Etiket arşivi: büyük kurtarıcı ATATÜRK

GERÇEKLER KONUŞULSUN ARTIK

GERÇEKLER KONUŞULSUN ARTIK

Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı

Müslümanları ve Türk Devletini soyan Tarikatlar, Cemaatler, onların hamisi AKP, yani iki kelime ile söylemek gerekirse “İhvancı Bademler” algı operasyonu yapmakta çok ustadır.
28 Şubat 1997 tarihinde yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında alınan kararları, sonrası yaşanan olayları gerçeğinden saptırdılar ve Türk Milletine yalan söylediler.

Önce 28 Şubat 1997’de MGK’da alınan kararlarının en önemlilerini bir daha hatırlayalım ve Türk Milletine soralım; Sizler bu kararlara karşı mısınız?

-Anayasamızda Cumhuriyetin Temel Nitelikleri arasında yer alan ve yine Anayasanın 4’üncü maddesi ile teminat (AS: güvence) altına alınan “Laiklik İlkesi” büyük bir titizlik ve hassasiyetle (AS: duyarlıkla) korunmalıdır.
-Tarikatlarla bağlantılı özel yurt, vakıf ve okullar, devletin yetkili organlarınca denetim altına alınarak, Tevhid-i Tedrisat Kanunu gereği, Milli Eğitim Bakanlığına devri sağlanmalıdır. (Şimdi bu yurtlarda her türlü taciz, tecavüz yaşanıyor. Kimse müdahale edemiyor. Çocuklar, sağlıksız binalarda cayır-cayır yanıyor!)
-Genç kuşakların körpe dimağlarının öncelikle Cumhuriyet, Atatürk, Vatan ve Millet sevgisi, Türk Milletini çağdaş uygarlık düzeyine çıkarma ülkü ve amacı doğrultusunda bilinçlendirilmesi ve çeşitli mihrakların etkisinden korunması bakımından;
a) 8 yıllık kesintisiz eğitim, tüm yurtta uygulamaya konulmalı.
b) Temel eğitimi almış çocukların ailelerinin isteğine bağlı olarak devam edebileceği Kur’an kurslarının, Milli Eğitim Bakanlığı sorumluluğu ve denetiminde etkinlik göstermeleri.
-Varlıkları 677 sayılı yasa ile men edilmiş, Anayasanın 174’üncü maddesinde yazılı, tarikatların ve bu yasada belirtilen tüm unsurların faaliyetlerine son verilmeli;
toplumun demokratik, siyasal ve sosyal hukuk düzeninin zedelenmesi önlenmelidir.
-Çeşitli nedenlerle verilen, kısa ve uzun namlulu silahlara ait ruhsat işlemleri polis ve jandarma bölgeleri esas alınarak yeniden düzenlenmeli, bu konuda kısıtlamalar getirilmeli, özellikle pompalı tüfeklere olan talep dikkatle değerlendirilmelidir.
Büyük kurtarıcı Atatürk’e karşı yapılan saygısızlıklar ve Atatürk aleyhine işlenen suçlar hakkındaki 5816 sayılı yasanın istismarına fırsat verilmemelidir…

28 Şubat’a “Darbe” diyen Bademler ve konuyu derinliğine incelemeden aynı kanaatte olduklarını söyleyen aydınlara kimi şeyler anımsatmak gerek;

28 Şubat darbe midir?

Bu nasıl bir darbedir ki, Cumhurbaşkanı – Başbakan – Bakanlar yerlerinde, TBMM açık ve görevde – Anayasa ve yasalar yürürlükte – Partiler kapatılmamış – Sıkıyönetim ve Olağanüstü hal ilan edilmemiş, Sıkıyönetim Mahkemeleri kurulmamış – Askeri Konsey yok… yönetim seçilmiş sivillerin elinde.
Basın hür ve özgür. Hiçbir yayın organına baskı, tehdit yok.
28 Şubat’ta, hepsi Yargı Kararlarına bağlanarak yalnızca 3225 kişi işten çıkarılmıştır. Ordu’dan 243’ü FETÖ’cü olmak üzere toplam 753 kişi atılmıştır.
(Şimdi, haklarında mahkeme kararı olmadan, KHK ile 150 binden çok kişi işinden çıkarılmış, açlığa mahkum edilmiştir. Esas FETÖ’cüler ise AKP’dedir.)

  • 28 Şubat, Laik Cumhuriyetin-demokrasinin-hukuk devletinin korunmasını sağlamış, karşı devrimci yobazların tekerine çomak sokmuştur.

Dönemin Başbakanı Erbakan, 28 Şubat MGK toplantısından sonra aynen şunları söylemektedir:

  • “Duyduğum büyük sevinci ifade etmek istiyorum. MGK toplantısında saatlerce Türkiye’mizin her türlü meselesini baştan sona gözden geçirdik. Bütün konularda tam bir görüşbirliği içinde olduğumuzu gördük. Hükümetiyle, Askeriyle devletin zirvesi birlik ve beraberlik içindedir.”

Erbakan, 28 Şubat’tan sonra 14 yıl yaşadı. Aktif siyaset yaptı, Genel Başkan oldu. Bir tek gün, “Bana zorla imzalattılar, istifaya zorladılar” demedi!

Laiklik ilkesi bugün ayaklar altında!

  • Kaçak Kuran kursu açmak AKP tarafından suç olmaktan çıkarıldı.
  • Milyondan fazla bebe, 10 binden çok kaçak kursta, tarikat yurtlarında “Cumhuriyet Düşmanı” olarak yetiştiriliyor.
  • Büyükleri ise silahlanıyor! Geçen yıl 2 milyon pompalı tüfek satıldı.
  • Emniyet Genel Müdürlüğü zimmetinde olan 106 bin silah kayıp!

B u   s i l a h l a r   k i m e   k a r ş ı   k u l l a n ı l a c a k ?

“Refahyol hükümeti, Asker istediği için veya Milletvekilleri satın alındığı için yıkıldı” yalanını söyleyen, ailece yolsuzluğa ve rüşvete bulaşmış Çiller’e de sözümüz şudur :

Refahyol Hükümeti kurulmadan Çiller’i TBMM Grup toplantısında ve GİK toplantısında ikaz etmiş ve demiştik ki; “Türk Milleti size ‘Ben Atatürk’ün ürünüyüm’ dediğiniz için oy verdi. Siz, Erbakan’ı yani İhvan’ı Başbakan koltuğuna oturtamazsınız. Oturtursanız, bu partiyi başınıza yıkarız!”

Bir avuç Vatansever Atatürkçü Milletvekili bir araya geldik ve Refahyol’u yıktık. Tıpkı şimdi AKP’yi yıkacağımız gibi! (İhvan’ın ne olduğunu bilmeyen Çiller, bize “İlhan da kim? Ben onu tanımıyorum” dedi!)

8 yıllık kesintisiz eğitim Refahyol Hükümetinin programında vardı!

Erbakan bu programı TBMM’de okudu! Dönemin Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam (DYP) daha sonra AKP’ye geçti ve 8 yıllık kesintisiz eğitime son veren ve tüm okullarımızı İmam Hatip’e çeviren yasaların hazırlığını yapmak üzere TBMM Milli Eğitim Komisyonu Başkanı yapıldı…

Bugün, 28 Şubat’a “Darbe” diyen, Çiller’in mallarını şehit analarına bağışlatacağına söz veren dönemin İçişleri Bakanı Akşener’e gelince;

MGK Toplantısında ağzını dahi açmamış, ertesi gün MGK kararlarını anında imzalamış ve (070674) sayılı Bakanlık Genelgesini tüm Vali ve Emniyet Müdürlerine göndererek, MGK kararlarının derhal uygulanması emrini vermişti.
***
Aziz Türk Milleti;

Siyasette hiçbir şey gizli kalmaz. Bugünün muktedirleri yarının mahkumları olabilir. Bugünün ezilenleri yarın iktidar olup “Devr-i Sabık” yaratabilir.
DOĞRU Partililer olarak, biz Cumhuriyetimizin ve Demokrasimizin gönüllü koruyucularıyız.
Fakat siz de lütfen kaderinize el koyun ve DOĞRU Partiyi, milyarlarca Dolar sahibi tarikat ve cemaat artıklarının şerrinden koruyun.

Her zaman sivil Kuvayı Milliye mücadelesi verecek DOĞRU Partilileri bulamayabilirsiniz…

  • Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene…

Sağlık ve başarı dileklerimle, 28 Şubat 2021

Tarikat – Cemaat Denen Ortaçağ Artığı Örgütlenmenin Demokraside Yeri Olabilir mi?

Tarikat – Cemaat Denen Ortaçağ Artığı Örgütlenmenin
Demokraside Yeri Olabilir mi?

portresi_sapkali

 
Prof. Dr. Özer OZANKAYA
ADD Eski Genel Başkanı

 

AKP en üst düzey yöneticilerinin 2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu‘nda
“Gülen hareketi etkinliklerini” engelleme kararı alınmasına karşı çıkamamış olmaları tarikat – cemaat denilen Ortaçağ artığı örgütlenmenin demokrasi düzeninde
meşru yeri olmadığının kendileri tarafından bile pek iyi bilindiğini gösteriyor.

Muhalefet, basın, üniversiteler, sanat insanları ise, uzun süreden beri cemaat – tarikat örgütlenmesinden sanki meşru örgütler imiş gibi söz edilmesine seyirci kalıyorlar.

Bugün bile bu “cemaat – tarikat” terimleri demokraside yeri olan kuruluşları anlatıyormuş gibi kullanılmakta devam ediyor. Yazık.

Oysa büyük kurtarıcı ATATÜRK bu gerçeği, 90 yıl önce ve Sünnisi ve Alevisiyle
tüm tarikatları kapsayacak biçimde, Ulusuna duyurmak üzere şöyle haykırmıştı :

  • “EFENDİLER ve EY ULUS! İYİ BİLİNİZ Kİ, TÜRKİYE CUMHURİYETİ ŞEYHLER, DERVİŞLER, MÜRİTLER, MANSIPLAR ÜLKESİ OLAMAZ.
    EN DOĞRU, EN GERÇEK TARİKAT (=YOL), UYGARLIK TARİKATIDIR.
    UYGARLIĞIN BUYURDUĞUNU ve İSTEDİĞİNİ YAPMAK, İNSAN OLMAK İÇİN YETERLİDİR. TARİKAT BAŞKANLARI, HEMEN BU DEDİĞİM GERÇEĞİ BÜTÜN AÇIKLIĞIYLA KAVRAYACAK ve KENDİLİKLERİNDEN,
    HEMEN TEKKELERİNİ KAPATACAK, MÜRİTLERİNİN ARTIK ERGİNLİĞE ULAŞMIŞ OLDUKLARINI ELBETTE KABUL EDECEKLERDİR.”

AKP bile, yargı dahil temel anayasal kurumları AKP’lileştirinceye değin,
“irticayla mücadele”nin demokrasinin gereği olduğuna karşı çıkamamış iken,
başta muhalefet, basınımızın değerli yazarları, seçkin sanat insanlarımız,
üniversite öğretim üyelerimiz … Cemaat – tarikat örgütlenmelerinin
demokraside meşru yeri olamayacağını
, gerekçeleriyle toplumumuzun
bütün kesimlerine açikla(ya)mamış olmaları, çok acı, çok üzücü,
ulus ve ülkemiz için çok yıkıcı sonuçlar vermiştir ve vermektedir.

(Bkz. Özer Ozankaya, Cumhuriyet Çınarı, Cem yay.)
(http://www.add.org.tr/index.php/makaleler/1073-demek-ki-neymis, 1.12.13)