Etiket arşivi: BEN

YILMAZ ÖZDİL: YEDİ KAMYON DOLUSU PARA


Dostlar
,

Yılmaz Özdil‘den müthiş bir yazı..

Başbakan R.T. Erdoğan’ın SABAH gazetesini kurtarmak (!) için birilerine ihale vaadi ile özel “salma” salarken bu “seçkin” kişiliklerin aralarında geçen dehşet verici konuşmalar!

Bu “gazete” (?) zaten birkaç yıl önce, devlet bankasından güvencesiz 750 milyon dolar kredi ile Başbakan’ın yakınlarına ikram edilmişti.. Kredi ödenemeyince “sorun” (!) doğdu anlaşılan.. Eee, koca Başbakanın yakınlarının şirketleri, ceridesi (gaz tenekesi!) batabilir mi? Banka alacağı için haciz yürütebilir mi, haddine mi?

S. Demirel‘in söylemiyle Demokrasilerde çare tükenir mi??

Bunlardan “Nihat”, “..daha gör bak diyor..”

  • bu milletin a..ına koyacağız diyor!

Eğer Yüce Tanrı’nın adaleti varsa bu alçaklara haddini mutlaka ama mutlaka bildirecek;
dünyayı başlarına yıkacaktır. Ve artık daha fazla gecikmeden..
Sabrımız kalmadı..

İğrenç projelerini mutlaka engelleyecektir..

Bu millet, birtakım gelmiş geçmiş en sefillerin

  • ..”bu milletin a..ına koyacağız..” 

diyerek aşağılayabilecekleri bir güruh – sürü asla değildir..

Ben değilim.. Bu sözleri sahiplerine iade edecek terbiye yoksunluğu içinde de değilim.

Allah belanızı versin sonuna dek… diyorum.. Topunuzun hem de..
Bütün kalbim, gönlüm, hücrelerimle ürpererek ve isyan ederek bunu diliyorum..

“Malsahibi” 3 maymunu oynarsa ben istifa ediyorum..

Kurulu – yıkılmış düzenin adaleti (nerede??) bir yana;
İlahi adalet daha da ayağını sürürse, milletin meşru direnme – isyan ve ihkak-ı hak doğacağını sanırız

  • ..”bu milletin a..ına koyacağız..” 

diyebilen gelmiş geçmiş en sefil insan müsvetteleri ve ülkede güç sahibi
öteki zevat da biliyordur!?

Artık bıçak kütür kütür kemiği kesiyor..

Bu gidiş hayra alamet değil, mutlaka belanızı bulacaksınız..

Sevgi ve saygı ile.
06 Şubat 2014, Ankara

Dr. Ahmet Saltık
www.ahmetsaltik.net

=========================================


Yedİ kamyon dolusu para


YILMAZ ÖZDİL

Beyefendi diyor ki…

Pamuk eller cebe!

Mehmet’le Celal, tiko para 100’er milyon dolar veriyor.

Nihat’a telefon ediyorlar, madem beyefendi istiyor, lafı bile olmaz,
bi 100 milyoncuk da ben toka edeyim bari
 diyor.

İbrahim’in haberi oluyor, daha cazip bi öneri getiriyor, üçüncü havalimanı ihalesine beni de dahil edin, 150 vereyim diyor.

*

Biri kıllık yapıyor; kardeşim diyor, sen 100 milyon dolar veriyorsun ama,
şakır şakır ihale kaptın, ben henüz ihale mihale almadım, niye para ödeyeyim?
 Makul bi soru tabii… Alt tarafı 20 bin liraya köşe yazarı kiralamak varken, niye 100 milyon dolar ödesin?
Ayda 5 bin lira maaşa yalama yapan gazteci bile var.

*

Kıllık yapanı ikna ediyorlar.

Kardeşim diyorlar, henüz ihale kapmadım diye endişelenme, biz de keriz değiliz herhalde, bu paraları sokaktan toplamıyoruz, verilmesi gerekiyor ki, veriyoruz, nasıl olsa bir yerlerden katbekat çıkaracağız bu parayı diyorlar.

*

Kıl’ın aklına yatıyor, ödüyor.

*

Bir başkası, kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez, ödemesine ödeyeyim ama, o kadar nakdim yok diyor.

Dert ettiği şeye bak Allah aşkına… İleri demokrasilerde çare tükenmez. Akıl veriyorlar, yol yordam öğretiyorlar, Ziraat bankasına koş, selamımızı söyle, tıkır tıkır kredi çek, kap getir papelleri diyorlar.

*

Getir demesi kolay…

100 milyon dolar bu.

Ayakkabı kutusuna sığmaz.

Üstelik…

Memleket hırsız dolu.

Maazallah çalınırsa?

*

Düşünüyorlar, taşınıyorlar.

Zırhlı minibüslerle taşıyorlar.

*

(Önceki akşam, Halk TV’de Abdüllatif Şener’i seyrediyorum,
sırf bu mevzuda dönen 630 milyon doları hesap etti…

Türk Lirası’na çevirdiğinde, yedi kamyon dolusu para ediyor,
anca sığıyor.)

*

Neyse… Teslimat tamamlanıyor. Keyifler yerine geliyor. Sohbet başlıyor. Biri gevrek gevrek gülerek, bak görüyorsun yeraltından nasıl çalışıyorum diyor. Öbürü, biliyorum diyor, Nihat’ın ağzı kulaklarına vardı diyor. Gevrek gevrek gülen arkadaş,

daha gör bak diyor,

  • bu milletin a..ına koyacağız diyor!

*

Ben en çok bu müteahhidimizin görüşlerini takdir ettim.

Yerden göğe kadar haklı…

Çünkü, milleti donuna kadar soyuyorlar, millet itiraz edeceğine, soyuyorsa beni soyuyor sana ne diye savunuyor, kavga ediyor.

*

E bu şartlarda n’aapsın Nihat?

Koymazsa kabahat.