Kategori arşivi: Hekim Saltık

TÜRKİYE CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA ULUSUN SAĞLIĞI : Stratejik bir Sorunsal ve öncelik..

TÜRKİYE CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA
ULUSUN SAĞLIĞI :
Stratejik bir Sorunsal ve öncelik..

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
ADD Bilim Kurulu Başkan V.
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı-Siyaset Bilimci
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) Genel Merkezi, Cumhuriyetimizin 100. yılı anısına, 1989’dan bu yana düzenli olarak yayınlayageldiği “Atatürkçü Düşün” dergisinin 153. sayısını (Ekim-Kasım-Aralık 2023) özel sayı olarak çıkardı.

Bu sayıda bizden de Cumhuriyetin başından bu yana sağlık hizmetlerinin evrimini, güncel durumunu, geleceğe ilişkin beklenti ve planları yazmamız istendi.

Hiç kuşku yok, “CUMHURİYETİN SAĞLIK DEVRİMİ” dir söz konusu olan hem de DESTANSI! A4 boyutunda on sayfa yazdık. Derginin 15-25. sayfaları oluştu.

Kısa bir giriş, kimi seçmeler ve sonuç sunup, yazının tümüne pdf erişimi vereceğiz (en sonda)..

***
MUVAKKAT İCRA ENCÜMENİ HEYETİ
Mustafa Kemal Paşa Hükümeti,
25 Nisan 1920 –
03 Mayıs 1920

Sağlık Bakanlığı yoktur ve sağlık konuları yer almamaktadır. Ancak 3 Mayıs 1920’de TBMM’nin açılışının 10’uncu gününde ilk kez Sıhhat ve İçtimai Mavenet Vekaleti (Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı) kurulmuştur. Dr. Adnan Adıvar ilk Bakan’dır.

  1. İCRA VEKİLLERİ HEYETİ :
    Mustafa Kemal Paşa Hükümeti, 3 Mayıs 1920 –
    24 Ocak 1921,

Sıhhiye ve Muavenet-i İçtimaiye Vekili Dr. Adnan Bey (İstanbul), 03.05.1920-24.01.1921

“Umuru sıhhiye ve muavenet-i içtimaiye hususunda hali hazır-ı malimizin müsaid olabildiği kadar ve mümkün mertebe iktisada riayet olunarak azamî fevaid-i sıhhiye ve içtimaiye teminine çalışılacaktır. Ahalinin ve memlekette mevcut müessesat-ı sıhhiyenin edviye ve levazımı sıhhiye hususunda müşkilâta uğramamaları için şimdiden bu gibi levazımın memlekete ithaline say olunuyor. Elimizde mevcut edviye ve eczayi tıbbiyeyi israf etmemek üzere kullanırsak bu buhranlı devreyi kolaylıkla atlatabileceğimizi zannediyoruz. Emrazı sariyenin lehülhamd memlekette bu sene evvelki harp senelerine nisbeten pek az olduğunu marazı hamdü şükranda zikretmekle beraber bugün emrazı içtimaiye namı altında zikrolunan malarya ve frenginin tahdidi mazarratı için diğer şuabatı idare ile müttehiden ittihazı tedabir olunacağını söylemek isteriz.”

  1. Yasama Yılı Açış konuşmasında Mustafa Kemal Paşa’nın, 1 Mart 1921 – 1 Mart 1922 arasında 2. Yasama döneminde Meclis Hükümetinin sağlık alanında yaptıklarını aktaran tarihsel sözleri oldu :
  • “Efendiler, ulusumuzu güven içinde yaşatmak amacımız olduğu gibi, onun sağlığına özen göstermek ve olanaklarımızın elverdiği oranda sosyal acıları dindirmek de hükümetimizin görevlerindendir. Bu cümleden olmak üzere ülkemizin doktor ihtiyacı olanakların elverdiği oranda karşılanmaya çalışıldı. 1920 yılında 260 (iki yüz altmış) doktor görevli idi. Bu sayı, bu geçen yıl zarfında 312’ye (üç yüz on iki) yükseltildi. Elli doktor daha bulunup, doktorsuz ilçelere gönderilmeleri düşünülmektedir. Bu yıl bulaşıcı hastalıkların yayılması önlendi, başgösteren hastalıklar derhal sıhhi önlemler alınarak, bulundukları yerde yok edildi. Bulaşıcı hastalıklara karşı en kesin önlem olan aşılar, artık tümüyle ülkemizde yapılmaktadır. Üç milyondan fazla kişiye yetecek çiçek aşısının Sivas’ta yapılmış bulunduğunu belirtmekle bu konuda gerekli bilgiyi vermiş oluyoruz. Ülkenin sıtmalı bölgelerine yeterli miktarda kinin dağıtılmıştır.
    Frengi hastalığının yok edilmesi için de gerekli olan para sarf edilmiştir. Sosyal hastalıklar ile uğraşımızın daha etkili ve daha ayrıntılı bir şekilde yerine getirilmesinin gereğini de
    belirtmek isterim.”

………………….
…………………………….
…………………………………….

  1. Yasama Yılını Açış Konuşması, Cumhurreisi Mustafa Kemal Paşa, 1 Mart 1923
  • Salgın ve bulaşıcı hastalıklara karşı insanları koruma konusunda büyük hizmetleri görülen, aşıların hazırlanması ile uğraşan hıfzıssıhha kurumu üstün bir başarı ile çalışmalarını sürdürmekte ve hastalıklarla savaşta yararlı hizmetler yapmaktadır. 1921 yılı içinde, üç milyon kişilik çiçek aşısı yapabilen Sivas Kurumu geçen yıl içinde beş milyon kişilik çiçek aşısı, 537 Kg. kolera, 477 Kg. tifo aşıları üretmiş ve bunlar halka yeterli bir şekilde yapılmıştır. Halen İstanbul ve Sivas’ta bulunan her biri bakteriyoloji laboratuvarı, kimya. laboratuvarı, aşı istasyonu ve kuduz tedavi merkezinden kurulu hıfzıssıhha müesseselerinin üçüncüsü de bu yıl Diyarbakır’da kurulacak ve böylece hastaların uzak yerlere gitmelerinden doğacak sakıncalar ortadan kalkacaktır. Bulaşıcı hastalıklara karşı önemli bir savaşın aracı olan temizlik ve etüv araçları gittikçe çoğaltılmakta ve düşman tarafından zarar görmüş olanlar onarılmakta, var olanlar ise yenileştirilmektedir. Bu şekilde yakında Afyon Karahisar, Eskişehir ve Niğde etüv kurumları faaliyete gireceklerdir. İzmir’de ve Ankara’da her türlü aracı olan birer etüvevi inşası düşünülmektedir. Aslında sağlık korunmasını sağlayan etüvevleri bulunmayan şehirlerde yerel yönetimler tarafından verilecek ödenekle ve merkezden yapılacak yardımla bir an önce bunların tamamlanması, 1923 yılında yerine getirilmesi amaçlanan işlerden birisidir. Bu arada, çeşitli yollarla dışarıdan gelecek salgın hastalıklara karşı korunmak için sınırlarımızda karantina yeri projesi de incelenmektedir. Kapitülâsyonların kaldırılması sonucu olarak uluslararası bir yönetim durumundan çıkarılıp, halen doğrudan doğruya bakanlığın şubelerinden biri durumuna gelen eski karantina sağlık işleri de, en güç şartlar içinde teslim alınmış olmakla birlikte başarı ile yönetilmekte ve çalıştırılmaktadır. Bir harabe halinde teslim alınan Sinop ve Kılazömen karantina yerlerinin çalışır bir duruma getirilmesine çalışılmaktadır. Sadece bulaşıcı ve mikrobik hastalıklara yakalananların tedavi gördüğü hastahanelerin bulunmamasının ülkemiz için büyük bir eksiklik olduğu düşünülerek bu yıl İstanbul’da ve Anadolu’nun çeşitli yörelerinde 5 adet bulaşıcı hastalıklar hastahanesinin kurulması ve açılması sağlık programımıza konmuştur.
    Bu arada İzmir’deki hastahane çalışmaya başlamış, İstanbul’dakiler de açılmaya hazır olarak beklemektedir. Gerek yerel yönetimlerin çalışmaları gerek örnek kurumlarımızın ülkemize
    iyi bir şekilde dağıtılması ile Anadolu’nun her yanında eldeki imkanlar içinde önemli sağlık merkezlerinin kurulmasına çalışılacaktır. Salgın hastalıklar oranı kadar önemli ve hatta ülkemizde bunlardan daha çok ölüme neden olan sıtma, frengi ve vereme karşı da önlemler alınmasından geri durulmuyor. Sıtma hastalığının ülkemizdeki yayılma oranı ve yaptığı yıkıntıya karşı yeterli önlemler bulunduğu iddia edilmemekle birlikte, sıtmanın en etkili ilacı olan, İstanbul kimyahanesinde üretilen devlet Kinin’inin bin kiloya yakın mevcudu Ziraat Bankası eli ile bütün bölgelere dağıtılmak üzeredir. 250 kilo da parasız kinin dağıtılmıştır. Yine geçen yıl ödeneğinden artan para ile dışarıdan yeniden bin kilo kadar kinin alımı için başvurulmuştur. Sıtma hastalığının kökünün kazınması için, tek çare olan kurutma ve arazi ıslahı sorununa ve şehir ve köylerin sağlık koruyucu şartlarının düzeltilmesine olağan durum sağlandığında hemen başlanacak ve bunun tamamlanması bayındırlık ve sağlık işlerimizin en gerekli ve önemli görevlerinden olacaktır.
    Frengi ile mücadele her yerde alışılmış olan biçimde sürdürülmektedir.
  • Yıkıcı memleket hastalıklarından başlıcası olan vereme karşı şimdiye kadar durum ve şartlar nedeniyle uygulamaya izin ve imkan bulamadığımız önlemlere başlangıç olmak üzere İstanbul’da veremliler tedavievi açmak ve böylece yeni ve çok gerekli bir mücadelenin
    ilk temel taşını koymak düşüncesindeyiz.
  • Bakanlığa bağlı genel hastalıklar hastahanelerinden geçen yıl içinde yirmi bini aşan
    hasta tedavi edildi ve bütün kurumların laboratuvarlarında 30 bin muayene yapıldı.
  • Sağlık işlerimizin nüfus ile ilgili konularını geleceğin önemli icraat programına bırakarak
    sosyal yardım işlerine geçiyorum.”

***
Böyle başladı Kurtuluş ve Kuruluş aşamalarında sağlık hizmetleri Türkiye’mizde.
Onlar, şanlı Kurtuluş’un ardından görkemli Kuruluş aşamasında devrimlerle dünyayı şaşırtmıştı.

  • Sağlık alanında yaptıkları da büyük bir SAĞLIK DEVRİMİ’dir, destandır, örnek alınmalıdır.

………………………….
………………………………….
…………………………………………

Sonuç olarak                                                                  :

Yalnız sağlık sektöründe değil, tüm toplumsal yapılanmada merkez değer SAĞLIKLI – ONURLU – ÜRETKEN yaşam biçimine erişmek olmalıdır.

Toplum 5.0 kaçırılmamalıdır.

İnsan hakları çağı” olarak tanımlanan yüzyılda, tüm insan haklarının öncülü “SAĞLIKLI YAŞAM HAKKI” dır. “Hak temelli” yaklaşım, sorunları çözmede bilimsel – değer eksenli politikalar geliştirmek için kritik anahtar işlevindedir.

Hiç unutulmasın                                          :

  • “ Devlet olma savındaki siyasal kuruluşların EN BİRİNCİ görevi, halkın sağlığı ve sağlamlığıdır.”
  • “Biz Batı emperyalistlerine karşı yalnız kurtuluş ve bağımsızlığımızı korumakla yetinmiyoruz.
    Aynı zamanda Batılı emperyalistlerin güçleri ve bilinen her aracı ile Türk ulusunu emperyalizme araç yapmak istemelerine engel oluyoruz. Böylece bütün insanlığa hizmet ettiğimiz kanısındayız.”
    Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK

****
Yazının tümü için lütfen tıklayınız :

100. Yıl ADD dergisine makalemiz

ADD Dergisi 100. yıl özel sayısına, TÜRKİYE CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA ULUSUN SAĞLIĞI…

HASUDER : 14 KASIM DÜNYA DİYABET GÜNÜ BİLGİ NOTU

Diyabet, pankreasın insülin üretiminde veya üretilen insülinin kullanımında sorun olduğu zaman oluşan kronik (süreğen) bir hastalıktır. İnsülin yiyeceklerdeki glikozun (şekerin) kan dolaşımından hücrelere geçerek kullanılmasını sağlayan temel hormondur. İnsülin üretiminde ya da kullanımında sorun olduğunda kan dolaşımındaki glikoz miktarı artar ve kan şekerinin yükselmesine yol açar. Yüksek kan şekeri ise zamanla vücuttaki doku ve organlarda hasara neden olur. Diyabetin üç tipi vardır:
Tip 1 diyabet,
Tip 2 diyabet ve
Gebelik diyabeti (Gestasyonel diyabet) (1).

Tip 1 diyabet, pankreasın çok az insülin ürettiği ya da hiç üretmediği tiptir ve şu an için nedeni yeterince aydınlatılamamıştır.

Tip 2 diyabet, dünyada en sık olarak izlenen diyabet tipidir. Gelişimini önlemek, komplikasyonları engellemek için etkili olduğu kanıtlanmış yaklaşımlar vardır.

Gestasyonel diyabet (gebelik diyabeti) ise ilk kez gebelik sırasında ortaya çıkan diyabet tipidir ve gebe kadınların ortalama %10’unda gestasyonel diyabet görüldüğü kestirilmektedir. Gestasyonel diyabet, plasenta hormonlarının insülinin etkilerini engellemesine (insülin direncini artırmasına) bağlı olarak gelişir. Genellikle gebeliğin 24. haftasından sonra ortaya çıkmakta olup 24-28. haftalarda yapılan tarama testi ile saptanabilmekte ve insülin ile denetim altına alınabilmektedir. Denetim altına alınmayan gestasyonel diyabet, gebelik zehirlenmesi ve erken doğum riskini artırdığı gibi bebekte de sarılık, makrozomi (anormal büyüme-iri bebek), solunum sıkıntısı gibi çeşitli sağlık sorunlarına ve hatta ölüme yol açabilir. Gestasyonel diyabeti olan kadınların ve çocuklarının ileride tip 2 diyabete yakalanma riski vardırr (2,3).

Diyabetin belirtilerini şöyle sıralamak olanaklıdır:

  • Sık idrara çıkma,
  • Ağız kuruluğu ve susuzluk,
  • Sık acıkma,
  • Kilo yitimi,
  • Görme değişiklikleri,
  • Yorgunluk,
  • Enfeksiyonlara yatkınlık,
  • Sinirlilik durumu gibi ruhsal değişiklikler

Tip 1 diyabette belirtiler daha belirgin olup, tip 2 diyabette daha silik izlenebilir. Bu nedenle genellikle komplikasyonlar ortaya çıktıktan sonra geç tanı konulmuş olur. Bunun önüne geçmek için risk etmenlerinin ve belirtilerin ayırdında olmak önemlidir (4).

Diyabet zaman içinde kardiyovasküler sistem (kalp-damar sistemi), göz, böbrekler ve sinirlerdeki kan damarlarına zarar vererek sağlık sorunlarına yol açabilir. Gözde görme yitiği, ayaklarda sinir zedelenmesi ve zayıf kan dolaşımı ile ülserlere (yaralara) ve sonrasında amputasyonlara (organın kesilmesi), kalp krizine, felç, böbrek yetmezliği gibi ağır komplikasyonlara neden olabilir (4). Bu komplikasyonları ve erken ölümleri önlemek için etkisi olduğu bilinen yaklaşımlar vardır. Bunlar:

  • Yaşam biçimi değişiklikleri,
  • Stres yönetimi,
  • Sağlıklı bir kiloda olmak,
  • Günlük en az 30 dakika orta düzeyde fiziksel egzersiz yapmak,
  • Tütün ve tütün ürünleri kullanmamak,
  • Şeker ve doymuş yağlardan kaçınmak,
  • Hekim tarafından başlanan tedaviye (sağaltıma) uymak,
  • Tansiyon (kan basıncı) ve lipit profilini denetim altında tutmak,
  • Düzenli aralıklarla göz, böbrek ve ayaklarda oluşabilecek hasarlara (zedelenmelere) karşı tarama yaptırmak (2).

Yaşam koşullarında hareketsizliğin artması, nüfusun yaşlanması, kentleşme, aşırı kilo ve obezite sıklığında artış tip 2 diyabet sıklığını artırmaktadır. Alınacak önlemlerle (yukarıda anılan) Tip 2 diyabetin ortaya çıkışı geciktirilebilmekte ve tüm diyabet türleri için komplikasyonların önüne geçilmesi veya oluşumunun ertelenmesi olanaklı olmaktadır (5).

Her yılın 14 Kasım günü Dünya Diyabet Günü olarak kutlanmakta olup tüm dünyada diyabet farkındalığını artırmak amaçlı çeşitli etkinlikler ve çalışmalar yürütülmektedir. Dünya Diyabet Günü, 2007 yılında mavi daire logosuyla temsil edilmeye başlanmıştır. Mavi daire ile küresel diyabet topluluğunun birliği ifade edilmektedir. Dünya Diyabet Günü kapsamında her yıl bir temaya odaklanılmaktadır. 2021-2023 arası teması “Diyabet Bakımına Erişim” olarak belirlenmiştir (6).

Bu bağlamda, 2023 yılında “Riskinizi Bilin, Sorumluluğunuzu Bilin” sloganı ile diyabetin geciktirilmesine ve önlenmesine yardımcı olmak için diyabet riskini bilmenin önemine odaklanılmış, zamanında bilgiye ve bakıma erişimin önemine değinilmiştir (5).

Diyabet atlası (2021), yetişkin nüfusun %10,5’inin diyabet hastası olduğunu ancak neredeyse yarısının bunun ayırdında olmadığını belirtmektedir.

Kestirimler, 2045 yılına dek %46,0 artışla 8 yetişkinden 1’inin diyabetle yaşayacağını öngörmektedir.

Verilere göre, diyabetli her 4 kişiden 3’ü düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşamakta, 541 milyon yetişkinin tip 2 diyabet riski yüksek derece bulunmakta, 1.2 milyondan çok çocuk ve ergen tip 1 diyabet ile yaşamakta ve 2021 yılında dünyada diyabet nedenli 6,7 milyon ölüm olduğu bilinmektedir.

Diyabet 2021 yılında en az 966 milyar dolarlık sağlık giderinin nedeni olmuştur ve bu dünya çapında sağlık hizmeti giderleri toplamının %9’unu oluşturmaktadır (7).

  • Diyabeti olan kişiler, hastalığı yönetmek ve komplikasyonlarını önlemek, geciktirmek için sürekli bakıma ve desteğe gereksinim duymaktadır. Dünya çapında milyonlarca diyabet hastası bu bakıma erişimde güçlük yaşamaktadır.

Dünya Diyabet Günü kapsamında 2023 yılında hükümetlerin diyabet bakımına yönelik yatırımlarında artış yapması; ilaç, teknoloji, destek ve bakıma gereksinim duyan tüm diyabetli kişilere ulaştırılabilir duruma gelmesi gerektiği belirtilmiştir (8).

HASUDER Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Çalışma Grubu tarafından hazırlanmıştır.

https://hasuder.org/Duyurular/Detay/bilgi-notlari/14-kasim-dunya-diyabet-gunu-bilgi-notu/70b51f81-a023-a2c7-d377-3a0edaff52a6

KAYNAKLAR

  1. International Diabetes Federation [Internet]. Erişim : 08.11.2023. Diabetes basics. https://idf.org/about-diabetes/what-is-diabetes/
  2. Diabetes [Internet]. Erişim : 08.11.2023.
    https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/diabetes
  3. Gebelik Diyabeti [Internet]. Erişim : 09.11.2023,  https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/diyabet/gebelik-diyabeti.html
  4. Diabetes [Internet]. Erişim 08.11.2023.
    https://www.who.int/health-topics/diabetes
  5. Federation ID. Key messages, World Diabetes Day [Internet]. Erişim 8.11.2023. https://worlddiabetesday.org/about/key-messages/
  6. Federation ID. About WDD | World Diabetes Day [Internet]. Erişim 08.11.2023. https://worlddiabetesday.org/about/
  7. Federation ID. Facts & figures, World Diabetes Day [Internet]. Erişim 8.11.2023. https://worlddiabetesday.org/about/facts-figures/
  8. Federation ID. Theme | World Diabetes Day [Internet]. Erişim 08.11.2023. https://worlddiabetesday.org/about/theme/

A Call to Action: An Open Letter from Global Health Professionals

SOCIAL MEDICINE IN PRACTICE

A Call to Action: An Open Letter from Global Health Professionals

Signed By Over 3000 Global Health Professionals (Dr. A. Saltık, I added my name..)

10 November 2023
Now more than ever we hope that everyone can take up the calls to action outlined below. The spirit of this letter continues with those who have
signed.

You can add your name to the letter here: (Dr. A. Saltık, I added my name..)
https://forms.gle/ePBLLfhKtqhaxBtC9

The world is alight with horror, grief, and rage. In the last 34 days, we witnessed the mass killing of civilians and numerous violations of international law.

The October 7 Hamas-led attacks on Israel resulted in the deaths of 1400 Israelis.[1] Since then, over 10,818 Palestinians have been killed in Gaza, and 175 Palestinians have been killed by Israeli forces in the West Bank.[2] These events occurred in the context of the decades-long occupation of the Palestinian territories.[3] This escalation of hatred and violence needs to stop. We can and must do better to uphold human rights, health, and wellbeing through coordinated, immediate actions. [3,4]
***
Click the link below to read entire pdf file (Dr. Ahmet Saltık)

A+CALL+ENGLISH

Sevgi ve saygı ile. 14 Kasım 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Mülkiye’li​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    X : @profsaltik
https://www.instagram.com/ahmet_saltik

Erken teşhiste kanser belirteçlerinin değeri

Dr. Ömer DÖNDERİCİ
İç hastalıkları ve Gastro-Enteroloji Uzm.

Erken teşhiste kanser belirteçlerinin değeri

Kasım 12, 2023
Erken teşhiste kanser belirteçlerinin değeri (drodonderici.blogspot.com)

Kanser, insanların kalp ve damar hastalıklarından sonraki ikinci en büyük ölüm nedenidir. Genelde yüz güldürücü tedavisinin olmayışı ve sıklıkla yaşam kalitesini fazlasıyla bozması, onu daha da sevimsiz kılar.

“Erken tanısının hayat kurtarıcı olduğu” söylenir ki, en azından bazı kanserler için doğrudur.
Bu yüzden sağlığını önemseyenler, erken tanı arayışındadır.

Son yıllarda (artık emekli olduğumdan) eski hastalarım ve dostlarımdan “bir bakar mısın?” ricasıyla, (WhatsApp veya e-posta aracılığıyla) gönderdikleri birkaç sayfalık tetkik sonuçlarını değerlendiriyorum. Yapılan incelemeler arasında sıklıkla bizim ‘tümör markırı’ dediğimiz
-çoğu kanda bakılan- kanser belirteçleri de oluyor. Bu vesileyle onlara söylediklerimi, bu yazıyla herkesle paylaşayım istedim.
***
….
…………
***
Yazımız günümüz içindir. Tıp hızla ilerliyor. Belki (kuşkusuz) önümüzdeki dönemde çok daha etkili ve gerçekten erken teşhise imkân sağlayan belirteçler geliştirilecektir.

O zamana değin, bana sorarsanız, –doktorunuz önermedikçe– kanser belirteçleri bakılmasını talep etmeyin. Ama yazının sonunda söylediğim tarama testlerini ihmal etmeyin. Ve çok daha önemlisi, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmeye özen göstererek riskinizi azaltmaya bakın…
========================
Dostlar,

1969-70 ders yılında Van Atatürk Lisesinde sınıf arkadaşı olduk.
Yarım yüzyılı aşkın süredir de dost ve meslektaşız.
Dr. Ömer Dönderici saygın bir hekim ve yurtsever bir insan.
Kişisel sitesinde sık olmasa da değerli yazılar yazıyor. Birisi de bu.
Bilindiği gibi bizim uzmanlık alanımız Halk Sağlığı – Toplum Hekimliği “koruyucu hekimlik” odaklı. Bize de benzer istemler, sorular sıklıkla ulaşıyor.
Bu değerli yazının girişini ve son bölümünü sitemize aktardık.
Tümünün Dr. Dönderici‘nin blogundan okunması uygun (etik) olur.

Erken teşhiste kanser belirteçlerinin değeri (drodonderici.blogspot.com)

Sevgi ve saygı ile. 14 Kasım 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Mülkiye’li​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik    X : @profsaltik
https://www.instagram.com/ahmet_saltik

Cumhuriyet’imizin Destansı Sağlık Devrimi

Dostlar,

Bu gün, 6 Kasım 2023 sabahı, Atılım Üniversitesi’nde Üniversitenin 100. yıl anma etkinlikleri kapsamında Tıp Fakültesinin sırası idi. Program bilgileri aşağıdaki görselde (posterde).

1697724405-etkinlikler_layout_TIP_F.png

Atılım Hukuk Fakültesi Orhan Zaim salonunda bilimsel anma toplantısı gerçekleştirildi.
Öğretim elemanları, öğrenciler oturuma ilgi gösterdiler. Rektör ve yardımcıları başlangıçta bulundular, sonra ayrıldılar.

Biz ilk konuşmacıydık. Konumuz,

  • Cumhuriyet’imizin Destansı Sağlık Devrimi

idi ve yaklaşık 20 dakika içinde 65 yansı ile gerçekten destansı olan bu sağlık devrimini özetlemeye çalıştık. Yansılara aşağıdaki erişke (link) ile ulaşılabilir (5,6 MB) :

Cumhuriyet’in Destansı Sağlık Devrimi, Atılım Üniv. 06.11.23

Kıdemli 3 öğretim üyesi ve 2 tıp öğrencimiz konuşmacıydı.
Ardından katılımcıların soru ve katkıları alındı ve Dekan Sn. Necla Tülek‘in konuğu olarak öğlen yemeği yendi.

Düzenlemede emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Bizi konuşmacı olarak görevlendiren Tıp Fakültemiz Dekanlığına da..

Gerçekten, Kurtuluş Savaşı sonrasında Kuruluş aşamasında TAM BİR DESTANSI DEVRİM olan SAĞLIK DEVRİMİ gerçekleştirilmese idi, bulaşıcı hastalıklar Anadolu’da halkı tüketebilirdi!

Başta Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa, eşsiz Sağlık Bakanı Dr. Refik Saydam.. ölçüsüz borçluyuz onlara… Salt sağlığımızı değil, varlığımızı borçluyuz o yurtsever bilim yiğitlerine..

Ölçüsüz özverili yurtsever hekimler ve sağlık emekçileri, kayır sırtında dağlarda hizmet veren köy ebeleri – sağlık memurları… BİLİMSEL AKILCILIK olmasa idi, bu biz bu Sağlık Devrimini başaramazdık.

Burada yinelemeyelim; yansıların özenle incelenmesi, paylaşılması, geçmişten dersler çıkarılması ve sağlık hizmetlerinin vazgeçilemez temel insan hakkı olduğu hiç akıldan çıkarılmadan gereklerinin yapılması dileğimizdir.

Üstelik bu olgu – gerçeklik salt bir felsefe değeri ya da siyasal seçim de değil.

  • Toplumsal ve ekonomik kalkınmada sağlıklı – eğitilmiş toplum en temel girdi!

Sevgi ve saygı ile. 06 Kasım 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
A​tılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı ​AbD
​Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, ​Mülkiye’li​
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik
https://www.instagram.com/ahmet_saltik

Türkiye’de COVID-19: Güncel Durum ve Öneriler

Türkiye’de COVID-19:
Güncel Durum ve Öneriler

TTB Haberler, 01.11.2023

 

Dünya, 2023-2024 sonbahar kış mevsimine COVID-19 ve grip ile mücadeleyi ortaklaştırarak girmeyi önermektedir (1).

Türkiye’de COVID-19 hastalığının sıklığına ve yol açtığı ölümlere dair (ilişkin) bilgi paylaşımı 2023 Mart ayında sonlandırılmıştır (2). Sağlık Bakanlığı; 11 milyon dolayında yurttaşımızın doğrudan, yurt içinde yerinden olma sonucu, ülkemiz genelinin dolaylı olarak etkilendiği 6 Şubat depremlerinden sonra hastalığın yayılmasına uygun ortamın oluşmasına rağmen (karşın), kış ortamında yeterli önlemi ne yazık ki almadı. Şimdi yine kışa girmekteyiz ve COVID-19 gibi bulaşıcı hastalıklara yönelik bir hazırlık halen görünmemektedir (Tablo 1).

Tablo 1: Türkiye’de COVID-19 vaka ve ölüm sayılarının aylara göre seyri (SB)

Şubat 2023’te varlığı saptanan, ağustos ayında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından (Variant of Interest-VoC) olarak nitelenip dikkatle izlenmesi önerilen ERIS varyantının Türkiye’de varlığı, 15 Eylül’de, Sağlık Bakanı tarafından “ENDİŞE KONUSU SAYILMAYACAK BİR GELİŞME” başlığıyla duyurulmuştur. Yaklaşık bir aydır vaka (olgu) sayısı, ölüm sayısına yönelik açıklamaya ulaşılamamıştır (3).

DSÖ, COVID-19 salgını yönetimine yönelik önerilerini Mart 2020’de yayımlamış; hastalığın kimde, nerede ve ne durumdaki insanlarda görüldüğüne (Epidemiyolojisine) ilişkin verilerin şeffaf (saydam) biçimde kamuoyuyla paylaşılmasının, halka bilgi vermenin salgınla mücadeleye katılımını, işbirliğini sağlama yolu olarak duyurmuştur (4,5).

Bakanlık, bu açıklamayla, hastalık spektrumu (enfeksiyonu belirtisiz ayakta geçirme, hafif-orta şiddette sağlık hizmeti gereksinimiyle geçirme, hastaneye yatırılma, yoğun bakım gereksinimi duyulması ve ölüm) henüz tanımlanmamış bir varyantın halk sağlığına olası etkisini baştan önemsememeyi seçmiştir. Halk Sağlığına yönelik tehditlerde ihtiyatlı olmayı gerektiren ihtiyatlılık ilkesini (precautionary principle) ihlal etmiştir (6).

Koruyucu Hizmetler

DSÖ, COVID-19 ile mücadeleyi, toplum katılımını sağlayacak biçimde, ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla yürütmeyi, aşılama ile ilgili kararları ülkelerin bağışıklama danışma kurullarının kararları doğrultusunda yürütmeyi önermektedir (7). Ne var ki, ülkemizde COVID-19 sürecinin başından beri bu önerinin yerine getirildiğine ilişkin kanıt yoktur.

Sağlamlara yönelik aşılama, maske takma, fiziksel uzaklık bırakma, kalabalıktan kaçınma ve havalandırma; temaslılara ve hastalara yönelik karantinaya alma, tecrit etme (yalıtma) önlemlerinin bir politik kararlılıkla uygulanmadığı deneyimini COVID-19 salgını sürecinde yaşayan toplum; ihtiyatlı (özenli) olmayan bir dille sayın bakan tarafından önemsizleştirilen en etkin koruma önlemlerine ne denli uyma isteği duyar? Ciddi bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.

Halk Sağlığı sorunlarının yönetiminde birincil koruma önlemleri, zarar verme potansiyeli olan etkenle (COVID-19 virüsü) karşılaşmanın önlenmesidir. Bunu sağlamanın yolu, tanı araçlarına ulaşmanın kolaylaştırılması, yaygın test uygulamasıdır. Örneğin ABD’de her eve dört COVID-19 testi ücretsiz sağlanmaktadır (8). Ülkemizde COVID-19 testlerine erişim ise çok kısıtlıdır. Eğitim araştırma hastaneleri ve Üniversite hastanelerinde sadece (yalnızca) klinik açıdan hastalık şiddeti orta – ağır olan hastalara, hastayı gören hekimin talebi (istemi) üzerine yapılmaktadır. Ayaktan (Ayakta!) hastalara klinik uyumlu olsa da test yapılamamaktadır. Bu durumda COVID-19 yaygınlığının gerçek boyutunu anlamayı zorlaştırmaktadır. Tanı konamayan bir bulaşıcı hastalığın dolaşımının engellenmesi, olası zararlarının saptanması mümkün (olanaklı) görünmemektedir. COVID-19’a karşı birincil korumanın diğer (başka) önemli ögesi; öncelikle incinebilirliği yüksek olan (kırılgan) grupların (yaşlı, gebe, süregen bir hastalığı olan, yoksul, ayrımcılıkla maruz kalan dezavantajlıların) bireylerinde aşılama yoluyla direnç sağlama, yaygın ve yüksek oranda aşılama ile sağlanacak toplum bağışıklığı sayesinde aşılanamayacak durumda olanların, hastalığın yayılımına toplumun göstereceği direnç sonucu korunmasıdır.

Ülkemizde COVID-19’a karşı bağışıklama hizmetlerinde erişilen yetersiz ve eşitsiz düzey, aşağıda sunulan verilerden kolayca anlaşılabileceği gibi, aşı uygulama sürecinde, TTB ve ilgili tıpta uzmanlık derneklerince yapılan katkı, eleştiri ve çağrılara rağmen (karşın), önümüzdeki sonbahar ve kışa korunmamışlık / incinebilirlik duygusuyla girmek için yeterli kanıt oluşturmaktadır. Bu huzursuzluğun başkaca nedenleri de aşının koruyuculuk süresinin bu mevsime dek uzamaması ve evrim geçiren COVID-19 virüsünün yeni varyantlarına karşı koruma kapsayıcılığının yetersizliğidir.

  • Bu nedenlerle DSÖ, ECDC, CDC, Public Health England, KLİMİK tarafından yapılan
    aşılanma, var olanı aşılamayı pekiştirme çağrıları önem taşımaktadır.

Türkiye’de, Sağlık Bakanlığı verilerine göre COVID-19’a karşı aşılanma durumu (10 Ekim 2023):

  • Yapılan toplam doz (1, 2 ve 3. doz) : 152.727.666
  • İki doz ile aşılanmış 18 yaş üstü nüfus: % 85,7
  • Bir doz ile aşılanma: %93.38 (https://covid19.saglik.gov.tr/, 11.10.2023)

Tablo 2. Türkiye’de uygulanan COVID-19 aşı Doz Sayısı ve Aşılama Oranları (30 Kasım 2022)

Şekil 1. İBBS-1’e Göre COVID-19’a karşı 2.Doz Aşılama Oranları (30 Kasım 2022)

  • Aşılamanın bağışık yanıtla sonuçlanabilmesi için tam aşılı olmak ve zamanında pekiştirme dozlarını yaptırmak önemlidir.

Ne yazık ki, pekiştirme dozlarında devamsızlık hızları çok yüksektir.

Tablo 3. COVID-19 Aşılamasında Devamsızlık Hızları

Şekil 2. Toplumda her 100 kişiye yapılmış COVID-19 aşısı pekiştirme dozlarının Türkiye ve kimi Avrupa ülkelerinde dağılımı (yapılan pekiştirme dozu sayısı/ toplam nüfus)*100 olarak hesaplanmıştır (9). 

Avrupa’da ve Türkiye’de COVID 19

22 Ekim 2023 itibarıyla; son 28 günde, bir önceki 28 güne kıyasla %10 artışla 371.855 vaka (dünyada görülenlerin %74’ü) ve bir önceki 28 güne kıyasla %45 azalma ile 1.352 ölüm (dünyada görülenlerin %29’u) görülmüştür. Hastaneye yatırmada, son 56 günde bildirimde bulunan ülkelere göre %24 artış görülmüştür.

  • Türkiye son 56 günde DSÖ’ye doğrulanmış COVID-19 vaka ve ölüm bildiriminde bulunmamıştır (10).

Tanı konan hastalar genellikle enfeksiyon hastalıkları kliniklerinde tedaviye (sağaltıma) alınmaktadır. İlk beş gün içinde olan hastalarda Sağlık Bakanlığınca sunulan tek sağaltım Molnupiravir etken maddeli ilaçtır. İncinebilirliği (kırılganlığı) yüksek hastalarda orta – ağır klinik olduğunda hastalar servislerde ve yoğun bakımlarda yatırılarak izlenmektedir. Mevcut (Verili) durumda servis ve yoğun bakım yatak kapasitelerini zorlayacak düzeyde başvuru söz konusu olmamakla birlikte, toplumda enfeksiyonun (bulaşın) yaygınlaşması durumunda incinebilir  (kırılgan) gruptaki (kesimdeki) hastaların daha çok hastalanmaları sonucunda kapasiteyi zorlayacak düzeyde hasta başvuruları olma ihtimali (olasılığı) söz konusudur.

Öneriler

Sağlık çalışanlarına yönelik

  • Hizmet sunum biriminizde kendinizi ve çalışma arkadaşlarınızı COVID-19’dan koruma ilkelerine uyun, kendinizi koruyun. Korunmada rol modeli olun (11).
    • TTB’nin ve ilgili uzmanlık derneklerinin öneri ve kılavuzlarına uyun.
    • COVID-19 ve mevsimsel gripten korunmak için maske takın.
    • COVID-19 ve mevsimsel gripten korunmak için aşılanın.
    • Standart korunma önlemlerinin eğitimlerini yapın ve uygulatın.
  • Yakınlarınızı COVID-19 morbidite ve mortalitesinden koruyun. Korumada rol modeli olun.
    • COVID-19 ve mevsimsel gripten korumak için aşılatın.
    • COVID-19 ve mevsimsel gripten korumak için kalabalık, kapalı ortamlarda maske takmalarını sağlayın.
    • Öksürük ve ateşle giden sorunları olursa, klinik bakımın yanı sıra, bulaşma kaynağı olmamaları için ayırın, maske taktırın, ortamın sık sık havalandırılmasını sağlayın.
  • Size başvuran sağlık hizmeti kullanıcılarını değerlendirirken COVID-19 ve grip dahil aşı ile önlenebilir hastalıklar açısından da değerlendirin. Gerekli önerilerde bulunun.

Sağlık yönetimine yönelik

  • İmzacısı olduğumuz DSÖ Anayasası’na göre yönetme erki, halkın sağlığından sorumludur (12). COVID-19, grip ve morbiditeyi artıran sağlık sorunları için, öncelikle incinebilirliği yüksek (kırılgan) gruplar için; aşıları, tanı testlerini ve tedavi edici (sağaltıcı) ilaçları erişilebilir kılın.
  • COVID-19 için; test, hastalanma, aşılanma, sağlık hizmeti kullanımı ve ölüm verilerini şeffaflık (saydamlık) içinde kamuoyuyla paylaşın. Bilgi paylaşmamanın yarattığı belirsizlik, İnfodemiye (AS: Bilgi kirliliğinin yayılması) yol açar, salgın yönetimine ilişkin uyumu ve katılımı baskılar, aşı kararsızlığını artırır.

Halka yönelik

  • COVID-19 ve mevsimsel gripten korunmak için aşılanın.
  • COVID-19 ve mevsimsel gripten korunmak için kalabalık, kapalı ortamlarda maske takın.
  • Öksürük ve ateşle giden bir sorununuz olursa, sağlık hizmeti alın; yanı sıra, bulaşma kaynağı olmamak için olabildiğince ayrı durun, maske takın, bulunduğunuz ortamı sık sık havalandırın.

Medyaya yönelik

  • Sağlık ile ilgili haberleri paylaşmadan önce, Tabip Odalarına, ilgili uzmanlık derneklerine danışın.
  • Aşı haberleri hazırlama bildirgesini gözeterek haberlerinizi oluşturun (13).


Türk Tabipleri Birliği Aşı Çalışma Grubu
Türk Tabipleri Birliği Pandemi Çalışma Grubu
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

Dipnotlar:

  1. WHO/Europe, EC and ECDC urge eligible groups to get vaccinated or boosted to save lives this autumn and winter https://www.ecdc.europa.eu/en/news-events/vulnerable-vaccinate-protecting-unprotected-covid-19-and-influenza
  2. https://covid19.saglik.gov.tr/, 30.10.2023
  3. “Son dakika… Bakan Koca duyurdu: Eris varyantı Türkiye’de!” (cumhuriyet.com.tr)
  4.  Responding to community spread of COVID-19 https://iris.who.int/bitstream/handle/10665/331421/WHO-COVID-19-Community_Transmission-2020.1-eng.pdf?sequence=1
  5. Pandeminin 28. Gün Değerlendirmesi – Yeni Koronavirüs Hastalığı 2019 (hasuder.org.tr) https://korona.hasuder.org.tr/pandeminin-28-gun-degerlendirmesi/
  6. The precautionary principle: Definitions, applications and governance https://www.europarl.europa.eu/thinktank/en/document/EPRS_IDA(2015)573876)
  7. COVID-19 Vaccine Introduction Readiness Assessment Tool -Version 21 September 2020- https://www.technet-21.org/en/forums/discussions/new-virat-vraf-2-0-the-updated-COVID-19-vaccine-introduction-readiness-assessment-tool, Çeviri https://korona.hasuder.org.tr/ulkelerin-covid-19-asilamasina-baslamak-icin-hazirliklari-degerlendirme-formu/,
  8. Get four free at-⁠home COVID-⁠19 tests this fall on COVIDTests.gov https://www.covid.gov/tests
  9. COVID-19 Data Explorer – Our World in Datahttps://ourworldindata.org/explorers/coronavirus-data-explorer?zoomToSelection=true&time=2020-03-01..latest&facet=none&country=DEU~TUR~FRA~GRC&pickerSort=asc&pickerMetric=location&Metric=Vaccine+booster+doses&Interval=7-day+rolling+average&Relative+to+Population=true&Color+by+test+positivity=false
  10. COVID-19 Epidemiological Update – 27 October 2023 (who.int) https://www.who.int/publications/m/item/covid-19-epidemiological-update?-27-october-2023
  11. Infection prevention and control in the context of coronavirus disease (COVID-19): a living guideline, 9 October 2023. Geneva: World Health Organization; 2023 (WHO/2019-nCoV/IPC/guideline/ 2023.3). Licence: CC BY-NC-SA 3.0 IGO.
  12. CONSTITUTION OF THE WORLD HEALTH ORGANIZATION https://apps.who.int/gb/bd/pdf_files/BD_49th-en.pdf#page=6
  13. https://asibildirgesi.paperform.co/

SAVAŞTAN ETKİLENEN ÇOCUKLAR 

SAVAŞTAN ETKİLENEN ÇOCUKLAR 

HASUDER (Halk Sağlığı Uzmanları Derneği) 
Çocuk, Ergen ve Okul Sağlığı Çalışma Grubu
tarafından hazırlanmıştır. 

Çocuklar, savaş ve silahlı çatışmalarda hem doğrudan hem de dolaylı nedenlerle toplumda incinebilir gruplardandır. Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin temel maddeleri arasında yer alan yaşama hakkı, Sözleşmenin 6. maddesinde tanımlıdır.

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme md 38 ve md. 39’da çocukların, çatışma durumunda insan haklarına uygun biçimde haklarının gözetilmesi, bedensel ve ruhsal sağlıklarının korunması yönünden tüm önlemlerin alınmasının taraf devletlerin sorumluluğunda olduğu belirtilmiştir.1

Uluslararası İnsancıl Teamül (Gelenek) Hukuku Kural 135, silahlı çatışmalardan etkilenen çocukların özel saygı ve koruma hakları ile ilgilidir. Çocukların savaş alanlarından uzaklaştırılması, şiddetin her türlüsünden korunması ve anababaları ile güvenli alanlarda bir araya getirilmelerini vurgular.2

Savaş ve silahlı çatışmalarda can yitiği ve yaralanmaların yanında yetersiz ve güvensiz yaşam koşulları, çevresel riskler çocukları tehdit etmektedir. Gıda ve temiz suya erişimin zorlaşması çocuk sağlığını savaş ve çatışma durumlarında olumsuz etkilemektedir. Ebeveyn (anababa) yitikleri ile savunmasız duruma düşen çocuklar, şiddet ve istismar yönünden risklere açık duruma gelmektedir. Çocuklar kaçırılmakta ya da savaşın içine çekilmektedir. Koşulların olumsuz etkileriyle savaş ve çatışmanın bedensel ve ruhsal etkileri savaş ve sonrasında çocuklar üzerinde sürmektedir. Sağlık ve eğitim altyapısının bozulması savaşın çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini artırmaktadır.3

Savaş ve çatışmalarda, temel yaşam gereksinimlerinden başlanarak psiko-sosyal destek ve rehabilitasyon (esenlendirme) aşamasına dek çocuklar desteklenmelidir. Savaş durumunda çocuklar için güvenli alanlar oluşturulmalıdır. Gıda ve temiz su gereksinimi karşılanmalıdır. Temel çocuk sağlığı hizmeti sunumu sürdülmelidir. Temel gereksinimlerin karşılanması çocukların psiko-sosyal yönden incinebilirliğini (kırılganlığını) azaltmaktadır. Savaş sırasında ve sonrasında çocuklara yönelik psiko-sosyal destek hizmetleri sağlanmalıdır. Bu hizmetlerde kanıta dayalı uygulamalar ve yetkin sağlık emekçileri yer almalıdır. Ertelenen psikolojik destek gereksinimi, ilerleyen dönemlerde çocuklarda olumsuz gelişimsel etkilenmelere neden olmaktadır.

Ebeveynler (anababalar) çocuklarının iyilik durumunun sürmesi için savaş sırasında ve sonrasında çocuklarının desteklemeleri yönünden teşvik edilmelidir. Savaştan etkilenen anababalara yönelik destek programları oluşturulmalıdır. Savaş bölgesinde yer almayan, medya yoluyla savaş ve çatışma haberleri ile karşılaşan çocuklar olumsuz etkilenmelerden korunmalıdır. Şiddet ve çatışma içeren haber içeriklerinden çocuklar uzak tutulmalıdır.4

İsrail ve Filistin arasında süren çatışmalarda yaşamını yitiren, yaralanan ve ailesinden ayrı düşen çocuklarla ilgili haberler kamunun gündeminde yer almaktadır. Çocuklar savaşın etkilerinden korunmalı, çocuklara yönelik güvenli alanlar oluşturulmalıdır. Çocuk hakları temelinde çocukları savaşın hedefi konumundan uzak tutan bir anlayışla, çocukların en yüksek iyilik durumları için güvenlik, gıda, barınma ve sağlık hizmetleri uluslararası toplumun işbirliği ile sağlanmalıdır.

Kaynaklar

  1. [İnternet] Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, UNICEF. https://www.unicef.org/turkiye/%C3%A7ocuk-haklar%C4%B1na-dair-s%C3%B6zle%C5%9Fme (Erişim: 28.10.2023)
  2. Uluslararası İnsancıl Teamül (Örf-Adet) Hukuku, Cilt 1: Kurallar. Jean-Marie Henckaerts, Louise Doswald-Beck. Uluslararası Kızılhaç Komitesi 2005.
  3. Slone, M., & Peer, A. (2021). Children’s Reactions to War, Armed Conflict and Displacement: Resilience in a Social Climate of Support. Current psychiatry reports, 23(11), 76. https://doi.org/10.1007/s11920-021-01283-3
  4. Bürgin, D., Anagnostopoulos, D., Board and Policy Division of ESCAP, Vitiello, B., Sukale, T., Schmid, M., & Fegert, J. M. (2022). Impact of war and forced displacement on children’s mental health-multilevel, needs-oriented, and trauma-informed approaches. European child & adolescent psychiatry, 31(6), 845–853. https://doi.org/10.1007/s00787-022-01974-z

Family Planning and Public Health

Dear Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School

All medical students,
Medical residents in different branches
Allied health staff
General public and Media,

On 1st November 2023, we’ll be conducting a 2 hours face to face lecture for
Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School with the subject of

Family Planning and Public Health

Here are the 58 power point slides having a rich and up to date content.. (PDF 6,85 MB)

Family Planning & Public Health

Please keep in mind that                                 :

  • Family planning is the ability of individuals and couples to decide freely and
    responsibly the number, spacing and timing of their children and to have
    the information and means to do so.
  • Family planning promotes self-actualisation, empowerment, as well as health and well-being, and reduces maternal and infant deaths through the prevention of unintended pregnancy and unsafe abortion.
  • Family planning services include providing access to a range of safe and
    effective contraceptive methods, counselling and education, pre-conception care,
    screening and treatment of STIs-SRDs,infertility services, safe abortion care and
    post-abortion care.
  • Family planning is a cost-effective public health intervention that can reduce maternal mortality by 25% and neonatal mortality by 15%. 
  • It can also reduce the transmission of HIV and other STIs, prevent adolescent pregnancies, improve women’s education and employment opportunities, and contribute to  environmental sustainability.

With respect and love. 1st November 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Atılım Univ. Medical School, Dept. of  Public Health
LLM in Health Law
BSc in Political Sciences & Public Administration
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik       twitter  @profsaltik

Sağlık Hukuku Boyutuyla Kırılgan Gruplar

Dostlar,

21 Ekim 2023 günü 10. Sağlık Kurultayı‘nda idik.
Ankara Barosu Sağlık Hukuku Kolunca hazırlanan Kurultay, TBB’nin (Türkiye Barolar Birliği) salonlarında yapıldı. 20-21 Ekim 2023 günlerinde gerçekleştirildi ve Kol Başkanı değerli dostumuz Av. Berna Özpınar ve çalışma arkadaşları çok emek verdiler.

2. gün sabahki ilk açıkoturumda (panelde), çağrılı konuşmacı olarak bize verilen konu,

  • Sağlık Hukuku Boyutuyla Kırılgan Gruplar” idi.

Sözümüze başlarken, 21 Aralık 1999’da dinci katillerce aracına konan bir bomba ile tuzaklanarak kahpece öldürülen dostumuz, ADD Genel Başkan Yrd. merhum Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı‘yı andık. İktidarları can güvenliği sağlamaya, tüm kesimleri de uygarca çoğulcu demokrasiye çağırdık.. Her tür şiddeti kınadık, üzüntümüz derindi.
***
Yarım saate yakın sürede, hazırladığımız yansıları katılımcılarla paylaştık.
Ulusal ve uluslararası hukuktan örneklerle bu bağlamda kırılgan grupları belirledik ve verili mevzuatı, yapılması gerekenleri özetledik.

1 numaralı kırılgan / zedelenebilir (vulnerable / fragile) kesim YOKSULLAR!

  • YOKSULLUK, zaten bireysel ve toplumsal sağlık açısından en olumsuz belirleyici.

Atılım Üniversitesi Tıp Fakültesinde 3. sınıfta “Vulnerable Social Groups” diye 2 saatlik bir dersimiz var. Okuyucularımızın hoşgörüsü ile; Ankara Hukuk Fak. mezunu da olmamız ve Sağlık Hukuku alanında tezli master (yüksek lisans) derecesi almamız, sorumluluğumuzu büyütüyor. Sunumumuzun yansılarını izlemek için lütfen tıklayınız (50 yansı, 4.7 MB).

Sağlık Hukuku Boyutuyla Kırılgan Gruplar, Sağlık Kurultayı X, 21.10.23

KüreseleşTİRme = Yeni emperyalizmin dizginlenmesi, neo-liberal vahşetin durdurulması gerekiyor. 

  • Bu yapılabilir, yapılmalı ve başka bir dünya olanaklı; sağlık temel insan hakkı!

YURTTA BARIŞ – DÜNYADA BARIŞ!Atatürk‘ün ne hoş uyarısı, dileğidir.

Gazze‘de savaş, masum insanları yaşamdan koparıyor. Uluslararası insancıl hukuk ve savaş hukuku ayaklar altında ve 78. yılında deneyimli örgüt BM ne yazık ki etkisiz! BM‘nin yaptırım örgütü Uluslararası Ceza Mahkemesi / Adalet Divanı-UAD (ICJ), İsrail’in toplu kırım savaş suçunu görüşmeyi Şubat 2024’e erteleyebildi! Yazıklar olsun!

SAVAŞ, Halk Sağlığının başat düşmanlarından..

Derhal ateşkes ve görüşmelerle 2 devletli çözüm..

Sevgi ve saygı ile. 25 Ekim 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM  
Atılım Üniv. Tıp Fak. Halk Sağlığı (Toplum Hekimliği) Uzmanı
Hekim, Hukukçu-Sağlık Hukuku Uzmanı, Mülkiyeli
www.ahmetsaltik.net        profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik      twitter : @profsaltik

https://www.instagram.com/ ahmet_saltik

Demography and Public Health

Dear Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School

All medical students,
Medical residents in different branches
Allied health staff

General public and Media,

On 23rd October 2023, we’ll conducted a 2 hours live lecture for Phase 1 Students of Atılım Univ. Medical School with a subject of

Demography and Public Health

Here are the 66 power point slides having a rich and up to date content.. (PDF 6,1 MB)

Demography_and_Public_Health

With respect and love. 23rd October 2023, Ankara

Prof. Dr. Ahmet SALTIK MD, BSc, LLM
Atılım Univ. Medical School, Dept. of  Public Health
LLM in Health Law
BSc in Political Sciences & Public Administration
www.ahmetsaltik.net         profsaltik@gmail.com
facebook.com/profsaltik       twitter  @profsaltik