Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net profsaltik@gmail.com
Türk aydınları neden öldürülüyor??
Bu yazıyı, 31. Adalet ve Demokrasi Haftasının son gününde yazıyoruz. ADD kurucu genel başkanı Prof. Muammer Aksoy, 34 yıl önce bu gün, arkadan vurularak öldürülmüştü. SSCB’nin dağılmasından sonra (26.12.1991) soğuk savaş ve 2 kutuplu dünya düzeni, yerini Amerikan yüzyılı-hegemonyasına bırakı. Mumcu’ya kıyılan yıl 1993’te “çok ilginç” (!?) ardışık cinayetler işlendi. 10 Ocak 1993’te Mumcu, Cumhurbaşkanı T. Özal ile görüştü. Jand. Gn. Kom. Eşref Bitlis ve Maliye Bakanı Adnan Kahveci de katıldı. 14 gün sonra 24 Ocak 1993’te Mumcu öldürüldü. 12 gün sonra 5 Şubat 1993’te Kahveci kuşkulu bir trafik kazasında öldü. 12 gün sonra 17 Şubat 1993’te Org. Bitlis kuşkulu bir uçak kazasında öldü. 17 Nisan 1993’te Özal birden öldü. 36 gün sonra 24 Mayıs 1993’te PKK, silahsız 33 askerimizi Bingöl’de şehit eti!
Bu olaylar rastlantısal mıdır? Mumcu, ABD’yi çok rahatsız eden hangi kritik gizlere ulaşmıştı acaba?
ABD Başkanı F.D. Roosvelt‘in ünlü sözüdür :
- “Siyasette hiçbir şey rastlantı değildir. Bir şey oluyorsa, o şeyin önceden planlandığından
emin olabilirsiniz.”
“Kürt Dosyası” ve “Tarikat, Ticaret, Siyaset” kitapları, Mumcu’nun en önemli ürünleridir.
Son zamanlarda en güncel sorunlarımız, bu 2 konu ile doğrudan ve çok yakın bağlantılı.
PKK’nın ABD eliyle sahneye sürüldüğü 1984’ten bu yana çok yol alınmış, Irak’ın kuzeyinde istasyon Kürt federe devleti kurulmuştur. Suriye’nin kuzeyi, Fırat’ın doğusunda PKK türevi YPG’ye ikram edilmiştir. Fırat’ın batısına yayılmayı durdurmaya çabalıyoruz çok ağır bedellerle,
çok sayıda şehit vererek. Tehdit “müttefik”ten(!)
Türkiye’nin, kuruluşunu izleyen 3. yılda NATO’ya alınmasıyla (1952), aydın cinayetleri ve toplumsal kışkırtıcı “olaylar” görülmeye başlandı. İlki 6-7 Eylül 1955 kışkırtması (provokasyonu). DP iktidarının ülkeyi Moratoryuma (devlet iflası) sürüklemesi ve IMF’nin korkunç devalüasyon dayatması.. 1948-51 Marshall Planı ile Tarım ve Eğitim Bakanlığını ABD’ye bırakan ülkemiz,
bu kez maliye-hazinesini verdi.
21.10.99’da öldürülen ADD Gn. Bşk. Yrd. Prof. A.T. Kışlalı, Cumhuriyet’teki köşesinde CIA İstasyon Şeflerinden P. Henze ve G. Fuller’in Türkiye raporlarını (1993) yayınlamıştı (1996). Henze,
- “Atatürk ilkeleri soğuk savaş döneminde görevini yaptı ama ‘Yeni Dünya Düzeni’ ile birlikte gerekliliği kalmadı. Klasik Atatürkçülük ölmüştür. Aydınların İmam-Hatip Okulları konusunda endişeleri yersiz. İran ve Arap parası ile desteklenen köktendincilik (AS: Rabıta vd.), Türkiye için ciddi tehdit değil. Atatürk’e deccal diyen Said-i Nursi ve Nurcular ilericidir. Nakşibendiler
geriye dönük değil. Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile bağlantıyı sağlayabilir.” buyurmuştu.
Fuller ise
- “Irak’ın üniter yapısını koruması ABD çıkarlarına uygun değil. Türkiye Kürtlere özerklik verirse, Kuzey Irak’taki Kürtlerle bütünleşme gerçekleşebilir. En kötü şey, Türkiye’nin Irak’a yakınlaşmasıdır.”
Kışlalı da fincancı katırlarını ürküttü Mumcu vd. yurtsever aydınlarımız gibi.
Sen misin Ulusu uyaran!?
***
ABD’nin 21. Yüzyıl Milli Güvenlik Siyaset Belgesinde 2 ana hedefi var :
- yy’da hiçbir ülke ya da ülkeler topluluğunun stratejik güç olmasına izin verilmeyecektir.
- Bu hedefin sağlanması için, önleyici (pro-aktif) güç kullanımı dahil, her yola başvurulacaktır.
ABD’nin, Türkiye topraklarının da içinde bulunduğu bölge için 3’ü temel 3’ü olanaklı ise ulaşılabilir hedefleri var. Temel hedefler
– Büyük İsrail,
– Büyük Ermenistan ve
– Büyük Kürdistan’ın kurulması.
Daha uzun erimli, olanaklı ise ulaşılabilir hedefler:
– İstanbul merkezli Ortodoks devleti,
– Pontus Rum ve Ege Yunan devletleri ve
– Konya merkezli Hilafet devleti kurulması.
Bir tür güncellenmiş Sevr, BOP!
***
Çare : Önceki köşe yazımızda BOP (Büyük Ortadoğu Projesi)=Post-modern Sevr tasarımını yazmıştık (18.01.24). Büyük fotoğraf bu! İşleyeni-işleteni bilinen, halktan gizlenen ve Devletçe önlen(e)meyen aydın cinayetleri ve toplumsal kışkırtmalar (Çorum, Maraş, Madımak, ASELSAN..) gladyo-kontrgerilla hüneridir. İnsanlığa karşı suç olan bu eylemler TSK-Özel Kuvvetlere yıkılmak istenmiştir. Ancak Kozmik Oda 15 Temmuz 2016 FETÖ-ABD darbesi ardından didik didik edilmiş, hiçbir kanıt bulunamamıştır. Tersine, 800’ü aşkın yurt dışı görevlimiz şehit edilmiştir. Bu politika = gaflet / dalalet / ihanet daha fazla sürdürülemez ve kabul edilemez. Türkiye, işlevini yitiren savaş örgütü NATO’dan çekilmelidir.
=======================
Köşe yazımızın pdf biçimi için tıklayınız..
Cumhuriyet gazetesi makalemiz, Ahmet SALTIK, 1 Şubat 2024