Adana Şehir Hastanesi
Sağlık Bakanlığına devredilmelidir!
(http://www.ttb.org.tr/haber_goster.php?Guid=1a7b3f5e-9e09-11e7-9b55-2e09a00a5177, 20.9.17)
(AS: Bizim kapsamlı katkımız yazının altındadır..)
Adana Şehir Hastanesinin açılışı yapıldı. Adana Şehir Hastanesinin açılması nedeniyle kapatılan Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin tüm personelinin, 08.09.2017 tarih ve 1718 Bakanlık Oluru ile kuruluşuna onay verilen Adana Şehir Hastanesine nakline karar verildi.
Adana Şehir Hastanesinin ihale ilanına göre, şirketler; görüntüleme, laboratuvar ve diğer tıbbi destek hizmetleri ile bilgi işlem, sterilizasyon, çamaşır, temizlik, güvenlik ve yemek dahil olmak üzere destek hizmetlerinin sunumunu, sağlık hizmetleriyle uyumlu ve Bakanlık onayını alacak ticari alanların yapım ve işletilmesini de üstleneceklerdir.
Ancak, Adana Şehir Hastanesi için Sağlık Bakanlığı ile şirketler arasında imzalanan sözleşme “ticari sır” kabul edilerek kamuoyuna açıklanmamaktadır. Dolayısıyla, şirketlerin hangi sağlık hizmetlerini sunacağı, bu hizmetlerde kamu çalışanlarının da yer alıp almayacağı, alacaksa işleyişin nasıl olacağı ve şirketlerin Sağlık Bakanlığına fatura ettiği işlemler için yapılacak ödemelerin kapsamı bilinmiyor.
Adana Şehir Hastanesine nakledilen kamu çalışanlarının, şirketler tarafından verilecek hizmetlerde hangi statüde çalışacakları bugüne dek açıklanmadı. Bu birimlerde çalışacak kamu çalışanlarının döner sermaye ek ödemelerinin hangi hesaplamaya göre belirleneceği bilinmiyor. Şirketlerin işleteceği alanlardaki kamu çalışanlarının bu hastanelerde kalıp kalamayacağı belirsiz. Adana Şehir Hastanesinin açılması nedeniyle kapatılacak hastane ya da birimlerde çalışan kamu çalışanlarının, Adana ilinde, merkezde çalışabilecekleri bir kamu sağlık tesisi kalacak mı, bu da bilinmiyor.
Öte yandan, Sağlık Bakanı onayı ile personelin tamamının Adana Şehir Hastanesine nakledilmesi, hukuksal açıdan sorunlu bir durumdur. Adana Şehir Hastanesi’nin statüsü 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun kapsamında yer alan birimlere karşılık gelmiyor. Bu hastane, 217 sayılı “Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname”nin 2. maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlardan da değildir. Dolayısıyla devlet memurlarına ilişkin genel düzenlemeler ya da Sağlık Bakanlığına özel atama ve yer değiştirmeye ilişkin kurallarla bu tesise devlet memurlarının nakillerinin uzun vadede (AS: erimde) sorun yaratacağı açıktır.
Kamu çalışanlarını şirket yetkilileriyle karşı karşıya bırakan, kamu çalışanlarının özlük haklarında kayba neden olacağı şimdiden belli olan bu yapı, sağlık hizmeti sunumuna elverişli değildir. Kamu çalışanlarının bu hastanede çalışmaya zorlanmaları kabul edilemez.
Hastanelerin
– kamusal niteliğinin korunması,
– eşit, ücretsiz, erişilebilir, nitelikli bir sağlık hizmeti verilmesinin yolu
– sağlık alanındaki özelleştirme uygulamalarından vazgeçilmesiyle mümkündür.
– Adana Şehir Hastanesi’nin Sağlık Bakanlığına devredilmesi gerekir.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi
=====================================
Dostlar,
Bizim de üyesi olduğumuz TTB’nin (Türk Tabipleri Birliği) değerlendirmelerine tümüyle katılıyoruz. Site okurlarımızı bıktırmaktan endişe ederiz ancak
- ŞEHİR HASTANELERİ ülkemiz için MÜTHİŞ BİR SOYGUN HATTA TALANDIR!
AKP iktidarını, Sağlık Bakanlığını uyarmaktan yorulduk.
Hiçbir biçimde karşı görüşler dikkate alınmıyor ve bildiklerini katı bir inat ve ısrarla uyguluyorlar. Hatayı anladıklarında genellikle çooook geç oluyor..
Şimdilerde Aile hekimliği ve TSM (Toplum Sağlığı Merkezi) yapılanmasının ciddi sorunlarını gördüler ve doğan aksaklıkların, hizmet açığının giderilmesi için bir de HSM’ler (Halk Sağlığı Merkezi) kurma yoluna gittiler. Bu girişimi Yönetmelik ile düzenleyerek Yasa (ya da Tüzük) ile verilmeyen bir yetkiyi kullanarak İdare olarak Yasama’nın yetkisini gasp ettiler. TTB’nin dava açmasıyla HSM kuran Yönetmelik Danıştayca iptal edildi. Hep yapageldikleri gibi göstermelik bir değişiklikle benzer (aynı!) yönetmeliği yürürlüğe koymadılar bu kez. Hazır ellerinde iken bir OHAL KHK’sına da eklemediler!
HSM kurulumu zaten Aile Hekimliği – TSM biçimindeki hizmeti yersiz parçalayan ikili yapının daha da parçalanması demekti.
Ayrıca, 694 s. OHAL KHK ile (RG : 25.08.2017) önemli değişiklikler yapıldı Sağlık Bakanlığı örgütlenme yapısında; ki bu yapı da 02.11.2011 günü çıkarılan 663 sayılı KHK (Kanun Hükmünde Kararname) ile çatılmıştı. Yine olağan dönemde, TBMM açıkken, Meclisten geçmeyen bir mevzuat düzenlemesi ile Bakanlar Kurulunca yapılmıştı. Sıkılmayın ama ondan önceki Bakanlık yapısı ise 12 Eylül döneminde 1983’te 181 sayılı KHK ile kurulmuştu. Oysa Büyük Atatürk döneminde 1936’da çıkarılan 3017 sayılı yasa ile Sağlık Bakanlığı çok önemsenmişti. Üstelik Osmanlı’da İçişleri Bakanlığına bağlı bir genel müdürlük iken, ilk Meclisin açılmasını izleyen 10. günde çıkarılan 3. yasa ile Sıhhat ve İçtimai Muavenet (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı) kurulmuştu Kurtuluş Savaşının ortasında..
Günümüzde “Sosyal Yardım” bu Bakanlıktan ayrıldı..663 s. KHKNereye ile (2011’de) hastaneler Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlandı. Aynı KHK ile yataksız kamu sağlık birimleri (1. Basamak) Türkiye Halk Sağlığı Kurumu’na bağlanmıştı.
694 s. OHAL KHK’si ile bu yapı da değiştirildi.. Yaz boz tahtası.. Adı geçen 2 Birim yeniden Genel Müdürlük statüsüne indirildi. Hastanelerin yönetimi de yeniden Başhekimlere verildi.
Nereye varacağız bu gidişle??..
Birileri AKP iktidarı ile oynuyor korkarız.. Hem de feci biçimde..
Ülkemiz ve insanımız neredeyse kobay edildi bu emperyal güdümlü yönetimle.
- Türkiye’nin ivedi olarak ULUSAL SAĞLIK POLİTİKALARINA dönmesi gerek..
Sevgi ve saygı ile. 26 Eylül 2017, Ankara
Dr. Ahmet SALTIK
Ankara Üniv. Tıp Fak. – Mülkiyeliler Birliği Üyesi
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com