4 NİSAN 1953.. DUMLUPINAR DEBİZALTISININ BATMASI VE 81 DENİZ ASLANININ ŞEHİT OLMASI..
(AS: Bizim katkımız yazının altındadır..)
Bu gece saat 02:10’da hala uyanıksanız 4 Nisan 1953 günü saat 02:10’da batan D-6 borda numaralı TCG DUMLUPINAR denizaltı gemimizde şehit olan 81 vatan evladını kalbinizden geçirin.
Sigara içiyorsanız bir ataş alıp yakın. Ya da şu türküyü söyleyin;
Ah bir ataş ver.
NEDEN Mİ?
Bu yaşanmış öykü; ölüme giderken bile morallerinden hiçbir şey yitirmeyen,
- “Biz ölsek de VATAN SAĞOLSUN”
diyebilen Deniz Aslanlarının öyküsüdür …
68 yıl önce…
4 Nisan 1953, saat: 02.15…
Yer: Çanakkale Boğazı…
Naraburnu açıkları…
Uzun ve yorgun bir seferden dönen Dumlupınar denizaltısı, Naraburnu açıklarında İsveç bandıralı Naboland şilebiyle çarpıştı.
Sessiz, soğuk ve karanlıktı gece.
Dumlupınar denizaltısı başından aldığı şiddetli darbeyle birkaç saniye içinde sulara gömüldü.
Gemideki 81 kişilik mürettebattan sağ kalan 22 kişi, geminin arka bölümündeki torpido dairesine sığındı.
Mahsur kalanların su yüzüne fırlattıkları telefon şamandırasıyla denizaltıyla temas kuruldu.
Sağ kalan 22 kişiyi kurtarmak için herkes seferber oldu.
Bu arada oksijeni idareli kullanmaları için aşağıdakilere gerekmedikçe konuşmamaları, şarkı-türkü söylememeleri, sigara içmemeleri söylendi.
Ancak, saatler süren kurtarma çalışmalarının sonunda, umutların tükendiği anda, karanlıkta bekleyen 22 kişiye her şey yine aynı sözcüklerle anlatıldı:
“Konuşabilirler, türkü söyleyebilirler, hatta cigara bile içebilirlerdi…”
Çünkü batan denizaltının kurtarılma umudu tükenmişti, içindeki 22 kişiyle birlikte sonsuza dek derin sularda kalacaktı.
O günlü teknoloji ve vinçlerin gücü yetmemişti denizaltıyı kaldırmaya.
Zaten artık batan denizaltıda oksijen de bitmek üzereydi.
Şamandıradaki telefon hattının öbür ucundan tüm Türkiye, denizaltında tevekkülle ölüme yatmanın hüzünlü ama başı dik türküsünü dinledi:
“Ah bir ataş ver, cigaramı yakayım,
Sen salın gel ben boyuna bakayım
Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği…
Yanık olur anaların yüreği
Ah vur ataşı gavur sinem ko yansın
Arkadaşlar uykulardan uyansın
Uzun olur gemilerin direği
Ah çatal olur efelerin yüreği…
Yanık olur anaların yüreği…”
Bu türküden sonra son sözleri şu olur 22 KAHRAMAN ASLAN’IN.
“Biz ölsek de VATAN SAĞOLSUN“…
Allah rahmet eylesin mekanları cennet olsun.🇹🇷
Bu türküyü dinlerken artık bir kez daha iyi düşünün o 22 VATAN EVLADINI.
==================================
Dostlar,
İletiyi yollayan Köksal Özenç dostumuza şükran ile.
Ülkemizin yaşamsal hak ve çıkarlarına sahip çıkan, Atatürk devrim ve ilkelerini savunan 103 emekli amiralimiz, o kahraman Deniz Aslanlarının çocukları – torunlarıdır.
Yaptıkları asla ve asla suç değil, tam tersine vatana ihanet suçu işleyenleri, buna yeltenenleri uyarma tarihsel görevidir.
Üstelik bu görev Anayasa’nın başlangıç bölümünde her yurttaşa verilen Anayasal düzeni koruma – kollama görevidir:
Anayasa, Başlangıç, son tümce :
- TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet
sevgisine emanet ve tevdi olunur.
.. emanet ve tevdi olunan Anayasa ve kurduğu düzen ile savunduğu temel ulusal değerlerdir.
102 kahraman emekli amiral tam da bunu yapmışlardır ve yapmakla da yükümlüdürler her yurttaş gibi. Bu kaçınılmaz yurttaşlık görevi bütünüyle meşrudur, hukuksaldır, elbette 316. madde dahil, TCK’nın hiçbir maddesi üzerinden suçla ilintirilmesi olanağı yok – tur!
103 emekli amiralin ellerinde darbe yapacak olanak ve araçları yoktur.
- Asıl sivil darbeyi AKP = RTE yapmaktadır.
Korku dağları sarmıştır ve AKP = RTE iktidarı sineğin kanadından bile ürküye (paniğe) kapılacak ölçüde suça bulaşmıştır. Bu 4 koldan anormal zalim tepki de gerçekte suçluların telaşından ve kamuoyuna gözdağı verme boşuna çırpınışından başka hiçbir şey değildir..
Sevgi ve saygı ile. 05 Nisan 2021, Ankara
Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, MSc, BSc
Ankara Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı (E)
Sağlık Hukuku Uzmanı, Siyaset Bilimi – Kamu Yönetimi (Mülkiye)
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik twitter @profsaltik