Etiket arşivi: İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin

Bingöl’de polis aracına mayınlı saldırı: 8 şehit, 9 yaralı

Dostlar,

Bingöl Karlıova kırsalında polis aracına mayınlı tuzak ve 8 çevik kuvvet polisimiz şehit, 9’u da yaralı.

Haydi ezberimizi (ritüelimizi) yerine getirelim :

– Şehitlere Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve milletimize başsağlığı

– Yaralılara acil şifalar.. dileyelim.

İşte ezber böyle bir şeydir.
Aklınız tutulur, başka hiçbir şey düşünemezsiniz.
Robotlaşmış ya da robotlaştırılmışsınızdır.
İşlevi budur ezberin ve kimliksizleştirilmiş ezberci güruhların

Ezber zihinsel soykırımdır..

İktidar o yüzden 4+4+4 ile daha 5 yaşında yavruların beynini ele geçirmek, ezberci eğitim ile zihinsel soykırım uygulamak ve “İmamın ordusunu” yetiştirmek istiyor..

Bu arada ülkenin garibanlarının çoluk çocuğu vatan savunmasında telef oluyor..

Ama yalnız garibanlarının.. Buraya dikkat..

Yöneticilerimizin çocukları imam hatiplerde değil yabancı okullarda okuyor ve
nedense askerliğe elvermiyor sağlık durumları!?

30 bin TL’yi bastıran eline tüfek bile almadan askerlikten bağışık..

Bu parayı bulamayan da ya taranarak 30 kurşun yiyor ya da gövdesi 30 parçaya bölünüyor,
boş tabutla taşınıp, boş kefenle defnediliyor; Afyon’da olduğu gibi..

Afyon’un tarikatçı valisi (İrfan Balkanlıoğlu) açık alanda alkollü içkiyi yasaklayarak 4. Murat’a öykünüyor ve daha yüksek mevkilere yatırım yapıyor fakat ili içinde cephaneliğe sabotaj yapılıyor (CHP başkanı K. Kılıçdarğlu’na göre % 99,5 sabotaj!) ama istihbarat edinemiyor, 25 şehidi engelleyemiyor ?!

Sonra da, bu nasıl bir eğitim, nasıl bir terbiye ve vicdan ise, 25 şehidin cenazeleri memleketlerine yollanırken, “parti parti yolluyoruz..” diyebiliyor.
Ne zavallı bir durum.. mal mı yolluyorsun parti parti Vali bey?

İşte entellektüel birikim, burjuva (?) terbiyesi, şehide saygı bu kadar..
Ama yandaş ya, o yeter..

RT Erdoğan’ın İstanbul Belediyesi takımından İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin de Ankara Kumrular sokaktaki patlamada 5 yitik için “5 adet-tane ölümüz var..” dememiiş miydi? Vatandaşa “takla at da mutluluğunu göreyim..” dememiş miydi Aşkale’de?

Bakan Şahin, CIA görevlisi Angelina Jolie ile makamında sohbet ederken kahkahadan yana devrilmemiş miydi? Yoksa “güzelim” (!) Jolie’ye daha yakından “bakan” mıydı?

İşte Türkiye böyle bir kadro tarafından yönetiliyor.

Bedeli de, artık her gün olağan hale gelen yürekler yakan şehit – yaralanma haberleri..

Necip milletimiz, kömür-makarna-bulgur karşılığı oy veriyor; şehit – gazi olarak bedelini ödüyor..

Ne denli saçma tümceler kuruyoruz hiç düşünüyor muyuz ?

Şehitlere Allah’tan rahmet diliyoruz.. Oysa onların yeri zaten cennet değil mi? Cennete konmak Tanrı’nın en büyük rahmeti değil mi? Eee, bizim rahmet dilememizin ne anlamı var ??

Türkiye kararlılıkla PKK kalkışmasını bitirmek zorunda..

Müzakerenin faturası görüldü..
Güvenlik güçleri dahil, çok yönlü stratejik mücadele.. Başka yolu yok!

Bölge petrol bölgesi ve Sevr’de 1920’de gerçekleştirilemeyen proje 100 yıl sonra,
2020’lerde başarılmak isteniyor.

Bu hususu konferanslarımızda haritalarla yıllarca anlattık durduk Anadolu’da…

Tablonun adı YENİ SEVR !

Sorun masum Kürt hakları vs. asla değil!

AB Kopenhag Ölçütlerinde öngörülenler fazlasıyla tanındı, ne oldu; hep daha fazlası istendi. Oyunun kuralı bu.. Çünkü amaç bu bölgede kukla Kürt devleti kurarak hem jeo-stratejik konumlanma hem de başta petrol olmak üzere yeraltı maden zenginliklerinin yönetimini kuklaları eliyle denetlemek.

Herkesin aynaya bakarak acı gerçekle yüzleşmesi ve ULUSAL BİR SEFERBERLİK içine girmesi zorunlu.

Ama, bu ULUSAL SEFERBERLİK; tablonun sorumlusu ve taşeronu iktidar ile değil;
onu tasfiye ederek..

İvedi misyon, BOP eşbaşkanlığı ile taşeron politikalar güden iktidardan kurtulmak..

Bir kez daha soralım :
Hiç kalbur üstü kesimin çocukları var mı şehit – gazi asker – polis içinde ??

Sevgi, saygı ve acı ile.
Ankara, 16.9.12

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net
===================================================================

Bingöl’de polis aracına mayınlı saldırı: 8 şehit, 9 yaralı

Bingöl-Erzurum Karayolu Karlıova ilçesi Hacılar köyü mevkisinde, çevik kuvvet polis aracının geçişi sırasında, önceden menfeze yerleştirilmiş patlayıcının infilak etmesi sonucu ilk belirlemelere göre 8 polisin şehit olduğu, 9 polisin de yaralandığı öğrenildi.

Bingöl-Erzurum Karayolu Karlıova ilçesi Hacılar köyü mevkisinde, polis aracının geçişi sırasında mayın patladı. Yetkililerden alınan bilgiye göre, Karlıova ilçesindeki bir görevden dönen Bingöl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekibini taşıyan minibüsün geçişi sırasında, Bingöl-Erzurum Karayolu Karlıova ilçesi Hacılar köyü mevkisinde önceden terör örgütü mensuplarınca menfeze yerleştirilmiş patlayıcı infilak etti.

Patlamada, ilk belirlemelere göre, 8 polis memuru şehit oldu, 9 polis de yaralandı. Yaralılar, ambulanslarla Bingöl Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırılıyor. Öte yandan olay yerinde geniş güvenlik önlemleri alındığı gözlendi.

Patlamada şehit olan polislerin kimlikleri belirlendi

Bingöl-Erzurum karayolunda teröristlerce düzenlenen mayınlı saldırıda şehit olan polislerin kimlikleri belirlendi. Karlıova ilçesinde görevden dönen Bingöl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekibini taşıyan minibüsün geçişi sırasında, Karlıova ilçesi Hacılar köyü mevkisinde önceden terör örgütü mensuplarınca menfeze yerleştirilmiş patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan polislerin isimleri ve memleketleri öğrenildi.

Bingöl Emniyet Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, şehitlerin isimleri ve memleketleri şöyle: ”Gökhan Kuzu (Malatya), Fatih Celayir (İstanbul-Fatih) Cuma Mercimek (Hatay-Reyhanlı), Samet Kırcalı (İzmir), Ümit Yıldırım (Trabzon-Araklı), Murat Toprak (Adıyaman-Kahta), Osman Küçükdillan (Konya-Kadınhanı) ve
Şehmus Karakut (Diyarbakır-Lice).”

Yaralı polisler Serkan Kabuk, Ali Kırlar, Muhammet Demir, Caner Gülseren, Zafer Şahinli, Yusuf Özbey ve
Rıza Alper Pınarlı’nın da Bingöl Devlet Hastanesi’nde tedavilerinin sürdüğü öğrenildi.

Öte yandan patlama sırasında yakınlarda bulunan Nur Zelal İslamoğlu adlı bir kız çocuğunun da ayağından yaralandığı, tedavisinin aynı hastanede sürdüğü belirtildi.

Bingöl Valisi Güvençer’den açıklama

Bingöl Valisi Mustafa Hakan Güvençer, yaptığı açıklamada, saldırıda şehit olan polislere rahmet, yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunarak, ”Tüm insanlarımızın başı sağ olsun” diye konuştu.

Sabah saat 09.45 sıralarında Karlıova ilçesindeki bir asayiş görevinden dönmekte olan İl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’ne ait araçların geri dönüşleri sırasında, Hacılar köyü mevkisinde menfeze döşenen patlayıcının infilak ettirildiğini belirten Vali Güvençer, şöyle konuştu: ”Darbe sonucu olay mahallinde ne yazık ki 8 kardeşimizi şehit verdik. 7 yaralımız var. Yaralılarımızdan sadece biri hayati tehlike taşıyor. Saat 11.45 itibarıyla tüm şehit ve yaralılarımız Bingöl Devlet Hastanesi’ne intikal ettirildi. Yaralılarımıza tüm tıbbi müdahaleler yapıldı. Ağır yaralı 1 arkadaşımız yoğun bakım servisinde. 4 saat sonra hekimlerimiz tarafından yapılacak değerlendirme sonrasında gerek duyulursa Elazığ’a sevkini sağlayacağız.”

Güvençer, olaydan hemen sonra yakın çevredeki birliklerin operasyona hazır duruma getirildiğini de belirterek ”Olaydan en geç 45 dakika sonra tüm birliklerimiz olay mahallinde çok kuvvetli bir operasyona başladı. Şu anda devam ediyor. Komutanlarımız olay yerinde operasyonu yürütüyorlar. Çok kısa zaman içerisinde bu lanetlenecek olayı meydana getirenlerin hakkından geleceğimize inanıyorum” dedi.

Patlama yerine uzak olmakla birlikte sıçrayan taşlarla 8 yaşındaki bir kız çocuğunun bacağından yaralandığı bilgisini de veren Vali Mustafa Hakan Güvençer, yaralı çocuğun da Bingöl Devlet Hastanesi’nde tedavi altında olduğunu sözlerine ekledi.

Polis minibüsü çekiciyle Bingöl’e götürüldü

Bingöl-Erzurum karayolunda 8 polisin şehit olduğu, 1 çocuk ve 7 polisin de yaralandığı patlama nedeniyle kapatılan yol, minibüsün çekiciyle kaldırılmasının ardından trafiğe açıldı.

Bingöl-Erzurum karayolu Karlıova ilçesi Hacılar köyü mevkisindeki patlamada şehit olan ve yaralanan polis memurlarının Bingöl Devlet Hastanesi’ne kaldırılmasının ardından güvenlik güçleri olay yerinde inceleme yaptı.

Çalışma nedeniyle yol, yaklaşık 4 saat trafiğe kapandı. Patlamada hasar gören minibüs, yoldan alınarak çekici ile Bingöl’e götürüldü. Yoldaki onarım çalışması sonrasında Bingöl-Erzurum Karayolu yeniden ulaşıma açıldı. Öte yandan, bölgede teröristlere yönelik başlatılan operasyon sürüyor.

Cenazeler otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi

Bingöl-Erzurum karayolunda meydana gelen mayın patlamasında şehit olan polis memurlarının cenazeleri, otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

Bingöl-Erzurum karayolu Karlıova ilçesi Hacılar köyü mevkisindeki patlamada şehit olan ve Bingöl Devlet Hastanesi ile Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi morglarına kaldırılan polis memurlarının naaşları, otopsi için Malatya Adli Tıp Kurumu’na gönderilmek üzere ambulanslara alındı. Ambulanslar, Bingöl Emniyet Müdürlüğü önünden konvoy halinde Malatya’ya hareket etti.

Öte yandan Vali Mustafa Hakan Güvençer, Bingöl Devlet Hastanesi’ne gelerek tedavileri süren yaralı polisleri ziyaret etti ve yetkililerden bilgi aldı.

Şehit polislerin baba ocaklarına ateş düştü

Şehit polis Osman Küçükdillan’ın baba ocağında yas var. Küçükdillan’ın merkez Selçuklu ilçesi Bosna Hersek Mahallesi’ndeki baba evine acı haber, emniyet görevlilerince verildi. Oğlunun şehit haberini aldığında gözyaşları döken baba Mevlüt Küçükdillan’ı yakınları teselli etmeye çalıştı.

Baba Küçükdillan, gazetecilere yaptığı açıklamada, ”Ne diyeceğiz! Şehit olmuş… ‘Vatan sağ olsun’ diyeceğiz. Söyleyeceğim başka bir şey yok” dedi. Baba Küçükdillan, oğluyla en son 3 gün önce görüştüklerini ve şehit olan oğlunun kendisine; ”15-20 kişilik bir ekiple yolları kontrol ediyoruz” dediğini belirtti.

Patlamada şehit olan Osman Küçükdillan’ın (23), iki yıl önce Hatice Küçükdillan ile evlendiği, henüz 1 yaşında Davut isminde çocuğu olduğu ve 2 aydır da Bingöl’de görev yaptığı öğrenildi.

Şehit polis memuru Fatih Celayir’in Elazığ’daki baba evinde hüzün var. Celayir’in Ataşehir Mahallesi Orcikli Sokak’taki evine Türk bayrağı asıldı. Celayir’in evine polis ve sağlık ekipleri geldi.

Elazığ Valisi Muammer Erol, Belediye Başkan Yardımcısı Atik Birici ile Emniyet Müdürü Ayhan Buran, eve gelerek Celayir’in yakınlarına başsağlığı diledi. Celayir’in ailesinin patlamanın ardından Bingöl’e gittiği belirtildi. Şehit polis memurunun yaklaşık 15 gün sonra nişanlanacağı ve Karlıova’nın ilk görev yeri olduğu öğrenildi.

Bingöl-Erzurum Karayolu’nda meydana gelen patlamada şehit olan polis memuru Gökhan Kuzu’nun Mersin’deki baba evinde yas var. Merkez Akdeniz ilçesine bağlı İhsaniye Mahallesi’nde oturan Kuzu ailesine acı haberi, polis ekipleri verdi. Eve gelen polis ekipleri, şehidin babası Ahmet Kuzu’nun memleketleri Malatya’da olması nedeniyle acı haberi annesi Sevli ve evdeki diğer yakınlarına verdi.

Şehidin annesi Sevli Kuzu, polis ekiplerine sarılarak ”Allah sizleri korusun” diyerek gözyaşı dökerken, diğer yakınları da ağıtlar yaktı. Bu arada, zaman zaman baygınlık geçiren anne Sevli ile şehidin teyzesine 112 Acil Servis ekipleri müdahalede bulundu.
Şehit yakınlarının, evin balkonuna dev Türk Bayrağı astığı ve terörü lanetleyen ağıtlar yaktığı gözlendi.

Öte yandan yaklaşık 3 yıllık polis memuru olduğu öğrenilen Gökhan Kuzu’nun 2 ay önce Bingöl’e tayin olduğu bildirildi. Şehidin cenazesinin, ailesinin kararına göre Mersin’de veya memleketleri Malatya’da toprağa verileceği kaydedildi.

Şehit polis memuru Cuma Mercimek’in Hatay’daki baba evinde yas var. Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Yeni mahallede oturan Mercimek ailesinin evine gelen Reyhanlı Kaymakamı Yusuf Güler, Reyhanlı Belediye Başkanı Hüseyin Şanverdi ve İlçe Emniyet Müdürü Murat Berk, şehadet haberini şehit babası Ömer Mercimek’e verdi.

Acı haberi alan anne Ayşe Mercimek, şehidin eşi Mehtap Mercimek (25) kardeşleri ve akrabaları gözyaşlarına boğulurken, evden zaman zaman ağıtlar yükseldi. Şehidin baba ocağı Türk Bayraklarıyla donatılırken, Cuma Mercimek’in 4 yıllık polis memuru olduğu ve 2 ay önce evlendiği öğrenildi.

Şehit polis Ümit Yıldırım’ın Trabzon’daki yakınlarının evine Türk bayrağı asıldı. Karlıova ilçesinde görevden dönen Bingöl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekibini taşıyan minibüsün geçişi sırasında, Bingöl-Erzurum karayolunun Hacılar köyü mevkisinde, terör örgütü mensuplarınca menfeze yerleştirilen patlayıcının infilak etmesiyle şehit olan polis memuru Ümit Yıldırım’ın Trabzon’un Araklı ilçesinde oturan yakınlarının evinde yas var.

Baba evi ilçenin Türkeli köyünde olan Yıldırım’ın, ilçe merkezindeki Merkez Mahallesi’nde oturan teyzesi Emine Bacıoğlu’nun evine Türk bayrağı asıldı. İki yıllık polis memuru olan Yıldırım’ın şehit olduğu haberini, birlikte yaşadığı Bacıoğlu’nun evinde duyan anne Zinnet Yıldırım ve yakınları gözyaşlarını tutamadı.

Türkeli Köyü Muhtarı Hasan Taşkın da olay nedeniyle büyük üzüntü yaşadıklarını belirterek, küçük yaşta babasını kaybeden Yıldırım’ın annesi tarafından büyütüldüğünü söyledi.

Bekar olan şehit Yıldırım’ın, 2 kız kardeşinin bulunduğu, erkek kardeşi Yakup Yıldırım’ın ise bir süre önce Samsun’daki trafik kazasında öldüğü öğrenildi.

Şehit polis memuru Samet Kırcalı’nın (28), İzmir’deki baba evinde hüzün yaşanıyor. Karşıyaka ilçesi Yalı Mahallesi’nde oturan Kırcalı ailesine, Bingöl’de görev yapan oğulları Samet Kırcalı’nın şehadet haberi, Karşıyaka Kaymakamlığı ve İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkililerince verildi.
Şehit haberinin alınmasının ardından Kırcalı ailesinin oturduğu apartmanın pencere ve balkonları,
komşuları tarafından Türk bayraklarıyla donatıldı.

Baba Şaban Kırcalı, oğlunun şehit haberinin duyulmasıyla ziyaretçi akınına uğrayan evlerinde taziyeleri kabul ediyor. Şehit Kırcalı’nın, Kocaeli Üniversitesi mezunu olduğu ve 1,5 yıl önce girdiği polislik sınavıyla mesleğe Bingöl’de başladığı öğrenildi. Mart ayında Duygu Kırcalı ile hayatını birleştiren şehit Samet Kırcalı’nın, eşiyle birlikte Bingöl’deki lojmanlarda ikamet ettiği kaydedildi.

Şehit Kırcalı’nın son olarak 50 gün önce bir yakınlarının cenaze törenine katılmak üzere İzmir’e geldiği ve ailesiyle görüşme imkanı bulduğu öğrenildi.

(16 Eylül 2012, Cumhuriyet portalı)

AKP’yi Dibe Çeken 5 Alan, 5 Bakan

Mustafa Sönmez

AKP’yi Dibe Çeken 5 Alan, 5 Bakan
(http://mustafasonmez.net, 5.9.12)

Hızla zaviye kaybeden AKP rejiminin kimyasını bozan 5 temel sorun alanından söz etmek mümkün. Haliyle, bu sorun alanının sorumlusu 5 bakan için de inişin baş aktörleri ifadesini kullanmak yanlış olmayacaktır. Muhalefetin etkin mücadelesi ile ivme kazanabilecek AKP’nin inişinde öne çıkan alanları ve sorumluları şöyle sıralanabilir:

1- Dışişleri ve Davutoğlu: AKP rejiminin en çok kan kaybettiği alanı dış politika oluşturuyor. “Komşularla sıfır sorun” sloganıyla ortaya çıkıp bütün komşularla sorunlu hale gelen Türkiye, özellikle Suriye meselesini bir “iç mesele” durumuna sokarak
ayağına da kurşun sıktı. Bu sorunlu alanın baş aktörü Davutoğlu’nun, uluslararası toplumu Suriye’de tampon bölgeler kurmaya zorlama ve Şam rejimini bu yolla devirme stratejisi, geçen perşembe New York’taki BM toplantısında çöktü. Türkiye’nin tampon bölge talebi kabul ve destek görmedi. Sayılarının kısa sürede 200 bini bulması muhtemel sığınmacılarla Türkiye baş başa kalacak. Sığınmacı sayısı Türkiye’nin taşıma haddini aşınca bunlar, bir yandan kamu bütçesine büyük yük oluşturacak, gelenleri almama halinde Davutoğlu diplomasisinin “insani kılıf”ı da patlayacaktır. Ortadoğu’da değişim dalgasını yönetmeye, bölgesel düzenin öncüsü olmaya cüret etmiş bu Bakan ne ihtiyatlı davranmayı bildi, ne nüans, ne ölçü tanıdı… Zücaciye dükkânına girmiş fil gibi… AKP’ye maliyeti az buz değil. Topluma çıkardığı fatura ise kabarık; Daha da kördüğüm olmuş bir Kürt sorunu, Şiilerin düşmanlığı, içeride tırmanmış bir Alevi-Sünni gerilimi…

2- İçişleri ve İNŞ: AKP rejimini aşağı çeken ikinci sorun alanı İçişleri ve onun ünlü bakanı İNŞ yani İdris Naim Şahin. Her demeci büyük gaflarla dolu olan İçişleri Bakanı, özellikle Kürt sorununa artan “güvenlikçi yaklaşım”la iç siyaseti ve bakanlığını
mızrak başı yaptı. Hakkâri’deki ilginç gövde gösterisi halkın tepkisi ile karşılaşınca kent merkezi karıştı. Çatışma çıkınca Şahin bir dükkâna sığındı. Hakkâri ziyaretini eleştiren köşe yazarlarını da tehdit etti. Köşe yazarları için

“Ağzına tıkarım o yazıları senin” diyen Şahin,

gazetecilere, “Siz nerede askerlik yaptınız? Yaptınız mı? Yaptıysanız nerede yaptınız? Siz namlunun ucundan hiç baktınız mı? Karşıdaki namlu size hiç doğrultuldu mu?
Allah aşkına bilmeden mi yapıyorsunuz, yoksa korkarak mı yapıyorsunuz?” dedi.

Gaziantep’te yaşanan saldırının ardından BDP il ve ilçe başkanlıklarına yönelen saldırılara İNŞ, şu sözlerle arka çıktı:

“Gaziantep’te olay anını müteakip sıcak saatlerde, halkımızın bir tepkisi ortaya çıktı. Bunlar terör örgütüne, onun eylemlerine duruş açısından beklediğimiz, hatta doğru bulduğumuz tepkilerdir, duyarlılığın ifadesidir.”

İNŞ’yi tarihe geçirecek en önemli olay biber gazı ile ilgili ifadesi. Gaz bombasının tamamen doğal bitkilerden imal edildiğini, bir zararı olmadığını ve biber gazı nedeniyle herhangi bir ölüm yaşanmadığını iddia etti. İNŞ’ye kendi partilileri bile tahammül edemiyor.

3- Eğitim ve Ömer Dinçer: AKP rejminin eline ayağına dolanan 4+4+4 laiklik karşıtı
eğitim projesi, rejimi ve bakanı Ömer Dinçer’i fena sıkıştırıyor. Dinçer, bir kargaşa olduğunu kabul ediyor ve ekliyor; “Kargaşa var ama bu bizim yaptıklarımızla ilgili değil. Kargaşa var ama ciddi problem yok. Kargaşayı bizim ne yaptığımızı anlamayan sözde eğitim uzmanları çıkarıyor. Normal vatandaşlarımızın çoğu bizi destekliyor. Biz istemiyoruz ama vatandaş 60 aylık çocuğunu bile okula göndermekten yana. Eleştirilerin bir kısmı PKK kaynaklı. Çocuklarımızı erken yaşta okula alıp Türkçe öğreteceğiz, onları hayata hazırlayacağız. ‘Rapor dahi almayın’ diyenler PKK yanlıları. Bunu önlemek istiyorlar. Bir de laikçi kesim de bu reformdan rahatsız oluyor”. Eğitimdeki fiyasko, muhalefeti yükseltiyor.

4-Sağlık ve Recep Akdağ: Sağlıkta Dönüşüm adıyla başlatılan sağlığın piyasalaşması, ticarileşmesi, özelleşmesi sürecinde, başta yolunda gider gibi görünen, hatta AKP’ye umulmadık oyları taşıyan her şey, tersine döndü. Halka daha kolay ve ucuz sağlık hizmetine erişme iddiasıyla çıkılan yolda, doktor ve yardımcı sağlık personelinin iş yükü ağırlaştırılıp esnekleşme ile hakları budanırken SGK, bütçeden sürekli kaynak çeken bir kurum durumuna düşürüldü. Özel hastanelerce hortumlanan kamu kaynakları bütçe açıklarını büyütünce Sağlıkta Dönüşüm’ün de sonuna gelindi. Şimdi enkaz nasıl toparlanır, bunun arayışı hâkim. Hastalar daha çok “cepten öde” emrivakisi ile karşı karşıya kalıyorlar. SGK’nin açıkları büyüdükçe büyüyor. Özel hastanecilikte de küçük balık, büyüklere yem olmaya devam ediyor. Bütün bunlar artan ölçüde tepkilere neden oluyor.

5-Dış ticaret ve Zafer Çağlayan: Ekonomide tekne, en çok ihracat tarafından su almaya başladı. AB’nin ihracattaki payı % 34’ün altına düştü. Bu kayıp, Ortadoğu ve BDT pazarlarından ise kolay kolay telafi edilemiyor. İhracatçı, izlenen düşük kur politikasından, ihracatçının kullandığı kredilerin faizlerinin yüksekliğinden,
ithalatın yıkıcı etkisinden şikâyetçi ve Zafer Çağlayan’ı, içi boş demeçler verip,
yerli yersiz efelenip ortalıkta yalancı pehlivan gibi dolanıp gün öldürmekle eleştiriyor. İran’dan yapılan enerji ithalatının ödemesini, altınla Halkbank’a yaptıran Çağlayan’ın bunu altın ihracatı olarak göstermekte ısrar etmesi ise bütün dış ticaret ve büyüme verilerini kirleterek dışarıya karşı Türkiye’yi şaibeli bir ülke durumuna sokuyor.
***

Bildiğimiz RTE, bu sorunlu beş alanının aktörleri bakanlarını bir kabine değişikliği ile harcar mı? Kan değişimine, onunla birlikte politika değişikliğine gider mi?
Kolay değil. Çünkü bu kendisini inkâr ve temel politikalarının iflasını ikrardan başka bir anlam taşımaz. Bu 5 sorunlu alan ve bakanlarının tasfiyesi, AKP’nin çöküşünün
ilanı demektir. Ancak başlayan bu geri sayışın da dönüşü kolay değil.