmış ve inkârcılardan olmuştu. (Sâd, 74)

Allah dedi: “Ey İblis, iki elimle yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan neydi?
Burnu büyüklük mü ettin, yoksa yücelenlerden mi oldun?” (Sâd, 75)

İblis dedi: “Ben ondan hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın.”
(Sâd, 76)

Buyurdu: “Hadi çık oradan. Sen kovulmuş birisin.” (Sâd, 77)

*** *** ***

1) İnsanın yaratılışı konusunda ifade kesin: Ben!
Ben yaratacağım! Siz kenara çekilin; bu işi bizzat yapacağım!

2) Ayet ne diyor: Onu kıvama erdirip içine ruhumdan üflediğimde!
İnsan içinde “Tanrı’nın Nefesi”ni taşıyor; o bir parça O!

3) “Önünde secde ederek eğilin!”
En kutsal şey olarak bildiğimiz melekler, insanın önünde secdeye kapanıyor, eğiliyor, saygı gösteriyor.

4) Ne diyor Yaratıcı: “İki elimle yarattığıma.”
Yaratılana gösterilen ihtimamın dile getirilişine bakın!

5) Ve nihayet insan o denli özel, o denli kutsal bir yaratık ki, o güne kadar Allah katında önemli bir mevki sahibi olan İblis kovuluyor ve insan en yüksek makama ulaşıyor.

İşte bu nedenle insan en kutsal yaratık…

*** *** ***

Bunları, Çengelköy’de bir AVM’nin arka kapısında, çöpe atılan sebzeleri ayıklayıp evlerine götürmek için didinen kadınları görünce geçirdim içimden. Boyunları eğikti, mahcuplardı, itilmiş kakılmış olduklarının farkındaydı hepsi.

Gözlerindeki gizli hüznü hemen fark edebiliyordunuz.
İstanbul’un göbeğinde çöpten yemek topluyorlardı.
İnsandı bunlar!
En kutsal yaratıktı!
Sonra Kuran ve İslam üzerinde düşündüm biraz.
“Şekil” uğruna “öz”ün mahvedilişini…
Yoksulların gizli feryadı arşı inletirken, kıldığımız namazları!
Yazıktı!
Ne kadar yazık…

*** *** ***

Evine günde ancak 3 gram kırmızı et götürebilen memur (bir serçeden dahi az),

  • açlık sınırındaki otuz milyon kişi,
  • resmen aç olan milyonlar,
  • işsiz bırakılarak onurlarıyla oynanan milyonlar

Gazetelerde okuduğumuzda bir istatistik gibi geliyor.
Gözünüzle gördüğünüzde ise kaskatı bir gerçek!
İsyan ediyorsunuz her şeye!
İsyandan bütün vücudunuz tir tir titriyor.

Çünkü bu insanlık dışı kahrolası manzara Müslümanlar tarafından infialle karşılanmıyor, doğal addediliyor.
Her şey sanki çok doğalmış gibi algılanıyor. Kimsenin umurunda değil.
Kimse sağa sola saldırıp camı çerçeveyi yerle bir etmiyor!
En kutsal yaratık çöpten yiyecek ayıklıyor, kimsenin umurunda değil!
Kanıksanmış; doğal addediliyor artık! Bu doğallık kahrediyor insanı!

*** *** ***
Müslümanlara uyarımdır: Kıldığınız namazlar boşuna!

İnsanı bir “girdi”den, bir “meta”dan, bir “fire”den ibaret gören kapitalizme, başta AKP olmak üzere Türkiye’yi bu hale getiren düzen partilerine, insanı çöpten yiyecek toplamaya iten bu kahpe düzene karşı savaşmadığınız için (Nisa 75), kıldığınız bütün namazlar boşuna!

Hepsi riya, hepsi sahtekârlık, hepsi ikiyüzlülük!

Bir tarafta öküz gibi yiyerek şiştikçe şişenler, altın, dolar biriktirenler, servetlerine servet katarak adeta tanrılaşanlar, bunun doğal sonucu olarak yeryüzünde kasılarak yürüyenler (Lukman, 18); diğer tarafta onursuzluğa mahkûm edilerek çocukları için çöpten yiyecek toplayan çaresiz anneler…

Sefalet içinde onursuzlaştırılan yoksullar, insanlar!
Söylemedi demeyin; kıldığınız bütün namazlar boşuna!

Allah’ın en kutsal yaratığı çöpten yemek toplarken ve siz bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmadığınız için; bilakis düzen partilerini desteklediğiniz için kıldığınız bütün namazlar boşuna!

İslam’ın eşitlikçi Peygamberini (O’na selam olsun) anarken döktüğünüz o sahte gözyaşlarınız boşuna!
Boşuna!
Allah’a emanet olun…

www.ulusalkanal.com.tr